Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kimyasal silahların uluslararası kontrole devredilmesi konusundaki şartını açıkladı. Putin, ABD ve müttefiklerinin Suriye’ye yönelik askeri bir operasyon yapmayacaklarına dair bir garanti olduktan sonra kimyasal silahların uluslararası bir kontrole devredilmesinin gerçekleşebileceğini söyledi.
Herhangi bir ülkeye karşı askeri müdahale gündemde iken, o ülkeyi silahsızlanmaya zorlamanın zor olduğunu ifade eden Putin, “Rusya yönetimi Suriyeli ve Amerikalı partnerleri ile birlikte çalışacak” dedi. Suriye’nin de bu duruma örnek teşkil ettiği açıkça görülmektedir. Novo-Ogaryovo devlet başkanlığı rezidansında açıklamada bulunan Putin, girişimin soruna barışçıl bir çözüm bulunması yolunda önemli bir adım olmasını umduğunu ve kimyasal silah depolarının kontrolünün yanı sıra, kimyasal silahların kullanımını yasaklayan konvansiyona da dahil olmalarını beklediklerini vurguladı.
Putin, Suriye’nin kimyasal silahlara sahip olduğunun bilindiğini, Suriyelilerin bunu İsrail’in nükleer gücünü dengeleme çabası olarak değerlendirdiklerine işaret ederek, “Rusya kimyasal ya da nükleer tüm kitle imha silahlarının yaygınlaşmasına karşı çıkıyor. Bunu G20 zirvesi çerçevesinde ele aldık. Suriye’nin kitle imha silahlarının uluslararası kontrole devredilmesi uzman ve siyasetçiler tarafından ele alınıyor. Zirve çerçevesinde konuyu ABD Başkanı ile ele aldık. ABD ve Rusya dışişleri bakanlarının bu yönde çabalarını geliştirmeleri yönde mutabık kaldık. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Londra’da yaptığı açıklamada Suriye krizinin çözümü için bu adımın önemli olduğunu söyledi. Bizim dışişleri bakanımız da Moskova’da temaslarda bulunan Suriye Dışişleri Bakanına konuyu iletti. Sonra Suriyeli bakan kendi yönetimi ile görüştü ve olumlu yönde kararını açıkladı.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kimyasal silahların uluslararası kontrole devredilmesinin ve imhasının kabul edilmesinin önemli bir adım olduğuna değinen Putin konuşmasına şu şekilde devam etti; “Biz Suriye’nin kimyasal silahların kullanımını yasaklayan uluslararası konvansiyona da dahil olmasını ümit ediyoruz. Bu Suriye krizinin çözümü için büyük bir adım. Tüm bunlar elbette, ABD ve müttefiklerinin Suriye’ye yönelik askeri müdahale planlarından vazgeçmeleri durumunda geçerli. Yoksa Suriye ya da bir başka ülkeden kendisine yönelik askeri müdahale düşünülürken silahsızlanmasını istemek düşünülemez. Biz Suriyeliler ve Amerikalı partnerlerimizle birlikte çalışacağız. Bunun Suriye krizinin barışçıl bir şekilde çözümü konusunda büyük bir adım olacağını ümit ediyorum.”
(TUİÇ Akademi, Gündemrusya, Haberus)
Elif Sarpkaya
TUİÇ Stajyeri