The Guardian gazetesinde, Esad ailesi ve Suriye’yle ilgili bir kitabın da yazarı olan Patrick Seale imzalı makale ”Esad devrilirse, bölgede ne olur” sorusuna yanıt arıyor.
Suriye liderinin Türkiye’yi izleyerek ülkesini demokrasiye doğru taşıyabilecek adımlar atabileceğini kaydeden Seale, rejime bağımlı güçlü çıkar odaklarının radikal reformları imkansız kıldığına da dikkat çekiyor. Tersine, rejim ve muhalefet arasında giderek artan şiddette bir sokak çatışmasına tanık olunabileceğine işaret eden Seale, iktidara yönelik ”silahlı gücü kendisine üstünlük sağlayabilir, ama meşruiyeti daha şimdiden sarsılmaya başladı” uyarısını yapıyor ve şöyle devam ediyor: ”Daha geniş anlamda bölge 1979’da imzalanan İsrail-Mısır barış anlaşması, İran devrimi ve İsrail’in Lübnan’ı işgalinden sonra oluşan ittifakların dağılmasına tanık oluyor. 1973 savaşında Suriye’nin müttefiki olan Mısır, sonra saf değiştirdi ve İsrail’in barış ortağı oldu. Şah döneminde İsrail’in müttefiki olan İran, sonradan Suriye safına geçti. Bu ittifak şimdi tehdit altında. Mübarek sonrası Mısır’ın İsrail’le arasında mesafe koyması ve Arap kampına geçmesi beklenebilir. Suriye’nin, Sünni nüfusunun pek tasvip etmediği İran’la ittifakı da Şam’da bir rejim değişimiyle tehlikeye girebilir.’
”Jeopolitik haritada başka değişimler de olası” diyor Seale ve şu noktaların altını çiziyor: ”Türkiye ticareti ve çatışmaların önlenmesini öne çıkararak hayırlı bir oyuncu olarak bu haritada yer alabilir. Bir diğer olasılık Irak’ın Blair, Bush ve Amerika’nın İsrail yanlısı yeni muhafazakarlarının yarattığı yıkımdan önemli bir Arap gücü olarak çıkması. Dolayısıyla, 30 yıl önceki ittifakların yeni şekiller almakta olduğuna mı tanık oluyoruz? 1980’lerde kanlı bir savaşın tarafları olan İran ve Irak, Şii liderliği altında yakınlaşıyor. Birlikte güçlü bir ittifak kurabilirler. Kriz sona erdiğinde de Türkiye, nasıl bir rejimle yönetiliyor olursa olsun Suriye’yle dostluğunu geliştirecektir. Zira, iddialı Arap stratejisi için Suriye kilit bir sacayağı. Gerçekten de Türkiye, Suriye’nin bölgesel müttefiki rolünü İran’dan alabilir.” Seale, ”ancak krizin Suriye’nin Lübnan’daki nüfuzunu zayıflatmasını kimse ummasın” diyor. Seal, ”Hiçkimse Beyrut’ta düşmanca bir yönetime tahammül edemez. Arap dünyasını saran protesto dalgası Arap-İsrail çatışmasını arka plana itmiş görünüyor. Bu sorun çözülene kadar bölge ne istikrar bulacaktır ne de huzur” diye sonlandırıyor yazısını.
(tuicakademi, the guardian)