İki ülke 2010 Eylül’ü başlarında askerî iş birliği anlaşması imzalamışlardır. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barack iki günlük resmî Moskova ziyareti sırasında Rus mevkidaşı Anatoli Serdyukov’la bu anlaşmayı parafe etmiştir. Serdyukov anlaşmanın iki ülke ilişkilerine yeni bir ivme kazandıracağını ve Rusya’nın İsrail’den daha fazla silah ve askerî teknoloji satın alacaklarını açıklarken Ehud Barack da Rusya’nın dünya ve kendi bölgeleri için önemine vurgu yapmıştır.
İki ülke, başta Ortadoğu ve Kafkasya olmak üzere etkinlikleri ve dolayısıyla da karşılıklı kesişen ve zaman zaman çatışan çıkarları bakımından önemli ilişkilere sahiptir. Rusya, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi daimî üyesi olarak veto yetkisi ve İran ve Suriye ile askerî ilişkileri nedeniyle İsrail için en azından dikkatle izlenilmesi hatta iyi geçinilmesi gereken stratejik bir ülke haline gelmiştir. İsrail, Lübnan’a saldırısında Hizbullah ile giriştiği savaş sırasında en çok Rus yapımı roketlerden zarar görmüştür. Bu roketlerin Rusya’nın Suriye’ye sattığı füze envanterinde bulunduğu İsrail iddiasını Rusya ilk başlarda kabul etmemiştir. Ancak İsrail, füzelere dair fotoğraf ve konşimento belgelerini “delil” olarak sunmasından sonra Rusya, söz konusu roketlerin Suriye’ye satıldığını “kerhen” kabul etmek zorunda kalmıştır.
Aralarındaki bu nahoş hadiseye sünger çeken Rusya ve İsrail, 2010 Eylül’ü başlarında askerî iş birliği anlaşması imzalamışlardır. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barack iki günlük resmî Moskova ziyareti sırasında Rus mevkidaşı Anatoli Serdyukov’la bu anlaşmayı parafe etmiştir. Serdyukov anlaşmanın iki ülke ilişkilerine yeni bir ivme kazandıracağını ve Rusya’nın İsrail’den daha fazla silah ve askerî teknoloji satın alacaklarını açıklarken Ehud Barack da Rusya’nın dünya ve kendi bölgeleri için önemine vurgu yapmıştır.[1]
Anlaşma, askerî teknoloji bakımından son derece gelişmiş ve uzay teknolojisinde ABD ile başa baş olduğunu bildiğimiz Rusya’nın İsrail gibi bölgesel savunma sorunları daha belirgin bir ülkeden hangi faydayı sağlayabileceği sorusunu akıllara getirmiştir. Rusya’nın 2008’de Gürcistan’a saldırısı sırasında açığa çıkan istihbarat zaafını gidermek için İsrail’den İnsansız Hava Aracı (İHA) satın alacak olması taşların yerine oturmasını sağlamıştır. Anlaşma gereğince Rusya İsrail’den daha önce alınan 12 adet İHA’ya ek olarak yılsonuna kadar 36 adet yeni İHA alımı yapacak. Anlaşma çerçevesinde bu gelişmelere ilaveten iki ülke 300 milyon dolarlık bir yatırımla ortak casus uçağı üretmeyi de planlamaktadır.[2]
Öte yandan iki ülke arasında imzalanan anlaşmanın daha mürekkebi kurumadan soğuk rüzgârlar esmeye başlamıştır. Yaşanan bu gerginliği sebebi ise Rusya’nın 2007’de Suriye ile yapmış olduğu anlaşma gereğince 300 km menzilli P800 Yakhont füzelerini ilgili ülkeye göndereceğini açıklaması olmuştur. Denizden fırlatılan Yakhont füzeleri hızı ve alçak irtifada bile hedefe yönelebilmelerinden dolayı dünyanın en gelişmiş füzelerinden kabul edilmektedirler. İsrail uzun süredir Rusya’yı bu füzeleri Suriye’ye göndermeme konusunda ikna etmeye çalışırken Serdyukov İsrail’in “adil olmayan” tepkilerine rağmen yaptıkları anlaşmanın gereğini yerine getireceklerini açıklamıştır. İsrail gerçekleşecek sevkiyat sonrasında bu füzelerin yine rahatlıkla Hizbullah’ın eline geçmesinden endişe etmektedirler. Rus yetkililer ise Suriye’ye daha önce benzer bir füze sisteminin verildiğini ve Hizbullah’ın eline geçmediğini dolayısıyla da bu yeni sistemin de Hizbullah’a geçmeyeceğini açıklamışlardır. İsrail bu açıklamalardan tatmin olmadığından bu füze sevkiyatının gerçekleşmesi durumunda kendisinin de Rusya’nın stratejik önem verdiği bölgelere silah satabileceklerini belirterek nazikçe tehdit etmiştir. Hatta İsrail, Rusya’nın Suriye’ye bahsi geçen füzeleri satmakla “çok ileri” gittiğinden Rusya ile imzaladıkları askerî işbirliği anlaşmasına bağlı kalamayacağını da bildirmiştir. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada, yürütülen yoğun diplomatik çabalara rağmen Rusya’yı Suriye’ye füze satışını durdurması konusunda ikna edemediklerinden İsrail’in hava kuvvetlerini ABD’de geliştirilen F-35 uçaklarıyla güçlendirme kararında Suriye’ye bu füze satışının etkili olduğunu özellikle belirtmiştir.[3] ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in Rusya’nın Suriye’ye füze satışı konusunda İsrail’in endişelerine destek olması gerilimi daha fazla tırmandırmaktan başka bir katkısı olmamıştır. Gates’in bölgeyi istikrarsızlaştıracak böyle bir durumun ABD için de “endişe verici bir gelişme” olduğu yönündeki açıklamaları, yeni bir cadı kazanının kaynamaya başladığının habercisi olmuştur.
Sonuç olarak ülkeler arasındaki bu gerginlikte ilk geri adımı ya da ilk taşı hangi tarafın atacağını kestirmek zor olsa da gerilimin daha da tırmanması halinde muhtemel sonuçlarının sadece bu iki ülke topraklarıyla sınırlı kalamayacağı aşikârdır.
Amine Yazıcı
SDE Asistanı
http://www.sde.org.tr/tr/haberler/1257/rusya-israil-cekismesi-kazanan-kim-olacak.aspx
[1] “Askeri İşbirliği Anlaşması İmzaladı,” http://www.gundemrusya.com/rusya-israil-askeri-isbirligi-anlasmasi-imzalandi/ (07.09.2010)
[2] “Rusya Sınırlarını İsrail Heronları Koruyacak,” http://www.timeturk.com/rusya-sinirlarini-israil-heronu-koruyacak_140017-haberi.html (07.09.2010)
[3] “Biz de Senin Düşmanlarına Silah Satarız,” http://www.haberrus.com/savunma/3728-Israilden-Rusyaya-tehdit-Biz-de-senin-dusmanlarina-silah-satariz.html (20.09.2010)