Politik Psikoloji adlı kitabın yazarı Abdülkadir Çevik Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığı görevini sürdürmektedir. 1980-1982 yılları arasında Uluslararası Politik Psikoloji Derneğinde Prof. Dr. Vamık Volkan’ dan eğitim alan yazar ülkemizde 2006 yılında kurulan Politik Psikoloji Derneği’nin kurucusu ve başkanıdır.
Kitap Türkiye’ de yeni gelişmekte olan Politik Psikoloji alanının değerleri, incelediği temel konular ve uygulama alanları hakkında bize önemli bilgiler sunuyor.Yazar kitabını kaleme alma nedenini ise “Ülkemizi Politik Psikoloji alanındaki gelişmelerden uzak tutmamak ve karşılaştığımız sorunların çözümünde psikolojik görüş açısından da yararlanılmasını sağlamak” olarak açıklamaktadır.
Politik Psikolojinin “Büyük grupların, kitlelerin ve ulusların birbirleriyle olan ilişkilerini ele alarak bu ilişkilerde rol oynayan psikolojik etmenleri değerlendirmek ayrıca büyük gruplar ve ulusların, bunların liderleri ve liderler arasında ki ilişkilerin boyutlarını incelemek” olarak tanımlandığı giriş bölümünde alanın sorunlara yaklaşım yönteminin analitik psikolojisine dayandığı ifade edilmiştir.
Çevik; bu yeni bilim dalının başlıca araştırma alanlarını ise terörizm, teröristlerin psikolojisi, terörle mücadele eden grupların psikolojisi, ulusal ve etnik kimliklerin psikolojisi olarak belirtmiştir.
İleride ki bölümde psikolojik bir bakış açısı ile kısaca Türk tarihini inceleyen yazar; Politik Psikoloji alanının temel kavramlarından olan “seçilmiş zafer” ve “seçilmiş travma” kavramlarını Malazgirt savaşı örneği üzerinden açıklamıştır.Bugün dünyada görülen Türk ve Müslüman düşmanlığının temelini ise yüzyıllarca yaşanmış tarihi yenilgilerin psikolojik sonuçları olarak nitelendirmiştir. Ayrıca bu bölümde İstanbul’un fethinin psikolojik etkilerinden, Ermenilerin kendilerini Yahudilerle özdeşleştirerek “mağduriyet psikolojisi” ni benimsemelerinden, Türkiye’nin güçlenmesinin Batı dünyası üzerinde kaygı ve ulusal kimliklerini tehdit unsuru uyandırdığından söz edilmiştir.
Türkiye’deki sosyal düzeninin ayrı bir bölümde incelendiği kitapta, feodal toplum yapısının psikolojik özelliklerinden, Sovyetler Birliğinin Çöküşünün Türk Toplumu üzerindeki etkilerinden, bazı dönemlerde demokrasiye ara verilmesine sebep olan ihtilallerin psikolojik etkilerine değinilerek, Türkiye’nin Toplumsal Yapısına psikodinamik bir açıyla bakılmıştır.
Kitap ayrıca çocuğun ruhsal gelişimi ve kimliğinin oluşumundan, çocuk için “ben” ve “diğerleri” kavramlarının gelişimini ve çeşitli savunma mekanizmalarının açıklamalarınıda kapsamında bulundurmaktadır. Yazar kitabında “mağdurluk psikolojisi” ne geniş ölçüde yer vermiştir. Çevik’ e göre uluslararası ilişkiler kendilerini kurban veya mağdur edilmiş olarak algılayan ulusal veya etnik grupların çeşitli manevralarıyla yönlendirilmektedir.
Etnik kimlik hakkında ise çocukluk döneminde ki “ben”, “diğerleri”, “öteki” kavramlarından bahsedilerek, tarihsel olayların etnik kimliğin gelişimini ve gruplar arası ilişkilerde ki önemi vurgulanmıştır. Etnik kimliğin en önemli pekiştireçleri yasaklar sonucu yaşanan travmalar sonucunda duyulan mağduriyet hissidir. Yazar bu düşüncesini çocuğuna Kürt adı koyulması yasaklanan bir babanın davranışlarında görülen değişikliğin hikayesini anlatarak somutlaştırmıştır.
Terörizm ve etnik terör psikolojisi ayrı başlıklar altında kapsamlı olarak irdelenmiş; Terörizm ise “Siyasal düzeni yıkmak ve bu düzene karşı nefret belirtmek amacıyla “aşağıdan gelen şiddet hareketleri” olarak tanımlanmıştır. Soğuk savaş sona erdiği halde hala terörün artarak devam etmesi milliyetçi ve etnik ayrılıkların giderek yükselmesi ile bağdaştırılmıştır. Teröre karşı dünya kamuoyunda belli bir tutum oluşmamış olmasının sebebi, terörün ve teröristin insanları etkileyen psikolojik özellikleri olarak açıklanmıştır. Etnik terörizmin temel motivasyon kaynağını , siyasal iktidarlar tarafından etnik gruplara verilip yerine getirilmeyen sözler ve bunların etnik gruplar üzerinde yarattığı hayal kırıklıkları oluşturmaktadır.
Ayrıca Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Psikososyal yapısı ve Terör başlığı altında sayısal verilere dayanarak yapılan açıklayıcı anlatımla bu bölgede oluşan terörün sebepleri ve önüne geçilebilmesinin yolları okuyucuya aktarılmıştır.
Etnik Teröristin kişisel motivasyonlarına değinen yazar konuyu mağdurluk ve ezilmişlik,yaralanmış narsisizm, bölünme, ait olma ve hayatta kalma, yansıtmalı özdeşim olarak bölümler halinde detaylı olarak incelemiştir.
Köktendinci kimliğin terör üzerindeki etkilerinden söz ederken devletin ayrımcı politikalar gözetmesinin mezhep farklılıklarını kimliğin belirleyicileri olarak öne çıkardığını vurgulamıştır.
Kitabın son kısmında ise, etnik terör, terör psikolojisi, terörist kimliği gibi sorunlara çeşitli çözümler sunan Çevik; “Kimlik, dini kimlik ve terör, multidisipliner bir yaklaşımla incelenmesi ve sonuçlar çıkarılması gereken bir durumdur” ifadesini kullanarak düşüncelerini özetlemiştir.
Sayın Çevik’in Politik Psikoloji adlı kitabı Türkiye de Politik Psikoloji alanının gelişmesi adına bir yapı taşıdır. Farklı alanlarda çalışan kişiler tarafından rahatça okunmasını sağlayacak yalın anlatımı ise kitabı anlaşılır kılmıştır.
Berçin TATAR
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi