Burma ya da Birmanya olarak da isimlendirilen Myanmar, Güney Asya’da, Andaman Denizi ve Bengal Körfezi kıyısında, Bangladeş, Çin, Hindistan, Laos ve Tayland arasında yer alan bir ülke ve asıl adı Bağımsız Birmanya Birliği’dir.
Dış dünyaya kendini henüz açamamış Myanmar’da, yerli azınlık olarak yaşayan Rohingya’lı (Arakan Sultanlığı’nın varisleri) Müslümanların ibadet yapmalarına izin vermek şöyle dursun, Müslümanlığın kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’ini yakıp dini okullarını yıkarak ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Çeyrek asır aradan sonra tekrar Avrupa’ya gidip Nisan ayında Myanmar’da yapılan seçimleri kazanarak parlamentoya giren Nobel ödüllü muhalif lider Aung San Suu Kyi, ülkesindeki tüm etnik grupların barış içinde yaşayacağı mesajını verirken, Rohingya’lı Müslümanlar hakkında ise neredeyse konuşmamaktadır.
Budist katliamından kaçma eylemine girişen Müslümanlar Myanmar’daki yerlerini yurtlarını bırakarak Bangladeş’e sığındılar fakat Bangladeş, “bizim ülkemizde Rohingya (Arakan) adında bir etnik grup yok” diyerek çoğunluğu kadın ve çocuktan oluşan 3000 kişilik bu grubu sınır muhafızları tarafından ülkeden attırdı. Daha büyük bir tehlikeyi göze alıp Hint Okyanusu’nun diğer yakasındaki Malezya’ya ulaşmayı başaran 25 bin kadar Arakanlı’nın durumunun ise daha makul bir düzeyde olduğu kaydedildi.
Geçtiğimiz yıllarda, Tayland kıyılarına küçük bir botla ulaşabilen yaklaşık 1000 Arakan Müslüman’ın Tayland güvenlik güçleri tarafından, yiyeceksiz, motoru çalışmayan bir tekneyle zorla yeniden açık denize ölüme gönderildiği ve bu insanların yarısından fazlasının boğulduğu bilinmekte.
Arakan Müslümanları diğer Müslüman topluluklarının dayanışma eksikliğinden rahatsız bir şekilde, Suudi Arabistan merkezli sürgündeki Arakan Rohingya Ulusal Örgütü (ARNO) lideri aracılığıyla, Müslüman kardeşliği diye bir şey olmadığını dile getirdi.
Son olarak da geçen hafta patlak veren olaylar sebebiyle, 31 bin 890 Müslüman, Rahine genelindeki 37 kampta hayatını devam ettirme gayretini sürdürmekteler. Resmi rakamlara baktığımızda Budist çetelerin saldırılarda geçen haftadan bu yana 28 kişi öldürüp 53 kişiyi de yaraladığını görüyoruz. Şu durumda Arakan Müslümanları’nın çaresiz olduğu her halinden belli olmaktadır. Ülkesinde yaptığı katliamlardan etkilenmeyen Myanmar ise ulusal pazara açılma arefesinde.
Ekonomisi Sıkıntıya Giren Japonya Myanmar Pazarına Yöneliyor
Japonya’nın ekonomi gazetesi Nihon Genzai’nin Mayıs ayının sonunda yapmış olduğu habere göre, otomotiv devlerinden İSUZU Myanmar’ın en büyük şirketi olan Yangon’da fabrika kurmayı tasarlarken bunun yanı sıra SUZUKİ de ülkede üretim başlatmak için fizibilite çalışmaları yapma çalışmasına girişmişti. Öte yandan MİTSUBİSHİ ve HİNO gibi otomobil markaları da Myanmar pazarına toplu taşıma araçları üretme çalışmalarına başlamışlardı. Şimdilerde ise TOYOTA ve PİONEER gibi Japonya’nın önde gelen otomotiv yedek parça üreticilerinin Myanmar’da üretime geçeceği gündemde yer alıyor.
Japonya’nın Myanmar’a yönelmesi finansal alanda gözlemlenirken, 29 Mayıs’ta Myanmar Borsa’sı ile Tokyo Borsa’sının birçok iş birliğine imza atmışlığı mevcut. Çok yakın zamanda da birçok Japon finans şirketinin Yangon’da faaliyete geçmesi bekleniyor.
(Tuiçakademi, Dünya Bülteni, Haberler.com)
Yelda ÖZTAŞ
UİÇ Derneği Stajyeri
