Uluslararası Gündem – Haftalık Bülten: 26 Kasım – 3 Aralık

SUUDİ ARABİSTAN’DAN İLK OMICRON VAKASI

Suudi Arabistan devlet haber ajansı Saudi Press Agency, Omicron Covid-19 varyantının ilk vakasını doğruladı. SPA, sağlık bakanlığından yapılan bir açıklamaya göre yetkililer ile temas halinde olan kişi ve insanları izole ettiğini açıkladı. Bakanlık, daha fazla ayrıntı vermeden bu kişinin Kuzey Afrika’da seyahat eden bir Suudi vatandaşı olduğunu söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü, Pazartesi günü yaptığı açıklamada ağır mutasyona uğramış Omicron varyantının uluslararası yayılma olasılığının yüksek olduğu ve bazı yerlerde “ciddi sonuçlar doğurabilecek” enfeksiyon dalgalanmaları riskinin çok yüksek olduğu konusunda uyardı. Suudi Bakanlığı halka aşılarını tamamlamasını, gezginlere ise kendini tecrit etme ve test kurallarına uymalarını emretti. 

Kaynak: Reuters

Aybüke ÖZBUĞUTU

 

ARJANTİN MAHKEMESİ’NDEN SORUŞTURMA

Arjantin’de evrensel adalet ilkelerini destekleyen bir mahkeme kararı ile Myanmar ordusunun Rohingya azınlığına karşı işlediği savaş suçları iddialar araştırılacak. Arjantin mahkemeleri evrensel adaletin yasal dayanağı, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar da dahil olmak üzere bazı eylemlerin korkunç olduğunu, tek bir ulusa özgü olmadığını ve her yerde yargılanabileceğini savunuyor. 

Arjantin mahkemeleri, geçmişte eski diktatör Francisco Franco’nun İspanya’daki yönetimi ve Çin’deki Falun Gong hareketiyle ilgili olanlar da dahil olmak üzere başka evrensel yargı yetkisi davalarına da baktı. Bangladeş’teki mülteci Rohingya azınlığından bir kişi, Arjantin’deki mahkemeye uzaktan ifade verdi.  Mahkeme, Ağustos 2017’de müştekilerden birinin “hepsinin cinsel saldırıya uğradığını ve aile üyelerinin çoğunun maruz kaldıkları baskı sonucu öldüğünü” söylediğini hatırlattı.

Kaynak: The Guardian

Özden BULUTBEYAZ

 

HONDURAS İÇİN ERKEN SEÇİM

Honduraslılar genel seçim için 5 Aralık’ta sandık başına gidiyor. ABD federal savcılarının uyuşturucu kaçakçıları ile Honduras Devleti arasındaki yakın bağlarına ilişkin ayrıntılı kanıtlar ortaya koymasıyla ülkede seçim kararı alındı.

ABD savcılarının iddialarına göre ülkenin son üç cumhurbaşkanının yanı sıra yerel belediye başkanları, yasa koyucular, polis ve ordu komutanları uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı. “Narko-devlet” olarak nitelenen ülkede bir sonraki kongre; seçim döngüsünün ötesinde hizmet edecek yeni bir yüksek mahkeme, başsavcı ve devlet denetçileri seçerek sorunlu bir adalet sistemini yeniden şekillendirme fırsatına sahip olacak.

İlk kadın başbakan mı geliyor?

Sol cephe adayı Özgürlük ve Yeniden Kurtuluş Partisi Lideri Xiomara Castro, son kampanya mitinginde “Honduras’ı bir narko-diktatörlük ve yozlaşmanın uçurumundan çekme” sözü verdi. Castro’nun gündemi kürtajı suç olmaktan çıkarma, yolsuzlukla mücadele komisyonu oluşturma, yükselen elektrik faturalarını düşürme ve kaldırma planlarını içeren bir “demokratik sosyalizm” içeriyor. Washington için endişe verici olan Çin ile diplomatik bağları yeniden kurmayı planlıyor. 

Kaynak: The Guardian, BBC

Özden BULUTBEYAZ

 

PENTAGON UFO GÖZLEMLERİNİ İNCELEYECEK

ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, kısıtlı hava sahasında tanımlanamayan uçan cisimlerin (Unidentified Flying Objects) raporlarını araştırmak için bir görevlendirmenin başlatıldığını duyurdu. Pentagon, salı günü yaptığı açıklamada “grubun ilgili nesneleri değerlendireceğini ve tehditleri azaltacağını” söyledi.

Savunma Bakanı Yardımcısı Kathleen Hicks, salı günü üst düzey Pentagon liderliğine yaptığı bir notta Havadaki Nesne Tanımlama ve Yönetim Senkronizasyon Grubu’nun “özel kullanım hava sahasında ilgilenilen nesneleri tespit edeceğini, tanımlayacağını ve ilişkilendireceğini” söyledi. Savunma bakanlığı da tanımlanmış veya tanımlanamayan hava saldırılarına ilişkin tüm raporları “çok ciddiye aldığını ve her birini araştırdığını” olarak açıklamalarına ilave etti.

Pentagon ise başka bir dünyaya ait herhangi bir faaliyete ilişkin açık bir belirti olmadığını söylese de nesnelerin dünya dışı olma olasılığını inkar etmedi. 

Kaynak: BBC

Özden BULUTBEYAZ

 

KOLOMBİYA BARIŞ ANTLAŞMASI

Eylül 2016’da Kolombiya Hükümeti, isyancı grup FARC ile bir barış anlaşması imzaladı. Devamında, antlaşmadan 5 yıl sonra bu yıl ABD’nin FARC’ı uluslararası terör listesinden çıkarması gündeme geldi. 

Duyurunun muhalif isyancı gruplardan ve uyuşturucu kaçakçılarından gelen şiddetin Güney Amerika ulusunu rahatsız etmeye devam ederken barış sürecini desteklemesini bekleniyor.

ABD; isyancı grubun gücünün zirvesinde olduğu, binlerce savaşçıya komuta ettiği ve bölgesel başkentlere ve askeri üslere büyük çaplı saldırılar düzenlediği 1997 yılında FARC’ı terör listesine ekledi. Grup, binlerce politikacıyı ve sıradan Kolombiyalıyı kaçırıp ülkenin dört bir yanına mayın yerleştirdi.

Ekim 2016’da savaşı resmen sona erdiren ve kırsal kalkınmayı vaat eden bir barış anlaşması imzalandı. Ancak anlaşma halk referandumunu geçemedi. Kolombiya’nın o zamanki Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos, yenilgiye rağmen çabaları için Nobel Barış Ödülü kazandı. Ödül sonrasında Kongre aracılığıyla gözden geçirilmiş bir barış anlaşmasını onayladı.

Kaynak: The Guardian 

Özden BULUTBEYAZ

 

NÜKLEER ANLAŞMA GÖRÜŞMELERİ SÜRÜYOR 

Avusturya’nın başkenti Viyana’da İran nükleer anlaşması görüşmeleri, yaklaşık 5 aylık bir aranın ardından taraf ülkelerin diplomatlarının katılımıyla yeniden gerçekleştirildi.

İran nükleer anlaşmasının yeniden uygulanmasını sağlamak ve ABD’nin anlaşmaya dönüşünün ele alındığı “Viyana Müzakereleri” olarak bilinen görüşmelerin ardından İran hükümetinin değişmesi sebebiyle görüşmelere ara verilmişti. Kaldığı yerden devam eden müzakerede İran heyetine başkanlık eden İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri, müzakerenin yedinci oturumu sonrası gazetecilere konuştu.

“Yaptırımlar Kalkmadan Nükleer Anlaşma Hakkında Konuşmak Gereksiz”

Müzakerelerde önceliklerinin ABD yaptırımlarının kalkması olduğunu belirten Bakıri, “İran olarak nükleer anlaşmadaki taahhütlerimize uyduğumuzu kanıtladık. Adil ve İran halkının çıkarlarının korunduğu bir anlaşma istiyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

Bakıri, önceliklerinin ABD yaptırımlarının kaldırılması olduğunu belirten konuşmasında “Görüşmemizde geldiğimiz noktanın sorumlusunun ABD olduğunu belirttik, yaptırımlar kalkmadan nükleer anlaşma hakkında konuşmak gereksiz.” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet, Gündem Orta Doğu

Aybüke ÖZBUĞUTU

 

ROMANYA’DA ZORUNLU DERS: HOLOKOST

Romanya’daki okullarda Holokost ve Yahudi tarihinin zorunlu ders olmasını öngören yasa tasarısı çoğunluğun oyuyla onaylandı. 2023’te yürürlüğe girecek olan “Yahudi Tarihi ve Holokost” dersi, Romanya’daki tüm lise ve meslek okullarında zorunlu ders olarak okutulacak. 

“Yahudi Tarihi ve Holokost” dersi için müfredat, ders kitapları, öğretim materyalleri ve  özel metodolojiler Eğitim Bakanlığı tarafından Ellie Wiesel Enstitüsü ile iş birliği içinde hazırlanacak. Yasayı savunan Yahudi asıllı milletvekili Silviu Vexler ise girişimin gençler arasında hoşgörüsüzlüğe ve aşırılığa karşı koymayı amaçladığını belirtti.

Romanya, II. Dünya Savaşı sırasında Ion Antonescu rejiminin işlediği suçları kabul etti. Ellie Wiesel Enstitüsü tarafından Romanya’daki Holokost Araştırmaları için uluslararası bir komisyonun 2004 yılında yayınlanan raporu, Antonescu rejiminin 1940-1944 yılları arasında  280 bin ila 380 bin Yahudi ve 11 bin Romanyalı’nın  ölümünden sorumlu olduğunu açıkladı.

Yabancı Düşmanlığıyla Mücadeleden Sorumlu milletvekili Alexandru Muraru “Romanya bu yönde önemli bir adım atıyor, geçmişinin sorumluluğunu üstleniyor ve Holokost üzerine yurttaşlık eğitimi alıyor ve hafızayı geliştiriyor. Kurumlar gelişmeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

“Romanya’da Yahudilerin tarihini empoze ediyoruz!”

AUR Senatörü Claudiu Tarziu,  anti-semitizmin düşük seviyede olduğunu belirtti ve böyle bir yasaya duyulan ihtiyacın gerekliliğini sorguladığını ifade etti. Bağımsız milletvekili Diana Sosoaca ise İsrail okul müfredatında Romanya tarihi yer almazken bu dersin okullarda neden zorunlu olması gerektiğini anlamadığını söyledi.

Kaynak:  Balkaninsight, Tachles, Şalom

Melis ÖZVERAN

 

LÜBNAN COVID-19 TEDBİRLERİNİ YENİDEN UYGULAMAYA KOYDU

Güney Afrika’da ortaya çıkan yeni korona virüs varyantı Omicron, geçen hafta Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan açıklamayla Covid-19 kısıtlamalarının dünya çapında sıkılaştırılmasına neden oldu. 

Lübnan, 17 Aralık’tan itibaren aşılanmamış sakinler için üç haftalık bir sokağa çıkma yasağı getirecek ve yeni Omicron varyantını engellemek amacıyla bazı işçilere aşı yapılmasını zorunlu kılacak. 

Son 48 saatte en az bir doz Covid-19 aşısı veya negatif PCR testi olmayanlar sabah 07.00’den akşam 18.00’e kadar sokağa çıkma yasağına tabi tutulacak. Çarşamba günü Lübnan Covid-19 Komitesi’nin açıkladığı yeni kurallar çerçevesinde güvenlik, sağlık, eğitim, askeriye ve turizm sektörlerinde kamu görevlileri ve işçiler 10 Ocak’a kadar tamamen aşılanmak veya haftada iki kez kendi PCR testi için ödeme yapmak zorunda. 

Komite, öğrencilerin aşı olmak için daha fazla zamana sahip olmaları adına okullar ve üniversiteler için de kış tatilini birkaç gün uzatmaya karar verdi. Bar ve restoranların en azından kısmen aşılanmamış veya negatif test yaptırmamış müşterileri geri çevirmeleri gerekeceğini bildirdi.

Kaynak: Reuters, Arab News, Al-Monitor

Aybüke ÖZBUĞUTU

 

LİBYA YENİDEN SAVAŞA SÜRÜKLENEBİLİR

Libya’da 24 Aralık’ta yapılması planlanan başkanlık seçimleriyle ilgili ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı milislerin lideri Halife Hafter’in adaylık başvurusuna yapılan itiraz Zaviye Mahkemesi İtiraz Komisyonu tarafından kabul edildi. Duruma ilişkin incelemelerin başlatılma kararı Libya merkezli February televizyon kanalından bildirildi.

İtirazın kabulü Hafter’in adaylığının iptali anlamına gelmiyor. Libya Yüksek Danıştay üyesi Adil Karmus, Arabi 21’e yaptığı özel açıklamada Emekli Tümgeneral Halife Hafter’in seçimlerden dışlanma kararı hakkında “Hafter, iktidara gelmek için her yolu deneyecektir.” ifadelerini kullandı. Karmus, Hafter’in seçimlere dahil olmadığı takdirde yeniden bir savaş ilanı da dahil sandığa gidilmemesi için elinden gelen her şeyi yapabileceğini aktardı.

Kaynak: Arabi 21, Orta Doğu Haber, February

Aybüke ÖZBUĞUTU

 

İTALYA-FRANSA İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI

İtalya ve Fransa; çevre, iklim, güvenlik, kültür ve ekonomi  gibi alanlarda güç birliğini geliştirmek için bir anlaşma imzaladı. Bu adımın siyasi geçişler sonrası istikrarsızlığın damga vurduğu Avrupa’da “önemli bir sembolik değere” sahip olacağı belirtildi.

İtalyan medyasında 1963’te Fransa ile Almanya’nın imzaladığı Avrupa entegrasyonuna bir ivme kazandıran Elysée Antlaşması’nı İtalya ve Fransa arasında yapılacak anlaşma ile karşılaştıran yorumlar yer aldı. İki anlaşmanın benzerliğine dikkat çekildi.

Antlaşma ile Avrupa Birliği’nde istikrarsızlık riskine karşı işbirliğini güçlendirmenin ve daha önce anlaşmazlıklara yol açan konular için çözüm mekanizmaları oluşturmasının hedeflendiği kaydedildi. Ayrıca son yıllarda güçlenen AB karşıtı, ulusalcı, popülist hareketlere ve dış etkilere karşı AB’yi güçlendirmek de İtalya-Fransa Anlaşması’nın amaçları arasında yer alıyor.

İtalya Başbakanı Mario Draghi “Avrupa’nın geleceğine Avrupalılar olarak karar vermek, başkalarının karar vermesinin önüne geçmek, ortak bir Avrupa savunması ve Avrupa sınırlarının korunması” gibi maddeleri antlaşmanın hedefleri arasında saydı.

Anlaşma, Roma ile Paris arasında yaşanan son krizlerin değerlendirilmesine de fayda sağlayacak. İtalya’da sağ-popülist koalisyon hükümetiyle yaşanan bu krizler, 2019 başında Fransa’nın Roma Büyükelçisi’ni kısa süreliğine geri çekmesiyle zirveye ulaşmıştı. Bu duruma son veren “Güçlü Avrupa” yaklaşımı, ortaklık yönünde yapıcı bir adım olarak nitelendiriliyor.

Tarihçi profesör Marc Lazar, “Şu an itibarıyla Paris ve Roma arasında tam bir balayı yaşanıyor. Hele de Almanya’nın iki taraf arasında gidip geldiği bir ortamda, İtalya ile Fransa arasında birçok yakınlaşma noktası var.” dedi.

Kaynak: BBC, Sputnik, Euronews

Melis ÖZVERAN

 

İSRAİL EYLEMSEL ÖZGÜRLÜKLERİNİ KORUYACAKLARINI BİLDİRDİ

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran’ın nükleer programına ilişkin müzakere sürecindeki uluslararası anlaşmanın kendilerini bağlamayacağını ve  kendilerinin eylemsel özgürlüklerini koruyacaklarını bildirdi.

Bennett, İsrail’deki Reichman Üniversitesi’nde düzenlenen panelde İran’ın yarattığı nükleer tehdide karşı yapılan yatırımdan sonra nelerin başarıldığını ve bu çabanın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. İsrail’in güçlü ekonomi, siber beceri ve uluslararası meşruiyet gibi alanlardaki avantajını İran’ın zayıflıklarına karşı kullanılmasını savunan Bennett, bu sayede şüpheye ve İsrail’i sınama arzusuna yer kalmayacağını belirtti.

İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde dünyanın göz yumması halinde kendilerinin buna niyeti olmadığını aktaran İsrail Başbakanı, “İmzalandığı andan itibaren (2015 Nükleer Anlaşması) bizim için uyku hapı gibiydi. Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na (JCPOA) geri dönüş olsa bile İsrail bu anlaşmaya bir taraf değil ve bu İsrail’i bağlamayacak. İsrail devleti, her durumda ve her türlü siyasi tabloda eyleme geçme becerilerini ve özgürlüğünü korumalı.” dedi.

Kaynak: Orta Doğu Haber                                                              

Aybüke ÖZBUĞUTU


EN GENÇ CUMHURİYET: BARBADOS

Eski bir İngiliz sömürgesi olan Barbados, 1966’da bağımsızlığını ilan etti ve İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, anayasal monarşi ile yönetilen ülkenin  “Devlet Başkanı” unvanını taşıyordu. Ancak Barbados, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in  devlet başkanı statüsüne son vererek  yaklaşık 400 yıllık son sömürge bağlarını kopardı ve cumhuriyeti ilan etti.

Barbados tarihi konusunda araştırmaları olan Profesör Hilary Beckles, “Bu maden ve köle sömürüsü yapan sömürgeci bir tarihin sonu anlamına geliyor. Bu aynı zamanda Barbados ile birlikte Karayipler ve diğer sömürge toplumlar için tarihi bir dönüm noktası.” açıklamasını yaptı. Beckles, “Bu adanın insanları sadece özgürlük ve adalet için değil, aynı zamanda kendilerini emperyal ve sömürge otoritesinin zulmünden kurtarmak için de mücadele etti.” dedi.

Başkent Bridgertown’da yapılan törende, Sandra Mason ilk devlet başkanı olarak göreve getirildi. Törene onur konuğu İngiltere veliaht Prensi Charles ve Barbadoslu şarkıcı Rihanna da katılım sağladı. Rihanna’ya törende ulusal kahraman nişanı verildi.

Cumhurbaşkanı Sandra Mason yaptığı konuşmada, “Barbados Cumhuriyeti’nin gemisi ilk yolculuğuna başlıyor. Fırtınalara göğüs germeyi başarsın, ülkemize vatan olsun ve halkımızı geleceğe taşısın.” dedi.

Ayrıca Barbados, İngiliz sömürgesinden ayrılıp cumhuriyet olan ilk Karayip ülkesi değil. Daha önce Guyana, Britanya’dan bağımsızlığını elde ettikten sonra 1970’de cumhuriyeti ilan etme kararı almıştı. Trinidad ve Tobago 1976’da, Dominika ise 1978’de cumhuriyeti ilan etmişti.

Kaynak: BBC, Euronews, Reuters

Melis ÖZVERAN

 

AVUSTURYA’NIN ESKİ BAŞBAKANI SEBASTİAN KURZ SİYASETTEN ÇEKİLDİ

Yolsuzluk iddiaları ile suçlanan Sebastian Kurz, Şansölyelik görevinden daha önce istifa etmeye zorlanmıştı. Şimdi ise Eski Halk Partisi (ÖVP) başkanlığı ve diğer ofis görevlerinden de ayrılarak politikadan tamamen çekildiğini açıkladı.

Krone gazetesinin haberine göre Kurz, kararında birkaç gün önce doğan oğlunun etkisi olduğunu belirtti. “Her şeyden önce çocuğum ve ailemle vakit geçirmeyi dört gözle bekliyorum ve yeni yılda kendimi kişisel olarak yeni profesyonel görevlere adamadan önce bundan çok keyif alacağım.” sözlerini ekledi.

Savcılık; Kurz  hakkında yolsuzluk, rüşvet ve güveni kötüye kullanma suçlamalarıyla soruşturma başlatmıştı. İddiaların bir an önce aydınlatılabilmesi için Kurz’un dokunulmazlığı kaldırıldı. ÖVP’nin son parti lideri devam eden soruşturmaya da değinerek siyasetten ayrılmasının nedeninin bu soruşturmadan kaynaklanan zihinsel yük olduğunu söyledi.

Devlet Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Şansölye olarak on yıllık siyasi faaliyete minnetle bakan Kurz, “Avusturya Cumhuriyeti’ne on yıl hizmet edebilmek büyük bir onurdu. Umarım güzel Avusturya’mızı biraz doğru yöne getirmek için üzerime düşeni yapabilmişimdir.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı. 

Kaynak: AFP, Krone, Tagesschau, Euronews, Welt

Melis ÖZVERAN

 

AKTİVİSTLER AMAZON DEPOLARINI BLOKE ETTİ

Alışveriş çılgınlığının yaşandığı Black Friday gününde sivil toplum örgütü Extinction Rebellion aktivistleri,  internet alışveriş sitesi olan Amazon’un Avrupa’da bulunan 13 deposunu  kapattı. Aktivistler, Amazon şirketinin  doğal ve insani kaynakları sömürerek yarattığı yapıyla küresel ısınmaya sebep olduğunu ve ihmale yol açtığını ifade etti. 

Money internet sitesinin yaptığı araştırma, Black Friday nedeniyle yapılacak ekstra  alışverişler atmosfere normalden 385 bin ton fazla karbondioksit gazının salındığını ortaya koydu. Bu miktar, Londra-Sidney güzergahında giden bir yolcu uçağının 215 bin 778 sefer yapmasıyla eşdeğerde. 

Extinction Rebellion, İngiltere’de Amazon’un %50 oranında mal sevkiyatı yaptığı merkezlerin yollarını kapattı ve Amazon depolarının önüne çadırlar serdi. Aktivistler, Amazon’un sahibi Jeff Bezos’u da “açgözlü” olmakla itham etti. Birçok aktivist, Amazon sistemini her istenileni her an getirebilmesiyle ihtiyaç duyulmayan ürünlerin alınmasına sebep olmasından dolayı eleştirdi. Benzer eylemler Almanya ve Hollanda’da da gerçekleşti.

Kaynak:  Euronews

Melis ÖZVERAN

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...