Arap Baharı, Tunus ve Mısır’dan sonra Şubat 2011’de halk hareketlerinin yarattığı etkiyle Libya’da da kendisini göstermiş, ilk gösteriler ise Bingazi’de başlamıştı. Kaddafi rejimine karşı olan bu bölgede Ulusal Konsey kurulmuş ve dünya genelinden destek görmüşlerdir. Arap Baharı bu bölgeden başlayarak ülkenin doğusuna doğru yayılmıştır. Bu zaman içerisinde Kaddafi’ye bağlı güçler tarafından çok sayıda sivil insan zarar görmüş, masum insanların öldürülmesiyle sonuçlanan olaylar uluslararası kamuoyunun harekete geçmesine neden olmuştur. Türkiye de bu uluslararası kamuoyuna dahil olmuş, Birleşmiş Milletler Örgütü’nün aldığı tedbirlere ve NATO’nun operasyonlarına katkıda bulunmuştu. Rusya, Çin, Güney Afrika, Hindistan ve Brezilya ise operasyonlara karşı çıkmış ve NATO’yu, BM’nin verdiği yetkiyi aşmakla suçlamışlardı.
Artan insan hakları ihlali nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sivilleri korumak adına 1973 sayılı kararla Libya’yı uçuşa yasak bölge ilan etmiş ve koalisyon güçlerin hava saldırısını başlatmıştır.
Libya’da başlayan halk hareketlerinin dönüm noktası 5 Mart 2011’de Bingazi’de kurulan Ulusal Geçiş Konseyi olmuş, Konseyin kurulması halk hareketlerinin güçlenmesini ve düzen kazanmasını sağlamıştır. UGK, Libya şehirlerinin temsilcileriyle ve ekonomi, adalet, gençlik, kadın ve askeri işler konularında seçilen temsilcilerden oluşmaktadır. Libya’daki bu hareket barışçıl, adaletli, özgür, bağımsız ve demokratik bir Libya’nın oluşmasına inancı artırmıştır.
Sonuç olarak Arap Baharı’na kadar demokrasiyi hiç yaşamamış olan Libya, 42 yıllık Kaddafi egemenliğine son vererek demokratikleşme yolunda ilk adımı atmıştır. Libya bu durumu sebebiyle Mısır ve Tunus’tan farklı bir sürece girmiştir. Demokratikleşme uzun ve zor bir süreçtir. Kuşkusuz ki, Libya’nın son bir yıl içerisindeki bu süreci eski rejimle bağlarını koparma yönündedir. İdari ve siyasi yapısı değişecek ve ekonomisinin temelleri yeniden atılacaktır. Libya, demokrasi yolunda verdiği bu mücadelede dünya genelinden destek görmüştür.
(TUİÇ Akademi, ORSAM, BBC)
Kübra Akadır
Yalova Üniversitesi
UİÇ Derneği
Yakın Doğu Çalışmaları Grubu