Türk Dünyası’nın işbirliği arayışları devam etmektedir. Daha önce Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan tarafından oluşturulan ‘Türk Dili Konuşan Ülkeler Konseyi’’nin ardından bu kez işbirliği askeri platforma taşınmış ve ortak bir askeri güç arayışına gidilmiştir. Bu doğrultuda 25 Ocak 2013 günü Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Moğolistan’ın katılımıyla ‘’Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Teşkilatı’’ kısa adıyla ‘TAKM’ hayata geçirilmiştir.
İttifakın Yapısı ve Amacı
Adını, kurucu ülkelerin yani Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Moğolistan’ın baş harflerinden (TAKM) alan kuruluşa sembol olarak da Türk Coğrafyası’nın hemen her tarafında önemli bir kültür öğesi olan ‘at’ figürü seçilmiştir. Amblemdeki 4 yıldız ise –şimdilik- 4 üye ülkeyi sembolize edecek şekilde tasarlanmıştır. Ana karargâhın Ankara’da bulunması karalaştırılırken, askeri müdahale mangasının bulunmayacağı ifade edilmiştir.
Teşkilat, amaçlarını ise şöyle açıklamıştır;
• Üyeler arasında karşılıklı bilgi ve tecrübe değişimini sağlamak,
• Vatandaşlarına insan odaklı çağdaş kolluk hizmeti vermek,
• Barışa hizmet etmek
Türkiye’nin Rolü
Tam da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin yıllardır Avrupa Birliği’ne kabul edilmemesinden serzeniş ederek ‘Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üyeliğin düşünebileceğini ifade ettiği günlerde şüphesiz Türkiye’nin Avrasya’da böyle bir ittifaka yönelmesi yankı uyandırmıştır. Her ne kadar Başbakan Erdoğan daha sonra Avrupa Birliği hedefinin Türkiye için önemli ve vazgeçilmez bir hedef olduğunu savunarak Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Avrupa Birliği’ne alternatif olarak düşünülemeyeceğini söylese de, son yıllarda Türkiye’nin farklı coğrafyalarda arayışlar içerisinde olduğunu hatta zaman zaman bu durumun bazı iç ve dış çevrelerce Batı’dan kopuş olarak nitelendirilerek ‘eksen kayması’ tartışmalarını beraberinde getirdiği bir gerçektir. Böyle bir ortamda Türkiye, Avrasya Askeri Kolluk Kuvvetleri Teşkilatı’nın daimi sekreterliğini ve ilk dönem başkanlığını – 2014’te Kırgızistan’a devretmek üzere- üstlenmiştir. Şu zamana kadar Türkiye’nin Türkistan’daki adımları ciddi ve sonuç almaya yönelik olmasa da askeri işbirliği gibi bir konuda yapılan bu girişim ses getirmiştir ve görünen odur ki getirmeye de devam edecektir.
Tepkiler, Beklentiler, Endişeler
Toplamda 2 milyon 800 bin askeri gücü bünyesinde bulunduran Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Teşkilatı’nın kurulması dünya basınında da yer bulmuştur. Avrupa medyasında ‘Turan Ordusu kuruldu, Pan-Türkist rüyaları gerçekleştirme çabaları’’ gibi başlıklar atılırken, Rus Medyası TAKM’ı, ‘‘Moğol Ordusunun geri dönüşü’’ olarak nitelendirmiş ve ileride Tataristan’ın da birliğe katılmak istemesi durumunda bunun Rusya için sıkıntı doğurabileceğini ifade etmiştir. Bu endişeleri giderme gayretindeki ittifak da ‘hiçbir ülke ve kuruluşa karşı oluşturulmadığının’ kuruluş bildirgesinde ısrarla altını çizmiştir. Türk Dışişleri de esas amacın ‘jandarmalar arası işbirliği olduğunu’ vurgulamıştır. Böylece başta NATO olmak üzere diğer askeri ve siyasi ittifaklara alternatif olma tartışmaları ilk andan engellenmeye çalışılmıştır.
Değerlendirme
Türk Dünyası’nda ortaklık ve entegrasyon arayışları sürmektedir. ’Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Teşkilatı’, Avrasya’da güvenliği sağlama yolunda önemli bir görev görecektir. Türk Dış Politikası açısından değerlendirildiğinde halen yeterli olmamakla beraber Türkiye’nin Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile kurduğu ilişkiler olumlu ve umut vericidir. Dış politikada eksen tartışmalarının yapıldığı bu günlerde Türkiye zaman zaman yüzünü Doğu’ya çevirmekle itham edilse de bu tür işbirliklerinin, NATO üyesi ve Batı ittifakının bir parçası olan Türkiye’nin mevcut pozisyonuna zarar getirecek boyutta olduğunu iddia etmek abartılı olacaktır. Türkiye’nin ne kadar geniş bir jeopolitiğe sahip olduğunu düşünürsek ihtiyacı olduğu ‘çok boyutlu dış politika’ gereği askeri, ekonomik, kültürel vb. alanlarda farklı işbirliklerine gitmesi son derece doğaldır. Ayrıca, bu teşkilatı daha çok güvenlik alanında faaliyet gösterecek olan bir kolluk kuvveti olarak görmek daha doğru olacaktır. Zaten Orta ve Güney Asya’da terör, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi uluslararası suçların yaygınlığını göz önünde bulundurduğumuzda TAKM’ın isabetli bir oluşum olarak karşımıza çıktığı görülecektir.
Gökhan ALPTEKİN
Pamukkale Üniversitesi – Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
Kaynakça
http://www.trthaber.com/haber/gundem/avrasya-askeri-gucu-takm-resmen-gorevde-72942.html
http://www.sonsayfa.com/Haberler/Dunya/TAKM-Avrupayi-korkuttu-233483.html
http://turkish.ruvr.ru/2013_01_31/TAKMa-Rusya-da-girmek-ister/