1- Türkiye’de entegrasyon sürecinde ne gibi sıkıntılar yaşadınız?
Bence entegrasyon anlamında yaşanan en büyük problem, göçmen olarak gelen insanların bir arada kalmaları yüzünden Türkiye’ye alışmakta çok fazla zorluk yaşamalarıdır çünkü bu bir arada kalan diğer insanlar ile iletişime geçmelerini aksatabilmektedir. Bir diğer sıkıntı dil probleminin ciddi sıkıntılar oluşturmasıdır. Öğrenci olarak gelen göçmenler mecburi bir şekilde dili öğrenirken diğer göçmenlerde böyle bir zorunluluk olmuyor. Bu yüzden dili tam anlamıyla kavrayamıyorlar.
2- Sizce göçmenlerin entegrasyon süreci nasıl kolaylaştırılabilir?
Gelen insanların bir arada yaşamaları Türkiye’ye entegre olmalarını zorlaştırmaktadır. Bu yüzden gelen göçmenlerin karma ortamlarda Türkler ile birlikte ortam paylaşmaları gerekir çünkü insan sosyal bir varlık olduğundan entegrasyon süreçleri daha kolaylaşabilir. Ayrıca göçmenler için bazı batılı ülkeler gibi dil öğrenmenin mecburi olması gerekir çünkü böylece entegrasyon süreci daha hızlı olabilir. Bazı kurumlar sadece dil öğretmektedir. Dilin yanında bazı kültürel eğitim kursları sunulursa bunun entegrasyon sürecine katkısı olabilir.
3- Eğitim için göçmen olarak geldiğinizde eğitim alanında ne gibi sıkıntılar yaşadınız?
Eğitim konusunda burslu öğrenci olarak geldiğimde Türkçe dili eğitim mecburiydi, buna rağmen hiç bilmediğim bir dil konusunda eğitim almak çok zorladı. Ne kadar kursa da gidilse en çok sıkıntıyı burada yaşadım. Bir diğer sorun göçmen olarak gelen öğrencilerin konaklama sorunudur çünkü yurtlar yeterli değildi. Bu yüzden ev tutmak zorunlu oluyordu. Bu durum da maddi sorun demektir. Mesela diğer ülkelerde genel olarak yurt kapasiteleri çok fazla öğrenci alabilmekteyken Türkiye’de kapasite sorunları vardır.
4- Türkiye’ye gelme sürecinde ne gibi etkenler etkili oldu?
Türkiye’ye gelmem konusunda esas etken Türkiye’nin Müslüman bir ülke olmasıdır. Ayrıca burs kazanma konusunda kolay burs kazanma imkanları etkili olmuştu. Bu yüzden bu iki faktör önemli oldu. Geldiğim ülkeden daha gelişmişti burası, dolayısıyla kendimi burada daha iyi geliştireceğime inandım.
5- Geldiğiniz ülke ile Türkiye arasında ne gibi farklılıklar yaşadınız?
Çok ciddi anlamda kültürel farklardan bahsedilebilir ama kültürler, dinsel alanlarda kültür benzeşmesi yaşamaktadır. Geldiğim ülke olan Bangladeş, Sünni ve Hanefi mezheplerine sahiptir. Bu durum aynı zamanda Türkiye’nin de sahip olduğu bir şeydir. Yani benzerlikler yer almaktadır. Din kültürleri arasında sorun yaşamadım ama örf ve adet gibi kültürel anlamda farklılıklar yaşadım. Hem düğün gelenekleri hem de giyim kuşam konusunda farklılıklar yaşadım ve yemek kültüründe de sıkıntılar yaşadım. Özellikle Bangladeş’de yemeklerde çok fazla baharat kullanılmaktadır ama Türkiye’de aynı kültür yoktur dolayısıyla biraz zorluk yaşadım. Son olarak mizah anlayışları konusunda ciddi sorun yaşamıştım. Örneğin Türkiye’de herkes Kemal Sunal filmlerine fazlasıyla gülmekteyken ben yapılan esprileri anlamıyordum ama zamanla bu kültüre alışarak Kemal Sunal filmlerine gülmeye başladım.
6- Okuduğunuz okuldan mezun olduktan sonra iş bulma sürecinde iş verenlerin göçmen olmanız konusunda olumsuz yorumları oldu mu? Eğer olduysa bu yorumlar nasıl yorumlardı?
Ben çalıştığım kurumdaki ilk yabancı çalışandım. Çalıştığım kurum yabancı vatandaşlara da fazlasıyla hitap etmekteydi. Bu yüzden benim orada çalışmam yabancı kökenli insanların dikkatini çekmekteydi. Ben ilk 2 sene çalışmanın zorluğunu ciddi anlamda yaşadım çünkü bazı insanlar bana karşı olumlu yaklaşırken bazı insanlar soğuk yaklaşmaktaydı. Soğuk yaklaşan insanlar beni karşılarında gördüklerinde şaşırmaktaydılar ama genel olarak olumsuz yorum çok olmadı. Eğer herhangi bir Avrupa ülkesinde çalışmış olsaydım çok daha fazla olumsuzlukla karşılaşabilirdim.
EMRE AYDIN
Göç Çalışmaları Staj Programı