Türkiye’de ve Dünyada LGBT Haklarına Yönelik Uluslararası Örgütlerin Çalışmaları

Özet

Günümüzde farklılıklar hala bir ayrımcılık, dışlanma nedeni olabilmektedir. Bu ayrımcılıktan payını alan en büyük gruplardan biri belki de LGBT bireyleridir. LGBT terimi bazı cinsel yönelimleri tek çatı altında toplamaktadır. Bunlar sırasıyla Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüeldir. Bu yönelimler ortaya yeni çıkmamıştır, binlerce yıldır bizimledir. Cinsel yönelimler dünyanın bazı yerlerinde suç dahi sayılabilmektedir. Bu çalışmada öncelikle LGBT nedir ile başlayacağız. LGBT’nin tarihine inecek, ülkelere göre haklarını inceleyeceğiz. Daha sonra Lgbt bireylerinin ne gibi zorluklar yaşadığını Türkiye özelinde örneklerle göreceğiz. Dünyada ve Türkiye’deki LGBT haklarını korumak için çalışan Uluslararası Örgütlerden Uluslararası Af Örgütü, Outright Action İnternational, Uluslararası Lezbiyen ve Gey Birliği (ILGA), Birleşmiş Milletler ve Avrupa birliğini tanıyacak, yayınladıkları raporlardan ve verdikleri tavsiyelerden bahsedecek, başarılarını anlatacağız. Sonuç kısmında çalışmayı özetleyecek ve kişisel tavsiyelere yer vereceğiz.

Anahtar Kelimeler; LGBT, Cinsel yönelim, Aktivizm, Eşcinsellik, Transseksüellik, Onur Haftası.

Abstract

Today differences still a reason of discrimination, exclusion. Perhaps one of the biggest groups that have their share of this discrimination is LGBT individuals. The term LGBT gathers some sexual orientations under one roof. These are Lesbian, Gay, Bisexual, and Transgender, respectively. These orientations is’nt new, they with us since thousands years. Sexual orientations can be a crime some countries part of world. Firstly we start with study what is the LGBT We investigate history of LGBT and see their rights in different countries. Later, we will see what kind of difficulties LGBT individuals experience with examples in Turkey. We will get to know Amnesty International, Outright Action International, International Lesbian and Gay Union (ILGA), the United Nations and the European Union, which are among the International Organizations working to protect LGBT rights in the world and in Turkey, we will talk about the reports they have published and the recommendations they have given, and we will explain their successes. In the iast part we will summariaze the study and give personal advices. 

Key Words: LGBT, Sexual Orientation, Aktivism, Homosexually, Transsexuality, Pride Week.

1. LGBT

 LGBT terimi bazı cinsel yönelimleri tek çatı altında toplar. Bunlar sırasıyla Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüeldir. LGBT tarihinin elimizdeki bilgilere dayanarak Hitit, Sümer ve Eski Mısır’a kadar uzandığını söyleyebiliriz. Bazı uzmanlar M.Ö 1400’lü yıllarda Hititlilerde iki erkek arasındaki evliliğe izin verildiği iddia eder. Ayrıca Hipokrat yazılarında, M.Ö 400’lü yıllarda kadınsı özellikler gösteren ve iktidarsızlıklarının at binme davranışıyla bağdaştırdığı “Enaree” adını verdiği kişilerden bahsetmiştir (Cunliffe, 2001). Ortaya çıktığı ilk dönemlerde kötü bir şey olarak algılanmadığını görüyoruz. Eşcinselliğin kötülük ile anılmasını Tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasıyla başladığı söylenebilir (Taplı, 2017). Kutsal kitaplar eşcinselliği kesin bir dille reddetmiş ve ölüm cezasına kadar giden cezalar vermiştir. Örneğin; Kuran-ı Kerim’de helak edilmeleriyle geçen Lut kavminin eşcinsellik nedeniyle yok edildiğine dair bazı ibareler bulunmaktadır (Nil, 2013). 19. yüzyıla baktığımızda eşcinsellik artık psikolojik bir hastalık olarak görülmeye başlanmıştır. Eşcinsel bireyler “dönüşüm terapisi” adı altında tıp etiğine uymayan bilim dışı elektroşok, lobotomi, kimyasal hadım gibi uygulamalara maruz kalmışlardır. ABD’de 1970 yılında bir hastalık olarak görülmekten çıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü ise 1990 yılında bu kararı almıştır. Günümüzde geçmişe göre daha iyi yaşantılara sahip olsalar da LGBT bireylerinin sayısı tam olarak bilinmemektedir çünkü bireyler çoğunlukla dışlanmaktan ve şiddetten çekinerek topluma katılamazlar. LGBT bireyleri her birey gibi bazı haklara sahip olmak ister. Bunlar evlilik, cinsiyet değiştirme özgürlüğü, ayrımcılığa uğramama gibi isteklerdir. Bu haklar her coğrafyada değişkenlik gösterir. Kimi ülkeler bu hakları tanırken kimi ülkelerde LGBT bireyi olmanın cezası ölüm, sürgün, hapis olabilir. Günümüzde LGBT bireylerine bu hakları tam anlamıyla sağlayan 17 ülke vardır. Bunlar Arjantin, Belçika, Birleşik Krallık, Brezilya, Danimarka, Fransa, Kanada, İspanya, İsveç, İzlanda, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Güney Afrika, Uruguay ve Yeni Zelanda’dır. Türkiye gibi birçok ülkede ise eşcinsellik yasaldır, cinsiyet değiştirme operasyonları yapılır fakat evlilik hakkı gibi haklara sahip değillerdir. Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan, Yemen, Bangladeş, Afganistan gibi ülkelerde ise bireyler idam ve hapis cezası ile karşılaşır. Dünyanın birçok yerinde LGBT bireyler bugün bile ifşa edilmekten, saldırıya uğramaktan ve hatta öldürülmekten korkuyor. LGBT Aktivistleri de tehlike altında bulunuyor çünkü hükumetler onları korumuyor. Örneğin Bangladeş’te LGBT aktivistleri, silahlı gruplar tarafından saldırıya uğradı. Tunus’ta bir LGBT Aktivisti yaptığı şikâyetin polis tarafından işleme alınmamasından ötürü polis merkezinin önünde bağırdığı gerekçesiyle 6 ay hapse mahkûm edildi (Amdouni, 2020). Türkiye’de de LGBT Aktivisti Hande Kader ve daha niceleri nefret cinayetine kurban gitmiştir. Günümüzde insan hakları bilincinin artmasıyla ve büyük örgütlerin LGBT hakkında çalışmalar yapmasıyla farkındalık artıyor ve dünya bireyleri kabullenmeye başlıyor. Yapılan bir araştırmalar dünya genelinde LGBT bireylerin toplumlarda kabul görme eğilimi arttığını gösteriyor. Değişkenlik göstermekle birlikte Türkiye’de ki oranın %25 olduğu düşünülüyor (DW, 2020). Bu farkındalık ile birlikte yaşanan iyi gelişmeler de mevcut örneğin: Sudan eşcinsellere uyguladığı cezaları kaldırdı, Hindistan ve Mozambik eşcinselliği suç olmaktan çıkardı. Yani gelecekte dünyanın birçok yerinde LGBT bireyleri haklarına sahip olacak diyebiliriz.

2. Türkiye’de LGBT Bireyi olmak

LGBT bireyi olmanın dünyanın birçok yerinde kolay olmadığını söyleyebiliriz, bu ülkelerden biri de Türkiye’dir. Türkiye’de LGBT bireyi olmak yasak değildir. Haklar açısından evlilik, çocuk evlat edinme gibi haklara sahip değillerdir ama cinsiyet değiştirme hakkı tanınmıştır. Toplumun bir kesime bakışını siyasilerin davranışları mutlaka etkiliyor ve ne yazık ki Türkiye de LGBT bireylerine karşı Siyasetçilerin yaygın bir nefret söylemi bulunuyor. Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Birliği’nin (ILGA) Avrupa teşkilatı Türkiye de siyasetçilerin LGBT ye karşı nefret söylemlerinin arttığını belgelemiştir (ILGA, 2021). Siyasetçiler açısından durum böyle olunca halkın gösterdiği tepki de artıyor çünkü yaptıklarının yanlış olduğunu düşünmüyorlar. LGBT haklarını savunmak için çalışmalar yapan Uluslararası Af Örgütünün (Amnesity International) 52 sayfalık LGBT bireylerinin yaşadıkları zorluklarla ilgili yayınladığı raporda bireyler yaşadıkları detaylıca anlatmıştır. Öncelikle LGBT bireylerinin en büyük sorunlarından biri olan kolluk kuvveti şiddeti Türkiye’de rutin yaşanan bir durum haline gelmiştir. Bireyler sebepsiz para cezaları aldıklarını ve sayıları ödenemeyecek kadar arttığı için haciz kadar gittiğini belirtmiştir. Şiddet gördüklerinde veya tehdit edildiklerinde şikâyet etmek için gittikleri mercilerin onları önemsemediği ve şikayetlerini kayıt altına almadığı belirtilmiştir. Bireylerin yaşadığı zorluklardan biri de iş bulma zorluğudur. Birçok işyeri LGBT bireylerini kimliklerinden ötürü reddetmektedir. Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesinde “yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmayı” yasaklayan düzenlemenin LGBT bireylerini işten çıkarmak için kullanıldığı görülmüştür. Yapılan birçok araştırmaya göre bireyler işe alım sürecinde kimliklerini saklıyor ve rol yapıyor, açık olduklarında ise çok büyük bir oranda işe alınmıyorlar. Yine bireyler için zor olan alanlardan biri Askerlik. Bireyler yaşayacakları tacizlerden ve tehditlerden çekindikleri için askerlik yapmak istemiyor. Türkiye de askerlik her erkek birey için zorunludur ama eşcinsel olduğunuzu kanıtlarsanız muaf olabiliyorsunuz. Bu kanıtlama süreci gurur kırıcı ve özel hayatın gizliliğini ihlal eder şekilde gerçekleşiyor bireyler yetkililerin kendilerinden cinsel ilişki sırasında çekilmiş fotoğraf bile istendiğini söylüyor. Günümüzde bu şartların değiştiği görülse de geçmişte bunun gibi birçok şeyin yaşandığı biliniyor. Ev bulmada da problem yaşayan bireyler genellikle kimliklerini gizli tuttuklarını yoksa ev bulamadıklarını kimliklerini açıkladıklarında ise çevrede yaşayanlar tarafından o bölgede istenmediklerini, kovulduklarını ve tehdit edildiklerini belirtmişlerdir (Uluslararası Af örgütü, 2011). LGBT bireyleri böyle zorluklar yaşarken tabii ki onların haklarını savunan Aktivistler, dernekler de baskıya uğramaktadır. Dernekler çoğunlukla “genel ahlaka uymadığı” gerekçesiyle dava ediliyor ve kapatılmaya çalışılıyor. Aktivistler gözaltına alınıyor, tehdit ediliyor. Bunları yapanlara yeterli ceza verilmediği için eylemlerini sürdürüyorlar. LGBT bireylerine karşı işlenen suçları cinsel yönelimlerinden ötürü işlendiği için nefret suçu olarak nitelendiririz. Nefret suçlarını bireylerin aileleri, komşuları ya da hiç tanımadıkları kişiler işleyebilmektedir. Bu suçlara “haksız tahrik” indirimi veya iyi hal indirimi uygulandığı için cezaları azaltılmaktadır bu nedenle LGBT bireylerinin çoğunlukla şikâyette bile bulunmadıkları ortaya çıkmıştır. Medyada yankı bulan 2016 yılında yakılarak öldürülen Hande Kader cinayeti sonrasında “Trans Cinayetleri Politiktir” sloganı kullanılmaya başlanmış, siyasi partiler tepki göstermeye başlamıştır. Boğaziçi Üniversitesi LGBT topluluğu Hande Kader adına burs vermeye başlamıştır (Arslan & Rengin, 2016). LGBT bireyleri arasında toplumsal baskı nedeniyle intihar oranı çok yüksektir. 2015 yılında yaşadığı baskılara dayanamayıp intihar eden Trans kadın Eylül Cansın intihar etmeden önce çektiği videoda “Yapamadım çünkü insanlar bana izin vermedi. Çalışamadım, bir şeyler yapmak istedim yapamadım. Bana çok engel oldular, beni çok mağdur ettiler” diyerek kendinin ve tüm LGBT bireylerin yaşadığı zorlukları dile getirmiştir. Eylül Cansının intiharının ardından İstanbul LGBTİ Derneği, “Eylül Cansın” adına bir trans misafirhanesi açtılar. Görüldüğü üzere bireyler ya nefret suçuna kurban gidiyor ya intihara sürükleniyor. Kimliklerini gizlemeden, rol yapmadan var olabilmeleri Türkiye’de hiç kolay olmuyor. 

3. Onur Yürüyüşleri (Pride week)

1969 yılında ABD de baskı görmekten ve ayrımcılığa uğramaktan bıkmış özgür bir şekilde eğlenmelerine bile izin vermeyen polise karşı ayaklanmaya karar veren LGBT bireylerinin attığı adımlar bugün ki Onur yürüyüşlerinin temelini oluşturur. Stonewall ayaklanmaları olarak bildiğimiz olay New York da yer alan Stonewall Inn adındaki bir bara 28 Haziran 1969’da yapılan bir polis baskını sırasında artık bu baskınlara dayanamayan bireylerin karşı koymasıyla başlayan, ülke ve dünya genelinde ses getiren bir direniş eylemidir (Olaycan, 2019). Dünyanın her yerinde olduğu gibi ABD’de de 1960 lı yıllarda da LGBT bireyi olmak çok büyük bir sorun teşkil ediyordu. Psikolojik bir hastalık olarak görüldüğü için sosyalleşmeleri, çalışmalarına izin verilmiyordu. Bireyler her alanda ayrımcılığa uğruyor, dışlanıyor, sosyalleşmelerine bile izin verilmiyordu. Gidebildikleri birkaç bar ise sürekli polis baskınına uğruyordu. Yine bu barlardan biri olan Stonewall Inn a yapılan rutin polis baskını sırasında artık bu baskıya dayanamayan bireyler polise karşı çıktı. Kontrol edilemeyen olaylar günlerce devam etti ve birçok kişi yaralandı, çok sayıda kişi gözaltına alındı. LGBT bireyleri ilk kez tepki göstermiş oldu (Ayı, 2021). Çıkan ayaklanmalar bugün ki onur yürüyüşlerinin temelini oluşturdu. Birçok büyük gazete bu olayları haber yaptı ve dikkat çekti. İlk onur yürüyüşü Stonewall Ayaklanmalarının ilk yıl dönümünde 28 Haziran 1970 tarihinde çok sayıda kişinin katılımıyla yapıldı. New York, San Francisco ve Los Angeles’ta eş zamanlı olarak düzenlendi. Her sene katılan kişi sayısı giderek çoğaldı ve bu sayede direniş dünyaya yayılmış oldu. Stonewall Inn 2007 yılında restore edilerek yeniden hizmete girdi ve 2016 yılında o dönemin ABD Başkanı Barack Obama tarafından ulusal anıt statüsüne alındı. Yürüyüşlerde sıkça kullanılan ve LGBT nin simgesi haline gelen Gökkuşağı bayrağı ise 1978 yılında aktivist Gilbert Baker tarafından tasarlandı. Bayrağın her bir renginin LGBT hareketinin bir özelliğinin temsil ettiğini söylemiştir (Demirbilek, 2017). Günümüzde Onur yürüyüşleri her yıl dünyanın birçok yerinde gerçekleştiriliyor. Türkiye’de Onur yürüyüşlerinin temeli 1993 yılına dayansa da başlangıcı 2003 yılında olmuştur. Yıllar içinde katılan kişi sayısı bir hayli artmış özellikle 2011 yılında Balkan coğrafyasında düzenlenen en kalabalık yürüyüş olmuştur. 2013 yılında Gezi Parkı olaylarının da patlak vermesiyle on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşmiştir. Günümüzde yöneticiler tarafından yasaklandığı için göstericiler sert tepkilere maruz kalsa da yürüyüşler birçok kişinin katılımıyla devam etmektedir. Uluslararası Af Örgütü ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yasağa tepki göstermiştir.

4. LGBT Haklarına Yönelik Çalışmalar Yapan Uluslararası Örgütler

Dünyanın birçok yerinde LGBT haklarına dikkat çekmek için çalışan ulusal ve uluslararası örgütler bulunur. Gelişen teknoloji ve globalleşen dünya da artık birçok şey sosyal medya üzerinden yapılabiliyor ve buna protestolar da dahil oluyor. Bu uluslararası örgütler sosyal medya üzerinden kamuoyunu harekete geçirebiliyor, belki de hiç haberimizin olamayacağı olayları gözler önüne seriyor. Baskı kurarak önemli kişileri ve kurumları harekete geçirebiliyor, kararları değiştirebiliyor. Özellikle de destekçisi az olan bir konu olduğu için çok büyük önem arz ediyor. Bu örgütlerden biri olan Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) 1961’de Peter Benenson tarafından kuruldu. Uluslararası Af Örgütünün amacı dünyanın her yerinde ki insanların haklarına ulaşabilmesi ve bu hakların korunmasıdır. Örgüt sadece LGBT haklarına odaklanmıyor, kadın hakları, insan hakları, iklim değişikliği gibi alanlarda da çalışmalar yapıyor. Uluslararası Af Örgütü LGBT ye verdikleri destek ile ilgili Cinsel yönelimi ne olursa olsun herkesin eşit olduğunu ve LGBT haklarının korunması gerektiğini söylüyor. Uluslararası Af Örgütü’nün yürüttüğü çalışmalar sayesinde Tayvan 2019’da eşcinsel evlilikleri yasallaştıran ilk Asya ülkesi oldu. İstanbul Valiliğine de Onur Yürüyüşlerinin engellenmemesi için çağrıda bulunmuştur. LGBT Hakları alanında çalışan bir başka örgüt ise 1990 yılında kurulan OutRight Action International’dır. Birleşmiş Milletler’de danışmanlık statüsüne sahip olan kuruluş cinsel yönelimleri yüzünden zorluk yaşayan bireylere destek oluyor (Outright Action İnternational) Kuruluş, Türkiye’deki LGBT bireylerinin yaşadıkları ile ilgili 2014 yılında bir rapor hazırlamış ve raporun sonunda yetkililere tavsiyelerde bulunmuştur. Raporda; LGBT bireylerine karşı işlenen suçlarda artış görülüğü belirtilmiştir. Türk Ceza Kanunda tahrik altında işlenen suçların cezasının azaltılması maddesinin LGBT bireylerine karşı işlenen nefret suçlarında kullanıldığını belirtmiştir (TCK, Madde 29). “Gençlik ve Ekoloji” adlı bir derneğin tüzüğünde LGBT hakları üzerine çalışılacak ibaresi bulunduğu için yasaya aykırı olduğu iddiası ile kapatıldığından bahsedilmiştir. Raporun sonunda “cinsel yönelim” ve “cinsiyet kimliği” terimlerini anayasaya dahil edilmesini, cinsellik için okullarda eğitim verilmesini, eşcinselliğin ve transseksüelliğin hastalık olarak nitelendirilmemesini, nefret suçlarında haksız tahrik uygulanmamasını talep etmişlerdir (Outright Action International, 2013). Ayrıca örgüt Türkiye’deki LGBT bireylerine yapılan ayrımcılığın temelinde devlet yönetiminde bulunan kişilerin kullandıkları “nefret dili” olduğunu düşünüyor. Bir başka LGBT hakları savunucusu örgüt ise 1978’de kurulan Uluslararası Lezbiyen ve Gey Birliği (ILGA) (International Lesbian and Gay Association)’dir. ILGA ise diğer örgütler gibi bireylerin Cinsel yönelimlerinden ötürü yaşadıkları ayrımcılıkları ortaya çıkarma amacıyla çalışan bir kuruluştur. Bu örgütlerin hepsi medyayı harekete geçirme, siyasilere baskı kurma, protestolar düzenleme ve haksızlıkları belgeme gibi aynı yöntemleri kullanır. Örneğin ILGA, İnsan hakları savunuculuğu için bir el kitabı yayınlamıştır (Carroll, 2010). Raporlarında nefret söylemlerinin Avrupa genelinde arttığını, Onur yürüyüşlerinin engellendiğini belirtmiştir. Ayrıca Türkiye’nin LGBT bireylerinin yaşaması açısından en kötü ikinci ülke olduğunu dile getirmiştir (ILGA, 2018). Bu örgütler dışında asıl alanı LGBT bireyleri olmayıp dolaylı yoldan bu konuda çalışmalar yapan büyük örgütler de vardır. Örneğin Birleşmiş Milletler; LGBT Bireylerinin haklarını uluslararası ortamda gözetmek için Bağımsız Uzman görevlendirdi. Bu Bağımsız Uzmanın görevi LGBT bireylerinin yaşadığı zorlukları raporlamaktır (Ausserer, 2019). Bu raporların biri Cinsel yönelim ve şiddete karşı bireyleri koruma amacıyla hazırlanan, Bağımsız Uzman Vitit Muntarbhorn’un yazdığıdır. Uzman, raporda; LGBT haklarını savunan derneklere ve aktivistlere yapılan suçlamaların iptal edilmesini, bu kişilerin tehditlere ve şiddete karşı korunması, LGBT bireylerinin haklarının korunması için çalışan örgütlere destek verilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması, bu derneklere kaynak talep edebilme imkânı sunulması gibi konularda tavsiyeler vermiştir (Muntarbhorn, 2017). Yine Birleşmiş Milletlerin Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Cinsel Yönelim, Cinsiyet Kimliği ve Cinsiyet Özellikleri adıyla yayınladığı bir raporda LGBT bireylerinin şiddetten korunması, bireylere yapılan yanlış tıbbi müdahalelerin önlenmesi, eşcinsel ilişkileri yasaklayan kanunların iptal edilmesi, cinsel yönelime dayalı ayrımcılıkların engellenmesi, bireylerin ifade ve örgütlenme özgürlüğünün kısıtlanmaması talep edilmiştir. Devletlerin bu bireylerin haklarını korumada yükümlü olduğu belirtilmiştir. Ayrıca; Birleşmiş Milletler Türkiyede LGBT bireylerini hedef alan nefret söylemlerini kınamıştır (BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, 2020). Avrupa Birliği ise Macaristan ve Polonya’da hükumetin LGBT haklarını hiçe sayarak çıkardığı yasalara karşı yasal işlem başlatmıştır. Ayrıca Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Kişilerin Tüm İnsan Haklarını Kullanabilmelerinin Desteklenmesi ve Korunmasına Dair Kılavuz adlı bir çalışma yayınlamıştır. Çalışmada genel olarak Avrupa Birliğinin LGBT bireylerine yapılan ayrımcılık ve kötü davranışlardan endişe duyduğu dile getirilmiştir ve LGBT bireylerine karşı işlenen suçlara karşı mücadeleye destek olduklarını belirtmiştir. Uluslararası örgütler LGBT bireylerinin hakları için çok değerli bir mücadele veriyor ve bir şeyleri değiştirmeye çalışıyor.

Sonuç

Cinsel yönelimleri yüzünden ayrıştırılan LGBT bireyleri günümüzde hala birçok toplum tarafından kabul görmemektedir. Kutsal kitapların onları lanetlemesiyle başlayan nefret kimi ülkelerde artarken kimi ülkelerde azalmıştır. Ayrımcılık, şiddet, tehdit ve taciz günlük hayatlarının bir parçası haline gelmiştir. Bu muameleler sadece onlara değil onları savunan aktivistlere ve derneklere de yapılmaktadır. Birçok ülkede hala eşcinselliğin cezası varken bazı ülkelerde evlenme, evlat edinme gibi haklara sahiplerdir. Yani her ülkede aynı şartlarda yaşamamaktadırlar. LGBT bireylerine karşı işlenen suçlarda türlü bahanelerle yapılan ceza indirimleri kişileri yeni suçlara teşvik etmektedir. Bireyler güvenle yaşamak, korunmak ve dışlanmamak istememektedirler. Günümüzde konuları LGBT hakları olmasa da bu duruma göz yummayan Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ILGA gibi birçok örgüt bulunmaktadır Sosyal medyayı kullanarak protestolar ile kamuoyunu harekete geçirip bu konuya dikkat çekiyorlar. Uluslararası örgütlerin aktif çabasıyla durum biraz daha iyiye gitse de alınması gereken çok yol var. Her örgüt bu konuda ortak çalışma yürütmeli, güçlerini birleştirip daha büyük adımlar atmalıdır. Özellikle Siyasetçiler nefret söylemlerini acilen terk etmeli, devam edenlere yaptırım uygulanmalıdır. Nefret suçlarında ceza indirimi yapılmamalı yeni suçlar teşvik edilmemelidir. LGBT bireylerinin intiharlarının önlenmesi için ailelere ve bireylere psikolojik destek sunulmalı, iş alanı açılmalı bu bireyler toplumdan soyutlanmamalıdır. Protesto etme hakkı çiğnenmemeli Onur yürüyüşlerine uygulanan yasak kalkmalıdır. 

Perihan Ünal

Uluslararası Örgütler Staj Programı

Kaynakça

Avrupa Birliği Konseyi. (2013). LGBT kişilerin tüm insan haklarını kullanabilmelerinin desteklenmesi ve korunmasına ilişkin kılavuz. Erişim Adresi: https://kaosgldernegi.org/images/library/2013ab-lgbti-kilavuzu.pdf 

Avrupa Konseyi. (2011). Avrupa’da cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık. Erişim Adresi: https://rm.coe.int/avrupa-da-cinsel-yonelim-ve-cinsiyet-kimligine-dayal-ayr-mc-l-k-rapord/16807ba838

BBC. (2021). LGBT+: ILGA-Avrupa’ya göre, Türkiye dahil birçok ülkede “homofobik ve transfobik söylem” artıyor. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56082337 (1 Eylül 2021).

Carrol, A. (2010). Hayata geçirelim: Etkili bir LGBT insan hakları savunuculuğu için altı adım. Savunuculuk el kitabı. ILGA. Belçika. 

Demirkan, T. (2021). AB Macaristan ve Polonya hakkında yasal işlem başlattı: Lgbt hakları ihlal edildi. BBC. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-57841220

Kaplıca, K. (2019). LGBTİ+ haklarının tarihsel seyri. Doğruluk Payı. Erişim Adresi: https://www.dogrulukpayi.com/bulten/dunyada-ve-turkiye-de-lgbti-haklari

KAOS GL. (2011). Lgbt hakları insan haklarıdır. Erişim Adresi: https://kaosgldernegi.org/images/library/2011lgbt-haklari-insan-haklaridir-saglik.pdf

Nil, M. Ş. (2013). Tarihten günümüze eşcinsellik: Tek tanrılı dinler ve eşcinsellik. (Yüksel, Ş). (Yetkin, N) (E.D) Bilgilendirme Dosyası 10: Eşcinsellik. 7-12. 63. Erişim Adresi: https://www.cetad.org.tr/CetadData/Books/52/bilgilendirme-dosyasi-10-escinselllik.pdf

Taplı, E. (2017). Eşcinselliğin kısa bir tarihçesi. Hipokampüs Akademi. Erişim Adresi: https://hipokampusakademi.com/escinselligin-kisa-bir-tarihcesi/

Uchoa, P. (2019). Homofobi, bifobi ve transfobi karşıtlığı günü: Homofobi psikolojik bir rahatsızlık mı?. BBC. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48310012

Uluslararası Af Örgütü. (2011). ‘Ne hastalık ne de bir suç’: Türkiye’de lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireyler eşitlik istiyor. Erişim Adresi: https://www.amnesty.org.tr/public/uploads/files/Rapor/TURKEY%20’NOT%20AN%20ILLNESS%20NOR%20A%20CRIME’%20LESBIAN%2C%20GAY%2C%20BISEXUAL%20AND%20TRANSGENDER%20PEOPLE%20IN%20TURKEY%20DEMAND%20EQUALITY.pdf

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...