Siyaset ve iletişim arasındaki kurgu insanlık tarihi kadar eskiye gitmektedir. Siyasetteki kavram ve denklemler iletişim araç ve teknikleri ile hayat bulurken bu ilişkinin niteliği ve kullandığı argümanlarda kitle iletişim araçlarının değişmesi bilgi ve bilişim ağlarının büyümesiyle beraber kendine yeni ifade alanları bulmuştur.
Siyasal yaklaşımları, farklı çıkar guruplarının iktidarı ele geçirme mücadelesi olarak değerlendirirsek. Bu mücadelenin en önemli ayağının siyasal iletişim olduğunu görürüz. Parti ve liderlerin farklı guruplara ulaşma, görüşlerini dile getirme ve bu grupları etkisi altına almak için, siyasal iletişim, siyasal mekanizmanın zorunlu yaşam alanıdır. Özellikle günümüz siyasal sisteminde gayri ahlaki yöntemlerinde eklemlendirilip servis edildiği bu alanda sosyal medya vazgeçilmez bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır.
OBAMA’NIN 2008 SEÇİMLERİ VE SOSYAL MEDYA BAŞARISI
2008 ABD başkanlık seçimleri 4 Kasım 2008 günü yapıldı. Barack Obama oyların %52’sini kazanarak ABD’nin 44. devlet başkanı seçildi. Obama kazandığı oy oranı ve kazandığı eyaletler bakımından son 30 yıl boyunca hiçbir Demokrat Partili başkan adayının elde edemediği bir başarıyı elde etmiştir. Obama’nın adaylığı altında Demokrat Parti Virginia, Florida ve Ohio gibi son seçimlerde değişmez bir biçimde Cumhuriyetçilere oy veren eyaletleri kazanmayı başarabilmiştir. Seçim zaferi sonrasında yaptığı konuşmada Obama: “ABD’nin gelecek döneminde zorlukların ve hataların olabileceğini belirtmiş, yaşanacak sıkıntıların ise vatanseverlikle aşılacağını anlatmıştır”.(1)
Halkın %52’sinin desteğini alan Obama, 2009 yılında koltuğuna oturdu. Obama’nın bu başarısın ardında hiç şüphesiz ki iletişim stratejisini gösterebiliriz. Çok büyük maliyetler harcanacak klasik kitle iletişim araçlarından çok sosyal medyayı kullanması en dikkat çekici noktaydı. Önceki Amerikan Başkanlarının kampanyasının tam tersine çalışmalarının önemli bir kısmını sosyal medyaya verdi. Çalışanlarının büyük çoğunluğunu ise gençler oluşturdu.
Obama’nın 2008’deki seçim kampanyası, sosyal medyadaki başarısından dolayı 2009’daki Uluslararası Cannes Lion’da ödüle layık görülmüştü. Seçim öncesinde Barack Obama özellikle Twitter hesabıyla ve web sitesiyle birçok seçmene ulaşmayı başarmıştı.(2)
Obama, hem Facebook hem Youtube hem de diğer hesaplarını çok aktif bir şekilde kullanmıştır. Online olarak da çok büyük yardımlar toplamıştır. Gelin bunları grafiklerle inceleyelim.
Hem Facebook arkadaş sayısında, hem Youtube izlenme sayısında hem de web sitelerinin tekil ziyaretçi sayısında Obama, McCain’in 4 katından fazla bir sayıya ulaşmıştır.
McCain 201 milyon dolar fon toplarken, Obama’nın offline fonları 156 milyon dolar topluyor. Nitekim, Obama’nın ekibi online da 500 milyon dolar toplayarak önemli bir başarıya imza atmıştır.
DİJİTAL BAŞKAN
İletişim stratejisinin önemli bir kısmını sosyal medya üzerinden kurgulayan Obama bu süreçte: “Bir yıl boyunca İnternet üzerinden “Bize Katıl” (Join Us) çağrısı yaptı. Bu çağrı, Obama’ya iki önemli yarar sağladı: Birincisi, kendisinin görüşlerini beğenen, onaylayan, destekleyen insanların sayısını artırdı. İkincisi, kampanyasına yapılan bağışların miktarını yükseltti. Ayrıca Obama’ya destek veren insanların sanal ortamda birbirleriyle buluşması, konuşması, tartışması, birlikte hareket etmesi de bir anda etkileşimi artırdı, Obama’nın kampanyasında gönüllü çalışmak isteyenlerin sayısını çoğalttı.’’(3)
400 günlük kampanya boyunca Obama’nın sosyal ağlardaki videolarının 1 milyara yakın kişi tarafından izlendiği gözlendi.(4)
TÜRKİYE’DE SOSYAL MEDYA
Türkiye’de liderlerin sosyal medyayı yeterli düzeyde kullanmadığını söyleyebiliriz. İstenen düzeyde kullanım için biraz daha zamana ve o zamanın getireceği algı değişimine ihtiyaç var. Günümüzde sosyal medyayı liderlerin nasıl kullandığına bakacak olursak: “Erdoğan’ın pek güncellenmeyen Twitter hesabı danışmanları tarafından rutin faaliyetler bülteni şeklinde klasik medya mantığıyla idare ediliyor.”(5)
Kılıçdaroğlu, sosyal medyayı Twitter ve Facebook üzerinden daha kişisel bir iletişim tarzı için kullanmaya çalışıyor. Fakat onun da şimdilik, sosyal medyanın olmazsa olmazlarından interaktivite ile pek arası yok.(6)
Liderlerin sosyal medya üzerinde ki arkadaş sayılarına bakacak olursak: “Yaklaşık rakamlarla vermek gerekirse Recep Tayyip Erdoğan’ın sayfası 77 bin kişi tarafından, Kemal Kılıçdaroğlu’nun sayfası 118 bin kişi tarafından ve Devlet Bahçeli’nin sayfası ise 40 bin kişi tarafından takip ediliyor. Facebook’ta ise yine yaklaşık olarak Erdoğan’ın 631 bin, Kılıçdaroğlu’nun 1 milyon 33 bin hayranı var.”(7)
SONUÇ
Sosyal medya orta ve uzun vadede çok önemli bir kitle iletişim aracı olacağı kesin gibi duruyor. Önümüzdeki süreçte tek taraflı bildirişim de bulunan ve sürekli bilgileri dikte eden klasik kitle iletişim araçları yerine bireyin görüşlerinin de önemsendiği ve dinlendiği araçlara yönelim daha da artacaktır.
Yönetici ve yönetilen ilişkisinin yeniden kurgulandığı bu zaman diliminde meydanlarda naralar atıp, afiş ve bayraklar asarak hedef kitleleri etkileme süreci geride kalmaktadır. 21. yy realitesi çerçevesinde yeni bir jenerasyon yetişmektedir. Siyaset mekanizması bu jenerasyonu ve yaklaşımlarını algılamaktan uzak gibi görünmektedir.
Bu süreçte özellikle liderler iletişim pazarlamalarını bir kez daha sorgulamaları gerekmektedir. Hedef kitlesini büyük oranda gençlerin oluşturduğu sosyal medya üzerinden iletişim stratejisini doğru yapanlar kazanacaktır.
Remzi DURMUŞ
KAYNAKÇA
http://tr.wikipedia.org/wiki/Barack_Obama
http://sosyalmedya.co/obama-sosyal-medya-calismasina-basladi-ya-bizimkiler/
www.bilisimdergisi.org/index.php?sayi=127&tip=pdf
www.bilisimdergisi.org/index.php?sayi=127&tip=pdf
http://www.sabah.com.tr/Perspektif/2011/05/14/siyasal-iletisimden-sosyal-iletisime-secimler
http://www.sabah.com.tr/Perspektif/2011/05/14/siyasal-iletisimden-sosyal-iletisime-secimler
http://sosyalmedya.co/obama-sosyal-medya-calismasina-basladi-ya-bizimkiler/