Lütfi Mestan’ın Partiden İhracı Üzerine Bir Değerlendirme

Bulgaristan’da Türk azınlığın partisi olarak bilinen Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi’nin (HÖH) Genel Başkanı Lütfi Mestan, 24 Kasım 2015’te Suriye sınırında Türk hava sahasını ihlal eden SU-24 tipi bir Rus savaş uçağının düşürülmesi hususu ile ilgili Türkiye’ye destek vermesi sebebiyle partinin onursal başkanı Ahmet Doğan tarafından başkanlıktan uzaklaştırıldı. Mestan aynı zamanda partiden de ihraç edildi.

Lütfi Mestan Kimdir?

Öncelikle Lütfi Mestan’dan biraz bahsetmek istiyorum. 24 Aralık 1960 yılında Kırcaali’de dünyaya gelen Türk asıllı Bulgar siyasetçi Mestan’ın asıl mesleği öğretmenliktir. 19 Ocak 2013’te HÖH’teki görevinin başına geçen Mestan, yerine geldiği onursal başkan ve HÖH’ün kurucusu olan Ahmed Doğan ile bugüne dek sayısız konuda anlaşmazlık yaşamıştır. Peki bu anlaşmazlıkların sebepleri nelerdi?
Öncelikle Lütfi Mestan göreve geldiği gün olan 19 Ocak 2013’ten itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümetleri ile yakın temaslar kurarak aradaki buzları eritme yolunda büyük çaba sarf etti. Dönemin cumhurbaşkanları olan Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan ile olan diyalogları geliştirmeye çalıştı ve kendine olan düşmanlığı böylelikle perçinlemiş oldu. Kendisinden beklenen davranışları göstermemesi sebebiyle göze batan Mestan’a ülkesinde adeta vatan haini damgası vuruldu. Çünkü Türkiye ile olan ilişkileri belli bir anlamda maksimuma çıkararak ülkesindeki ve ülke dışındaki Bulgar asıllı Türk azınlığın sesi ve lideri oldu. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yaşayan Bulgaristan’dan göç eden vatandaşların kurmuş oldukları derneklerle iletişimi arttırarak Bulgaristan’daki “Türklük” bilincini uyandırdığı gerekçesi ile gerek HÖH’ün onursal başkanı tarafından gerekse ülkenin diğer siyasi partileri tarafından eleştiri oklarını üzerine topladı.
Ayrıca Lütfi Mestan, Doğan’dan farklı olarak Bulgaristan’daki Türk ve Müslüman azınlığın karşılaştığı sorunlar ile ilgilenmeye başladı ve problemlerin çözülmesi için gerekli her türlü yolu denedi. Örnek verecek olursak Lütfi Mestan, anadil sorununu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar taşımıştı. Anadil sorunu ile ilgili konuyu biraz daha detaylandıracak olursak Bulgaristan’da yürütülen seçim kampanyası esnasında üyelerinin çoğunluğu Türkler tarafından oluşturulan HÖH’ün seçim propagandalarını “Türkçe” yapmaları gerekçesiyle para cezaları kesilmişti. Bu konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamada Mestan“Avrupa Birliği üyeliğinde 8. yılına girmiş olan Bulgaristan’da ulusal parlamentoda 38, Avrupa parlamentosunda ise 4 sandalye işgal ederek temsil edilen bir partinin genel başkanı doğrudan seçim yasasında ayrımcı normların sonucunda en doğal insan hakkı olan seçimlerine anadilde de hitap etme hakkını kullandığı için para cezası aldı” ifadelerini kullanarak konuyu AİHM’ye götüreceğini beyan etmişti.Genel başkan gibi partinin diğer mensupları da çeşitli bölgelerde anadil ile ilgili sorunda para cezasına uğradılar ve Lütfi Mestan anadilde propaganda yaptıkları için Bulgaristan’da hüküm giymeleri durumunda devlete karşı Strasburg’taki AİHM’ye dava açacağını meclis kürsüsünden belirtti. Mestan, Avrupa’nın temel değerlerden biri olan çok kültürlülük ilkesinin ihlal edildiğini savundu. 25 Ekim 2015’te yapılan yerel seçimlerden çıkan istatistiklere bakıldığında HÖH’ün güç kaybetmeye başladığı açıkça görülmektedir. Özellikle ülkenin kuzeyinde oy kaybeden HÖH, Türklerin yoğun olarak yaşadığı iki önemli belediyeyi de kaybetmişti. İktidar partisi olan GERB’e kaptırdığı belediyeler Razgrad’a bağlı İsperih ve Kubrat’tır. Lütfi Mestan 2011 yılındaki seçimlerle son durumu kıyasladığında partinin oy oranlarının azalmasını Türkiye’de yaşayan Bulgaristan vatandaşlarının oy kullanmasının engellenmesine yönelik girişimlerin başlatılmasına bağlamıştı. Öyle ki 6 ay süreyle Bulgaristan’da ikamet etme şartı yüzünden birçok Bulgaristan vatandaşı seçimde oy kullanamamıştı ama yine de Mestan öz eleştiri yapılmaları gerektiğini faydalı ve gerekli bulduğunu söylemişti. Çünkü daha önceki beyanatlarda birçok Bulgaristan Türkü, HÖH’ün kendilerini temsil etmediğini ve Bulgar çıkarlarına hizmet ettiği konusunda ortak bir tutum sergilemiştir. Bu da HÖH’e var olan güveni sarsmıştır. Ayrıca HÖH’te Ahmet Doğan ile Lütfi Mestan arasında hem bir ideoloji çatışması hem de bir türlü son bulmayan otorite çekişmesi mevcuttu. Ahmet Doğan’a göre partinin Avrupa yanlısı karakteri korunmalıyken Lütfi Mestan’a göre HÖH resmi siyasal ideolojisi olan “Türk Azınlık Hakları” üzerine yoğunlaşmalıydı. Güven ancak bu şekilde sağlanabilirdi. Bu güveni tazelemek isteyen Lütfi Mestan Aralık 2015 itibariyle partisinden ihraç edilmiştir.
Lütfi Mestan’ın ihracı ile ilgili olarak yapılan basın açıklamasında HÖH’ün Mart’ta yapılacak olağan kongreye dek partinin üç milletvekilinden oluşacak Başkanlık Kurulu’nca yönetileceği belirlendi. Başkanlık Kurulu ise Mustafa Karadayı, Ruşen Rıza ve Çetin Kayak’tan oluşmaktadır.
Hem Avrupa Birliği’nin parçası olan hem de NATO üyesi olan bir ülkenin parti lideri Bulgaristan’dan Türkiye’ye verdiği destek yüzünden partisindenihraç edilmiş ve başkanlıktan uzaklaştırıldı. Bu olay hali hazırda iyi çizgide giden Türkiye-Bulgaristan ilişkilerine soğuk duş etkisi yaratacak mı? Yaratmazsa bile “HÖH’ün Bulgaristan’ın siyasal hayatı üzerindeki etkisinde ne gibi değişiklikler yaratacak?” “Bulgaristan’daki Türkler ve diğer azınlıklar artık hangi partiyi destekleyecek?” “Ahmet Doğan otoriterliği ile HÖH nerelere sürüklenecek?” “Türkiye’nin bu konuda tavrı ne olacak?” gibi sorular acilen sorulmaya başlanmalıdır. Çünkü Bulgaristan gibi gündemi takip etmekte zorlandığımız ve politik malzemesi hiç bitmeyen bir ülkenin bu olay karşısında da halk açısından derin kırılmalar parti içerisinde de çatırdamalar yaşayacağı aşikardır. Türkiye açısından önemli olan husus ise Türkiye-Bulgaristan ilişkilerinin iyileşmesi için çaba sarf eden bir azınlık partisi liderinin yerine getirilecek kişinin Türkiye ile bağlantıyı kurma yolunda ne gibi girişimlerde bulunacağıdır. Türkiye de bu konu hakkında sessiz kalmamalıdır.

Aslıhan Yarımbacak
TUİÇ BALKAM- BULGARİSTAN ARAŞTIRMACISI

Kaynaklar

• Kırcaali Haber
• Balgarsko Natsionalno Radio
• Vikipedi
• Kapital
• Bnews
• Al Jazeera Turk

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...