Uluslararası Hukuk’un Uygulanması

Uluslararası hukuk yani devletlerarası hukuk uluslararası ilişkiler disiplininin hukuksal boyutunu ele alan ve uluslararası ilişkileri daha iyi idrak etmemizi sağlayan bilimdir. Uluslararası Hukuk’un başlaması ilk insanların yerleşik hayata geçmesi ve bunun üzerine şehirleşip devletleşmesiyle başlar. İlk uluslararası anlaşma Sümerlerin şehir devletleri olan Lagash ve Umma arasında 4500 yıl önce sulama kanallarının paylaşımı için imzalanmıştır. Uluslararası Hukuk’ta önemli olan devletlerin bağımsızlığını güvence altına almak yani egemenliklerini tanımak ve devletlerin bu kurallara uymasını sağlamaktır.

Uluslararası hukuk Roma döneminde Jus Fetiale(Din adamlarını bağlayıcı kurallar) ve Jus Gentium (Roma vatandaşlarını bağlayıcı kurallar) olmak üzere ikiye ayrılır. Orta çağda ise Maritime(Deniz hukuku) ve Marcatona(Ticaret hukuku) olmak üzere ikiye ayrılır. Uluslararası hukuk önemini 1648 Westphalia anlaşmasıyla arttırmıştır. Uluslararası Hukuk’un öneminin artması Westphalia anlaşmasıyla egemenlik kavramının gelişmesi ve diplomasi disiplininin kullanılmasıyla sağlanmıştır. Westphalidan sonra savaş ve benzeri hallerin yerini diplomasinin alması Uluslararası Hukuk’un gelişmesini hızlandırmıştır.

Napolyon savaşlarından yorulan Avrupalı devletler 1815’de Viyana Kongresinde beş temel ilke üstüne toplandı. Bu ilkeler: Güçler dengesi, egemenlik, meşruluk, eşitlik ve Fransız Devrimi’nin getirdiği milliyetçilikti. Kongre devletleri Viyana’da Avrupa’nın geleceğini saptayacak olan bu uluslararası toplantıda kararlarını alırken bu temel ilkelere göre karar verdi. Bu yüzyıl uluslararası hukuk açısından bu beş temele dayanıyordu. Böylece Avrupa yeni bir statü kazandı.

1815 Viyana Kongresi statüsünü 1914’de 1.Dünya savaşının patlamasıyla kaybetmiştir. Dünya’nın gördüğü en büyük savaş olan 1. Dünya savaşı bittikten sonra savaşın açtığı yaraları sarmak için Milletler Cemiyeti kurulmuştur. Milletler Cemiyeti savaştan sonra devletlerarası uyuşmazlıkları önlemek için ekonomik yaptırım uygulamak istemiştir. Uluslararası hukuk’un işlemesi için kurulan Milletler Cemiyeti tek ekonomik yaptırımını 1936’da Habeşistan’ı işgal eden İtalya’ya uygulamış fakat bir yararı olmamıştır. 2. Dünya savaşının çıkmasını da engelleyemeyen Milletler Cemiyeti 2. Dünya savaşının bitiminde yani 1945’de yerini Birleşmiş Milletlere bırakmıştır. Bu tarihten sonra uluslararası hukuk’un işletilmesi görevini BM üstlenmiştir. 2. Dünya savaşının çıkmasına yol açan, dünyayı tehdit eden ve büyük zarara neden olan Nazi ve Komünizm ideolojilerine yanıt olarak kurulan Birleşmiş Milletler, Milletler Cemiyetinden daha cesur karar alan bir mekanizma olarak uluslararası hukuk’un gelişmesini sağlamıştır. Birleşmiş Milletler, Milletler Cemiyeti gibi sadece ekonomik yaptırım uygulamakla kalmamış bunun yanında askeri yaptırım vb. şeylerde uygulamıştır. Uluslararası hukuk’un işlemesi için görev alan BM ilk askeri yaptırımını 1950’de Kore’ye uygulamıştır. BM askeri yaptırım kararını kendi organı olan Güvenlik Konseyinde alır. Bu dönemde uluslararası hukuk’un işlemesi için kurulan Uluslararası Daimi Adalet Mahkemesi de Milletler Cemiyeti gibi işlevini yitirmiştir. Uluslararası Daimi Adalet Mahkemesi 1920 ve 1945 tarihleri arasında görev almıştır. Uluslararası Daimi Adalet Mahkemesi devletleri koruyamadığı için işlevini yitirmiş ve yerini Savaş Suçları Mahkemesine bırakmıştır. Savaş Suçları Mahkemesi’nin kurulmasından sonra bireyler uluslararası hukuk’la yargılanmaya başlanmıştır. Nazi lideri Nurenberg’de ve Japon lideri Tokyo’da Savaş Suçları Mahkemesinde yargılanmıştır. Böylece uluslararası hukuk liderleri yargılama hakkı kazanmıştır. Bu dönemden sonra savaş suçluları BM’nin hukuki organları tarafından yargılanmaya başlamıştır.

Uluslararası Hukuk’un uygulanmasının son bir yolu daha vardır. Bu yol Uluslararası Adalet Divanıyla sağlanır. Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletin hukuki organıdır ve 15 yargıçtan oluşur. Merkezi Lahey’de olan Uluslararası Adalet Divanı’nın aldığı kararlar bağlayıcıdır. BM üye devletlerini alakadar eden bu kararlar üye devletler tarafından uygulanmak zorundadır.

2002’de kurulan Uluslararası Savaş Suçları mahkemesi de uluslararası hukuk’un uygulanması açısından önemlidir. Bu mahkeme savaş kanunlarını ihlal eden sivil kişileri yani liderleri de yargılayabilmektedir. Slobodan Miloseviç ve Radovan Karadziç gibi savaŞ suçluları bu mahkemede yargılanmıştır ve hala yargılanmaktadır. 

 

İbrahim Çakıroğlu

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Srebrenitsa Soykırımı Mahkumu Radislav Krstic’in Mektubu

Srebrenitsa’da soykırımın desteklenmesi ve yardım edilmesi suçundan Lahey’de 35...

Trump’ın Ukrayna’da Batı/NATO Barış Gücü Planına Yönelik 10 Engel

Andrew Korybko 10 Obstacles To Trump’s Reported Plan For Western/NATO...

Türkiye-AB İlişkilerinde Kırılma Noktası: AK Parti Döneminde Yaşanan Gelişmeler ve Güncel Durum

Dr. Aziz Armutlu Giriş: Türkiye AB İliskileri Türkiye ile Avrupa Birliği...

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...