Yunanistan’da ekonomiye verilen öncelik diğer alanlarda bir takım eksikliklere yol açıyor. Birleşmiş Milletler‘den bir grup Atina’da ki sığınmacıların tabii oldukları koşulların geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Bu grup tarafından ayrıca, ziyaret ettiği hapishanelerde mültecilerin bulunduğu bölümde aşırı kalabalığın olduğu gözlemlendi. Bunun dışında farklı işleme mensup olan tutukluların farklı hücrelere de konulduğu belirtildi. Grup ayrıca mültecilerin koşullarının uluslararası standartların altında olduğunu kaydetti.
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Samaras, Katar’a ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin amacı Yunanistan’a dış yardımları çekmek idi. Samaras Katar’da ki temaslarında ülkesinin yatırım yapılmaya müsait olduğunu belirtti. Bunun nedenleri ise ülkesine bir sonraki kredi diliminin serbest bırakılması ve uluslararası kamuoyunda Yunanistan’a yönelik olumlu mesajlar olması ile açıkladı. Görüşmelerde Yunanistan’da ki küçük ölçekli işletmelerin desteklenmesi için 2 milyar Euro’luk fon oluşturulmasına karar verildi. Ayrıca Katar’lı yatırımcıların Doğu Makedonya Trakya eyaletine yatırım yapmayı düşündükleri belirtiliyor. Bu proje, Dedeağaç (Alexandoupoli) ve Kavala şehirlerine sıvılaştırılmış doğalgaz merkezi kurulması şeklinde gerçekleşecek. Katar ve Yunanistan arasındaki bu gelişmelere devam edilmesi de ayrıca kararlaştırıldı.
Azınlıkça online internet sitesinin yapmış olduğu “Kağıt Üzerinde Kalan Antlaşmalar” başlıklı bir analizde geçmiş yıllarda çok sayıda Yunanistan ile Katar arasında işbirliği ve projeler olduğu, fakat bunların genelde Katar’lı yatırımcılar tarafından yerine getirilmediği belirtiliyor. Mesela, Elliniko havaalanının özelleştirilmesinden Katarlı yatırımcılar son anda imzalamayarak vazgeçmişti.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’da Suriye ve enerji konularını görüşmek için Katar’da bulunuyordu. Erdoğan ve Samaras ayrıca ikili bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin konusu hakkında basına bilgi verilmedi (-ki daha önceden planlanmış bir görüşme değildi) ama bu görüşme hakkında Yunan medyası adeta çalkalandı. Etnos gazetesi, Samaras’ın dış yatırımları çekmek için Katar’a gittiği şeklindeki açıklamaların gerçek dışı olduğunu ve gerçek amacın aslında Erdoğan ile görüşme olduğunu söyledi. Ayrıca gazetenin haberinde belirtildiği itibariyle görüşmenin konusu, Rusya’nın Doğu Akdeniz’de ki doğalgaz planlarını gerçekleştirmesini önlemekti.
Erdoğan, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Samaras ile Batı Trakya sorunlarını konuştuklarını söyledi. Ayrıca Atina’da ki cami konusunun da Yunan Parlamentosu tarafından geçtiğini aktaran Erdoğan, 5 Mart’ta Ankara’da üst düzeyli istişare konsey toplantısı olacağını da belirtti.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Avrupa Birliği ve Avrupa Merkez Bankası temsilcilerinden oluşan Troyka heyeti Şubat ayı sonunda mali durumu denetlemek amacıyla Yunanistan’a gidecek. Yunanistan’a 16 Ocak’ta 3,2 milyar Euro’luk kredi diliminin serbest bırakılmasıyla sıra Yunanistan’ın nasıl bir yol haritası izleyeceğine gelmiş durumda. AB ve IMF 2010 yılından beri Yunanistan’a 240 milyar Euro fon ayırdı. Ama gerek tasarruf programları gerek ülke içi özelleştirmeler şu an için özelleştirmede bir iyileşme sağlayamadı.
Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat’ın Aralık ayı göz önüne alınarak yaptığı bir analizde, işsizlik ve enflasyonun beklenenin aksine düştüğünü aktardı. Yunanistan işsizliğin en yüksek olduğu ülke olurken onu İspanya takip ediyor. Avusturya da ise işsizlik en düşük seviyede görülüyor.
Yunanistan’a 2010 yılından beri bir yandan IMF, bir yandan AB’nin yapmış olduğu yardımlar henüz meyvesini vermemiş durumda. Tam tersine, ekonomik istikrarsızlık hem siyasi hem de sosyal krizlere neden oluyor. Siyasi olarak sık sık hükümet değişikliği yaşayan ülke sosyal olarak da faşist grupların anarşisiyle karşı karşıya. Sağlık sisteminde yaşanan faaliyet kaybı ise daha büyük bir sorun olarak görülmekte. Ülkede ayrıca demokrasinin aksatıldığı da görülüyor. Demokrasinin beşiği olarak kabul edilen Yunanistan’da gündem, önceliği ekonomiye verilince öbür yanda tavizler de veriliyor. AB üyesi ülkede AB normlarının aksatılması aynı şekilde AB standartlarıyla uyuşmamaktadır. Şu an için Yunanistan bu durumu pek önemsemiyor. AB ise bu durumu görmezden geliyor ya da görmezden gelmek zorunda. Çünkü Yunanistan ne kadar ekonomisini toparlarsa AB için bu durum o kadar lehte olacaktır.
(TuiçAkademi, AFP, azınlıkça, CNN, etnos, montrealgazette, UN news Cente)
TUIC-BALKAM
Çağdaş Erdoğan