Paraguay’da Sivil Darbe

Güney Amerika’nın en fakir ülkelerinden biri olan Paraguay’da 22 Haziran’da devlet başkanı parlamentodan hızlıca ihraç edildi. Parlamento’nun görevini kötüye kullanmak ve krizi yönetememekle suçladığı Başkan Lugo beş içerisinde 36’ya karşı 4 oyla görevini terk etmek zorunda bırakıldı[1]. Olayın ardından pek çok Güney Amerika ülkesi durumu kınayarak, bunun bir sivil darbe olduğunu ve de demokrasiyle uyuşmadığını bildirdi. Bazı kaynaklar bu darbenin ardında yine bir Birleşik Devletler eli olduğu söyleminde bulunsa da genel kanı bunun ülke içi bir sorun olduğu yönündedir.

Parlamento’dan Azil

Paraguay sağ kanat partilerin güçlü olduğu bir ülkedir. Ülkenin en önde gelen iki partisi Kolorado Partisi ve Liberal Parti sağ kanat partilerdir. Bu yüzden parlamento sağ görüşün çoğunlukta olduğu bir parlamentodur.

2008’de Başkan Lugo psikoposluğu bırakarak sol kanattan başkanlık adayı olmuştur.
Daha çok toplumun alt ve orta tabakasına özellikle de kırsal kesim işçilerine hitap eden Lugo fakirlerin babası olarak görülmüştür. Şaşırtıcı bir sekilde ilk adaylığında seçimleri kazanan Fernando Lugo yüzde 41 oranında oy elde etmiştir. Bu oy mutlak çoğunluğu kazanmasına yetmese de Başkanlık koltuğuna oturmasına yetmiştir.

Göreve geldikten sonra reform sözü vermiş ve de halkın toprak sorununu gidermek için uğraşmıştır. Bu reformun için de toprak reformu da bulunmaktadır. Darbe döneminde asıl sahiplerinin elinden alınarak başkalarına verilen ve ya yeniden paylaştırılan topraklar ülkenin en büyük sorunlarından birini oluşturmaktadır.

Bundan iki ay önce bir grup kırsal kesim işçisi ayaklanarak kendilerinden alınan toprakları basarak kamp kurdular. 15 haziranda polisler bu kampa gelerek kampı dağıtmak istediler. Fakat yaşanan gelişmeler sonunca 6 polis ve 11 köylü yaşamını yitirdi. Olayların nasıl geliştiği öğrenilemedi çünkü olayların hemen ardından polis bölgeyi abluka altına aldı ve bölgeye kimsenin yaklaşmasına izin verilmedi. Ertesi gün çıkan bir yangınla da bütün deliller yok oldu.[2] Yangından sonra bölgeye giden gazeteciler, eylemciler ve köylü yakınları bölgede bazı silahlar bulduklarını ve bu silahların köylü eylemcilere ait olmadığını ve de bölgenin özellikle yakılarak delillerin yok edildiğini savundular.

Bu olaydan sonra Kolorado Partisi Lugo’yu görevini kötüye kullanmakla suçlamaya başladı. Liberal Parti ile birleşen Kolorado Partisi Lugo’ya baskı yaparak İç işleri Bakanı ile Ulusal Emniyet Müdürünü görevinden uzaklaştırarak yerlerine sağ kanattan görevliler atadılar.

Böylece çoğunluğu tamamen eline geçiren sağ kanat parlamentoyu toplayarak Başkan Lugo’yu görevini kötüye kullanmak ve de krizi yönetemeyerek ülke çi huzuru koruyamamakla suçladı. Beş içerisinde suçlamalarla karşı karşıya kalıp, kendini savunup daha sonrada ihraç edilen başkan ofisini hemen boşaltarak karara saygı duyduğunu açıkladı.

Lugo Pes Mi Etti?

Alınan kararın ertesinde bazı Latin Amerika ülke başkanları tarafından hemen pes etmekle suçlanan eski başkan Lugo’nun sessiz kalması anlaşılamadı.

Karar belli olduktan hemen sonra karara saygı duyduğunu ve bundan sonra ülkesine başka sekillerde katkıda bulunacağı belirten Lugo çok kısa süre içerisinde de ofisini boşalttı[3]. Fakat birkaç gün sonra hukuki çerçevede hakkını arayacağını belirtti[4]. Daha sonra da kendine tekrar bir kabine listesi oluşturdu[5]. Ayrıca kendisinin ayağının kaydırıldığını, bunun sivil bir darbe olduğunu ve de Paraguay demokrasisinin ağır yara aldığını da ekleyen Lugo sözlerini Brezilya, Arjantin ve Uruguay’ı kast ederek “Onlar Paraguay’a fakirlik ve diktatörlüğün geri dönmesinden sorumlu olacaklar” diye sonlardırdı.[6]

Lugo’nun geri dönüp dönemeyeceği kuşkulu. Yerine yardımcı Liberal Parti Başkanı Frederico Franco atandı. Franco 2013 yılına kadar görevde kalıcak. Kendisi tanımayacaklarını yönünde bulunan diğer Güney Amerika ülkelerine ve de solcu Paraguaylılara “Ben 2008 halk oylarının çoğunluğunu alarak seçildim.” Yanıtı verdi.

Unasur geçici başkanlığında olan Paraguay’ın UNASUR ve MERCOSUR üyelikleri de tehlikeye girdi. Fakat buna rağmen Lugo’nun geri dönmek için yapabileceklerine sınırlı gözüyle bakılıyor.

İlk sorun 2008’de seçilmesinden önce siyasi bir deneyimi olmayan Lugo uzun yıllar boyunca din görevlisi olarak çalıştı. Psikoposluk mertebesinden istifa ederek siyasete atılan Lugo sol kanattan seçimlere girip ardından da seçimleri kazandı. Bu sebeple siyasi deneyimsizliği önünde bir sorun olabilir.

İkinci bir sorun geçtiğimiz yıllarda yaşanan Lugo’nun özel hayatı ile ilgili skandallar. Psikopos iken bir hanımla olan cinsel münasebeti ayrıca en az iki ayrı bayandan evlilik dışı ilişkiden doğan çocuklarının olduğu itirafı ülke içerisinde Lugo’nun saygın dini kimliğine artı güvenilirliğine gölge düşürdü.

Üçüncü sorun ise Lugo’nun Brezilya ile olan ilişkileri. Her ne kadar Brezilya Lugo desteklese de, kendi büyükelçisini geri çağırıp bu durumun kabul edilemez olduğunu açıklasa da Paraguay’da yaşanan siyasi durumlar yüzünden Brezilya ekonomik olarak sıkıntıya girdi. Öncelikle Brezilya’nın Paraguay’dan ithal ettiği elektriğe çok az para ödeniyor gerekçesiyle zam yapan Paraguay ardından Paraguay’da tarım yapan soya çiftçilerini de toprak reformu tasarısıyla zora soktu. Bu reforma göre topraklar asıl sahiplerine geri verilmeye çalışılıcak ama bu arada Brezilyalı üreticiler Paraguay’daki işlerini bırakmak zorunda kalacaklardı[7].

Son sorun ise parlamentodaki partilerin desteğini Lugo’dan çekmiş olmaları. Ülkenin en önde gelen iki partisi de sağ kanattan. Kolorado Partisi ve Liberal Parti. Özellikle Kolorado Partisi ülke ile bütünleşmiş bir parti. İki askeri darbe ve bir askeri darbe denemesi görmüş olan bu partinin ülkedeki tabanı çok yüksek. 1870-1930 döneminde ülkenin yarı rekabetçi politik ortamında tabanını oluşturmaya başlayan Kolorado 1935’de Bolivya ile yaşanan Chaco Savaşını kazanması ile toplumun her kesiminden destekçiyi kendisine çekmeyi başarmıştır. Fakat zaferin ardından yaşanan dönemde Kolorado Partisinin faşist bir havayla ülkeyi yönetmesi ve de kazanılan savaşa rağmen ekonomik krizin devam etmesi 1940 askeri darbesini beraberinde getirmiştir. Kanlı bir darbeyle başa gelen General Higinio Morinigo 1947’deki iç savaşa kadar ülkeyi yönetmiştir. Kolorado Partisi yanlıları tarafından başlatılan bu iç savaştan Kolorado yanlıları galipçıkmışlardır. Fakat daha sonra yaşanan parti içi bölünmeler – ki bu bölünmelerden Liberal Parti doğmuştur.- ikinci bir askeri darbeyi hazırlamıştır. 1954-1989 General Stroessner darbesi[8]. 1996’da da bir askeri darbe ile karşı karşıya kalan Paraguaylılar UNASUR ve MERCOSUR’den gelen ihraç tehdidi sayesinde parlamento yönetiminde kalmışlardır.

Güney Amerika Ülkelerinden Tepkiler

Güney Amerika ülkelerinin çoğunluğu sol kanat partiler tarafından yönetilmektedirler. Parlamentodan çıkan ihraç kararından sonra hemen hemen bütün Güney Amerika ülkeleri durumu bir sivil darbe olarak değerlendirerek yeni hükümeti tanımıcaklarını açılamışlardır. Brezilya ve Arjantin büyükelçilerini geri çağırırken, Bolivya, Venezuela, Uruguay, Nikaragua ve Ekvador yeni hükümeti gayri meşru ilan etmiştir[9]. Bölge ülkelerinin neredeyse hepsi Paraguay’a gözlemcilerini gönderirken MERCOSUR ve UNASUR’dan da Paraguay’ın ihraç edilebileceği açıklaması yapılmıştır.

Fernando Lugo Geri Dönebilir mi?

Fernando Lugo’nun geri dönebilme ihtimali düşük gözükmektedir fakat bununla beraber imkansız da değildir. Çevre ülkelerin desteği ve Güney Amerika’nın iki büyük uluslararası örgütü MERCOSUR ve UNASUR’dan gelen yaptırımlar Lugo’nun geri gelmesini sağlayabilir. Paraguay ekonomisinin dörtte üçü MERCOSUR’e bağımlıdır. MERCOSUR üzerinden yapılan ticaret anlaşmalarıyla ülke ekonomisini ayakta tutan Paraguay’ın ihraç kararı ekonomik olarak derin bir kriz yaratacaktır. Fakat Paraguay’ın Brezilya ve Uruguay’la olan sorunlu yapısı, bu sorunların Brezilya’ya çok para kaybettirecek olması Brezilya’nın bu Lugo’yu desteklemek konusunda kararlı davranmamasına sebep olabilir.

Diğer bir durum Parlamento’da 36’ya karşı 4 gibi büyük bir oy oranı farkında görevini kötüye kullanmaktan suçlanan, politik olarak deneyimsiz  bir başkanın göreve geri dönmesi zor olabilir. Artı bununla birlikte yıllardır seçimleri kazanarak geniş halk tabanlarına ulaşmış, çok sayıda bürokrat, devlet memuru üyesi bulunan Kolorado partisi Lugo’nun geri gelmesine kolayca razı olmayacaktır. Liberal Parti lideri Frederico Franco’nun 2013 yılında görevinin sona ermesiyle birlikte Kolorado Partisi bir sonraki dönemde yönetimde olmak üzere hazırlıklara başlayacaktır.

Eğer Fernando Lugo göreve dönerse durumu çok kolay olmayacaktır. İhraç edilmiş bir başkan olarak desteği sarsılacak olan Lugo aynı zamanda reformları da yerine getiremeyecektir. Aslında şu anda Paraguay’ın içinde bulunduğu durum en çok Brezilya’ya yaramaktadır. Çünkü Toprak reformu ve enerji fiyatlarının pahalanması sebebi ile Paraguay ve Brezilya ilişkileri çok iyi bir boyutta değildir. UNASUR kararlarına saygı göstereceğini bildiren Brezilya 27 Haziran 2012’deki toplantıda Paraguay ile karşı karşıya gelecekti. Fakat ihraç edilen başkan Lugo tabikide bu zirveye katılarak kendini savunumazdı. Böylece alınan kararlar tekrar gözden geçirilirken Paraguay orada yoktu[10].

Durumun Brezilya lehine dönmesi halinde Paraguay eski başkanının göreve geri dönme ihtimali vardır. Fakat geri dönmesi Paraguay için çok fazla şey değiştirmeyecektir. Zaten topluma siyasal olarak kök salmış ve rakiplerini yok ederek bu zaman kadar güçlü kalan iki partinin varlığı sol partilere ve Lugo’ya geçit vermeyecektir. Her zaman ki gibi statükonun değişmesi çok kolay olmayacaktır.

Aslıhan BAŞER

UİÇ Derneği Latin Amerika Çalışma Grubu Direktörü


Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Srebrenitsa Soykırımı Mahkumu Radislav Krstic’in Mektubu

Srebrenitsa’da soykırımın desteklenmesi ve yardım edilmesi suçundan Lahey’de 35...

Trump’ın Ukrayna’da Batı/NATO Barış Gücü Planına Yönelik 10 Engel

Andrew Korybko 10 Obstacles To Trump’s Reported Plan For Western/NATO...

Türkiye-AB İlişkilerinde Kırılma Noktası: AK Parti Döneminde Yaşanan Gelişmeler ve Güncel Durum

Dr. Aziz Armutlu Giriş: Türkiye AB İliskileri Türkiye ile Avrupa Birliği...

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...