Makedonya’nın İsim Sorunu

Makedonya Cumhuriyetinin ve Yunanistan’ın arasındaki isim sorunu 1991 yılında başkenti Üsküp olan Makedonya Cumhuriyetinin Yugoslavya federasyonundan bağımsızlığını ilan etmesiyle başlamıştır.

Yunanistan Makedonya’nın geçmişini kendi ataları olan Büyük İskender’den geldiğini savunup Makedonya’yı Helen geçmişe sahip bir devlet olarak görmektedir. Makedonya ise kendilerinin Slav halkı olduklarını ve hiçbir zaman Helen bir geçmişe sahip olmadıklarını söylemektedir.

Yunanistan’ın Makedonya devletinin ismini tanımamasının asıl sebeplerine bakacak olursak Yunanistan’ın kuzey bölgesinde bulunan Makedonya ile sınırının olduğu yerde aynı isme sahip olan Makedonya bölgesinin olmasından dolayıdır. Makedonya ismini tanıdığı takdirde Makedonya’nın bu bölgede hak talep etmesinden çekinmektedir.

Yunanistan bu sebeplerden dolayı yeni oluşan Makedonya Cumhuriyeti devletinin bayrağına, ismine, anayasasına itiraz etmiştir. Bu itirazlar sonucunda, 1995 yılında yapılan bir anlaşmayla beraber yeni devletin, ismi, bayrağı ve anayasası değişikliğe uğradı. Yeni devlet Birleşmiş Milletlere (BM), Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya (FYROM) adıyla üye olabildi.

 1991 yılından bu yana kendisini Makedonya Cumhuriyeti olarak adlandırmaya devam etti ve Makedonya Cumhuriyeti devletini anayasal adıyla şuanda ABD, Rusya ve Türkiye gibi devletlerinde içinde olduğu 131 ülke tanımaktadır.  

Makedonya Cumhuriyeti ve Yunanistan devleti arasında bugüne kadar yapılan görüşmelerde Yunanistan’ın tavrını hiç değiştirmemesi nedeniyle sonuç alınamamıştır. Ekim ayında BM’nin özel arabulucusu Matthew Nimic, tekrar Yunanistan ve Makedonya’nın aralarındaki isim sorununu çözmek için ikili görüşmeleri başlatmıştır.  

Görüşmelerde gelinen son noktaya bakacak olursak. Yunanistan devleti Makedon isminin kendilerinin geçmişinden geldiği savunarak bu konuda taviz vermeyeceklerini belirtmişlerdir.

Makedonya Cumhuriyeti tarafına bakacak olursak Makedonya Cumhurbaşkanı İvanov ise kendilerine sunulan tekliflere sıcak baktıklarını 20 yıldır süre gelen isim sorunu yüzünden gerek AB gerek NATO konusunda sıkıntılar yaşadıklarını hatırlatarak sorunun halledilmesi gerektiğini ve iki ülke halkının arasında sorun olmadığını belirtmektedirler. 

 BM arabulucusu Nimic  “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” isminin tam hukukî geçerliliği olduğunu BM’de, AB ve NATO gibi resmî, yarı resmî ve uluslararası diğer kuruluşlarda ve yine çok taraflı antlaşma, anlaşma ve evraklarda bu ismin kullanılmasını öngörüyor.
Nimetz’in önerilerinde belki de en önemli maddeler, “Makedonya” isminin tek başına hiç bir devlet tarafından resmî isim olarak kullanılmayacağı, her iki tarafın da, “Makedonya” ve “Makedon” isimleri üzerine hiçbir siyasî ve ticarî hak talep edemeyecekleri ile ilgili maddeler.
Önerilerin, devamında iki tarafın da birbirlerinin topraklarında hiçbir hak talep etmeyecekleri konusunda tekrar garanti vermelerini, “Kuzey Makedonya Cumhuriyeti” adıyla Makedonya’nın, NATO ve AB’ye üye olma talebinin Yunanistan tarafından desteklenmesi gerektiğini söylemektedir.

Sonuç olarak Makedonya’nın sorunu çözme çabaları Yunanistan’ın ekonomik krizde olması ve dış politikada biraz daha etkisiz olması bu sorunun çözüme yakın olduğunu göstermektedir. Sorunun çözülmesi ise Makedonya’nın gelişmesini hızlandıracağa benziyor. 

( TuiçAkademi, mtv.com.mk, yenibalkan.com )

TUİÇ – BALKAM

Rıza KARATAŞ

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...