Mısır İdari Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, 21 Nisan’da 4 aşamalı olarak yapılması öngörülen seçim kararını iptal etti.
Alınan bilgiye göre, mahkeme iptal kararına gerekçe olarak, Anayasa Mahkemesi’nin seçim kanununda yapılması istediği değişikliler yerine getirilmeden, meclisten geçirilerek seçim kararının alınmasını gösterdi.
Mahkeme ayrıca, seçim kanununu ”anayasaya uygunluğu” yönünden incelenmesi için Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da idari mahkemenin kararına, hukuk devleti ve güçlerin ayrılığından hareketle saygı gösterildiği belirtildi. Öte yandan, hükümetin mahkemenin kararına itiraz edeceği öğrenildi. Kanunlara göre, hükümetin karara itiraz edebilmesi için 60 gün süresi bulunuyor.
Mısır Anayasa Mahkemesi, geçen ay, seçim kanunu tasarısındaki 10 maddenin anayasaya uygun olmadığı yönünde karar vermiş, gereken değişikliklerin yapılması için kanunu Mısır Şura Meclisi’ne geri göndermişti. Mahkeme kararının, Mısır’daki siyasi gerilimi daha arttırmasından endişe ediliyor.
Seçimlerin, farklı vilayetlerde, farklı zamanlarda 2 turlu ve 4 ayrı aşamada gerçekleştirileceğini bildirilmişti. Birinci tur Kahire, Minye, Buhayra, Port Said ve Kuzey Sina’da 22-23 Nisan tarihlerinde yapılacaktı. İkinci tur ise 29-30 Nisan’da gerçekleştirilecekti. Kısa bir de hatırlatma; Mısır’da, 25 Ocak Devrimi sonrası yapılan ilk yasama seçimlerinde oluşan Mısır Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesi tarafından meclis kanunundaki bazı maddelere aykırılığı gerekçe gösterilerek 14 Haziran 2012’de feshedilmişti.
Mursi cumhurbaşkanlığına geldiği günden beri Mısır’da meydana gelen olaylar sebebiyle, halk ile arasındaki gerginliğin her dakika artmasına neden oluyor. Tahrir sonrası kriz yönetiminde zorlanan Mursi’nin cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra olan olayları özerlersek;
“Refah saldırısı, Hazreti Muhammed’e hakaret içeren film-Masumiyet, Muhammed Mahmud Caddesi olayları, Anayasal düzenleme krizi, Başsavcı Krizi, Yeni anayasa krizi, Cumhurbaşkanlığı sarayı olayları, Tren Faciaları, Mısır’da devrimin 2’inci yıl dönümü ve Port Said Olayları”
Port Said’e yakın çerçeveden bakacak olursak; olaylar hala kontrol altına alınamamaktadır. Port Said Emniyet Müdürlüğü çevresinde toplanan göstericiler, polise taş atarken, polis de göz yaşartıcı bombayla karşılık verdi. Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi aleyhine sloganlar atan göstericiler, ordu yetkililerinin, ”gözaltına alınan eylemcilerin serbest bırakılacağı yönündeki sözlerini tutmamasını” protesto etti.
Öte yandan, Mısır Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Yahya Musa’nın yaptığı açıklama doğrultusunda Port Said kentinde hafta başından bu yana, çoğu gaz bombalarından yaklaşık 500 kişinin yaralandığını açıkladı.
Mısır’ın başkenti Kahire’de de Tahrir Meydanı yakınlarındaki Korniş Caddesi’nde yönetim karşıtı gösteriler yapıldı. Göstericiler, Tahrir Meydanı, ABD ve İngiltere Büyükelçiliği çevresinde konuşlanan emniyet güçlerine taşla saldırırken, güvenlik güçleri göz yaşartıcı bomba ile karşılık verdi. Birkaç gün önce başlayan gösterilerde protestocular arasında ”Black Bloc (Kara Blok)” adı altında örgütlenen gruba mensup siyah maske takan kişiler de yer aldı.
Arap Birliği’den, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu’na Önemli Adım
Mısır’ın başkenti Kahire’de 139’uncusu düzenlenen Arap Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı sona erdi. Sonuç bildirisinde, SMDK’dan, ”Arap Birliği’nde askıya alınan Suriye üyeliği yerine, ülkede seçimler yapılana kadar, geçici üye olmasının önünün açılması için yürütme kurulu oluşturması” talep edildi.
Suriye halkının tek meşru temsilcisinin SMDK olduğu belirtilen bildiride, Suriye’nin yeniden inşası için BM’de uluslararası bir konferans düzenlenmesi çağrısı da yapıldı.
Dışişleri Bakanları Toplantısı’na başkanlık eden Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kamil Amr, Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi ile düzenlediği basın toplantısında, SMDK’nın Suriye halkının tek meşru temsilcisi olduğunu vurguladı.
Ayrıca Arap Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı sonuç bildirisinde, BM Güvenlik Konseyi’ne ”Filistin’in BM’de tam üyeliğinin kabulü için gerekli tavsiye kararının bir an önce alınması” çağrısı da yapıldı.
Suriyeli Mülteci Sayısı 1 Milyonu Aştı
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Sözcüsü Sybella Wilkes bir milyon mültecinin büyük bir kısmının Suriye’yi geçen yıl terk ettiğini söyledi. Wilkes “Bu yılın başından beri her gün ortalama 7,000 Suriyeli mülteci sınırı geçiyor ve bu sayı tahminlerimizin iki katı. Geçtiğimiz Aralık ayında 1 milyar dolar bütçeli bir plan oluşturduk ve bu plana göre bir milyon mülteciye Haziran ayında ulaşmayı öngördük. Ancak bu sayıya çok daha önce, Mart ayında ulaştık” diyerek endişesini dile getirdi.
UNHCR Sözcücü, Suriye’ye komşu ülkere sığınan mülteci sayısındaki hızlı artışın ev sahibi ülkeleri de son derece olumsuz etkilediğini söyledi.
Wilkes, Lübnan’ın nüfusunun mülteci akınından dolayı yüzde 10 arttığını ve Ürdün’deki enerji, su, sağlık ve eğitim hizmetleri kapasitesinin sınıra dayandığını kaydetti. Türkiye’nin de şimdiye kadar 600 milyon dolardan fazla para harcayarak 17 mülteci kampı kurduğunu belirten UNHCR Sözcüsü, kendi iç karışıklığını henüz aşamamış olan Irak’ın bile geçen yıl 100,000’den fazla mülteciye kapısını açtığını vurguladı.
İsyancılar Vali’yi Esir Aldı
Merkezi İngiltere’de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözleme Örgütü, Türkiye’nin 80 kilometre güneyinde Fırat Nehri üzerindeki stratejik Rakka’yı büyük ölçüde kontrol altına alan Suriyeli isyancıların kentin valisi Hasan Celili’yi esir aldığını bildirdi.
Gözlemciler, Rakka’nın büyük bir bölümünün isyancıların kontrolüne geçmesine rağmen çatışmaların kentin bazı bölgelerinde devam ettiğini belirtti.
6 Mart günü Esed’e bağlı savaş uçaklarının kenti bombalamasının ardından birçok yaralı ve ölü olduğu bildirilmiş, muhalif grupların Golan Tepeleri’nde koğuşlandığı bir birlik de ele geçirilip çok sayıda silah ve teczihat ele geçirilmişti.
(Kaynak: Anadolu Ajansı, Voice of America, CNN, CNBC-E )
Erzan AKTAR
TUİÇ Yakındoğu Araştırmaları Masası Direktörü