Öncelikle risk kavramını ele alır isek; risk olması gereken bir olay, olayın şiddeti, personelin ve kaynakların olayın şiddetine maruz kalması sonucu potansiyel olarak kayba ve zarara uğramasının tanımıdır.
1945’li yıllardan başlayan 2 kutuplu sürecin yerini tek kutuplu dünya öğretilerine bırakması ile risk kavramı ortaya çıkmıştır. Risk ise şirketlerin faaliyetlerini devam ettirmesi için önemli bir unsurdur. Bir ülkeyi ayakta tutan unsurların başında bunda önemli faktör olan şirketlerin sağlamış olduğu ekonomi gelir. Ekonominin sürekli sağlanmasında küreselleşmenin etkisi oldukça büyüktür. Küreselleşme toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel yapısına ciddi etkiler getirir ve küreselleşme aktörünün başı olarak da çok uluslu şirketler gelmektedir . Çok uluslu şirketler farklı alanlarda yatırım yaparlar. Yatırım süresince birtakım risklerle karşı karşıya kalırlar. Ekonomide risk almamak şirketlerin küçülmesine sebep olur. Bu nedenle ‘hesaplanmış risk’lerin alınması gerekir. Burada önemli olan ise bu risklerin fırsata dönüştürülmesidir. Bu şirketler zarara uğramamak için yönetim kurumunun ortaya attığı risk kazanç dengesine ulaşmasında bir amaç olan risk yönetimini takip ederler. Risk ve belirsizlik durumunda işletme yönetimi ilk olarak riski tanımlayarak riskli olduğu düşünülen bir konu hakkında belirsizliği azaltıp sorunun çözülmesine yardımcı olur. Bunun için ise geleceğe yönelik planlama araçları kullanır. Örneğin ; Çok Uluslu Şirketler uluslararası alanda farklı ülkeler ile çalışmalar gerçekleştirebilmekte ve bunun sonucu olarak çok farklı hükümetlerle işbirliğine gitmektedir. ÇUŞ her ne kadar risk yönetimi programları ile olasılıkları öngörebilmekte ise de işletmede çıkabilecek yangın, işçilerin greve gitmesi, ekonomik krizler gibi çok farklı riskler ile karşı karşıya kalabilmektedir. Politik risk bunun en önemli örneğidir.
Politik risk ise günümüzde çok uluslu şirketlerin yatırımlarında yaptıkları analizin temel öğelerinden birisidir. Politik risk, şirketlerin rekabet üstünlüğünü elde etmesi ve karlarını arttırmak, istikrarlarını sağlamak ve uluslararası alanda güçlü bir yer kazanmak amacıyla başlar. Ancak yatırım yapan ülkede meydana gelen etik, yasal, kültürel, politik nedenlerden meydana gelen sorunlar bu avantajların yanında oluşan tehlikelerdir. Politik risk seçimleri hükümet değişiklikleri, vergi değişiklikleri, grevler, yasal düzenlemeler, yapısal çökmeler gibi gelişmelerle tanımlanır. Şiddet içeren siyasi aktivite ise bunlardan bazılarıdır. Örneğin; terörizm, adam kaçırma, askeri darbe, etnik ve ırk savaşları, sivil savaş vb. politik riskler savaş, isyan ayaklanma gibi hareketler ile siyasi hareketler neticesinde oluşan kısıtlamalar, transfer engellemeleri, yatırımcının sahip olduğu değerler üzerinde kamulaştırma gibi olumsuz risklerdir. Politik risk uluslararası şirketlerin yatırımlarını etkileyen önemli bir faktördür. Yatırım yapacakları ülkenin genel ortamını izleyip o ülke hakkında doğru bir saptamada bulunmalıdırlar. Eğer burada yatırım yapacaklar ülkeyi iyi analiz edemez ise çok büyük bir risk ile karşı karşıya gelir. Burada yatırım yapan ülkenin politik kısmını oluşturan iç dinamikleri, yasal faktörler ve dış faktörler oldukça önemlidir. Son olarak Politik risk çeşitlerine bakacak olursak Makro Risk ve Mikro Risk olmak üzere iki bölümden oluşur. Makro risk beklenmedik durum değişiklikleriyle bütün yabancı girişimcilerin yöneldiği risk iken, mikro risk politik ilişkilerin büyük bir bölümünü oluşturan mikroya göre seçilmiş sektöre yöneliktir.
Politik risk sahibi olan kurumlar ise şunlardır;
a) Finans Kurumları
b) Doğrudan veya Dolaylı Sermayeli Yatırımcılar
c) İhracatçı ve İthalatçılar
d) Yabancı Ülkelerde İnşaat, Montaj vb. Proje Uygulayan Şirketler
Politik Risk Sigortası: Politik riski devralan kamu veya özel sektör sigorta kurumlarıdır.
Büşra Çapraz
TUİÇ Stajyeri
Kaynakça
1)Politik Risk, Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Güvenlik Stratejileri Dergisi / Ulusal Hakemli Dergi, Aralık 2006, Yıl 2, Sayı 4
2) DR .Gamze Güngörmüş Kona, Akdeniz Üniversitesi İİBF Hakemlik Dergisi
3) Cenk Ecevit, Küreselleşen Dünyada Çok Uluslu Şirketler Ve Politik Risk