Cumhuriyetçilerin olası başkan adayı Mitt Romney, Kudüs’e ziyareti sırasında yaptığı açıklamalarda İsrail’e destek sözü verirken İran’ı eleştirdi. Romney konuşmasında George Bush’un izlediği yeni muhafazakârlık (neoconservatism) akımını benimseyeceğinin de işaretlerini verdi. Romney daha önce de Obama’nın yumuşak politikasını eleştirmiş, askeri harcamaların artırılması gerektiği yönünde açıklamalarda bulunmuştu. İran’ı dünya düzenini bozan bir tehdit olarak niteleyen Romney, İran’ın nükleer çalışmalarını engellemenin ABD’nin ahlaki görevi olduğunu vurguladı. İran’daki Ayetullahların açıklamalarıyla kendilerini sınamak istediğini ancak İran liderlerinin kötü niyetlerinin karşısında duracaklarını da belirtti. Romney tarihsel sürece de vurgu yapıp despotik rejimlerin daima en tehlikeli silahları barındırdıklarına değindi ve de barış döneminin sık sık baskı ve zorlamaya yol açtığını belirtti. Romney temennilerinin bunu ekonomik ve diplomatik yaptırımlarla çözmek olduğunu ancak son noktada hiçbir seçeneğin kabul edilemeyeceğini ve ABD’nin İran’ın bu eylemlerini engellemek için bütün yöntemleri denemesi gerektiğinin de altını çizdi.
Romney’in Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak nitelemesi de oldukça dikkat çekti. ABD’nin de resmi olarak açık bir şeklide kullanmadığı bu nitelemeye Arap ve Filistin kaynaklarından tepki geldi. Barış görüşmelerinde Filistin’in baş delegesi olan Saeb Erkanat da yaptığı açıklamada bu söylemin kabul edilemez olduğunu ve ABD’nin bölgedeki çıkarlarına da zarar vereceğini belirtti. Romney’in açıklaması İsrail’in Filistin üzerine uyguladığı kavramsal şiddeti de destekler niteliktedir. Filistin varlığını yok sayan İsrail Kudüs’te tam egemenlik iddia etmektedir.
Cumhuriyetçi aday Romney’in bu açıklamaları izleyeceği dış politikanın çerçevesini çizerken yeni muhafazakârların da desteğini alacağı sinyallerini veriyor.
(TUİÇ Akademi, Aljazeera, Arabnews, BBC, CNN Internetional)
Seren Selvin Korkmaz
UİÇ Derneği Stajyeri