Yeni Anayasa Üzerine

Çok sert geçen altı aylık seçim propagandası 12 Haziran seçimleriyle noktalanmış oldu. Başbakanın balkon konuşması diye nitelendirdiğimiz konuşmasında en önemli vurgusu beklenildiği gibi yeni anayasa oldu. Tabi ki bu konuşma bizlere yabancı bir konuşma olmadı keza 2007’deki konuşmasıyla üç aşağı beş yukarı aynı oldu, fakat ilerleyen zamanlarda gördük ki balkon konuşmasındaki uzlaşmacı hava öyle ya da böyle pek görülmedi.

Şimdi gelelim yeni söylemlere, ne dedi başbakan? Bu anayasa Türkün, Kürdün, Çerkez’in, Laz’ın, Gürcü’nün anayasası yani 74 milyonun anayasası olacak tabi bu güzel sözler herkesi umutlandırıyor umutlandırıyor ama 2007’yi hatırladıkça ve seçim propagandasında edilen sözleri hatırladıkça bu umudum biraz kırılıyor açıkçası, fakat her şeye rağmen Başbakanın dediğini yapıp tüm muhalefeti ve önemli sivil toplum kuruluşlarını gezeceğini düşünüyorum ama esas olan bu ziyaretlerde bir mutabakat sağlanır mı? Bence bu mutabakatın sağlanması tamamen liderlerin siyaset adamı gibi düşünüp bir önceki seçimi değil de devlet adamı gibi düşünüp gelecek nesilleri düşünmesine bağlıdır.

Bu bağlamda,  CHP bu süreçte bence en fazla sancıyı hissedecek partidir ve olabildiğince bu süreçte hırçın gözükecektir bununda iki sebebi vardır evvela kendi muhaliflerine deyim yerinde isen bakın bizim AKP ile kavgamız var bize köstek değil destek olun mesajını vermek, ikincisi anti-AKPci olan tabanına tekrar Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkan bir parti görünümünü tekrardan aşılamak için zira 12 Haziran seçim propagandasında bu görünüm bazı CHP adaylarının konuşmalarıyla sekteye uğramıştı ve bu ifadeler içerideki CHP muhaliflerinin önümüzdeki günlerde en büyük kozu olacağına benziyor.

Peki, MHP ne yapacak? Bence, artık Bahçelinin genel başkanlıkta son senesi Kasım 2011’deki olağan kurultayı MHP lideri Devlet Bahçelinin 2012 Kasım’a çekip aday olmayacağını düşünüyorum, yeni anayasa görüşmelerinde MHP’liler 2009-2010 senesindeki anayasa görüşmelerindeki tutumlarını değiştireceğe benziyor, hatırlayacağımız üzere AKP’li kurmaylara randevu bile verilmemişti ve çok hırçın bir politika güdülmüştü elbette MHP’nin kırmızı çizgileri komisyonda devam edecek ama artık MHP’li kurmaylarda anladı ki %50 ile iktidarı yeniden alan AKP iktidarına hırçın muhalefet Halk nazarında bir karşılığı bulunmuyor.

Ve anlaşılması şüphesiz en zor olan BDP’nin grubu, ben açıkçası anayasa komisyonuyla BDP grubunun bir mutabakat sağlayacağına inanmıyorum, çünkü BDP’liler her ne kadarda karşı tarafı suçlasalar da onlarda bir uzlaşma kültürünü henüz göremedik, onların uzlaşı dedikleri konular tamamen dayatma ve tehditten ibarettir, Demokrasi ve Özgürlük bloğunun seçim çadırlarında çıkan Molotofları ve her fırsatta savaş tehdidi yapan bir grubu hatırlarsak bu bloğun istemediği noktalarda tolerans gösterip anlaşacağına inanmıyorum.

Kısacası, bu anayasa Türkiye’nin önüne çıkan altın bir fırsat, Türkiye’nin artık 21.yy yakışır 1923 ruhunu sekteye uğratmadan herkesi kucaklayan bir anayasaya sahip olması gerekiyor.

İbrahim Ethem EMRE

Doğu Akdeniz Üniversitesi

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...