Mübarek’in Yargılanması: Arap Halklarının Kendi Liderlerini Yargılaması
29 yıl Mısır’ı yöneten Hüsnü Mübarek bugün ilk kez hâkim karşısına çıkıp, savunma yapacak olması Arap dünyasında ilk kez bir liderin halkı tarafından mahkemeye çıkartılacak olması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Mübarek öncesi dönemde Irak lideri Saddam Hüseyin’de kurulan özel mahkemede sorgulanmış, mahkeme en sonunda Saddam’ı idam cezasına çarptırmıştı. Ancak 2003 Irak işgali sonrası gerçekleşen mahkeme ve idam olayı Arap halkının iradesinden ziyade Amerikan politikaları ile ilişkilendirilmiş ve Amerikalı danışmanların gözetiminde ve denetiminde bir süreç izlenmişti. Aynı şekilde Arap isyanlarının ilk başladığı ülke olan Tunus’ta da Zeynel Abidin’in yargılanması gündeme gelmiş ancak Suudi Arabistan’a kaçan Devlet Başkanı’nın iade edilmemesi nedeniyle Devlet Başkanının mahkeme doğrudan çıkartılması mümkün olmamıştır. Dolayısıyla Hüsnü Mübarek’in yargılanması modern Arap tarihinde bir ilkin gerçekleşmesi anlamına da gelmektedir.
Mübarek’in yargılanması süreci Devlet Televizyonunda canlı yayında tüm ulusal ve uluslararası kamuoyuyla paylaşılması ise oldukça önemlidir. Devlet Başkanının ilk başlarda yolsuzluk ve 18 gün süren halk ayaklanması sırasında sivil insanların öldürülmesinden sorumlu tutulacağı ifade edilmektedir. Dolayısıyla mahkemenin Mübarek’in 29 yıllık yönetimini dava konusu yapmayacağı sanılmaktadır. Çünkü böyle bir durumda şuan Devrim Komite Konseyinde bulunan tüm yetkililerinde yargılanması gündeme gelebilir. Çünkü 29 yıllık yönetimi sırasında alınan birçok kararın arkasında şuan Mısır yönetiminde yer alan kişilerin de imzaları bulunmaktadır. Bununla birlikte bir Arap devlet Başkanının canlı yayında yargılanması Arap ulusunun gururunu olumlu şekilde etkileyeceği de açıktır.
Mahkeme’de devrik Devlet Başkanını yanı sıra Mübarek’in iki oğlu Cemal ve Ala ile eski İçişleri Bakanı da mahkemeye çıkartılacaklar arasında yer almaktadır. Mahkemenin başlaması ile birlikte Mısır’ın Sina Yarımadasındaki tatil bölgesi olan Şarm ül Şeyh’deki hastaneden helikopterle mahkemeye getirileceği ifade edilmektedir. Gecen hafta Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Mübarek’in mahkemeye katılacak sağlık koşullarına sahip olduğu ifade edilmişti. Mahkeme’nin Mübarek döneminde askeri ve istihbarat merkezi olarak kullanılan askeri akademi de yapılıyor olması da dikkat çekicidir. Halk tarafından Mübarek rejimin yönetim merkezi olarak adlandırılan Askeri Akademi’deki mahkeme salonuna yakınları gösteriler sırasında öldürülen 600’e yakın tanığın katılması beklenmektedir.
Mahkemenin Tahrir Meydanında insanların yeni yönetimi eleştirdiği bir dönemde gerçekleştirilecek olması ise farklı soruların sorulmasını beraberinde getirmektedir. Bir çok kesim yargılanmanın yalnızca gösteriler sırasında yaşananlar ve yolsuzlukları kapsamasını kaygı ile karşılamaktadır. Böylelikle askeri yönetiminin yargılama sonucunda Mübarek’e idam cezası vererek devrimin istenilen sonuçları elde ettiğini açıklamasından çekinmektedir. Oysa göstericilerin hedefi ve amacı Mübarek’in temsil ettiği otoriter yönetim anlayışının değiştirilmesiydi. Dolayısıyla Mısır’da birçok kesim yargılanmanın başlamasını olumlu bir adım olarak karşılarken bunun yetersiz olduğunu ve Mübarek şahsında 29 yıllık iktidarın yargılanması gerektiğini ifade etmektedirler. Sonuç olarak bugün başlayacak ve kesintisiz bir şekilde kısa süre içerisinde tamamlanacağı açıklanan yargılanma sürecinin yalnızca Mübarek ve birkaç kişi ile sınırlı kalması eleştirileri de beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte Mısır halkı kendi diktatörünü yargılamanın getirmiş olduğu psikolojik rahatlamayı yaşayacaktır. Mübarek’in yargılanmasından sonraki dönemde de Mısır halkı demokratik bir sistem kurma konusundaki iradelerini daha güçlü bir şekilde dile getirmeye devam edecektir.
Mübarek’in yargılanması yalnızca Mısır’da değil tüm Arap camiasında büyük bir düşünsel kırılmanın da yaşanmasına yol açacaktır. Söz konusu kırılma Arap halkının kendi liderlerini yargılama konusunda daha geniş çaplı eylemler düzenlemesi ile sürecek gibi görünmektedir. Dolayısıyla Mısır’da başlayan yargılanmanın tüm Arap sokaklarında başlayan devrim ateşininin daha da güçlenmesine yol açacak bir olay olarak görmek gerekir.
Doç. Dr. Veysel Ayhan
ORSAM Ortadoğu Danışmanı
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi
Kaynak: ORSAM