Nil Deltası’nda Laiklik Rüzgârı mı?

CHP Heyetinden Mısır Ziyareti

Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ve İstanbul Milletvekili Osman Korutürk’ten oluşan CHP heyeti Mısır’a gitti. CHP’li Loğoğlu “Muhalefet olarak Türkiye’nin ilişkilerini komşularla kötüden iyiye doğru götürmeye çalışan bir ziyaretimiz olacak” dedi.

Mısır ziyareti için İstanbul’a hareket etmeden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklama yapan Loğoğlu, ziyarette “Türkiye’de sadece iktidardaki partinin değil başka partilerin de başka yaklaşımların da bulunduğunu aktaracaklarını” söyledi. Loğoğlu “Mevcut ikili ilişkilerdeki sıkıntıların hafifletilmesi, özellikle 300’e yakın işadamımızın, 2 milyar dolara yakın yatırımlarımız bulunan Mısır’da iş adamlarımızın daha rahat çalışmaları, daha elverişli koşullarda çalışmaları için taleplerde bulunacağız. Ziyaretimizin amacı Türkiye-Mısır ilişkilerine yardımcı olmaktır. Muhalefet olarak Türkiye’nin ilişkilerini komşularla kötüden iyiye doğru götürmeye çalışan bir ziyaretimiz olacak.” şeklinde konuştu.

Loğoğlu, daha öncesinde Meclis’te düzenlediği basın toplantısında da, Mısır Dışişleri Bakanı, bu bakanlıktaki ilgili yetkililer, Kongre Partisi ve Sosyal Demokrat Parti başkanları ile görüşeceklerini, ayrıca Mısır televizyonunda kendileri için bir program ayarlandığını söylemişti.

Özellikle Mursi ile görüşme taleplerinin şu aşamaya kadar olmadığını kaydeden Loğoğlu “Kendisiyle görüşebildiğimiz takdirde bunun Türkiye-Mısır ilişkileri bakımından önemli bir unsur olacağını, Mısır’daki durumu tam olarak anlayabilmemiz bakımından yararlı olacağını düşünüyoruz. Bu ev sahiplerimizin takdirine bağlı. Ancak Müslüman Kardeşler görüşlerini temsil eden diğer yetkililerle görüşmemiz olacağını umuyorum. Bunu gerekli de buluyoruz” dedi.

Mısır’daki tutuklu olan TRT muhabirinin gündeme gelip gelmeyeceği yönündeki bir soruya ise “Mısır’da tutuklu gazeteci arkadaşımız var. Bize intikal eden bir başka vatandaş var. Bunları zikredeceğiz” yanıtını verdi. Türk büyükelçisinin Mısır’a geri gönderilmesini olumlu karşıladığını belirten Loğoğlu, “Belki de bu çok eleştirilen Mısır ziyaretimizin ilk olumlu ürünü, hükümetin kafasına dank etmiş olmalı ki büyükelçilerimizi gönderdi” dedi.

(TUİÇ Akademi, Radikal)

Nil Deltası’nda Laiklik Rüzgârı mı?

Koca Çınar CHP diyerek kuruluşunun 90.yıl dönümünü kutlayan CHP’den gelen bu hamle, Türkiye’de iktidar dışı partilerinde sahada etkin olarak var olduğu ve yine iktidarı elinde bulunduran siyasal elit dışında başka siyasi unsurların da ülkenin dış politikası ile ilgili alternatifler yaratabileceği mesajını vermek için oldukça yerinde bir eylem olarak okunabilir. Zaten -Türk siyasi yapısına pek angaje olmasa da- ideal demokrasilerde aranan da iktidar dışı unsurların -iktidar kadar etkin olmasa da- yönetimde kendisi için bir hareket alanı yaratmasıdır. Böylece var olan iktidar elitçe, topluma zuhur eden eylemler hem sorgulanma şansı bulacak, hem iktidar seçilmişlik sanını kullanmakta aşırıya gidemeyip yaptığı eylemlerde daha tutarlı bir yol izleyecek, hem de topluma iktidara karşı alternatifler de sunulmuş olacaktır. Böylece realiter bir demokrasi oluşturulacaktır. Tıpkı Schattschneider’in dediği gibi “Demokrasi halkın karar alma sürecine katılabilmesine olanak sağlayacak şekilde liderlerin ve diğer organizasyonların alternatif kamu politikaları için yarıştıkları rekabetçi bir politik sistemdir.”

CHP heyetinin gerçekleştireceği bu ziyarette dikkat çekici nokta ise darbeyle alaşağı ettiği seçilmiş yönetimin aksine Mısır’da ki darbeci yönetimin ülkede laik bir hava estirme gayreti ve bu çerçeve de gerçekleştirdiği eylemler. Keza darbe sonrası yönetim oldukça radikal eylemlere yönelmiş namazlardan sonra camiler kapatılmış –şu an Asyut’ta 80 camide yatsı namazı kılınmıyor- Mısır’ın genelinde yüzlerce camide cuma namazı yasaklanmış, Fayum kentinde 2.200 cami kapatılmış, 1.000 imam görevden uzaklaştırılmış, Asyut’ta 100 hatibin lisansları iptal edilmiş ve ileri gelen kimi âlimler tutuklanmıştı.

Bunun yanında Darbecilerin ve laik müttefiklerinin atadığı Anayasa Komisyonu, şeriatın ilkelerini açıklayan 219’uncu maddeyi kaldırmış, geleneğe meydan okurcasına Ezher’in rolü azaltılmış, şûra kelimesi 6’ncı maddeden atılmıştı. Yine tüm bunların yanında Komisyon, Yüksek Anayasa Mahkemesi’nin hegemonyasını güçlendirmiş din temelli partilerin kurulmasını yasaklamıştı. Darbe öncesi Mısır halkının çoğunluğunun onay verdiği anayasayı silip süpüren tüm bu değişiklikler halkın iradesinin, toplumun değerlerinin, dini, inanç, ahlaki, medeniyet ve Arap bakış açılarının ortadan kaldırılması anlamını taşısa da mevcut yönetim, tüm bunları Mısır’ın modernleşmesi, isyan dalgalarının önüne geçilmesi, huzur ve refahı Mısır’a taşımak adına yaptığını söylemektedir. CHP’den gelen bu ziyaret atağı ve Kahire’den bulduğu bu olumlu karşılık yukarıda ki fiillerin şekillendirdiği şu süreçte Mısır halkına, Mısır’ı Mısırlılar için yeniden dizayn etme nutukları çekmeyi ihmal etmeyen darbeci yönetimin, bölgede batıya daha yakın ve laik kimliğe sahip Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasına temel harcı atmış olan siyasi partiyle yakın bir ilişki kurma çabası ve laik kimliğiyle bilinen bu siyasi partinin deneyimlerinden yararlanma olarakta algılanabilir.

CHP heyetinin Mısır TV’sinde özellikle laiklik vb. gibi konulara vurgu yapıp yapmayacağı da merak konusu. Çünkü Kahire yönetiminin heyetten böyle bir şey isteme olasılığı halka laik sistemi anlatma ve halkı laik sistemle tanıştırma adına atılmış önemli bir adım olacaktır. Böylesine bir olası konuşmada Kahire yönetiminin CHP deneyimlerinden hareketle modern Türkiye’yi örnek göstermeye çalışması da muhtemel olabilir. Ancak genlerinde her daim İslami hareketi fazlasıyla bulundurmuş olan Nil’in bu Piramitler Ülkesi’nin laik sisteme geçişi elbette ki sancılı geçecek gibi. Öyle ki geleneğin ellerinde her daim yoğrulmuş ve dini anlayışla şekillenmiş olan bu coğrafya, yılların birikimini bir oldubittiyle nasıl atsın?

Ziyaretin CHP açısından taşıdığı öneme gelince -yaklaşan yerel seçimleri de göz önüne aldığımızda- iktidara alternatif etkin bir muhalefet izlenimi yaratma, son günlerde yüksek sesle eleştirilmeye başlanan dış politika konusunda iktidara yüklenerek prim elde etme başlıca çıkarımlar olacaktır. Ayrıca bu ziyaret, yüzüncü kuruluş yıl dönümüne yaklaşmakta olan ve bu yıl 90.kuruluş yıl dönümünü kutlayan Parti’nin, artık ciddi bir şekilde iktidara yönelik çalışmalar içersine girmek için attığı adımlardan biri olarak da değerlendirilebilinir.

Deniz DEMİR

TUİÇ Stajyeri

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...