Şenay Yılmaz ile Toplumsal Cinsiyet Üzerine Röportaj

 

1- Merhaba ben TUİÇ O-Staj ekibi Toplumsal Cinsiyet stajyeri Cemre Eriş. Öncelikle bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Merhaba, ben Şenay Yılmaz, lisans eğitimimi sosyoloji alanında tamamladıktan sonra yüksek lisansımı kadın çalışmaları alanında yaptım aynı alanda bir doktora programında da özel öğrenci olarak eğitim aldım. Kadın çalışmalarında yayınlanmış makalelerim ve bir derleme kitapta bölüm katkılarım mevcuttur. 11 yıldır kadın çalışmaları alanında görevliyim.

 

2- Toplumsal cinsiyet sizce nedir, siz nasıl tanımlarsınız? Ülkemizde toplumsal cinsiyet nasıl yorumlanabilir?

Bence toplumsal cinsiyet kadınların ve erkeklerin taşıdıkları varsayılan özellikleri ve rolleri içeren, önceden tasarlanmış sosyal ve kültürel kalıplar veya düşünceler örüntüsüdür. Türkiye’de ataerkilliği görmezden gelen kalıplaşmış bir toplumsal cinsiyet eşitsizliği mevcuttur. Bu eşitsizlik kamu politikaları medya ve siyaset kurumları tarafından gücü elinde tutan erklerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde üretilmektedir.

 

3- Kadın Danışma Merkezi ne gibi projelere imza attı ve gelecekte Ankara’da kadınları ne gibi projeler bekliyor biraz bahsedebilir misiniz?

Ankara Büyükşehir Belediyesi Kadın Danışma Merkezi 2015 yılında kuruldu ve 1 merkezi 6 kırsal ilçede de birimi bulunmaktadır. Merkez genel anlamda kadına yönelik şiddetle mücadele, kadının güçlendirilmesi ve eşitlik çalışmaları yürütmektedir.

Yürüttüğümüz Başlıca Projelerimiz şunlar:

  • Mülteci Kız Çocuklarının Okullaştırılması Projesi

2017 yılında Mültecileri Güçlendirme Projesi olarak başlayan projemiz 2018 yılında “Mülteci Kız Çocuklarının Okullaştırılması” konusunda özelleşerek yürütülmeye devam etmiştir. Bu proje United Nations High Commissioner for Refugees (UNHCR) ile ortak yürütülmektedir. Bu kapsamda şimdiye kadar 375 mülteci kız çocuğu okullaştırılmış, bu yıl sonuna kadar da bu rakamın 500 civarında olması için çalışmaktayız. Aynı zamanda bu projenin daha sürdürülebilir olması için sadece kız çocuklarının okullaştırılması değil; aynı zamanda annelerinin de kendi ayakları üstünde durabilmeleri ve mesleki bir eğitim almaları için Kasım ayında bir dikiş kursu başlattık. Kız çocuklarının annesi 174 kadın projeden yararlandırılmış, dil ve meslek eğitimleri almıştır, 2021 yılında 60 anne daha mesleki eğitimden yararlanacak kadın kooperatifi UNHCR desteği ile kurularak 4000 parça tekstil üretimi yapması sağlanacaktır. Türkçe bilmeyen kız çocukları ve annelerini de Türkçe kursuna yönlendirerek sosyal hayata uyumlarını arttırmak amacı gütmekteyiz. Tüm bunların yanında, yine bu proje kapsamında sosyal uyum faaliyetleri yürütmekteyiz. Mülteci kadınlar için düzenli olarak şehir gezileri yapıyor olacağız. Yaptığımız gezi planlarımız maalesef içinde bulunduğumuz pandemi şartlarından dolayı ertelendi.

 

  • Mülteci Kadınlar Ve Gençlerin Güçlenmesi, Sosyal Uyumlarının Ve Çalışma Hayatına Katılmalarının Desteklenmesi Projesi

 Proje Ekim 2020 tarihinde Altındağ’da başlatılmıştır, Altındağ’da UNFPA desteği ile Kadın ve Gençler Destek Merkezi kurulmuş, 8 personel istihdam edilmiştir. 3 yıl sürecek projede belediyenin insan kaynaklarının kapasitesi de eğitimler ile güçlendirilecektir. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Projeler Şube Müdürlüğü ile ortak yürütülen projede gezici araç ile kırsal ilçelerde 2500 kadına erişilecek, sağlık eğitimleri verilerek kit desteği sağlanacaktır.

 

  • Mor Haritam

UN Women işbirliği ile hazırlanan proje 4 Ocak 2021 itibariyle hayata geçecektir.  Kadın temelli verilerin alınacağı MOR HARİTAM ile kentte kadınlara verilecek hizmetlerin bölgesel analizleri yapılabilecektir. Bu harita sayesinde kadınlar riskli buldukları bölgeyi bize bildirebilecekle ve kendi mahallelerindeki tüm şiddet merkezlerini, hizmet birimlerini görebilecekler. Yine harita sayesinde belediyemizde kadınlar için etkin hizmet modellerinin oluşturulmasını sağlamayı hedefliyoruz. Kentteki tüm kadınların ihtiyaçlarını belirleyen ve bu ihtiyaçlar ışığında planlama yapılacak bu haritanın Türkiye’de ilk olması da önemlidir.

Gelecekteki projelerimiz arasında ise 60 Yatak Kapasiteli Kadın Barınma Evi projemiz hayata geçirilecektir.

Ayrıca Yerel Eşitlik Eylem Planı (2021-2024), Mor Buton Akıllı Uygulaması, Alo Şiddet Hattı’nı yürütmekte ve farkındalık kampanyaları düzenlemekteyiz.

 

4- Sizce ülkemizde bir toplumsal cinsiyet eşitsizliği hali söz konusu mu, eğer cevabınız evet ise bu soruna nasıl bir çözüm önerirsiniz?

Ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitsizliği yasalara rağmen varlığını sürdürmektedir. Özellikle 6284 sayılı yasa, İstanbul Sözleşmesi gibi mekanizmaların etkin kullanılmaması bu eşitsizlikleri kadınların aleyhine işletmektedir. Eşitsizlik nedeni ile kadına yönelik şiddet yıllara göre artış göstermektedir. Sorunun çözümünde yasaların etkin uygulanması, kadın örgütlerinin deneyimlerinden yararlandırılması, kamu politikalarında ve kamu bütçelerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin işlenmesi önem arz etmektedir.

 

5- Kadına şiddet ülkemizde son dönemlerde artış kazanan bir durum. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadın Danışma Merkezi bu konuya yönelik olarak pandemi döneminde bir yoğunluk kazandı mı?

Ülkemizde maalesef her gün 3 kadın şiddet nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Şiddetin bu denli artmış olmasında yasaların varlığına rağmen cezaların etkin uygulanmamasını, İstanbul Sözleşmesi’nin henüz nüfuz etmemesini ve toplumda genel olarak şiddet dilinin yoğunluğunu görüyorum. Tüm bunlara ilave olarak erkeklik krizini de görmezden gelmemeliyiz.

Ayrıca, Mart 2020 de hayatımıza giren COVID -19 Pandemisi nedeni ile ev içi şiddet oranlarında ciddi bir artış yaşandı. Özellikle telefon ile yapılan başvuruların yoğunluğu da beraberinde yeni çözümler gerektirdi.  Örneğin, evinden çıkamayan kadınlar için Mor Buton ve Alo Şiddet Hattı’nı hayata geçirdik. Evlerinde olan kadınların merkeze gelememesi nedeni ile gezici araç alan Belediyemiz hizmetlerini gezici araç ile de sürdürdü.  Gıda kolilerine şiddet broşürlerimizi ekledik, sığınma evimizi tam kapasite ile çalıştırdık. Ülke genelinde Mart 2020- Ocak 2021 tarihlerinde şiddet nedeni ile karakol/sonim başvuru verileri henüz paylaşılmamıştır.

 

6- Sizce ekonomik özgürlük, cinsiyet eşitsizliğinde bir rol oynuyor mu?

Cinsiyet eşitsizliği tarımsal hayata geçişle var olan kapitalizm ile güçlenen çok köklü bir eşitsizlik, eşitsizliğin sonuçlarından biri de kadınların yoksulluğu. Kadın istihdamının düşüklüğü (ülkemizde %34), kadının çalışma hayatında erkeklere oranlara düşük ücret alması, yönetici kadrolarda yer alamaması, ekonomik şiddet eşitsizliğin en görünür alanları.

Ekonomik özgürlük kadının güçlenmesinde, bağımsız hayata geçişinde en kritik etmen, bu nedenle kadın istihdamı çok daha önem arz ediyor.

 

7- Maalesef her alanda olan eşitsizlik edebi yapımıza ve dilimize kadar yayılmış durumda. Genel anlamda kullanılan cinsiyetçi ifadeleri ve sert cinsiyetçi kalıpları nasıl yıkabileceğimizi düşünüyorsunuz?

 Atasözleri, deyimler, şarkılar, reklamların dili, masal kitapları bu dili yayıyor. Bu kalıp dil ile mücadelede 5 adım var. Bunlar; farkındalık oluşturmak/artırmak, duyarlılık oluşturmak/artırmak, feminist bilgi kümesi yaratmak, bilgi beceri ve deneyimleri aktarmak ve son olarak savunuculuktur diyebiliriz. Özellikle dilin dönüştürülmesi için yapılacak savunuculuk çok önemlidir.

 

8- Toplumsal cinsiyet alanında bir eşitliğe gitmek istersek, önce hangi gruptan bu yapıyı düzeltmeye başlamalıyız?

Okul öncesi eğitim kurumları ve ilköğretim kurumlarından  başlayarak  medya ve  ulusal mevzuatların uygulanmasıyla bir eşitliğe gidebiliriz.

 

9- Son olarak, bir kadın olarak önce kendinizi daha sonra tüm kadınları düşünürseniz gelecekte Türkiye gündeminde kadınları neler bekliyor, sizin özel beklentileriniz nelerdir?

Erkeklik krizinin görünür kılınması bu alanda çalışmaları artıracaktır, erkeklerin toplumsal cinsiyet rollerini reddetmeleri ataerkil yapıyı sarsacaktır. Eğer okul öncesi eğitimden başlayarak topyekûn eşitliği savunursak kalıp yargılarının azaldığını göreceğiz. Kadının siyasi hayatta katılımının artması, partilerde kadın kotalarının etkin uygulanması, kadın girişimcilerin başarılarının görünürlüğü eşitsizlikleri azaltacaktır. Bunlar pozitif öngörülerim diğer taraftan dijital şiddetin artacağını düşünüyorum bu nedenle çözümler üretmeliyiz.

 

Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederim.

 

CEMRE ERİŞ

TUİÇ Toplumsal Cinsiyet Staj Programı

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Trump’ın Ukrayna’da Batı/NATO Barış Gücü Planına Yönelik 10 Engel

Andrew Korybko 10 Obstacles To Trump’s Reported Plan For Western/NATO...

Türkiye-AB İlişkilerinde Kırılma Noktası: AK Parti Döneminde Yaşanan Gelişmeler ve Güncel Durum

Dr. Aziz Armutlu Giriş: Türkiye AB İliskileri Türkiye ile Avrupa Birliği...

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...