İnsan Hakları Bağlamında İnsan Ticareti Suçu

İnsan ticareti suçu, son yılların en büyük insan hakları ihlallerinden biridir. Yüzleşilmesi gereken büyük bir suçtur ve maalesef yeryüzünde örnekleri hâlâ mevcuttur. Bilindiği gibi insan hakları, bütün insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin sahip olduğu haklardır ve bu haklar hiçbir şekilde engellenemez. En azından kanunlar böyle söylemektedir.

 İnsan Hakları Bağlamında İnsan Ticareti Suçuİnsan ticareti, insanların kuvvet kullanma veya kuvvet kullanma tehdidi ile, yahut başka şekillerde zorlama, kaçırma, hile, aldatma, nüfuzu kötüye kullanma, kişinin çaresizliğinden yararlanma, kişinin istismar amaçlı temini, bir yerden bir yere taşınması, barındırılması veya teslim alınmasıdır. Tanıma genel bir bakış bile, insan tacirlerinin, üzerlerinden maddi çıkar elde ettikleri kurbanları insan yerine koymadığını açıkça göstermektedir. Yine de neden insan haklarına aykırı bir suç olduğunu açıkça görmek için, 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin üçüncü, dördüncü ve beşinci maddelerine bakmak faydalı olacaktır:

İnsan ticareti, karşımıza tek bir biçimde değil, farklı şekillerde çıkmaktadır. Bunlar:

Kurbanların;

– Ev içi hizmetlerde kullanılması,

– Dilendirilmesi,

– Küçük suçlarda maşa olarak kullanılması,

– Emeklerinin sömürülmesi,

– Cinsel istismarı,

– Zorla çalıştırılmaları,

– Diğer istismarlar biçiminde alt başlıklara ayrılır.

Genellikle kadınların cinsel istismara maruz kaldığı, erkeklerin ve çocukların ise emek sömürüsüne maruz kaldığı ve zorla çalıştırıldıkları görülür. Ancak yüzdelere göre bile olsa genelleme yapmak çok da doğru bir tutum değildir. Günümüzde her yaştan ve her cinsten insanın tehlike altında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hatta özellikle çocuklar, daha büyük bir tehlike altındadır. Dünya genelinde insan ticareti kurbanlarının dörtte birini çocuklar oluşturmaktadır.

İnsan ticareti suçu üzerinde durulduğunda akla gelen bir diğer kavram da göçmen kaçakçılığı suçudur. İki kavramın birbiriyle ortak noktaları vardır, ancak aynı şey oldukları söylenemez.

Tanım olarak göçmen kaçakçılığı, insanların daha iyi şartlarda yaşama, iş bulma amaçları ile ya da ülkelerindeki politik/ekonomik istikrarsızlıklardan dolayı ‘yasadışı yollardan’ başka bir ülkeye gitmelerine verilen addır. Burada anahtar kelime ‘yasadışı’dır.

Göçmen kaçakçılığı denilince akla gelen bir başka kavram da mülteci kavramıdır. Mülteci, dini, ırkı, ait olduğu sosyal grup ya da siyasi düşünceleri nedeni ile zulüm göreceğine dair haklı bir korku taşıyan, bu yüzden ülkesinden ayrılan, dönemeyen/dönmek istemeyen kişidir. Mülteciler, içinde bulundukları durum nedeni ile insan ticaretine potansiyel kaynak oluşturmaktadırlar.

Göçmen kaçakçılığı da insan ticareti de suçtur. Ancak göçmen kaçakçılığı devlete karşı işlenen bir suç iken insan ticareti direkt olarak insan haklarını ilgilendiren, insanlara karşı işlenen bir suçtur. Her ikisinde de amaç,  kişilerin çıkar, para elde etmek amaçlı kullanılmasıdır. Ancak göçmen kaçakçılığında bireyler kaçakçılarla bilerek ve isteyerek bağ kurarken, insan ticaretinde kurbanlar tacirlerin eline istemeden düşerler.

İnsan Hakları Bağlamında İnsan Ticareti Suçu

İnsan ticaretinin bütün dünyada oldukça yaygın olması ve korkunç miktarda kazanç elde edilen bir “sektör” haline gelmesi söz konusudur. 2007 yılında, insan ticareti üzerinden elde edilen gelir toplam 32 milyar dolardır. Bu rakam aynı yıl Google, Starbucks ve Nike’ın gelirleri toplamından fazladır.

2010’lu yıllardan itibaren insan ticareti suçu üzerindeki araştırmalar detaylandırılmış ve istatistiksel çalışmalar artırılmıştır. İnsan ticareti suçu ile mücadelenin önemi net olarak anlaşılmıştır ve çalışmalar yürütülmektedir.

Bu çalışmalarda başı çeken kuruluşlar; BM ve ona bağlı olarak çalışan BM Mülteciler Yüksek Komiserliği(UNHCR), BM Uyuşturucu ve Suç İle Mücadele Ofisi(UNODC), BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği(OHCHR), Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) şeklinde örneklendirilebilir.

BM’nin alt kolu olarak çalışan bu örgütlenmeler dışında, sivil toplum kuruluşları da insan ticareti konusunda farkındalığı artırmak ve bu suça dur demek için çalışmalar yürütmektedir. Örnek olarak Uluslararası Af Örgütü’nü, Polaris Project ekibini, Thorn ekibini, StopTheTraffik ekibini ve daha pek çok sivil toplum kuruluşunu verebiliriz.

Özge ÇAKIR

TUİÇ Stajyeri

KAYNAKÇA

1) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (2004), UNICEF Türkiye

2) YILMAZ G., VURAL C. (2007), İnsan Ticareti Bağlamında Kadın Ticareti, insan Hakları Yıllığı, Cilt 25, s. 79-93

3) FIRAT A., Uluslararası Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti

4) SHELLEY L. (2010), Human Trafficking: A Global Perspective, Cambridge University Press

Sosyal Medyada Paylaş

Previous article
Next article

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Srebrenitsa Soykırımı Mahkumu Radislav Krstic’in Mektubu

Srebrenitsa’da soykırımın desteklenmesi ve yardım edilmesi suçundan Lahey’de 35...

Trump’ın Ukrayna’da Batı/NATO Barış Gücü Planına Yönelik 10 Engel

Andrew Korybko 10 Obstacles To Trump’s Reported Plan For Western/NATO...

Türkiye-AB İlişkilerinde Kırılma Noktası: AK Parti Döneminde Yaşanan Gelişmeler ve Güncel Durum

Dr. Aziz Armutlu Giriş: Türkiye AB İliskileri Türkiye ile Avrupa Birliği...

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...