Sloven hükümetinin Almanya’nın ardından Mali’ye asker gönderme isteğinin %81 gibi büyük bir oranla kamuoyu tarafından reddedildiği belirtildi. İddialara göre Sloven hükümetinin Mali’ye asker göndererek bir manda elde edebileceği fikrini ortaya atarak Fransa’nın Mali’yi işgalini desteklediğini ifade etti. Bu duruma sessiz kalmayan yerel halk ise Fransa ve Almanya gibi sömürgeci bir ülke olmak istememelerinden dolayı isyan ettiklerini ve bu kararı asla kabul etmeyeceklerini bildirdikleri ifade edildi. Ayrıca uranyumun nükleer santrallerde enerji üretiminde kullanılan güçlü bir madde oluşu insan sağlığını son derece olumsuz etkilemesi, Sloven halkının bu tepkilerinde yersiz olmadıklarının en büyük göstergesidir.
Fransa’nın Mali’yi ‘işgal’e bu kadar istekli olmasının asıl nedeni; AB’nin can damarı uranyum.
Yüksek miktarda ‘uranyum’ rezervlerine sahip olan Mali’den rant sağlamak amacıyla Mali’yi 12 Ocak 2013’de resmen işgal ettiğini ilan eden Fransa’nın görünüşteki işgal sebebi İslamcı militanların çatışmalarını engellemekti. Fransa cumhurbaşkanı François Hollande’ın açıklamasından tam 4 ay önce Fransız özel kuvvetlerinin “Forces Speciales” Mali’ye giderek burada operasyonlara katıldıkları ortaya çıkmıştı. Mali’de ‘gölge savaşı’ yürüttüğü ifade edilen Fransa’nın 100’den fazla özel kuvvet askerini çok gizli bir operasyonla Nijer üzerinden bu ülkeye gönderdiği, bu askeri kuvvetleri yüksek teknolojiyle donattığı ve buradaki İslamcı gruplar hakkında istihbarat topladığı açıklanmıştı.
Mali’deki İslamcıların Fransız askerlerine karşı saldırıya geçmesi üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, BM’nin de desteğini arkasına alarak 12 Ocak’ta havadan askeri operasyon düzenlemişti.
Fransa’yla birlikte Mali’de mevcut olan uranyumların işletmesine ortak olmak isteyen Almanya da Fransa’ya lojistik destek vermiş ve bölgeye asker gönderme konsunda oldukça istekli davranmıştı. Buna karşı bir hareket olarak Nijer hükümeti son zamanlarda önemli bir adım atarak uranyum madenlerini işletme hakkını Çin, Hindistan, İngiltere, Güney Afrika, ABD, Kanada ve Avustralya şirketlerine de vermişti.
Nükleer enerjinin hammaddesi olan uranyumun Avrupa Birliği ülkeleri tarafından bu kadar arzulanmasının sebebi, Avrupa’nın enerji ihtiyacının %70’ini nükleer santrallerden karşılıyor olmasıdır.
(TUİÇ Akademi, sloveniatimes.com, NTV)
Ecem ÖZAYAN
TUİÇ Stajyeri