Adalet ve Kalkınma Partisi (Türkiye)
Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) 14 Ağustos 2001’de Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kuruldu. Parti kurulduktan bir yıl sonra Türkiye genel seçimini oy çoğunluğu ile kazanarak tek başına iktidar oldu. “Muhafazakâr demokrat” bir anlayışı benimseyen parti, mavi ve turuncu renklerle birlikte amblemine ampulü yerleştirdi. Partinin amblemindeki ampul ışığı, aydınlığı ve şeffaf yönetimi temsil etmektedir.
Ak Parti, Necmettin Erbakan’ın liderliğini yaptığı Milli Selamet Partisi, (MSP) milli görüşçü Refah Partisi (RP) ve Fazilet Partisi’nin (FP) çizgisine gelenekselci ve yenilikçi yapısını yerleştirerek yol almıştır. Ayrıca partiye dinamizm kazandıran, içinde milli görüşün yenilikçi olanlarının yanı sıra merkez sağ ve Anavatan Partisi (ANAP) çıkışlı kişileri de barındırmasıdır (Adalet ve Kalkınma Partisi, 2016). Bu bağlamda parti ilk başarısını 2002 genel seçimlerinde yüzde 34,29 oyla tek başına iktidar olarak göstermiştir (Kasım 2002 parlamento seçim sonuçları).
Ak Parti iktidarı ilk olarak 2001 ekonomik krizinin yarattığı aksaklıkları ortadan kaldırmaya çalışmıştır. İşsizlik ve enflasyon oranında zamanla yaşanan düşüş halkın ilerlemeye olan inancını artırmış olacak ki, AK Parti 2004 yerel seçimlerinde de başarısını devam ettirmiştir. Ancak parti 2007 genel seçimlerine hazırlanırken önüne çeşitli zorluklar çıkarılmıştır. Bunlardan biri de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyebilmek adına 27 Nisan’da yapılan müdahaledir. Bu nedenle Ak Parti hareketi, askeri vesayet rejiminin, alışılagelmiş demokratik alana müdahale girişimlerini aşmak adına büyük çaba göstermiştir. Neticede halkın genel iradesi sandığa yansımıştır. 2002 seçimlerine göre Ak Parti yüzde 46,5 oy oranıyla büyük bir başarı göstermiştir.
Diğer bir gelişme dünyada yaşanan 2008 küresel mali krizinin yansımaları üzerinedir. Türkiye’yi teğet geçen kriz aşılarak yeni bir döneme girilmiştir. Ak Parti 2009 yerel seçimlerinde oyların yüzde 39’unu almıştır.
Artık tarihler 2013 yılını gösterdiğinde gerçekleştirilen Gezi Parkı eylemlerinin ve Ak Parti hareketine yönelik komplo ve darbe girişimlerinin, halkın desteğini yanına alan hükümetin demokrasiyi daha etkin kılmasıyla önüne geçildiği görülmüştür. Ertesinde, Ak Parti 2014 yerel seçimlerinde yüzde 45 oyla birinci parti olmuştur.
2014 yılı Ak Parti için önemli bir dönemin başlangıcı oldu. Çünkü partinin güçlü lideri, Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 51,8 oyla Türkiye’nin halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. Akabinde alınan olağanüstü kongre kararının ardından Genel Başkan ve Başbakan adayı olarak Ahmet Davutoğlu seçildi. Davutoğlu olağanüstü kongreye tek aday olarak girdikten sonra Ak Parti’nin ikinci Genel Başkanı oldu.
2015 seçimlerine kurucu lideri Erdoğan olmadan giren Ak Parti yüzde 41 oy aldı. Yüksek bir oy oranı yakalanmış olsa da Hükümet kurmak için bir koalisyon oluşturulması gerekiyordu. Ancak muhalefet partileri koalisyona yanaşmayınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan doğrudan seçimlere gitme yetkisini kullandı. Sonuç yine değişmedi. 1 Kasım seçimleri yüzde 49’luk bir oyla Ak Parti’nin zaferini ilan etmiştir.
Davutoğlu, bir ‘Restorasyon dönemi’ söyleminde bulundu ve hedeflerini toplayarak yeni Türkiye’nin gelişimine katkı sağladı. Bunlar kısaca “özgüven”, “çözüm süreci”, “özgürlükler”, “paralel yapıyla mücadele”, “yargı ve adalet” gibi ilkelerdi. Yeni Türkiye’nin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan devraldığı başbakanlık görevini yaklaşık 21 ay yürüttü.
Bunun bir bayrak yarışı ve kutlu bir yürüyüş olduğunu ifade eden Davutoğlu’nun, görevi terk etmesinin ardından Genel Başkanlığa Binali Yıldırım getirildi. Yeni Genel Başkanın üzerinde durduğu temel iki konu bulunuyordu: ‘başkanlık sistemi’ ve ‘yeni anayasa’
Adalet ve Kalkınma Partisi (Fas)
Fas’taki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin temelleri 1960 ve 1970’lerdeki İslamcı hareketlerin olduğu dönemde vuku bulmuştur. Bu dönemde gerçekten Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da İslamcı hareketlere bir hayli sempati doğmuştur (Hamzawy, 2008). İlk aşamada Fas’taki Adalet ve Kalkınma Partisi Dr. Abdelkerim Al Kâtip tarafından MPDC adıyla 1967’de kurulmuştur. Partiye önemli bir hareket kazandıracak gelişme ise MUR partisinin kurucu öğeleri olan Chabiba Islamia adındaki gizli dernek üyelerinin partiye katılmaları ile sağlanacaktır. 1998 yılından itibaren ismi Fas PJD partisi olarak anılacak hareket, İslamcı ve İslami demokratik bir siyaseti tercih etmiştir. Partinin amblemindeki mum sembolünün bu aşamadaki bir duyguyu ve yeniliği temsil ettiği söylenilebilir.
Adalet ve Kalkınma Partisi bölgenin en istikrarlı ülkelerinden biri olarak görülen Fas’ta oy potansiyelini giderek arttırmıştır. 1997 yılında sadece sekiz sandalye kazandıktan sonra, 2002 seçimlerinde 42 koltuk kazanmıştır. Bu artış 2007 seçimlerine olumlu yansıyarak koltuk sayısı 47’ye yükselmiştir.
Parti ilk olarak sosyal konular üzerine yönelmiştir. Örneğin, yazın düzenlenen müzik festivalleri ve alkol satışı karşısında hamleleri olacaktır. Ancak artan işsizlik sorunları karşısında geniş seçmen kitlesinin talepleri üzerine mücadelesini farklı alanlara kaydırmıştır. Bu bağlamda yoksullukla mücadele ve asgari ücretin yükseltilmesi hususunda halka vaatlerde bulunulmuştur.
2008 yılına gelindiğinde Abdulilah Benkiran, görevi Saadettin Othmani’den (Osman) devralarak PJD lideri seçildi. Değişim Kasım 2011’de yapılan seçimlere olumlu yansıdı ve 107 sandalye ile seçim kazanıldı. Parti, önceki hükümetler gibi bir parçanın içinde kendine yer edindi ve üç partili koalisyon kuruldu. Benkiran, 29 Kasım 2011’de Fas’ın Başbakanı olarak tarihe geçti.
Adalet ve Kalkınma Partisi (Türkiye/Fas) ve İkili İlişkiler
a)Semboller ve isim benzerliği
Siyasi partiler için sembol ve amblemler oldukça önemli bir yer tutar. Logo ve amblem gibi unsurlar sahneye çıkmadan önce bir ön hazırlık mahiyetindedir. Dahası birçok parti bu konuda iletişim bilimcilerden ve reklamcılardan faydalanabilir.
Türkiye’deki Ak Parti’nin ambleminde yer alan ampul sembolünün devinim ve hareketi temsil ettiği ifade edilebilir. Burada yer alan yedi ışık ise, Türkiye coğrafyasındaki yedi bölge ve bu partiye bir Türkiye partisi olma özelliği kazandırmaktadır. Fas’taki Ak Parti’nin amblemi ise, yine aydınlık ve şeffaflığı temsil eden mum sembolüdür.
Burada ayrıca bir isim benzerliğine de dikkat çekmek gerekebilir. Fas’taki Ak Parti yetkilileri, Türkiye’deki Adalet ve Kalkınma Partisi’nden etkilendiklerini ve esinlendiklerini gizlemiyor. Çünkü buradaki kişiler ve yapı da İslami geleneğin izlerini taşımaktadır. Sırf bu yüzden siyasetten dışlanmış ve meşruiyet sorunu yaşamışlardır. Bu bağlamda her iki partinin de bir çıkış noktası yakalamak adına gelenek ve yenilik senkronizasyonu yarattığı söylenebilir.
b)Vizyon ve Demokrasi
Türkiye’deki Adalet ve Kalkınma Partisi öncelikle gelişimini kadim bir anlayışa dayandırmıştır. Kadim anlayışın temelinde ortak kader bilinci yatmaktadır. Şeyh Edebali’nin “insanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturu görüşe etki etmektedir. Bu açıdan bakıldığında insan onuru temel bir dayanak noktası haline getirilmiş, ortak yaşam vurgusu ile birlikte ekonomik, siyasi ve kültürel gelişmişliğin artarak süreceğine dikkat çekilmiştir. Ak Parti’nin programında yer alan temel haklar ve özgürlükler bildirgesinde etnisitenin, dini değerler ve laikliğin siyaset malzemesi haline getirilmesinin önüne geçilmesi bunu kanıtlar niteliktedir (Adalet ve Kalkınma Partisi, 2016).
AK Parti’nin kadim bir kökten geldiği vurgulanmıştır. Burada çizilen medeniyet tasviri Selçuklu, Osmanlı ve günümüz Türkiye’sini içine alan “Yeni Türkiye” portresidir. Ayrıca hareketin insanlık tarihi içinde doğru bir çerçeveye oturtulduğu müddetçe kalıcı olacağı ifade edilmiştir. Nitekim parti hak, hukuk ve adaletin temsil edildiği bir gelenekten gelmektedir.
Türkiye’deki Ak Parti bir milli demokrasi hareketi olarak değerlendirilir. Bu toprakların bir ürünü olarak milli ve yerli değerlere sahiptir. Yeni Türkiye’de devletin önceliği ise katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü, demokratik ve sivil bir anayasayı hayata geçirmektir.
Son olarak, Ak parti hareketinin mazlum milletlerin siyasi hareketi ve umut ışığı olduğudur. Filistin meselesindeki arabulucu rolü, Gazze ablukasına karşı duruşu, diğer Arap coğrafyası ve Afrika ülkeleri ile ilişkilerinde gösterdiği tutum, partiyi evrensel değerlere dayalı ve insan onurunu koruyan kutlu bir harekete dönüştürmüştür. Bununla beraber güçlü bir vizyon ve bakış açısına sahiptir. İktidarda kaldığı 12 yıllık süreçte devlet kendini eğitim, ulaştırma, sağlık, güvenlik, savunma sanayi, spor ve daha birçok alanda geliştirmiştir. 2023, 2071 gibi çeşitli periyotlara güçlü hedefler koyulması bunun bir göstergesidir.
Diğer taraftan Fas’taki Adalet ve Kalkınma Partisi bir İslam geleneğine sahip olmasına rağmen bünyesinde birçok faktörü taşımaktadır. Böylece ülkesindeki diğer İslamcı partilerden ayrılmaktadır. Ayrıca kendisini Mısır ve Lübnan’da olduğu gibi mevcut rejimin bir alternatifi olarak konumlandırmaz. Fas Ak Partisi’nin mevcut monarşik yönetimle bir sorununun olduğu görülmez. Bu bağlamda amaçları, ülkelerinin demokratik kalkınmalarına katkı sağlamak, özgürlük alanlarını genişleterek ayrımcılığa son vermek olduğu söylenilebilir.
PJD, sosyal hizmetleri hayata geçirmek adına İslami referansların temel alınabileceği inancını taşımaktadır. Başbakan Abdulilah Benkiran özellikle ülkesindeki dul kadınlar, engelli kişiler ve öğrenciler için yeni olanaklar sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır.
Fas’taki Ak Parti toplum üzerinde oldukça aktif bir role sahiptir. Bu, sadece genel seçimlerde değil aynı zamanda yerel bölgelerde de kendini göstermektedir. Kendi kadroları etkin olmakla beraber sivil toplum faaliyetleri de gelişmiştir. Parti, sosyal hizmetlerin yanı sıra ülkedeki yoksulluk ile mücadele etmiş ve adaleti temin etmek adına çaba göstermiştir.
Arap Baharı sonrası ülkede yaşanan gelişmeler demokrasi ve anayasal düzlemde kendini göstermiştir. Daha önce anayasayı uzmanların yaptığı ve başbakanı kralın belirlediği yapı ilk kez değişime uğramış, yargıda ve adalet sisteminde ciddi değişimler yaşanmıştır. Yeni Fas’ta yeni anayasada başbakanı kazanan parti belirleyecektir.
Parti gelecek hedeflerini belirlerken ekonomik ve teknolojik gelişmenin önemine dikkati çekmiş ve ülkede şehirleşmenin ve iletişimin yaygınlaştırılmasını istemiştir. Ayrıca Faslılar, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecini merakla takip etmektedirler. Fas AK Partisi’nin AB ile iyi ilişkiler kurma bağlamında ülkesindeki diğer partilerden ayrıldığını ifade etmek yerinde olacaktır.
c)İkili ilişkiler
Aslında bakılırsa iki parti arasındaki ilişkilerin gelişimini etkileyen olay her ikisinin de aynı gelenekten geliyor olmaları ve benzer deneyimler yaşamalarıdır. Ak Parti’nin Fas’ta işbaşına gelmesine karşı çıkan bir muhalif cephe söz konusuydu. Bu dönemde sol partiler, AK Parti ile hiç bir şekilde işbirliği yapmayacaklarını ve koalisyonlara da katılmayacaklarını bildirmişlerdi. Dayanak noktaları güçlenen ve ülkeye yeni bir ivme kazandıracak olan partiye yönelik şeriatçı suçlamasıydı (Çalışlar, 2014). Nitekim buna benzer suçlamalarla hatta daha fazlasıyla Türkiye’deki Ak Parti iktidarı da karşılaşmıştı. Fakat Ak Parti döneminde görülen reformlar, demokraside ilerleme, AB ile ilişkiler muhalefetin tavırlarının bir kuruntudan ibaret olduğunu göstermişti.
Zaten halk her iki partiye de olan güvenini seçimlerde ispat etmişti. Fas’ta 2007 ve 2011 seçimleri Türkiye’dekine benzer bir biçimde AK Parti’nin yükselişini, sol partilerin ise
gerilemesini beraberinde getirdi. Burada Türkiye’deki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, Fas AK Partisi’ne bir ilham kaynağı haline geldiğini belirtmekte fayda var. Çünkü Türkiye’nin hem ülke çapında izlediği politika ve reform süreci hem de dış dünya ile olan bağlantısı onlar için örnek teşkil etmektedir (Çalışlar, 2014).
Türkiye’deki AK Parti özellikle Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerini arttırdı. Bu bağlamda Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu etkisi altına alan Arap Baharı ve sonuçlarını büyük bir titizlikle takip etti. Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası örgütlerin çalışmalarıyla bağlantılı olarak raporlar hazırladı (Adalet ve Kalkınma Partisi, 2016). Fas’ın Arap Baharı ile geçirdiği siyasal değişim süreci böylece iki ülke arasındaki ikili ilişkilere yansıdı.
Fas’taki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Rabat’ta gerçekleşen 4. Olağan Kongresi’ne Türkiye’den AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları’nı temsilen Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı İsmail Karaosmanoğlu ve MKYK Üyesi Enes Şişman’ın iştirak etmesi ile ilişkilerin güçlendiği söylenebilir. Ayrıca Kongrede Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarının iletilmesi ve İsmail Karaosmanoğlu’nun yaptığı Arapça konuşma büyük ilgi görmüştür.
2013 yılında Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Fas’ın başkenti Rabat’taki Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi’ne ziyaret gerçekleştirmiştir. Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleşen görüşmede Başbakan ve Parti Genel Başkanı Abdulilah Benkiran adına Devlet Bakanı ve partinin önde gelen yöneticilerinden Abdullah Baha yer almışlardır. Buradaki toplantıda iki ülke arasındaki ekonomik, toplumsal ve kültürel ilişkilerle beraber, Türkiye, Fas ve Ortadoğu’daki değişim sürecinin ele alınmış olması stratejik açıdan iki tarafın da yakın konularda seyrettiklerini göstermektedir (Fas Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ziyaret, 2013).
Diğer taraftan iki yıl sonra, çeşitli programlar için Konya’da bulunan Fas İstiklal Partisi Genel Sekreteri ve Fas Belediye Başkanı Hamid Shabat ve beraberindeki iş adamları, Adalet ve Kalkınma Partisi Konya İl Teşkilatı’nı ziyaret ettiler. Konuklar AK Parti İl Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Birim Başkanı Zerrin Özel tarafından karşılandı. Yaşanan gelişmelerin iki ülke ilişkilerine pozitif yönde yansıyacağı ortadadır.
SONUÇ
Neticede iki partinin yaşadığı benzer tecrübeler yakınlaşmalarını sağlamış, Türkiye-Fas ilişkilerinin gelişimine ortam hazırlamıştır. Ekonomik konularda her iki partinin ortak noktası serbest piyasayı savunmaları, yabancı sermayeyi ülkelerine çekmek istemeleri ve turizmin teşvik edilmesidir. Bununla birlikte iki partinin yurtiçi deneyimleri ve siyaseti dış politikalarına sirayet etmiştir. Ak Parti iktidarı döneminde Türkiye’nin demokratikleşme ve sivil toplum konusunda kaydettiği gelişmeler Avrupa Birliği ile ilişkilerine pozitif yönde yansımıştır. Öte yandan, Fas’ta 2011 Anayasası ile birlikte demokratik atılımlar sağlanmıştır. Parlamentonun sivil haklar, seçimler ve uyrukluğun denetimi üzerinde daha fazla söz sahibi olması ve kadınların erkekler ile sivil ve sosyal açıdan eşit duruma gelmesi bunlardan bazılarıdır. Ancak Batı Sahra konusunda Fas’ın BM’nin kararını tanıyacağı ve bir referanduma gideceği düşüncesi sonuç vermemiştir. Fas, Batı Sahra’nın kendi toprağı olduğu iddiasını sürdürmekte ve soruna yeni aktörler eklenmektedir. Bu bağlamda Fas Hükümetinin Avrupa Birliği ilişkilerinde kopmalar yaşandığı sonucu çıkarılabilir.
Polat GÜNGÖR
KAYNAKÇA:
- Adalet ve Kalkınma Partisi (2016) (http://www.aljazeera.com.tr/dosya/adalet-ve-kalkinma-partisi, 11.06.2016 tarihinde erişildi).
- Ciddi, S. (2008) “The Republican People’s Party and the 2007 General Elections: Politics of Perpetual Decline?”, Turkish Studies, Vol. 9, No. 3, 437–455
- Çalışlar, O. (2014) Fas’taki AK Parti iktidarı, http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral-calislar/fastaki-ak-parti-iktidari-1225794/, 10.06.2016 tarihinde erişildi).
- Düzgören, K. (2007) Askeri vesayet sadece Ankara’da değil (http://www.yenisafak.com/yazarlar/korayduzgoren/askeri-vesayet-sadece-ankarada-degil-6439, 11.06.2016 tarihinde erişildi).
- Fas Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ziyaret (2013) https://www.akparti.org.tr/site/haberler/fas-adalet-ve-kalkinma-partisine-ziyaret/37522#1, 12.06.2016 tarihinde erişildi).
- Hamzawy, A. (2008) Party for Justice and Development in Morocco: Participation and Its Discontents, http://carnegieendowment.org/files/cp93_hamzawy_pjd_final.pdf, 11.06.2016 tarihinde erişildi).
- İpek, V. (2016) Arap Baharı’ndan Sonra Batı Sahra’nın Değişen Jeopolitiği ve Fas, Ortadoğu Analiz, Cilt: 8 Sayı: 72, s: 28-29
- Justice and Development Party: Morocco (2016) http://internationalrelations.org/justice-and-development-party-morocco/
- Kasım 2002 parlamento seçim sonuçları http://www.akparti.org.tr/site/secimler/2002-genel-secim
- Morocco, http://www.europeanforum.net/country/morocco, 12.06.2016 tarihinde erişildi).
- Pamuk, A. (2014) Yeni Türkiye’nin Yeni/Davutoğlu Dönemi, http://www.iktibasdergisi.com/yeni-yurkiyenin-yenidavutoglu-donemi/, 10.06.2016 tarihinde erişildi).
- Temelat, N. (2013) Fas: Arap Baharının İstisnası mı? Yasama Dergisi, Sayı:23, s: 80-100
- Yeni Türkiye, Yeni Davutoğlu dönemi (2016)http://www.trthaber.com/haber/gundem/davutoglunun-basbakanliktaki-21-ayi-nasil-gecti-252108.html, 30.05.2016 tarihinde erişildi)
- http://www.akparti.org.tr/upload/documents/2023-sozlesmesi-secim-2015.pdf, 01.06.2016 tarihinde erişildi.
- http://www.akparti.org.tr/site/haberler/fastaki-adalet-ve-kalknma-partisi-kongresi/47924#1, 14.06.2016 tarihinde erişildi.
- http://www.akpartikonya.com/haberler/3450_fastan-ak-parti-konyaya-ziyaret, 11.06.2016 tarihinde erişildi.
- http://www.egemeclisi.com/haber/20481/siyasi-partilerin-amblem-ve-logolari-ne-ifade-ediyor.html, 13.06.2016 tarihinde erişildi.
- http://www.haber3.com/ve-ak-partinin-yeni-baskani-binali-yildirim-3969689h.htm, 22.05.2016 tarihinde erişildi.
- http://www.haberturk.com/gundem/haber/1222597-basbakan-ahmet-davutoglundan-aciklamalar, 10.06.2016 tarihinde erişildi.
- http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetayArsiv&KategoriID=4&ArticleID=80328&PAGE=1, 13.06.2016 tarihinde erişildi.
- http://blog.milliyet.com.tr/-magrib-kralligi–ve-bu-ulkedeki–adalet-ve-kalkinma-partisi–4-bolum-/Blog/?BlogNo=252582, 13.06.2016 tarihinde erişildi.
- http://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/africaandindianocean/morocco/8917595/Islamists-in-Morocco-election-claim-historic-vote-breakthrough.html, 09.06.2016 tarihinde erişildi.
- http://www.turkcebilgi.com/adalet_ve_kalk%C4%B1nma_partisi_(fas), 12.06.2016 tarihinde erişildi.
- http://www.akpartikonya.com/haberler/3450_fastan-ak-parti-konyaya-ziyaret
- Justice and Development Party: Morocco http://internationalrelations.org/justice-and-development-party-morocco
Maneviyatçı-mukaddesatçı çevreler İ.İnönü’nün anti-emperyalist gençlere arka çıkmak için sarfettiği sanılan «İşgal de birdir, boykot da» sözünü bütünü ile unutmuş ve O’nu sadece Lozan’da yaptığı liboşluklarla anar olmuşlardır. BiNAENALEYH artık kutuplaşma değil, fakat ATATÜRK adı etrafında bütünleşmedir sözkonusu olan..
ATATÜRK’ün Zhou Enlai yoldaşı Celâl Bayar’a kulak verecek olsa, Sn.ERDOĞAN’ın GandikeMAL ile bir ‘düzeyli-birliktelik’ içine girmesi gerekiyor [bkz: «Bayar DP’lilere ‘CHP ile ortaklıktan korkmayın’ dedi» (2 sütun üzerine) başlıklı haberi, Yeni Ortam gzt., Sahibi Kemal Bisalman, Genel Yönetmen Yüksel Baştunç, Yazıişleri Müdürü Ender Erenel, Yıl 3 Sayı 742, 30 Eylül 1974 Pazartesi, Dizgi – Baskı Ortam Matbaacılık, Ankara Baskısı Halkçı Matbaası İşletmesi, s.1].
“Semboller ve isim benzerliği” başlığında şunu demişsiniz: “Fas’taki Ak Parti yetkilileri, Türkiye’deki Adalet ve Kalkınma Partisi’nden etkilendiklerini ve esinlendiklerini gizlemiyor.” Bu yalanı hangi sebeple söylediniz bilmiyorum ama, 2001 yılında, 3 kasım seçimlerinden önce ve çoğu insan partiyi tanımıyorken, Fas’taki partiyle Türkiye’deki partilerin isimlerinin de logolarının da çok benzediği gazetelerde yazıyordu