Yidiş, Avrupa, Amerika ve Asya’da 3.5 milyon’dan fazla Aşkenaz Yahudisi tarafından konuşulan, Cermen kökenli bir dildir. Diğer birçok Musevi dili gibi İbrani Alfabesi ile yazılır. Zaman zaman Almanca ağzı olarak da görülür. Yidiş Tiyatrosu ise Aşkenaz Yahudilerinin etkisiyle oluşturulmuş ve Doğu Avrupa Yahudi kültürünün temel taşlarından biri olmuştur.
Tarihsel süreci en başa sardığımızda Yahudi tiyatrosunda ilk metnin MÖ 1.yy da Ezekiel tarafından yazılıp; sahneye konduğunu görmekteyiz. Bundan sonra ise oldukça uzun bir süre herhangi bir tiyatro faaliyetine rastlamamaktayız. Bu kesintinin nedeni ise dini yaklaşımlar olmuştur. Çünkü Hahamlar tiyatro metni yazmayı, tiyatro seyretmeyi, tiyatroda oynamayı putperestlik olarak gördüklerinden tiyatro ile ilgili her şeyi yasaklamışlardır. Durum böyle olmasına karşın gizliden gizliye de olsa tiyatroya yönelik bir takım çalışmaların yapıldığı söylenebilir. Bunun en başat örneği ise Roma katakomplarında yasaklı yıllara ait, üzerinde İbranice yazılar olan Faustina adlı muhtemelen Yahudi olan bir aktrisin mezarına rastlanılmış olmasıdır.15.yüzyıla gelindiğinde ise İtalya Mantua Gettosu’ndan çıkan bir Yahudi tiyatro grubunun çeşitli şehirlerde Yahudi cemaatlerine Şabat öncesi gösteriler yaptığı tespit edilir.
Yidiş dilinde sahnelenen ilk oyunun ‘Das spil fun toyb Yeklayn, Zayn Vayh Kenlayn, und Zeyere Tsvey Zinlikh Fayn’ (Sağır Yeklayn, Karısı Kendlayn ve İki Güzel Çocukları) adlı piyes olduğu ve 1598’de Tannhausen’de sahneye konduğu sanılmaktadır. Tiyatro tüm bu örneklemeler dışında Yahudi kültüründe farklı dalların etkisiyle de yer edinmiştir. Bu dallardan biri de inançtır. Misalen Purim Bayramı dönemlerinde, Purimshpils – Purim oyunları adı altında karnaval gösterileri Hahamların da onayıyla sahnelenip, halka sunulmuştur. Keza yılın aynı dönemlerinde, aşağı yukarı aynı gruplar, babadan oğula devredilen kıyafetler içinde evden eve dolaşıp yerel veya dini şahsiyetlerin parodilerini de yapmıştır. Purimshpil’ler Yeşiva mensubu genç ve yaşlı erkekler tarafından oynanmış; kadınların rol alması söz konusu dahi olmamıştır. 16. yüzyıldan itibaren Purimshpil’ler daha da detaylandırılmış; kısa olan oyun süreleri uzatılmıştır. 18. yüzyıla gelindiğinde ise 1 gün ile 1 hafta arası sürecek festivaller düzenlenmeye başlanmış; bununla birlikte konular ise hep aynı kalmıştır. En genel haliyle bu oyunlarda temelde bir Purim karakteri ele alınmış ve güncel olaylar o kişi etrafında hicvedilmiştir.
Aydınlanma döneminde ise konular daha da çeşitlendirilmiş ve oyunlar tüm yıl boyunca oynanmaya başlanmıştır. Bu dönemde ilkel olarak adlandırılabilecek Yidiş tiyatrosuna damgalarını vuranlar Isaac Euchel ve Aaron Hale-Wofsonn olmuştur.
Sabit tiyatro salonlarının olmadığı, oyunların okullarda veya evlerde sergilendiği Aydınlanma Dönemi’nde oyunlarda genel olarak Haskala – aydınlanma temaları hicvedilmiştir.
YİDİŞ Tiyatrosu’nun Ataları
Broder Şarkıcıları: 19.yy ortalarında ise Broder Singer olarak adlandırılan yeni bir gösteri türü başlamıştır. Adını bu türün kurucusu olan Berl Margulis’in doğum yeri olan Brody veya Brod kentinden alan bu oyuncular, modern Yidiş tiyatrosunun ataları sayılırlar. Bir hikâyeyi şarkılarla anlatmakla yola çıkan Broder Singer türü zaman içinde gelişmiş ve müzikallere dönüşmüştür.
Galiçya’da başlayan bu akım, Romanya ve Rusya’da tutulmuş, birçok ilk ürün Yidiş oyununa ilham kaynağı olmuştur.
19.yy son çeyreğine gelindiğindeyse bazı Yidiş tiyatro grupları, Varşova gibi büyük kentlerde gösteri yapmalarına karşın, eskiden gelen nedenlerle Yahudi cemaat yöneticilerinin gösterdiği tepki ve direnç nedeniyle kalıcı olamamışlardır.
Modern YİDİŞ Tiyatrosu
Modern Yidiş tiyatrosu ciddi ve realiter anlamda, bu tiyatronun babası olarak anılan Avrom Goldfaden’in çalışmalarıyla hayata geçmiştir.
Goldfaden, ünlü Broder Singer oyuncusu Yisroel Grodner ile işbirliği yaparak 1876 yılında Romanya’nın Jassy kentinde ilk yerleşik profesyonel tiyatro kumpanyasını kurmuştur. Oyunlara yaptığı yönetmenliğin yanında oyunların senaryo ve müziklerini de bizzat kendisi yazmış ve bestelemiştir.
Yarattığı 1877 Shmendrik,1879 Kishermakherin-Büyücü, 1880 Di Tsvey Kumi Lemi – iki Kumi Lemi adlı oyunlar eserleri arasında en ünlüleridir. Hatta bu oyunların bazıları günümüzde dahi yer yer sahnelenmektedir. Goldfaden, yarattığı oyunlarında Haskala, yobazlık, dini istismar gibi konuları sert bir şekilde eleştirdi.
1877 yılında ise bir ilk gerçekleşir ve Yidiş tiyatrosu ilk kez bir aktrisi kadrosuna dâhil eder. Gelişen süreçle beraber Tiyatronun artan başarısı ve tutulması üzerine, birçok rakip tiyatro kurulur. Bunların arasında en ünlüleri Joseph Lateimer ve ‘Profesör’ Moyshe Hurvitz’in kurdukları tiyatrolardır.
Ancak 1883 yılında Rusya’da Çar’ın Yahudi tiyatrolarını yasaklaması üzerine birçok aktör ve aktris işsiz kalmış ve nihayetinde göç etmiştir. Böylece Tiyatrolar da tekrar gezici şekle dönüşmüştür.
Polonya bu dönemde daha esnek bir tutum sergilediği için 1877’de Krakov’da, 1889’da Lwov’da Goldfaden’in repertuarını oynayan yerleşik tiyatrolar açılır.
Rusya’da ise, rüşvet vs. de kullanılarak; Almancaya yakın bir dilde sahnelenen Yidiş Tiyatroları tekrar canlandırılır. (Ancak bu oyunlar ve oyuncular çok düşük seviyede kaldıklarından bunlara sonradan Shund-çöplük adı verilecektir).
1905 olayları sonrası Rusya’da basının da serbest kalmasıyla edebi yazılar, tiyatro eleştirileri vs. gibi konular halka inmiş ve Yidiş Tiyatrosu da büyük bir sıçrama yapmıştır. Bunun paralelinde Vilna, Bialystok ve Lublin’de yerleşik tiyatrolar açılmıştır. Geçici özgürlükler sonrası genel bir deyimle “Dos Yidischefol “( Yahudi milletine layık davranılmaya) başlanıyordu. Bu dönemde yeni Yidiş Yahudi kültürünü ileriye götürmek için çalışacak Y.L. Peretz ortaya çıktı. Seviyesiz görülen Shund tiyatrolarına savaş açan Peretz, bu tiyatroları yerden yere vuracak eleştiriler yayınladı.
Ve tam da bu dönemde eski Yidiş tiyatrosu ekolünden Esther Rokhl Kaminska ortaya çıktı. Kaminska ABD’de ünlenen Yidiş tiyatrocu Gordin’in oyunlarını oynamaya başladı ve Peretz mentorluğunda kaliteli oyunlar üreten Sholem Asch,Sholem Aleichem,Avrom Kaminski,David Pinski gibi tiyatro yazar ve yönetmenlerin yetişmesinde büyük katkı sağladı.
YİDİŞ Polonya’da
1916’da idealist ve amatör gençlerden oluşan bir grup; Vilna’da Yidiş tiyatrosu kurma izni alır. Vilner Trupe adını alacak bu grup dönemin ünlü yazarlarının oyunlarını sahneler. 1921 yılında da Vilner Trupe, Yidiş tiyatrosunun en ünlü oyunu Der Dibek’i sahneler. Varşova prömiyerinden sonra bu oyun birçok dile tercüme edilip, birçok ülkede değişik versiyonlarda oynandı ve halen oynanmaya devam etmekte. İki savaş arası dönemde Yidiş tiyatrosu Polonya’da en parlak dönemini yaşar. Birçok tiyatro açılır, yüzlerce oyun sergilenir.
Yine bu dönemle birlikte Polonya’da Kleynkust adı verilen Yidiş kabareler de açılmıştır. Kısa skeçlerden oluşan kabare oyunları, müzikle dansı da alarak Yidiş tiyatrosu temalarını birleştirip çok değişik bir tarz oluşturuyordu. Yidiş kabarelerinin en ünlüleri Varşova’da Azazel, Lodz’da ise Ararat idi.
Bu dönemde Polonya’da Yidiş kukla tiyatrosu da geliştmiş;Purim temelli oyunlardan güncel olayların hicvedilmesine kadar değişik temalar kullanılmıştır.
Bu kısa özetten anlaşılacağı üzere Polonya, iki savaş arası dönemde geniş bir oyun yelpazesine sahip Yidiş tiyatrosunun en parlak ve en verimli dönemlerini yaşadığı ülke olmuştu.
Moskova’da YİDİŞ: GOSET
Rusya’da ise ihtilal sonrası devlet destekli Yidiş tiyatroları açılmaya başlanmış; Beş senelik bir süreç içinde başta Moskova, Vilna, Odessa, Riga, Kovno, Bialystok gibi kentlerde olmak üzere toplamda 14 Yidiş tiyatrosu kurulmuştur.Bunların arasında en büyüğü Moskova’daki Devlet Yahudi Tiyatrosu GOSET’di.
Bu tiyatroların çoğu sürekli turneye çıktığı için Yidiş tiyatrosu Rusya’nın her köşesinde izlenebildi. Bu tiyatrolarda, klasik Yidiş, yeni Yidiş ve Avrupa klasiklerinin Yidiş adaptasyonu olan oyunlar sahnelendi.
Görüleceği üzere Polonya kadar olmazsa bile Rusya Yidiş tiyatrosu da parlak bir dönem yaşadı.
YİDİŞ Tiyatrosu-Paris
Doğu Avrupa’da Yidiş tiyatrosu en parlak dönemlerini yaşarken, Batı Avrupa’da ve ABD’de de Yidiş tiyatrosu boy göstermekteydi.
19. yy. sonlarında Doğu Avrupa’da yaşanan olaylar 2 milyon Yahudi’nin Batı Avrupa ve ABD’ye göç etmesine neden olmuştu. Göçlerle birlikte Yidiş kültürü, tekrar Batı Avrupa’ya geri dönmüş, ABD de ise yeşermeye başlamıştır.
Paris’te yerel, sabit bir Yidiş tiyatrosu kuracak kadar yeterli bir Yidiş kültürlü nüfus olmadığı için önceleri ziyaretçi sanatçılar getirilirdi. İlk ziyaretçi, 1888 Aralık ayında, Leizer Yakobovitch yönetimindeki Rus-Yidiş Dram ve Bale Kumpanyası olur ve Goldfaden’ın bir oyunu sergilenir. Bu ilk oyun büyük bir başarı sağlar; hatta basında Yahudi olmayanların bile bu oyunu izlemeleri önerilir. Bu oyun sayesinde hem Yidiş tiyatrosu hem de Goldfaden çok popüler olur. Bu popülerlikten cesaret alan Goldfaden 1889 yılında Paris’e gelir ve hemen Yidiş-Rus Dram Kumpanyası adı altında Paris’te ilk yerleşik Yidiş tiyatrosunu kurar. Ancak ekonomik nedenlerden dolayı bu kumpanya 1890 yılında dağılmış ve Goldfaden ülkesine geri dönmek zorunda kalmıştır. 1900 yılında ise Goldfaden tekrar Paris’e gelip yine bir sabit tiyatro kurma girişiminde bulunur ancak yine başarısız olur. Bu başarısızlıklara rağmen Goldfaden Paris’te Yidiş tiyatrosunun tetikleyicisi olur. 1903 yılından itibaren çeşitli politik görüşlere bağlı birçok amatör tiyatro kurulur. Doğu Avrupa’da olduğu gibi Paris’te de kaliteli-kalitesiz (Shund) oyunlar çatışması yaşanır. Ve gerçek anlamda ilk yerleşik tiyatro 1915 yılında Risachovski tarafından ‘Peretz Tiyatrosu’ adı altında kurulur. Buna takiben iki savaş arası dönemde birçok profesyonel veya amatör tiyatro, kendisine kurulma olanağı bulmuştur.
Londra’da da benzer gelişmeler yaşanmış; yine Goldfaden 1883 yılında Londra’ya gelmiş; Londra’da ilk yerleşik tiyatro İbrani Dram Kulübü adı altında 1886 yılında East End’de kurmuştur. Burada Yidiş olması kaydıyla müzikallerden dramlara kadar her türde oyunlar sergilenir ve Londra’da ki bu tiyatro perdelerini 1935 yılına kadar açık tutar.
ABD’de YİDİŞ Tiyatrosu
New York’ta ise Yidiş tiyatrosu kuruluşunu 1881 yılında henüz 12 yaşında ABD’ye göç etmiş Boris Tomashefsky’ye borçludur. Gündüzleri bir sigara fabrikasında çalışan Tomashefsky, geceleri ve Şabat günlerinde Sinagogda şarkı söyleyerek adını duyurmaya başlar. Hiç seyretmemesine rağmen etraftan duyduklarıyla tiyatroya merak salmış ve bunu New York’a getirmeyi aklına koymuştur. Fabrikada birlikte çalıştığı Romanyalı Golubok’un Londra Yidiş tiyatrosunda ünlü iki aktör kardeşi vardır. Frank Wolf adlı bir taverna sahibini ikna ederek Golubok kardeşlerin ve dört aktörün New York’a gelmelerini sağlar. İlk gösteri büyük bir başarı sağlamış ve henüz 14 yaşında olan Tomashefsky yine Frank Wolf’u ikna ederek artık kendisinin de dâhil olduğu bu grubun turneye çıkmasını sağlar. Genelde Goldfaden’ın oyunlarını sergileyen grup, büyük bir başarı sağlamış ve artık ABD’de Yidiş tiyatrosu olgusunu başlamıştır. 1890-1940 yılları arasında New York’ta, Bronx ve Brooklyn’de yaklaşık 10 sabit sahne açılmış yaklaşık 200 grup da gezgin tiyatrolar olarak tüm ABD’yi dolaşmıştır. Bu gruplar, Goldfaden’ın oyunlarından müzikallere, Tevrat’tan alınan konulardan Shakespeare’in Kral Lear’ına kadar her türde eseri Yidiş tiyatrolarında sergilemiştir. Bu dönemde Joseph Lateimer, Jacon Gordin gibi büyük tiyatro yazarları olarak ortaya çıkmıştır.
II. Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında Yidiş tiyatrosu bir direniş aracı olarak devam etti. Ancak sonraki yıllarda tiyatrocularının çoğu katledildi. Savaş sonunda Yidişin dili ile birlikte öldüğü sanıldı.Bununla birlikte 1950’li yıllarda yeni bir canlanış olduysa da 1970’li yıllarda bu heyecan kayboldu.Yidiş’in tekrar canlandırılma hamlesinin başladığı 1990’lı yıllarda ise tekrar bir hareketlenme başlar.Günümüzde New York, Paris ve Londra gibi büyük merkezlerde Yidiş tiyatroları faaliyetlerini devam ettirmekte;Hatta Polonya’da her yıl Yidiş tiyatro festivalleri bile tertiplenmektedir.
Deniz DEMİR
TUİÇ-YAHUDİ ÇALIŞMALARI MERKEZİ
Kaynaklar:
YIVO – Yiddish Theater
Yiddish Theater – A Love story – Yael Katzir
The Golden Epoch of Yiddish Theater in America – Edna Nahshon
The World of Yiddish Theater in Paris – Pnina Rosenber