Uluslararası toplum, ilk kez İkinci Dünya Savaşı Sonrası Herbert Butterfield, Martin Wight ve Hedley Bull’un kurucuları olarak kabul edildiği, İngiliz Okulu’nun ortaya attığı bir kavramdır. İngiliz Okulu’ndan bahsedecek olursak; İngiliz Okulu, gerçekçilik (realism), akılcılık (rationalism) ve devrimcilik (revolutionism) geleneklerinden faydalanan kurumsal bir altyapıya sahip olup bu üç geleneği de sentezleyebilen bir topluluktur. Okulun Uluslararası İlişkiler disiplinine en büyük katkısı şüphesiz ki “uluslararası toplum” kavramını kazandırmaları ve derinleştirmeleridir. Uluslararası toplum kavramını farklı perspektiflerden ve farklı düşünürlerin görüşlerinden faydalanarak işlemişlerdir. Machiavelli, Thomas Hobbes, Grotious ve Kant’ın “uluslararası toplum” ile yakından alakalı görüşlerinden faydalanmışlardır.
Machiavelli ve Hobbes uluslararası sistemi, devletlerarası ilişkileri klasik realizmde olduğu gibi herkesin herkesle savaş hali olarak tanımlarlar. Hobbes’da doğa hali kaotiktir. Yani herhangi bir toplumsal unsurun varlığının etkin bir role sahip olmadığı varsayımına dayanır. İnsanları kaostan kurtaran şey kontrat sonucu oluşan devlettir. Toplumsal sözleşme (social contract) anarşik durumu ortadan kaldırmak için yeterli değildir. Hatta devletler arası güvensizlik son derece üst seviyededir. Uluslararası hukuk, kurallar ve kurumlardan söz edilemez, bunlar kurgusaldır. Devletler kendi çıkarları peşinde koşarlar. Bu yüzden uluslararası sistem anarşiktir.
Grotius’a göre uluslararası topluluk devletlerden oluşur. Analiz birimini devletler olarak kabul edip onu bir bütün olarak ele alır. Topluluğu oluşturan her bir aktörünün yani devletlerin birbirileriyle etkileşim içerisinde olduğunu öne sürer. Devletlerin ortak çıkarlar ve değerlere sahiptirler ve bu durumun sonucu olarak devletler arasında bağlar vardır. Grotius’a göre devletler bu durumun farkındadırlar. Grotius, egemen devletleri kendi içlerinde bağımsız olduğunu kabul eder. Fakat devletler, uluslararası toplumun üyesi olarak belirli haklara ve yükümlüklere sahip birer siyasal birimdir. Grotius’un gayesi de bu durumdan doğan hukukun uygulandığı bir uluslararası toplum yaratmaktadır. Bu yaklaşımla uluslararası ilişkilerin kurucu unsurunun anarşik yapısı olduğu önermesini kabul etmekle birlikte uluslararası anarşi durumunun sona erdirilmesi gerektiği savunulmuştur.
Kantçı devrimci yaklaşıma göre uluslararası politika devletlerarası çatışmadan ibaret değildir. Kozmopolitan dünya toplumunu içerir. Kant devletlerin aralarındaki ilişkide uluslararası hukuk kurallarına bağlı olmaları gerektiğini ve karşılıklı hak ve sorumluluklara sahip hukuk özneleri haline gelmelerini savunmuş ayrıca insanların birlikteliği için herkesin uyması gereken devrimci bir zorunluluk olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Kantçı devrimciler değişik devletlerde yaşayan insan gruplarının veya sınıflarınortak çıkar,fikir ve ideolojiler çerçevesinde hareket edebileceğini iddia eder.
Wight’e göre uluslararası toplumu oluşturan kavramlar, Bull’a göre farklılık göstermektedir. Güç politikalarının işleyişi, diplomatik sistem, uluslararası hukuk ve onun kurumlarının varlığıyla alakalıdır. Bu düzlemde diplomasi bir müzakere kurumu işlevi görür iken ittifaklar bu müzakere kurumunun birer ortak çıkar kurumu, tahkim; küçük farklılıkların giderilmesi kurumu ve savaş ise son safha olarak farklılıklar konusunda nihai kararlar kurumu olarak işlev üstlenmiştir. Bu dört ana başlık uluslararası toplumun temel kurumlarını oluşturur. Wright uluslararası toplumu dünya sistemi üzerinde en kapsamlı kurum olarak görmektedir. Üye sayısı ve üyelerinin niteliği değişse de toplumun ebedi varlığı üyelerle alakalıdır. Her bir aktör arasında ortak çıkarların varlığı belirli bir kültürel birlik de oluşturur.
Bull’a göre ise, devletlerarasında belirli bir zamana yayılan sistematik bir etkileşim söz konusudur. Devletlerin birbirlerinin çıkarlarını gözeterek karar alma ve davranış sergileme durumundan bahsediliyorsa uluslararası toplumun ve sistemin varlığından söz etmenin mümkün olacağını belirtir. Uluslararası toplumun gereği olarak aktörlerin aralarında birtakım ortak çıkar ve ortak değerlerin oluşumu ve bu oluşumun farkında olup aktörler arasındaki ilişkilerde ortak kurumlar ile bunun akabinde ortak kurallar oluşturup ve bunlara bağlı olma durumu ile birlikte bir araya gelme durumu da önemli bir kıstastır. Uluslararası toplumun temel gayelesi, toplumu muhafaza etmek ve aktörlerin devamını sağlamaktır. Bu da Bull için kendi egemenliklerinin korunması ve barışı sağlamak anlamına gelir. Bull’da ise uluslararası toplumun temel argümanları Wright’ın aksine güçler dengesi, savaş, uluslararası hukuk, diplomasi ve büyük güçlerdir. Bull’a göre devletlerin bir düzen oluşturmaları için aynı medeniyete tabi olmalarına gerek yoktur (Bull, 1977). Okulun 1970’ler sonrası ikinci nesil İngiliz Okulcuları kuramlarından John Vincent da Bull’a benzer olarak da uluslararası toplum “pragmatik” ve “fonksiyonel” bir oluşuma tekabül eder (Vincent, 1984: 213-216). Düzeni sağlamak için ise “diplomatik kültürün” olması yeterlidir.
Adam Watson ise uluslararası toplumu “birbirlerini gözeterek karar almanın yanında, ilişkilerini yürütmek üzere aralarında diyalog ve onay ile ortak kurallar ve kurumlar oluşturan ve bu oluşumların devamının ortak çıkarlarına olduğunu kabul eden ülkeler (daha genel tanımıyla egemen siyasi topluluklar) grubu” olarak tanımlamaktadır (Buzan, 2004: 98). Sarkaç metaforunu geliştirmiştir. Bu metafora göre sarkacın bir ucunda uluslararası toplum, diğer ucunda ise buna karşılık egemen devletlerin tek bir çatı altında toplanıp oluşturdukları imparatorluklar yer almaktadır. Bu sarkaç metaforu anarşi ve imparatorluk düzeni gibi iki zıt düzen arasında ki sapmayı belirtir. İki uç arasında da hegemonya ve dominyon kavramları bulunur. Sarkaç imparatorluğa doğru kayar iken hakim gücün etkisi altına girer. Sonuç olarak iki farklı düşünce tarzından yola çıkarak İngiliz Okulu çatısı altında iki farklı fakat bir birine yakın bir tanımı vardır.
Süleyman GÜZEL
TUİÇ Staj Programı
Kaynakça:
Bull, H. (1977). The Anarchical Society: A Study of Order in World Politics. Macmillan.
Buzan, B. (2004). From International to World Society? English School Theory and the Social Structure of Globalisation. Cambridge University Press.
Robert W. Murray. (2013). System, Society & the World: Exploring the English School of International Relations’, E-International Relations. Erişim Adresi: http://www.e-ir.info/wp-content/uploads/Exploring-the-English-School-e-International-Relations.pdf, (Erişim Tarihi: 16.07.2014).
Vincent, J. (1984). “Racial Equality”, Hedley Bull ve Adam Watson (eds.). The Expansion of International Society içinde. Oxford University Press.