Modern dünya ile başlayan teknolojik ve ekonomik gelişmeleri etkileyen en önemli enerji kaynağı kuşkusuz petroldür. Petrol bazı ülkelerde kolay ulaşılabilen ve miktar olarak çok iken bazı ülkelerde kısıtlı ya da yok denecek kadar azdır.
Petrolün ülkeden ülkeye değişen bu miktar özelliği, ülkelerin dış politika açılımlarında en belirleyici unsur olarak yerini almıştır.
Ekonomik Nedenler
Goldman ekonomisti Sven Jari Stehn, hazırladığı raporunda haziran ayının ortalarında 115 USD/varil ile 2014 yılının en yüksek seviyesine ulaşan Brent türü ham petrolün fiyatının yılsonunda 56 USD/varil seviyesine kadar gerilediğini belirtti. Politik perspektiften sıyrılarak ekonomik anlamda bakıldığında petrol fiyatlarındaki keskin düşüşün küresel piyasada yaşanan arz fazlası nedeniyle gerçekleştiğini öne sürerek bu nedenden dolayı petrolde yeni denge fiyatının önceki 10 yıla göre oldukça düşük olacağını açıkladı.[1] Türkiye İş Bankası Uzmanı Kıvılcım Eraydın ABD’de yeni geliştirilen teknolojilere bağlı olarak maliyetlerin düşmesinin etkisiyle kaya petrolü üretimindeki hızlı artış arz miktarını artırdığını ifade etti.
Ayrıca, 2014 yılı boyunca devam eden çatışmalara bağlı olarak Irak ve Libya’da petrol üretiminin sekteye uğraması beklenirken, her iki ülkede de üretimin artması, fiyatlardaki düşüşte etkili olan arz yönlü gelişmelerden bir diğeri olduğunu yazdı. Son olarak, Kasım 2014’teki toplantısında Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) üretim kotasını azaltmama kararı almasının, yılın son ayında petrol fiyatlarındaki düşüşü hızlandırdığını ifade etti.[2] Bu noktada fiyatları hızla aşağı çeken en önemli etken ise arz miktarının artmasına karşı talep miktarının düşmesidir. ABD’deki ekonomik düzelmeye karşın Avrupa’nın yeniden resesyona girmesi ve Çin liderliğinde gelişmekte olan ülkelerin hızla yavaşlamakta olması talep miktarını azaltan en önemli etkenlerdendir. Denizbank Baş Ekonomisti Saruhan Özel ilgili yazısında IMF’in artık hemen her raporunda global ekonomik büyümeyi aşağı doğru revize ettiğini ve bu ortamın Dolar’ı güçlendirirken talebi azaltıp petrol fiyatlarını iki koldan vurarak ABD’yi daha da güçlü hale getirdiğini savundu.[3]
Siyasi Nedenler
Başka bir açıdan ise İran lideri Ayetullah Ali Hamaney yaptığı konuşmada petrol fiyatlarındaki ani düşüşün ekonomik değil politik bir neden olduğu ve petrol üreten ülkelerin ortak düşmanlarının petrolü dış politikada siyasi bir araç olarak kullanıldığı görüşünü ele aldı.[4] Bu siyasi araçların kullanımında etkili ülkelerin başında Suudi Arabistan ve ABD yer almaktadır. Ekonomist ve köşe yazarı Selçuk Aziz bu iki ülke için ABD’nin, Suudi Arabistan ile anlaşarak hem petrol üretimini ciddi manada artırarak arz artışı sağladığını, hem de kendi petrol ve kaya gazı rezervlerini kullanıp talep piyasasını azaltarak, petrol ve gaz gelirlerine bağımlı olan Rus ekonomisini sarstığını ifadelerine ekledi.[5]
ABD’nin Rusya’ya bu denli yüklenmesinin nedeni, Ukrayna Krizi ile meydana gelen Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ve Rus halkının Putin’e olan desteğini düşürmek istemesidir. ABD, Orta Doğu’daki etkinliğini tek elde yürütmeyi istemesinden dolayı Rusya ve İran’ın bölgede olan etki alanının azalmasını sağlamak amaçlı petrolü siyasi bir araç olarak kullanmaktadır. Dolayısıyla ABD, Rusya ve İran’ın petrol ile elde ettikleri önemli gelirlerin aşağı düşmesi doğrultusunda hamlelerde bulunmaktadır.
Ekonomist doktor, gazeteci ve yazar olan Cemil Ertem bu durumu ABD’nin tabir-i caiz ise “Petrolü gerekirse 80 dolarlardan 50 dolara kadar düşürürüm. O zaman sizin bütçeleriniz altüst olur. Sizin halk desteğiniz ortadan kalkar. Sizde de ayaklanmalar başlar ve bunlarla uğraşırsınız. Onun için Ortadoğu’ya karışmayın! Ortadoğu’ya bugün ben asker göndermiyor olsam da yeniden bir düzenleme yapıyorum. Buraya burnunuzu sokmayın.” deme şekli olduğunu ifade etti. [6]
Su politikaları uzmanı olan Dursun Yıldız, Ukrayna krizindeki şiddeti desteklediği gerekçesiyle AB ve ABD’nin yaptırım uyguladığı Rusya, petrol fiyatlarının düşmesiyle birlikte Devlet Başkanı Putin’in enerjiye dayalı jeopolitik ve jeostratejik durum üstünlüğünün daha ağır bir darbe aldığının altını çizdi.[7] 2014 yılında başlayan petrol fiyatlarındaki bu ani düşüşten sonra dolar karşısında Rusya para birimi olan ruble, değerini kaybetti. Rusya’ya petro-dolar girişinin azaldığını ifade eden Standard&Poor’s uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu uzmanı Dow Jones, Rusya’nın bu şekilde tekrar ABD tarafından başka bir ekonomik yaptırıma tabi tutulduğunu dile getirdi. Ayrıca Amerika, Suudi Arabistan ile anlaşarak hem petrol üretimini ciddi manada artırarak arz artışı sağladığını, hem de kendi petrol ve kaya gazı rezervlerini kullanarak talep piyasasını azalttığını belirtti. Sonuç itibari ile petrol ve gaz gelirlerine bağımlı olan Rus ekonomisinin bu yol ile sarsıldığını, dolayısıyla Rusya’yı Ukrayna politikalarından dolayı İran’a uyguladığı ve başarılı olduğu ekonomik adımlarla cezalandırdığının altını çizdi.[8] Esasında bu durum Obama yönetiminin askeri olmayan ancak ekonomik yaptırımlar ile istediğini elde etme politikalarının bir yenisiyle ifade edilebilmektedir.
Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan, geçmiş yıllarda petrolü dolar üzerinden satmak için ABD ile anlaşma yapmıştı. Suudi Arabistan’ın petrol rezervini azaltmaması ise ABD ile yaptığı bir başka anlaşmanın nedenidir. Bu anlaşmada amaç yukarıda da belirtildiği gibi Rusya ve İran’ı köşeye sıkıştırmaktı. Petrol fiyatlarının düşüşünü durdurabilecek iken durdurmayan ülkelerin başında ABD ve Suudi Arabistan yer almaktadır. ABD’nin amacı Rusya’ya yaptırım uygulamaktır. Ancak Suudi Arabistan ise ABD’nin kaya gazı petrol girişimini engellemek amacıyla, fiyatlar hızla düşüyor olmasına rağmen üretimi kısmaya, dolayısıyla arzı azaltmaya yanaşmamaktadır. Tam tersine fiyatları daha da aşağı çekecek açıklamalardan ve üretim artışlarından kaçınmamaktadır. Elbette Suudların bu hareketinin de bir mantığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sedat Laçiner, onlara göre fiyatların düşmesi başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelerin petrol üretimini arttırma çabalarını sekteye uğratacağı düşüncesi olduğunu ancak beklenilenin tersine fiyatların serbest bir düşüşe geçtiğini ve hala da düşmeye devam ettiğini söyledi.[9]
Petrol Fiyatlarındaki Düşüşün Türkiye’ye Etkisi
Petrol fiyatlarının düşmesi Türkiye’nin yüksek düzeydeki cari açığını, dolayısıyla da finansman ihtiyaçlarını azaltmasına yardımcı olacağını ifade eden TEPAV araştırmacısı Ayşegül Ataç, Türkiye’nin petrol konusunda yetersiz kaynaklara sahip olduğunu ve bu nedenle dışa bağımlı bir ülke haline geldiğini açıkladı. Dolayısıyla petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye’yi olumlu etkileyeceğini ve ihracata harcanılan paranın bir kısmını yatırımlara harcama olanağını sağlayacağını belirtti.[10]
Değerlendirme
Petrol artık günümüzde doğal bir enerji kaynağı olmasının ötesinde, siyasi ve ekonomik ülke kararlarının verilmesinde en önemli unsurlardan biri olarak konumunu değiştirmiştir. Bu nedenledir ki, petrol fiyatları hala dünya ekonomik performansı açısından önemli bir gösterge olmaya devam etmektedir. Genel anlamda petrol fiyatında meydana gelen düşüşün, bir nevi ticaret kaymasının yaşanmasına neden olacağını söyleyen Uluslararası Enerji Ajansı Baş ekonomisti Fatih Birol, petrol fiyatlarındaki düşüş ne denli büyür ve fiyat düşüşü ne kadar sürerse, makro ekonomi üzerindeki etkinin de o denli büyüyeceğini ifade etti.[11] Petrolün günümüz dünya ekonomi ve siyasetindeki önemi tartışılmaz bir gerçektir. Kullanım alanının yaygınlığı, arz talep dengesi içerisinde bu ürüne olan bağımlılığı arttırmış ve sonuçta; bu özelliği ile petrol, yer küre içindeki diğer kaynaklardan ayrılarak stratejik bir konuma gelmiştir. Dolayısıyla bu stratejik konumu nedeniyle artık günümüzde petrol için ülkeler arası savaşlar çok rahat yapılabilmekte ve ülkeler dış politika açılımlarında petrolü siyasi bir araç olarak kullanabilmektedirler.
Burcu POÇAN
TUİÇ Stajyeri
KAYNAKÇA
Enerji Enstitüsü Uzmanları, (9 Haziran 2015)http://enerjienstitusu.com/2015/06/09/iranla-nukleer-anlasma-petrol-fiyatlarini-etkileyecek/
Birol, Fatih:Yüksek seyreden petrol fiyatları dünya ekonomisini nasıl etkiler, Eylül 2004, S.32
Selçuk Aziz, (2 Kasım 2014) http://www.zaman.com.tr/ekonomi_petroldeki-dususun-sebebi-abdnin-rusyayi-cezalandirmasi_2254915.html
Sedat Laçiner, Petrol Fiyatlarındaki Düşüşe Sevinmeli miyiz? (19 Ocak 2015) http://www.internethaber.com/sirnak/idil/petrol-fiyatlarindaki-dususe-sevinmeli-miyiz-17201y.htm?interstitial=true
Ham Petrol ve Doğal Gaz Sektör Raporu, Türkiye Petrolleri (Mayıs 2014) http://www.tpao.gov.tr/tp5/docs/rapor/2013-YILI-HAM-PETROL-VE-DOGAL-GAZ-SEKTOR-RAPORU.pdf
Ayşegül Aytaç, Ekonomi Çalışmaları (Ocak 2015) http://www.tepav.org.tr/upload/files/14222769861.Petrol_Fiyatlarindaki_Dususun_Oteki_Yuzu.pdf
Güven Sak, Petrol fiyatlarındaki düşüş, Türkiye’nin göreli görünümünü olumlu etkiler (Ekim 2014) http://www.tepav.org.tr/tr/blog/s/4968
[1] Goldman ekonomisti Sven Jari Stehn’in hazırladığı raporda yer verilmiştir. (13 Şubat 2015)
[2] Kıvılcım Eraydın “Petrol Fiyatlarındaki Düşüşün Nedenleri ve Etkileri” (Ocak 2015)
3 Saruhan Özel “Petrol Fiyatları Neden Düşüyor?” (21 Ekim 2014)
[4]İran lideri Ayetullah Ali Hamaney konuşmasında yer vermiştir. (10 Ocak 2015)
5Selçuk Aziz “Petroldeki Düşüşün Sebebi ABD’nin Rusya’yı Cezalandırması” (2 Kasım 2014)
6Cemil Ertem “Petrol Fiyatlarının Düşme Nedeni” (13 Kasım 2014)
7Dursun Yıldız , Ediz Ekinci “Petrol Fiyatındaki Düşüş ve Bölgesel Güvenliğe Etkileri” (12 Kasım 2014)
[8] S&P Dow Jones’un organize ettiği bir konferansta bahsedilmiştir. ( Ekim 2014)
[9] Sedat Laçiner “Petrol Fiyatlarındaki Düşüşe Sevinmeli miyiz?” (19 Ocak 2015)
[10]Ayşegül Aytaç “Petrol Fiyatlarındaki Düşüşün Öteki Yüzü” (Ocak 2015)
[11] Fatih Birol “Yüksek seyreden petrol fiyatları dünya ekonomisini nasıl etkiler” (Eylül 2004), S.32