Neden TUİÇ?

27 Haziran 2013 tarihinde TUİÇ’in 5. yılını kutladık ve yeni döneme başlangıç yaptık. Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı sıfatıyla yönetim kuruluna aday olduğum süreçte ben de kendimi sorguladım, neden TUİÇ’teyim diye. Şu günlerde bilhassa dostlarım ve hocalarım soruyor neden TUİÇ’tesin, nedir bu TUİÇ diye.

TUİÇ’in çok renkli yapısından haberdar olmayanlar ise bazen tek rengi görüp, sen neden oradasın diye soruyorlar. Haliyle ben de benim için TUİÇ’in ne anlama geldiğini ifade etmek istedim.

 

TUİÇ’teyim çünkü;

1)Derneğin kapısında “all different, all equal” (herkes farklı, herkes eşit) yazar ve bu adeta içselleştirilmiştir.

Benim Türkiye’ye dair bir hayalim var: Tüm etnik unsurlarıyla ve dinsel kimlikleriyle ve inanmayanlarıyla yani her rengiyle insanların barış içinde yaşayabileceği, herkesin eşit olduğu bir ülke. TUİÇ’in kapısında yazan bu iki kelime, kanımca, evrensel bir barış ve adalet mesajıdır ve kurumun yapısına da adeta işlemiştir.

2) Farklı fikirlerin çarpışmasının daha verimli olacağına, daha iyi sonuçlara ulaşacağına inancım var.

Bireylerin kendi hayat tecrübeleri, inanışları doğrultusunda farklı fikirler üretip, farklı dünya görüşlerini benimseyeceklerine ve bu kişisel deneyimlerin ehemmiyetine inancım var. İdeolojilerin dayattığı tek tipleştirilen insan modelleri çağımızda verimli bir politik, sosyal düzene hizmet etmeyecektir. Haliyle kişilerin bilgi birikimlerini, fikirlerini çarpıştıracağı mecralar, fikir kuruluşları günümüz dünyasındaki sorunlara daha iyi cevap verebilecek niteliktedir. Ne yazık ki ülkemizde örneklerine pek sık rastlayamadığımız türden bu yapılanmayı ben TUİÇ’te buldum.

3) TUİÇ tek renkten oluşmaz, insan hak ve özgürlüklerine aykırı olmayan, şiddet içermeyen her rengi barındırır.

TUİÇ’te kimliğiniz önemli değildir. Fikirlerinizi rahatlıkla ifade edebileceğiniz bir ortam vardır. Çoğu zaman kendinizi öteki olarak hissetmiş olabilirsiniz belki ama TUİÇ’te Türkiye’nin “öteki”lerine de yer var. Kimine göre TUİÇ “cemaatçilerin”, kimine göre “marjinallerin” yeri olabilir fakat tüm siyasi ve etnik unsurlarıyla Türkiye’nin renklerini barındıran bir kuruluştur TUİÇ. Herkesin farklı ama eşit olabileceği bilincindeyseniz ya da meyilliyseniz TUİÇ’te kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz.

4) TUİÇ “non-partisan”dır.

TUİÇ herhangi bir siyasal örgüte ya da ideolojiye bağlı kalmadan demokrasi ve kamu diplomasisi gibi kavramların ışığında birleşen bir yapılanmadır. Kişilerin siyasi görüşleri olabilir ancak kurum “non-partisan” bir yapılanmadır.

5) TUİÇ coğulcu demokrasinin en güzel işlediği STK’lardan biridir.

Türkiye’de özellikle Gezi Olayları sonrasında sıkça vurgu yapılan bir kavram “çoğulcu demokrasi”. Türkiye’nin her renginden insanları barındıran TUİÇ adeta küçük bir Türkiye modeli olarak her renkten insanın fikrini rahatlıkla ifade edebileceği, tartışabileceği bir platform niteliğindedir.

6) TUİÇ’te hiyerarşi yoktur, gönüllülük vardır. Unvanlar hiyerarşiyi değil daha fazla sorumluluğu temsil eder.

TUİÇ’te herkes gönüllülük esasıyla çalışır. Gönüllü kuruluşlardaki hiyerarşik düzenden pek haz etmem fakat iş bölümünün de ancak bu düzen sayesinde sağlanabileceği, yönetilebileceğine inancım var. TUİÇ başkanıyla, yönetim kuruluyla, üyeleriyle herkesin taşın altına elini koyduğu bir yapılanmadır. Haliyle unvanlar daha fazla sorumluluk almaktan öteye geçmez.

7) TUİÇ’te koltuk sevdası yoktur emeklilik erken gelir.

Biz gençlerin çok şikâyetçi olduğu bir durumdur, Türkiye’deki koltuk sevdası, gençlere yer açılmaması. TUİÇ bunu eleştiren bir gençlik STK’sı olarak eylemsel olarak da bu yaklaşımda. TUİÇ’e emeği yadsınamayacak Onursal Başkanımız Burak Yalım yeni dönemde, öncelikle bu sebepten, aday olmayacağını aylar öncesinden açıklamıştı nitekim aday olmadı da. Yeni yönetim kurulunda benim gibi yeni TUİÇ’liler de yer buldu.

8) TUİÇ’te liyakat esastır.

Türkiye’de pek sık göremediğimiz liyakat ile bir yerlere gelme durumu hayli can sıkıcı. Çoğumuz da bu mevzudan muzdaripiz. TUİÇ’te ise emek veren, çalışan herkes bir şekilde gerekli değeri görüyor. Bu madi değer olarak değil manevi anlamda emeğinizin karşılığı olarak algılanmalı. Aileden olduğunuzu hissetmeniz de ayrı bir mutluluk.

9) TUİÇ’te samimi eleştiri vardır.

TUİÇ’te eleştiriler birbirini pohpohlamak ya da ayağını kaydırmak amacıyla yapılmaz, tüm samimiyetiyle kişisel ve kurumsal anlamda yapıcı olan samimi eleştiri vardır.

10)TUİÇ, kanımca, Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olacak bir yapının temelidir.

TUİÇ’te güzel ülkemizin güzel günler göreceğine dair sağlam bir inanç var. Bunun için de çalışan sağlam bir ekip var.

Başkan yardımcılarımızdan Yasin Erdoğmuş pek güzel ifade etmişti: “Dünün ‘üç-beş çocuğu’ bugünün TUİÇ’i, yarının da siyasete yön verenleri olacak.

Böyle bir yapıda hem Türkiye’nin geleceğine dair umutlu kalmak hem de güzel yürekli insanlarla tanışmak istiyorsanız buyurun siz de katılın TUİÇ’e.

Seren Selvin Korkmaz

TUİÇ Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı

Twitter: @selvinkorkmaz

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...