Yorumlanamayan Bir Disiplin: 21. Yüzyıl Şüphe Diplomasisi

Uluslararası İlişkiler disiplini 21. Yüzyıl çerçevesinde net bir şekilde yorumlanamıyor. Akademik tezler ve diğer anekdotlar yetersiz kalmaktadır. İleriye dönük olabilecek tezler hayali kalmaya devam ediyor. Bundaki en büyük etken ülkelerin başlarındaki liderlerin kararsız oluşlarından ötürü…

Diplomasi WikiLeaks darbesine maruz kalmasından aylar geçti ve bugünü de yarını da şüpheli bir bakış açısına bürüdü. İstihbarat ne ölçüde gelişiyor soru işaretlerinde kalmakta… Amerika Dış Politikası, İsrail Dış Politikasının üs merci organı gibi hareket etmekte idi. Buna bağlı olarak çeşitli lobiler… Büyüyen Türkiye ne tür bir oyunun içinde bihaberiz. Liderlerin bir araya gelmesindeki background’u belgelerde gizli. Bu belgelerde sadece liderlerin zihninde oluşmuş ikincil taktiksel görüşler. Bu disiplin şüpheler ardında gelişmeye devam ediyor.

2011 yılı itibari ile de ülkeler birlikten ziyade kendi ulusal çözümlerini aramaktadırlar. Milliyetçi görüşler daha popüler hale gelmektedir. Avrupa’da yaşanan İslam- Hıristiyan din çatışması buna örnek verilebilir. Ülkeler kara parçalarında bu tür hareketlenmelere yer verdiği sürece sürtüşmeler artacaktır. Dinler kimi kesimler tarafından karşı tarafa yanlış tefsir edilmeye devam etmektedir.  Evrensel İslamiyet’ten öte sübjektif oluşturulmuş kara sayfaların ardında kalan kanlı kitap… İslam’ı bu kötülenen yüzünü yıkamak yine İslami düşünürlere düşmektedir. Yazı olarak değil de görüntüsel yahut bireysel görüşmelerin aktörlüğünde toplumsal buluşmalar… İslam kanlı bir din ise Hıristiyanlık tentürdiyot bir din haline gelmemelidir. Bu konular tabiî ki de bu düşünürlerin hegemonluğu altındadır bize düşen disiplinin yorumlanmasıdır.

Son olarak disiplin kanlı bir süreç içinde devam etmektedir. 3. Dünya Savaşı geliyor diyenlere ziyade, 1 ve 2. Dünya Savaşlarının öncelerine bakılmakta fayda var. Savaşlardan önce bunalımlar peydahlanır. Bu bunalımlar ne kadar sertliğini korur ise büyük bir savaş, kıtalar arası bir savaş oluşur. Günümüz küreselleşme diyalogu içerisinde “bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın” demeci içinde devam etmekte. Küreselleşen uluslararası örgütlerin sistematiğine herhangi bir saldırı olduğunda yeni bir savaş söz konusu olabilir. Tabi ki de yeni bir savaşın ne zaman olacağı yada savaşın olunabileceği bilmek bu 21. Yüzyıl disiplininde tartışmak zordur. Görünen safha da kanın akmaya devam edeceği şeklindedir. Yeni bir kan yeni bir iş sahası şeklinde hareket etmeye devam edecektir. Petrol kuyuları ne zaman tükenirse işte o zaman bu disiplin yeni bir hale girmeye başlayacaktır.

 

Şahin KESKİN

Erzurum Atatürk Üniversitesi

Uluslararası İlişkiler Bölümü

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...