Yunanistan’a Troyka heyeti ve dolayısıyla Avrupa Birliği’nin dayattığı politikalar Yunan Hükümetini zor duruma sokuyor. Yunan hükümeti ise belli etmese de AB dışından bir dış destek –ya da alternatif destek- bulma arayışı içerisinde. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan’ın To Vima gazetesinde “ Başbakanlık ABD’den yardım arıyor” başlığıyla bir analiz yayımladı. Analizde, Yunan Hükümetine Almanya tarafından verilen sürekli nasihatlerin hükümette alternatif stratejilere yönelmesine yol açtığı belirtildi. Yani analize göre Yunan Hükümeti destek için ABD’nin kapısını çalmaya hazırlanıyor.
Bakıldığında ABD’den destek isteme niyeti doğal karşılanabilir. Ama ABD’den şimdiye kadar Yunan ekonomik kriziyle alakalı hemen hemen hiçbir açıklama gelmedi. ABD’nin değişen dış politika stratejisinde Yunanistan ikinci planda kalıyor. ABD’ye göre Yunanistan bölgede yalnız değil ve entegre olduğu bir örgüt var. Aksi halde ABD hem AB’den yoksun hem de dış destekten yoksun bir Yunanistan’a yardım edebilirdi. Çünkü Yunanistan ABD için her zaman önemli bir stratejik konumda yer alıyor. Ama günümüz şartlarında ABD’nin Yunanistan’a destek vermesi – en azından maddi- büyük ihtimalle söz konusu olmayacaktır. Çünkü ABD Yunanistan meselesini tamamen Avrupalı partnerlerine bırakmaktadır. Ayrıca ABD Dış İşleri Bakanı John Kerry, geçtiğimiz günlerde ki yoğun Türkiye ziyaretlerinde Yunanlı mevkidaşıyla bu durumu görüşebilirdi.
Tüm bu gelişmeler olurken, Yunanistan ticaret, ekonomi, teknoloji ve sanayi alanlarında Rusya ile tamamen işbirliği halinde. Bu alanlarda alternatif ülke arayan Yunanistan sanırım sonunda bu konularda istekli bir ülke bulmuş durumda, Rusya. 12 Nisan’da Ekonomi, Teknoloji ve Bilimsel işbirliği zirve toplantısı Rusya ve Yunanistan arasında gerçekleştirildi. Rusya’nın Yunanistan’ın doğalgaz şirketi DEPKA’yı almasına kesin gözüyle bakılıyor. Ayıca Rusya Yunanistan’ın demir yolları tren hatları işletmesini de istiyor.
Rusya’nın bu dönemde Yunanistan ile bu denli yoğun ilişki başlatması her ne kadar iki ülkenin tarihi işbirliğine dayandırılsa da bunun nedeni Rusya Başkanı Vladimir Putin’in izlemiş olduğu pragmatist dış politika da olabilir.
Rusya ile işbirliğinde Yunanistan’ın kısa vadede en çok kar elde edebileceği alan, turizm olacaktır. Yunanistan eğer Brüksel ile aralarındaki vize konusunu –AB dışı vatandaşlara uygulanan- çözebilirse Yunanistan, Türkiye’ye ve Kuzey Afrika ülkelerine gelen Rus turistleri çekebilecektir.
Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Almanya’dan 2. Dünya savaşında uğradığı zarar için tazminat talebinde bulundu. Başbakan Samaras’ın talimatıyla bu konuyla alakalı rapor hazırlanıp arşiv kayıtları incelendi. Rapor gizli tutuldu ancak medyaya bazıları yansıdı. Rapora göre Almanya Yunanistan’a hiçbir zaman tazminat ödememiş. Almanya ise 1950’den sonra 150 milyon Mark ödediğini savunuyor. Almanya Maliye Bakanı Walfaung Schauble “ Yunanistan için hiçbir umut yok. Bu konu çoktan kapanmıştır” dedi. Yunan hükümeti ise resmi olarak haklarını arayacaklarını belirtiyor. Yunanistan’ın beklediği tazminat bedeli ise 540 milyar Euro.
Yunanistan’ın tazminat konusunda uluslararası adalet makamlarına başvurması ikili ilişkileri bozacaktır. Tanzimat konusu geçmiş dönemlerde de sık sık gündeme gelmişti ancak bu dönemde Yunanistan’ın bu yöndeki talebi Almanya’yı hayli kızdırmış durumda.
IMF, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Komisyon’undan oluşan Troyka heyeti Yunanistan’ın 2014’te büyümeye geçeceğini bildirdi. Ayrıca Troyka 8,8 Milyar Euro’luk krediyi yakında serbest bırakacaklarını belirtti.
Yunanistan’ın mevcut borcu, Gayri Safi Milli Hâsılasının %160’ını oluşturuyor. 2010’dan bu yana Yunanistan’a 270 Milyar Euro tutarında kurtarma paketi sağlandı. Paketlerin ön koşulu olan vergilerde artırım yapma ve harcamalarda kesintiye gitme halk içerisinde protestolara neden olmuştu.
(TUIÇAkademi, Ekathimerini, To Vima, Azınlıkça, CNN, The Guardian, Der Standart)
TUIÇ BALKAM
Çağdaş Erdoğan
Yunanistan
