Türkiye’de Drag Queen Olmak: Seyhan Arman ve Ercan Topçı

Bu röportaj Drag Queen olan Seyhan Arman ve Ercan Topçı ile yapılmıştır. 

Seyhan Arman, Türk oyuncu ve drag queen, ve aynı zamanda bir insan hakları aktivistidir. 1994 yılında henüz 14 yaşındayken tiyatro ile oyunculuğa başlamış, Dilruba Saatçi’den oyunculuk eğitimi almış ve Engin Alkan’ın oyunculuk workshop’ına katılmıştır. Tiyatronun yanı sıra birçok dizi ve filmde oyunculuk yapan Arman, Teslimiyet filmi ile 22. Ankara Uluslararası Film Festivali “Seçici Kurul Oyunculuk Özel Ödülü”, başrolünde oynadığı Merve Gezen’nin “Nerdesin Aşkım” filmi ile Boston’dan “İnsan Hakları Ödülü”, Kanada’dan Yabancı Film kategorisinde “En Mükemmel Film” ödüllerini almıştır.  Seyhan Arman, tiyatro-sinema-dizi oyunculuğunun yanı sıra yarattığı MC-Sunucu Matmazel Coco karakteri ile kabareler ve özel etkinliklerde interaktif doğaçlama performans yapmaya devam ediyor.

Ercan Topçı ise 42 yaşındaki başarılı bir Drag Queen olan Ercan Topçı, 26 yıldır sahnede. Hala daha işini severek yapan başarılı sanatçı, Drag Lou Lou sahne ismini kullanarak performans sanatını sergilemeye devam ediyor.

 

SEYHAN ARMAN (MATMAZEL COCO)

 

1. Matmazel Coco ile Seyhan Arman arasındaki farklar nelerdir?

Öncelikle enerjileri farklı. Seyhan’ın enerjisi gün içinde veya olaylara göre farklılaşsa da Coco’nun hep zirvede, hep hitap etme modunda ve tabii hep eğlenceli. Özünde de Coco Seyhan’ın abartılı hali.

 

2. Matmazel Coco oluşturulurken kimlerden veya nelerden ilham alındı?

Henüz ortada Matmazel Coco yokken Amsterdam’da gördüğüm bir drag queen kalça protezi kullanıyordu. Adı Jennifer Hopalez. Tabii onun kalçası 1 birimse Coco’nun 10 birim ama kalçayı oradan aklıma yazmıştım. Bir başka drag queen Lady Bunny’nin saçlarını çok beğenip, keşke burada satılsa da alsam diye düşünürdüm. O da oradan aklımda kalmıştı. Sonra bir gün Coco ortaya çıkmak durumunda kalınca aklımda kalan bu fiziksel özellikleri ekledim. Genel tavrı ve tarzı ise zaten benim bir drag queen olarak mikrofon olmadan yaptığım şeylerdi.

 

3. Rol model aldığınız biri veya birileri var mı?

Hayır yok. Sevdiğim, beğendiğim insan çok ama hiçbir alanda rol modelim yok.

 

4. Drag Queen olmanın sizi mutlu eden yanları neler?

Gözde olmak. İzleniyor olmak. Ve belki de biraz serbest olabilmek. Toplumsal rollerde bağımsız hissetmek.

 

5. Mesleğinizden dolayı yaşadığınız zorluklar var mı, varsa neler?

Her meslekte olduğu gibi bizde de muhakkak var. Onlarca. Belki de en önemlisi çalıştığımız kişiler tarafından anlaşılmamak.

 

6. Mesleğinizin doğru anlaşıldığını ve hakettiği değeri gördüğünü düşünüyor musunuz?

Hak edilen değer göreceli bence. Ben dağlar kadar değeri var diye düşünürken bir başkası için hiç bir anlamı olmayabilir. Bunu bireysel olarak cevaplarsam: beklediğim değeri görüyorum.

 

7. Sizce hayatınızın dönüm noktası olan olay nedir?

Bir tane değil ki çok var. Matmazel Coco da bunlardan birisi.

 

8. Mesleğinizde ileriye ait hedefleriniz neler? Nerelere gelmek istiyorsunuz ve sahneyle ilgili ne gibi planlarınız var?

O kadar ileriye yönelik planlar yapmıyorum. Ne olacaksa olacak;  her şeyi şimdiki zamana göre değerlendiririm. Kısa vadede de sürekli kendimi güncellemeye çalışıp, acaba daha fazla ne yapabilirim diye düşünüyorum.

 

 

ERCAN TOPÇI (LOU LOU)

 

1. Kendinizden kısaca bahseder misiniz? Kaç senedir sahneye çıkıyorsunuz? Nerelerde çalıştınız?

Adım Ercan. İstanbul’da doğdum büyüdüm. 16 yaşımdan beri sahne sanatları ile uğraşıyorum. Bu işe Mersin Kız Kalesi’nde bir animasyon ekibiyle animatörlük yaparak başladım. Çalışmadığım yer kalmadı desem yeridir. Hem şehirlerde , hem otellerde, hem de gece kulüplerinde çalıştım.

2. Drag Queen olmadan önceki hayatınız nasıldı, hangi işleri yaptınız?

Drag Queen olmadan önce diye bir şey olmadı hayatımda çünkü 16 yaşından beri bu işi yaptığım için sahne adım, yani Lou Lou, ile Ercan birlikte büyüdü.

 

3. Canlandırdığınız Lou Lou karakteri ile sizin aranızdaki farklar nelerdir?

Lou Lou’da sınır yok. 8-9 yaşlarımda televizyonda Little Lulu diye bir çizgi film vardı ve oradaki Lulu’ya hayrandım. Onda kendimi görüyordum. Çılgın, akıllı, sınırsız, komik, yardımcı… Hem sahne adım hem de ben tamamıyla o olmalıydı diyerek özdeşleştirdim kendimi ve küçük Lulu ile büyüyerek şu an büyük Lou Lou ve Ercan 42 yaşına geldiler.

 

4. Lou Lou oluşturulurken kimlerden veya nelerden ilham alındı?

Tek hayran olduğum çocukluk kahramanım Little Lulu’dan ilham aldım. Hayata hep özgür ve sınırları zorlayan bir kız olarak onu sahnemle ve kendimle betimledim. Tek ilham aldığım odur ama sahne terbiyesi ve yaşam olarak da Ahsen Gönülce ve Ayhan Kanatoğlu üstadlarımı örnek aldım.

 

5. Drag Queen olmanın sizi mutlu eden yanları neler?

Dünya sanki sadece bana ait ve herkesten üstün hissediyorum. Özgür, çıplak, farklı, sınırsız olmayı; şaşırtmayı ve zorlamayı seviyorum.

 

6. Mesleğinizden dolayı yaşadığınız zorluklar var mı, varsa neler?

En güzel örneği, pandemi sürecinde  ilk vurulan sektör eğlence sektörü oldu ve şu an tüm draq queenler işsiz. Bir sanat dalı olarak sayılmadığı için sigortanız yoksa ya da serbest bir şekilde, bağımsız olarak çalışıyorsanız yardım veya bir destek alamıyorsunuz. Gece hayatı çok zor. İlk başlarda kabul görmüyordu ama şu an pek zorluğu yok. Homofobik zihniyet karşılaştığımız zorluklardan birisi olsa da onları da yok ve cansız sayıyorum.

 

7. Mesleğinizin doğru anlaşıldığını ve hakettiği değeri gördüğünü düşünüyor musunuz?

Genele bakacak olursak, iyi yaparsanız evet ama kötü yaparsanız hayır. Nerede nasıl davranacağını bilirsen her yerde hak ettiği değeri görürsün. İşini iyi yapana her yerde değer var. Ucuzsan, karakter bozuksa at çöpe. Ama tabiki de bu ülkede hayır; zira zihniyet belli .

 

8. Sizce hayatınızın dönüm noktası olan olay nedir?

Kendimi çok küçük yaşta keşfetmem ve yönelimimle birlikte hayatımı mutlu olabileceğim iş ile tasarlayarak buralara gelmek. İyi ki eşcinselim ve  kendimi erken keşfetmişim yoksa bugün Lou Lou olamazdı.

 

9. Mesleğinizde ileriye ait hedefleriniz neler? Nerelere gelmek istiyorsunuz ve sahneyle ilgili ne gibi planlarınız var?

Güneyde kendi ufak barımı açıp huzurlu bir şekilde hayatımı yapacağım gösterilerilerle devam ettirmek istiyorum. Kaos ve büyük şehirden kaçmak son 2 senedeki en büyük planım.

 

 

AYNUR OKTAY

Toplumsal Cinsiyet Staj Programı

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...