Struma gemisi 2. Dünya Savaşı yıllarında, 12 Aralık 1941’de Romanya’nın Köstence limanından yola çıktı. Nazi yanlılarının iktidarda olduğu Romanya’da yaşayan Yahudiler, İngiliz idaresindeki Filistin’e kaçmayı ümit ediyordu.
Gemide yüzü çocuk, yedi yüz altmış dokuz Yahudi yolcu vardı. İstanbul Boğazı’nda gemi diplomatik nedenlerle yetmiş gün bekletildi, yolcular hiç karaya ayak basmadı. Gemi, İstanbul’dan Karadeniz’e geri dönmek üzere yola çıktı.
25 Şubat 1942 sabahı, İstanbul Yön Burnu’nun 4-5 mil açığında bir patlama sonucunda battı. Bir kişi dışında kurtulan olmadı. Geminin bombalandığı ya da torpillendiği düşünüldü.
Struma, İngiltere’nin engellemesi ve Türk Hükümeti üzerindeki baskısı nedeniyle İstanbul Boğazı’ndan geçerek Filistin’e doğru yoluna devam etme olanağı bulamamış, patlamanın asıl nedeni anlaşılamamıştı.
Prof. Dr. Çetin Yetkin’in uzun yıllar süren çalışmalarının sonucu olarak kaleme aldığı, ‘Struma, Bir Dramın İçyüzü’ adlı eser, genişletilmiş ikinci baskısıyla Gürer Yayınları tarafından yayımlandı.
Prof. Yetkin, kitabın varlık kazanmasındaki ilk ve en önemli etkenin büyük gazeteci Turhan Aytul’un Güneş gazetesinde çalıştığı dönemde, kendisine Struma olayı ile ilgili yaptığı araştırma notlarını vermesi olduğunu aktarıyor.
Konu ilk biçimiyle Cumhuriyet gazetesinde 12-19 Aralık 1993’te “Struma Olayının İçyüzü” başlığı altında yayımlandı. Yetkin, Milliyet gazetesinde çalışırken Struma olayıyla ilgili gerçeklerin peşine düştü. İlk incelemeyi 1993’te yaptı. Ardından Tel Aviv Üniversitesi’ne bir konferans için davet edilen Prof. Yetkin, üniversitenin kitaplığında çalışmalarını sürdürdü.
Türkiye’den İsrail’e giden Yahudiler ona İbranice metinleri tercüme etti; akademisyenlerle temas etti. Columbia Pictures, Türkiye’deki temsilcisi aracılığıyla, Struma olayını film yapmak istediğini belirtti. Prof. Yetkin, konu üzerinde yeniden çalışmaya başladı. Fransızca, Almanca, İngilizce, Rusça ve İbranice belgeleri ve gazeteleri inceledi.
Sonunda, filmin çekilmesinden vazgeçildi. Zira Struma dramının içyüzü, olayın sanılandan çok daha farklı geliştiğini gösterecekti.
Yazarın kitabın önsözünde yer verdiği , “Olayı araştırdıkça, uygarlık, insan hakları, özgürlük vb. sözleri dillerinden düşürmeyen, herkese bu konularda ders vermeye kalkışıp duran Avrupalıların ve Amerikalıların gerçekte ne denli uygarlıktan uzak olduklarını, insan hakları ve özgürlük kavramlarının onlar için hiçbir değerinin olmadığını bir kere daha ama daha açıkça görüyordum. Struma olayı, onların barbarlıklarını somut bir biçimde ortaya koyuyordu. Struma trajedisini tüm boyutlarıyla sergilemek, bu gerçeği somut olarak kanıtlamak olacaktı” ifadeleri, insan hakları savunuculuğunun, çıkar çatışmasına dönüşmesinin tehlikeli boyutlarına dikkat çekmesi bakımından da önem taşıyor.
‘Struma, Bir Dramın İçyüzü’ adlı çalışmada yazar, İngiltere’nin Filistin Siyasası, Almanya ve İngiliz-Arap-Yahudi İlişkileri, olayların gelişiminin kronolojik sıralaması, David Stoilar’ın anlatımları, Sir Mac Michael’e suikast girişmleri ile Lord Moyne’un öldürülmesi olaylarını analitik ve kronolojik yöntemlerle titizlikle inceliyor.
Bu eser, Nazi soykırımından kaçarak Filistin’e gitmek isteyen yedi yüz altmış dokuz Romanya Yahudisi’nin köhne Struma gemisine kimler tarafından ve nasıl doldurulduğunu, İstanbul limanında 70 gün alıkonulmasını, Filistin yerine Karadeniz’e gönderilip torpillenerek batırılması sürecini tarihi fotoğraflar, belgeler ve röportajlara dayanarak gün yüzüne çıkarıyor. Struma faciası, bir yandan Nazilerle savaşırken Naziler ölçüsünde Yahudi düşmanlığı ve kıyımı yapan ‘uygar(!)’ batılı ülkelerin, insan hakları sicilinde kara bir leke oluşturmasının yanı sıra insan hakları ihlallerinin önlenmesinde uluslararası siyasi çıkarların müdahalelerine kapalı mekanizmaların oluşturulmasının gerekliliğini de ortaya koymaktadır.
Asude Yardımcı
Araştırmacı –Gazeteci
Kitabın Adı: Struma Bir Dramın İç Yüzü
Yazarı: Prof. Dr. Çetin Yetkin
Gürer Yayınları, 2. baskı