3 Ekim 2005 tarihinde başlayan ve hala devam eden Türkiye ile Avrupa Birliği arasında ki müzakere süreci, açılan ve yürütülmeye çalışılan başlıkların karmaşıklığı ve politik zorlukları ile devam etmektedir. Peki şu zamana kadar açılan fasıllar ve yürütülen çalışmalar ne durumdadır. Genel olarak bakıldığında, mevcut müzakere sürecinin 4 ayrı kola ayrıldığı görülebilir. İlki, herhangi bir açılış kriteri getirilmeyen fasıllar, ikincisi; açılış kriteri getirilen fasıllar, üçüncüsü; açılan fasıllar ve sonuncusu ise; hala görüşülen fasıllar olarak belirtilebilir.
Ekonomik ve Parasal Politika ile Eğitim ve Kültür başlıklı fasıllar hiçbir açılış kriterine sahip olmayan müzakere aşamalarıdır.
Malların serbest dolaşımı, Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı, Rekabet Politikası, Kamu Alımları, İş kurma ve Hizmet sunma serbestisi, Mali hizmetler, Tarım ve Kırsal Kalkınma, Sosyal Politika ve İstihdam, Çevre ve son olarak da Gümrük Birliği açılış kriteri gerektiren fasıllardır.
Örneğin malların serbest dolaşımını ele alacak olursak;
Birlik, Türkiye’den,
a) Motorlu araçlar hariç, GB kapsamındaki mallara ithalat izin-lisansları ile orantısız sertifika uygulamalarının kaldırılmasını,
b) Motorlu araçlara yönelik ithalat izinlerinin kaldırılması için plan hazırlanmasını,
c) Ankara Antlaşması’nın 28-30. maddeleri ışığında iç mevzuat taraması yapılması, bu maddelere aykırı hükümlerin kaldırılması, karşılıklı tanıma ilkesini iç hukuka aktaracak plan sunulmasını,
d) Uyumlaştırılacak diğer alanlar ile eczacılık ürünlerinde uyum için bir eylem planı hazırlanmasını ve son olarak,
e) Piyasa gözetimine dair AB müktesebatının uygulanması için idari kapasiteyi geliştirecek bir strateji sunulmasını istemiştir. Buna karşılık Türkiye; sadece “İkinci el motorlu araçlara” yönelik ithalat izinlerinin kaldırılması konusunda bir “Etki analizi çalışması” başlatılmış ve Devlet Ticaret Müsteşarlığı, her bir açılış kriteri için çalışma grubu oluşturmuştur.
Açılan müzakere başlıklarına değindiğimizde ise; Bilim ve araştırma, şirketler hukuku, Fikri mülkiyet hukuku, istatistik, trans Avrupa ağları, işletme ve sanayi politikası, tüketici ve sağlığın korunması, mali kontrol, bilgi toplumu ve medya, son alarak ta sermayenin serbest dolaşımıdır.
Yine örnek vermek gerekirse, şirketler hukuku faslında birliğin Türkiye’den istediği,
a) Türk Ticaret Kanunu tasarısı, yürürlüğü ve uygulamasına ilişkin kanun tasarısı ve diğer ilgili mevzuatın kabulü.
b) Sermaye Piyasası Kanununun AB ile uyumlaştırılması
c) Muhasebe, mali raporlama ve denetime ilişkin mevzuatın AB ile tam uyumudur.
Buna karşılık ; Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu Kanun Tasarısı ve Türkiye Denetim Standartları ve Kamu Gözetimi Kurumu Kanun Tasarısı TBMM gündeminde yer almaktadır.
Hala görüşülen fasılları sıralamak gerekirse,
Ulaştırma politikası, Enerji, Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu, Yargı ve Temel Haklar, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik, Mali ve Bütçesel hükümler, Dış ilişkiler, İşçilerin Serbest Dolaşımı, Balıkçılık ve son olarak ta Dış güvenlik ve savunma politikasıdır.
Sıraladığımız ve hala görüşülen bu fasılların birçoğunda Kıbrıs bir açılım kriteri olarak yer almaktadır. Bu sebepledir ki, ilerlemeler ne kadar teknik konularda olursa olsun, ilerlemenin şartları hep politik süreçlere bağlanmıştır. Ve bu bağlamda görülmektedir ki, Birlik yolunda, Türkiye’nin kat etmesi gereken daha çok yol vardır. Çünkü bilinmelidir ki, uygulamaya çalıştıkları teknik değişimler uzun geçiş dönemleri gerektiren farklılaştırmalar olup, uyum için sabır ve değişme inancı olan vatandaşlar gerektiren bu adımların gerçekleşmesi, ancak ve ancak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vereceği hayati kararlara bağlanmıştır.
Pınar Bayram
Bahçeşehir Üniversitesi