Yeni Arap Dünyası için Yeni Kamu Diplomasisi

İki kuzey Afrikalı arkadaşımla Arap dünyasında uydu televizyonunun rolü ve bölgede seçim reformlarına yönelik umutların yaygın olarak değişmekte olduğu hakkında sohbet ettik. Sohbetin konusu Arap siyasetinin yeni dinamikleri ile diğer ülkelerin nasıl anlaşacağına geldiğinde bir arkadaşım “Geçmişte diplomasi liderler yoluyla oluyordu şimdi bireylerle olmalıdır” dedi.  Diğer bir deyişle, kamu diplomasisi şimdi diğer ülkeler ile birçok yönden yapıcı ilişkiler geliştirmek isteyen ABD gibi hükümetler için eşi görülmemiş bir önem sahip. 1989 yılında Avrupa Komünizmi’nin dağılmasından bu yana hiç bu kadar çok ülkenin karakteri böyle önemli değişimler yaşamamıştı. Arap dünyasındaki yeni siyasi gelişmeler ABD’nin kamu diplomasisi politikalarında geniş kapsamlı bir yeniden dizaynı gerektirmektedir.  Diğer birçok ulusun olduğu gibi ABD’nin kamu diplomasisi de büyük ölçüde kendi markasını teşvik etmek gibi sadece en safları yenecek bir şekle çok uzun zamandır sürüklendi.  Devrik diktatörlerinin patronları olmak konusunda derin şüpheli konumunda olan ABD’nin böyle politikalar ile Araplar arasında hedef kitle bulması olası değildir.

Ayrıca batılı politikacıların sosyal medya hayranlığı çok ileri gitti. Twitter, Facebook, YouTube ve diğerleri çok kullanışlı ancak sınırlı bir yol. Küresel dostlukların kurulması ve korunmasında çok ağır oldukları gibi onların aboneleri çok küçük miktarlarda ve içeriği çok yüzeysel kalıyor. Arap dünyasının yeni dinamikleri kamu diplomasisi stratejisinde reklama daha az ve hizmete daha fazla önem verilmesi gibi anlamlı değişikliklere ihtiyaç oluşturuyor. Arap devletlerinde kamu öfkesinin kökünde tarih boyunca en çok siyasi karışıklıkların yaşanması ile ekonomik eşitsizlikler yatıyor. Bu adaletsizlik nihayet Arapların uzun dönem süren kalıcı stoacılığı bırakıp devrimci ateşe yol verdi ve hatta Hüsnü Mübarek gibi statükonun en soğukkanlı koruyucuları nı bile içinde boğdu. Arap devletlerinde adil bir ekonomik sistem gelene kadar belli acılar yaşanacak ve uzun yıllar geçecek ama bu süreç hemen başlamalı.  Bu noktada ABD temel hedef olarak bu sürece yardım ederken kamu diplomasisi yoluyla bölgenin geleceğini belirleyecek olan on milyonlarca gencin hayatına doğrudan etki edecek olan eğitime, istihdama, girişimciliğe ve diğer programlara önem vermelidir.

ABD için bu kamu diplomatları ile ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı arasında daha yakın işbirliğini gerektirirken bu durum Amerikan Kongresince de desteklenmeli ve ABD’nin dünyadaki rolünü daha gerçekçi bir değerlendirmeye oturtmalıdır. Şu anda Amerikan Kongresi Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesini azaltarak üçüncü sınıf güç konumuna düşürmekte kararlı görünüyor ve bu durum Arap dünyasını kendisine kur yapacak İran gibi şirret oyunculara açık bırakmak anlamına geliyor.

Dünyanın en yetenekli kamu diplomatı Başkan Barack Obama için kendi yönetiminin asil retoriğinin altını doldurmak için çok önemli bir fırsat önünde duruyor. Kapsamlı bir kamu diplomasisi girişimi ile Arap dünyasının karmaşık yeni siyasi dinamiklerini anlayarak “Sevimli Amerika”yı tanıtmak yerine ekonomik adaleti desteklerse bazı yeni ve değerli arkadaşlar kazanabilir.

 

Prof. Philip Seib

Public Diplomacy and International Relations

University of Southern California

http://uscpublicdiplomacy.org/index.php/newswire/cpdblog_detail/new_public_diplomacy_for_the_new_arab_world/

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...