ABD Husileri Hedef Aldı

Geçtiğimiz hafta, ABD’nin Yemen’de İran destekli Husilere yönelik düzenlediği hava saldırıları uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Washington yönetimi, saldırıların bölgedeki istikrarı sağlamak ve İran’ın artan etkisini sınırlandırmak amacıyla gerçekleştirildiğini belirtti. Öte yandan, İran ve Husiler bu saldırıları “yasadışı” ve “saldırgan bir eylem” olarak nitelendirirken, bölgedeki diğer aktörler ve küresel güçler farklı tepkiler verdi. ABD Husileri Hedef Aldı

Saldırıların Detayları

ABD ordusu, Başkan Donald Trump’ın talimatıyla 15 Mart 2025 tarihinde Yemen’in başkenti Sana ve kuzeydeki Sada kentine hava saldırıları düzenledi. İlk belirlemelere göre, saldırılarda 53 kişi hayatını kaybederken, 98 kişi yaralandı. Husiler, ölenler arasında kadın ve çocukların da bulunduğunu iddia ederken, ABD yetkilileri saldırıların yalnızca askeri hedefleri vurduğunu savundu.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Husilere ait önemli askeri noktaların ve silah depolarının vurulduğunu açıkladı. Pentagon Sözcüsü John Kirby, “Bu operasyonlar, bölgedeki istikrarsızlaştırıcı unsurlara karşı açık bir mesaj niteliğindedir” ifadelerini kullandı. Ayrıca, saldırılarla Husilerin Yemen’de ve Kızıldeniz bölgesinde artan gücünün sınırlandırılmasının hedeflendiği belirtildi. ABD Husileri Hedef Aldı

ABD’nin Gerekçesi ve Stratejik Hedefleri

ABD, Husilerin Yemen’deki askeri etkinliklerinin hem Suudi Arabistan’a hem de uluslararası ticaret yollarına tehdit oluşturduğunu öne sürerek, saldırıları meşrulaştırmaya çalıştı. Washington, Husilerin özellikle Kızıldeniz’deki gemilere yönelik saldırılarını durdurmayı hedeflediğini ve İran’ın bölgedeki etkisini kırmayı amaçladığını açıkladı.

Husilerin son aylarda Kızıldeniz’de birçok ticari gemiye saldırı düzenlediği ve bunun küresel ticarete zarar verdiği belirtiliyor. ABD’li yetkililer, “Husilerin saldırıları sadece bölgesel değil, küresel ticaretin güvenliğini de tehdit ediyor” diyerek, bu tür müdahalelerin devam edebileceğinin sinyalini verdi.

Husilerin ve İran’ın Tepkisi

Husiler, ABD saldırılarını “karşılıksız bırakmayacaklarını” açıkladı ve yeni misilleme operasyonları düzenleyebileceklerini belirtti. Husilerin sözcüsü Muhammed Abdüsselam, “ABD’nin bu saldırısı, Yemen halkına ve bağımsızlığımıza yönelik açık bir saldırıdır. Buna yanıtımız sert olacaktır” ifadelerini kullandı.

İran ise saldırılara sert bir dille karşılık vererek ABD’yi bölgeyi daha da istikrarsızlaştırmakla suçladı. İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, “Biz savaşı başlatan taraf olmayacağız, ancak biri bizi tehdit ederse, İran buna güçlü, net ve kesin bir yanıt verecektir” diyerek, gerilimin tırmanabileceği sinyalini verdi.

Türkiye’nin ve Bölgesel Güçlerin Tutumu

Türkiye, saldırılar hakkında resmi bir açıklama yapmazken, Dışişleri Bakanlığı kaynakları, “Bölgede yeni bir çatışma ortamının oluşmaması gerektiği” yönünde mesajlar verdi. Türkiye’nin uzun süredir Yemen krizine yönelik diplomatik bir çözümden yana olduğu biliniyor. Ancak Ankara, son dönemde İran ile ilişkilerini dengelemeye çalıştığı için doğrudan taraf olmayı tercih etmiyor.

Öte yandan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD’nin operasyonlarını desteklediklerini açıkladılar. Riyad yönetimi, “ABD’nin bölgedeki güvenliği sağlamak için attığı adımları destekliyoruz” şeklinde bir açıklama yaparken, BAE yetkilileri “Husilerin bölgedeki güvenliği tehdit ettiğini” belirtti. ABD Husileri Hedef Aldı

Avrupa Birliği, ABD’nin Yemen’deki saldırılarının bölgesel istikrarı daha da bozabileceğini belirtti. Brüksel, Husiler ve diğer taraflar arasında diyalog yoluyla bir çözüm bulunması gerektiğini savundu. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Bölgede askeri çözümler yerine, diplomatik yolların tercih edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. ABD’nin saldırıları, gerilimi daha da artırabilir” dedi.

Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Açısından Değerlendirme

ABD’nin Yemen’e yönelik hava saldırıları, uluslararası hukuki çerçevede tartışmalı bir durum yaratmaktadır. Zira, Husiler uluslararası alanda resmi bir hükümet olarak tanınmıyor olsa da, saldırılar Yemen’in iç savaş sürecine doğrudan müdahale anlamına geliyor. Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, bu tür saldırıların sivil kayıplara yol açabileceğini belirterek, “savaş suçu” ihtimaline dikkat çekti.

Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi kuruluşlar, ABD’nin saldırılarında sivillerin zarar gördüğüne dair raporlar olduğunu ve bu durumun detaylı bir şekilde araştırılması gerektiğini belirttiler. BM İnsan Hakları Konseyi, saldırılarla ilgili soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.

ABD’nin Yemen’de Husilere yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları, Orta Doğu’daki güç dengelerini yeniden şekillendirebilecek bir gelişme olarak görülmektedir. Washington, bu operasyonlarla İran’ın bölgedeki etkisini sınırlandırmayı ve Kızıldeniz’deki ticaret güvenliğini korumayı amaçlamaktadır. Ancak saldırılar, bölgedeki gerilimi tırmandırarak daha büyük bir çatışmanın fitilini ateşleyebilir.

Türkiye ve AB gibi aktörler, bölgede diplomatik çözüm çağrısında bulunurken, İran ve Husiler misilleme tehdidinde bulunmaktadır. Suudi Arabistan ve BAE gibi Körfez ülkeleri ise ABD’yi desteklemektedir. Bu farklı tutumlar, Orta Doğu’daki mevcut krizin nasıl şekilleneceğine dair belirsizlikleri artırmaktadır.

Sonuç olarak, Yemen’deki bu saldırılar, sadece bölgesel güçleri değil, küresel ticaret yolları ve uluslararası ilişkileri de etkileyecek bir gelişme olarak önem taşımaktadır. ABD’nin bundan sonraki stratejik adımları, Orta Doğu’daki jeopolitik dengeler üzerinde belirleyici olacaktır.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Küresel Güney’in Ekonomik Dayanıklılık Yolu

14 Mart 2025, Enver İbrahim Aşağıda yer alan metin, Malezya...

Sırbistan Sokakta: Yüzbinler Belgrat’ta Buluştu

5 Mart 2025 Belgrad Protestoları: Sırbistan Sokakta 15 Mart 2025...

Suriye Anayasa Süreci: Ahmed el-Şara ile Mazlum Kobani Anlaşması

10 Mart 2025 tarihinde, Şam'da geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara...

Bosna-Hersek’te Yeni Bir Kriz Mi Doğuyor?

Bosna-Hersek'te son dönemde yaşanan gelişmeler, ülkenin siyasi istikrarını ve...