“Özelleşen Savaş” deyimi ABD’nin Afganistan ile özellikle Irak’a yönelik müdahalesinin (Mart 2003) ardından sıklıkla dillendirilir hale gelmiştir. “Savaşın Özelleşmesi” demek; savaş, çatışma, anti terör, anti devrim vb. hallerde insan ölümü ile sonuçlanabilecek silahlı mücadelenin, bu silahlı mücadeleyi destekleyen eğitim ve danışmanlık faaliyetlerinin ve tamamlayıcı mahiyetteki lojistik temini vd.’nin “Kontratçı Firmalar” vasıtasıyla görülmesi veya gördürülmesi anlamına gelmektedir.
Kontratçı Şirketler; 1)Özel Askeri Şirketler (ÖAŞ) 2)Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Sunan Askeri Danışmanlık Şirketleri, 3)Lojistik ve Hizmet Desteği Veren Özel Askeri Destek Şirketleri olarak çok genel anlamda 3’e ayrılabilir.
ÖAŞ’ler ile paralı askerler çeşitli farklılıkları nedeniyle birbirinden ayrılırlar: Birincisi; ÖAŞ’ler kurum yapısındaki ticaret yapan firmalardır. İkincisi; süreklilikleri vardır ve hiyerarşik bir yapıya sahiptirler. Üçüncüsü; uluslararası ticari enstrümanları kullanırlar. Son olarak; meşruiyeti uluslararası toplum tarafından tanınan hükümetlerle çalışırlar.
Savaşın özelleşmesinin nedenleri;
1)Hükümetlerin ulusal ordulardaki asker ölümleri ile ilgili kamuoylarına hesap vermekte zorlanmaları,
2)Orduya bağlı askerlerin bazı hatalı uygulamalarıyla zaman zaman hükümetlerin ülkelerinde popülaritelerinin düşmesine sebebiyet verebilmeleri,
3)ÖAŞ’lerin yanlış uygulamalar veya öldürmeler yapmaları durumunda ÖAŞ’ye işi veren devletin kişiliğinin maddi ve hukuki açıdan yükümlülük ve sorumluluk altına girmemesi, böylelikle açılacak tazminat davalarında bir devletin değil ticaret kanununa göre faaliyet gösteren şirketin davanın bir tarafı olması ve zarar veren ülkenin uluslararası insan hakları karnesinin “temiz kalması” düşüncesi,
4)İşgal edilen veya müdahale edilen ülkedeki ÖAŞ varlığı ile bir devlete bağlı ordunun aynı ülkedeki varlığının farklı algılanması, ÖAŞ’lerin işgal eden devletle işgal edilen ülkenin halkı arasında tampon vazifesi görmeleri, aynı zamanda yerel halktan devşirmeler yaparak direnişi iki yönlü olarak kırabilmeleri,
5)Savaşkan güçlerin profesyonelleşmesinin gerekliliğine inanılmaya başlanılması,
6)Kontratçı firmaların muharebe ana temasının yanısıra temizlik, yemek tedariki, çamaşır hizmetleri, silah sistemleri eğitimi, lider eğitimi, küçük inşaatlar, istihbarat, teknik yardım, silahlı kuvvetlerin ve savunma bakanlıklarının yeniden yapılandırılması gibi daha birçok ürünü ve hizmeti kapsayan geniş bir yelpazede ve renklilikte para karşılığı ve profesyonelleşmiş şekilde hizmet verebiliyor olmaları, yapılmasında zorluk çekilen, ordu mensuplarının görevleri ile ilgili bulmadıkları ve bu yüzden de yerine getirmekte isteksiz kaldıkları geri hizmetleri de üstlenmeleri,
7)Profesyonel askerlerin ölümcül operasyonel riskleri alabilmeleri (Savaşkan güçlerin önünde ilerleyerek açılacak ilk ateşe karşı ölüm riskini almak, pusulara karşı koymak vd.),
8)Mahallinden (Yerinden) temin edilmesinde gerekliliği olan ve devletler tarafından gerçekleştirilmesinde zaman alabilecek hizmetlere para karşılığı kolaylıkla personel bulabilmeleri ve aracılık edebilmeleri, (Risk istihbaratı yaptırabilmeleri, tercümanlık ve kılavuzluk hizmetlerini gördürebilmeleri vd.),
9)Orduda bazı hizmetlerin görülmesi için gerçekleştirilen ancak dönemsel personel istihdamı ile çözülebilecekken kadrolu ve sürekli istihdamla çözümlenmeye çalışılan işlerin özel olarak hizmet alınmasından daha pahalıya geliyor olması,
10)Ülke dışında gerçekleşen savaşlarda özel askeri şirketler meşgul olurken ordunun gerçek işi olan ülke savunmasına odaklanmasının sağlanması düşüncesi, olarak sıralanabilir.
Kontratçı Firmaların Faaliyet Konularına Bazı Örnekler
1)Fiziki Güvenlik Sağlama ve Koruma Hizmetleri
Üs koruma, kişi koruma, diplomatların korunması, etrafı sınırlarla belirlenmiş bir alanın, bir konvoyun güzergâh güvenliğinin sağlanması ve korunması işlemidir. Bu hizmetlere örnek olarak; Hamit Karzai’nin korunması, Irak’ta Yeşil Bölge’nin ve ABD elçilik ve konsolosluk binalarının korunması, Irak’ta ABD çalışanlarına yiyecek ve erzak taşıyan konvoyların güvenliğinin sağlanması, Irak’ta İngiliz çalışanlarının korunması için güvenlik danışmanları ve silahlı eskortların çalıştırılması, ABD’nin Katar’daki ordu üssünde güvenlik koruması icra edilmesi, Irak’ta petrol tesisleri ve boru hatlarının korunması sayılabilir.
2)Eğitim Çalışmaları
Afganistan polisinin eğitim faaliyetleri, Irak’ta polis güçlerinin ve askeri personelin yetiştirilmesi, Kuveyt Ordusu’nun eğitimi, Suudi Arabistan Ulusal Muhafızları’nın ikmal ve eğitimi, Kuzey Irak’taki Kerkük-Ceyhan Boru Hattı’nın kimliği belirsiz kişilerce vurulmasından sonra 6500 Iraklı’nın petrol boru hatlarını, rafinerileri, su ve elektrik sistemlerini korumak için eğitilmesi işi, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri’nde ordu veya polis kuvvetlerine eğitim verilmesi sıralanabilir.
3)Lojistik ve Destek Hizmetleri
Asker sevkiyatından önce harekât yapılacak olan bölgeye vararak birlikleri karşılamak ve en son asker bölgeden ayrılıncaya kadar destek sağlamaya devam etmek, istihkâmcılık, inşaat, bakım, ulaştırma, araç bakım ve onarımı, su ve yemek hizmetleri, yangın söndürme, çevre hizmetleri ve yakıt ikmali gibi yerine getirilmemesi halinde sistemin tıkanmasına yol açabilecek türde hizmetlerin görülmesidir.
4)İstihbarat Sağlama ve Bilgi Toplama Eğitimlerinin Verilmesi (Risk İstihbaratının Yapılması),
Risk İstihbaratı; görev yapılan ülkede misafir, işgalci, geçici devlet görevlilerinin ülke içerisinde hayatlarını güvenlikli ve emniyetli bir şekilde devam ettirmesine yarayan istihbarattır. Bulunulan ülke içinde yapılacak bir seyahat öncesi bu bilgiler çok yararlı olabilir. Hava tahminlerinden deprem ihtimaline, resmi tatil günlerinden adam kaçırmaların sıklıkla yaşandığı bölgelerin durumuna, çatışmaların sürdüğü bir yerden orman yangınlarının sürdüğü bir alanın güncel vaziyetinin bildirilmesine kadar çok değişik hususları kapsayabilir.
5)Güvenlik Danışmanlığı: Fiziki güvenlik tedbirlerinin; personel konuşlandırma, elektronik güvenlik sistemi kurulumu, alarm-ihbar sistemi kurulumu ve işletimleri, güvenlik noktalarının oluşturulması ve noktalarda uygulanacak görev talimatlarının oluşturulması, uzman personel, tercüman, kılavuz bulunması, gibi konulardan oluşur.
Son olarak ABD’nin SCG International adlı şirketinin başkan yardımcısının Stratfor’a yaptığı açıklamalardan ÖAŞ’lerin Arap Baharı sürecinde de yer aldıkları anlaşılmaktadır. Buna göre şirketin söz konusu yetkilisi “Şirketin uzmanlarının Suriye’deki muhaliflere yönelik olarak güvenlik, eğitim ve istihbarat toplama konularında yardımcı olacaklarını” ifade etmiş, ayrıca “Libya’da geçiş günleri yaşanırken Ulusal Geçiş Konseyi üyelerini koruduklarını, o dönemin isyancılarına eğitim verdiklerini” de beyan etmiştir.
ABD’nin ÖAŞ Bağımlılığı
ABD ordusu “uzmanlık” anlamında ÖAŞ’lere bağımlı durumdadır ve ÖAŞ’ler sahip oldukları bilgi ve donanımda tekel konumundadırlar. Irak’ta birçok silah mekanizmasının kurulumunda ÖAŞ’ler başı çekmiştir. Bu hususları bilmek, ABD’nin ÖAŞ’lere gösterdiği kolaylıkları, eylemlerini sorgulamamasını ve ihale vermeye devam etmesini anlamaya yetecektir. ÖAŞ’ler kontratlarının iptal edilebileceğini hissettikleri durumlarda ABD’yi aynı devletin Irak’taki askerlerini aç bırakmakla tehdit edebilmişlerdir. 11 Eylül saldırıları sonrası ulusal güvenlik ve istihbarat anlayışında hissedilir değişiklikler yapan ABD’nin uluslararası istihbarat konusunda da özel güvenlik şirketlerine başat bir rol tanımladığı anlaşılmaktadır. Nitekim Irak, Afganistan ve Pakistan’da istihbaratın yüzde 95’e yakın kısmı özel askeri şirket bünyesinde kurulan istihbarat birimlerinden sağlanmaktadır. ABD dış politika ve milli güvenlik doktrinlerini şekillendirirken de ÖAŞ tarafından sağlanan yerel, bölgesel ve ulusal tehdit bildirimlerinden de faydalanmaktadır.
SONUÇ
ÖAŞ’ler Amerikan liberal anlayışının son dönem örnekleri olmuştur. Tüm markalarını dünya üzerinde yayarak franchise bedelleri ile para kazanan ABD özel sektörü, güvenlik hizmetlerini de özelleştirerek ülkesine ve birçok ülke vatandaşı olabilen çalışanlarına (ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya, Güney Afrika, Şili, El Salvador, Irak vd. ülkeler) kazandırmaya devam etmektedir.
ABD’nin kendisine ait trajik kayıpları olmasa da –Pearl Harbor Baskını hariç- 2. Dünya Savaşı, sendromu ile anılan Vietnam Savaşı, yeni dönem silah ve saldırı sistemlerinin denendiği ve modifiye edildiği 1990’ın başlarındaki Körfez Savaşı tecrübelerinden dersler çıkararak toprakları dışında gerçekleştirdiği savaşlar için ÖAŞ’lerden ve diğer kontratçı firmalardan yararlanması örnekleri ilkin Afganistan, ertesinde Irak Savaşı’nda görülmüştür. Bundan hemen önce kaydetmek gerekirse,11 Eylül saldırıları sonrası devlet dışı bir aktörden saldırı gören ABD’nin karşı bir tedbir olarak devlet dışı bir aktörü yani ÖAŞ’leri geliştirmesi ve devreye sokması şaşırtıcı görülmemelidir.
Çok muhtemelen ABD, NATO’nun ağırlığı dışında daha çok kendi zorunluluğu ve buna yansıttığı kendi inisiyatifiyle topraklarından uzak yerlerde bundan sonra operasyonlar gerçekleştirdiğinde yine ÖAŞ’lerden yararlanacak ve ABD Hükümetleri en büyük müşteri sıfatıyla kontratçı firmalardan hizmet almaya devam edecektir.
Murat TEKEK
Gazi Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü Mezunu
KAYNAKÇA
1)ORSAM Ortadoğu Analiz Dergisi Sayı 40 Sayfa:78-85, Doç.Dr. Haldun YALÇINKAYA, Savaş Müteahhitleri ve Irak Savaşı
2)Ortadoğu Etütleri Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Dergisi, ORSAM Yayınları Cilt 3 Sayı 1 Sayfa:91-121, Funda Hülagü, Irak’ta Devlet İnşaası Sürecinde Özel Güvenliğin Rolü-Tarihsel-Sosyolojik Bir Perspektif
3)21.Yüzyılda Güvenlik ve İstihbarat Kitabı Sayfa:411-418 ve 535-537, Dr. Sait YILMAZ, Milenyum Yayınları
4)http://www.ntvmsnbc.com/id/25343985/
5)http://rt.com/news/stratfor-syria-regime-change-063/