“Kerkük’teki şiddet olayları ekonomiyi olumsuz yönde etkiliyor, Siyaset içerisinde iki taraf var: Millet ve partiler, Partiler milleti parçaladı. Kerkük’te bütün halklar birbiri içine geçmişti” diyen Ticaret Odası Başkanı Sebahattin Salihi ile Kerkük ekonomisi ve siyasi yapısı üzerine konuştuk.
Bilgay DUMAN: Kendinizi tanıtabilir misiniz?
Sebahattin SALİHİ: Kerkük Ticaret Odası Başkanıyım. Aslen avukatım ama ticaretle uğraşıyorum. Kerkük’te ortak olduğum bir özel hastane var.
Bilgay DUMAN: Kerkük hakkında neler söyleyeceksiniz? Kerkük’te son durum nedir?
Sebahattin SALİHİ: Kerkük’teki şiddet olayları ekonomiye olumsuz yönde etkiliyor. Çünkü her patlama sonrasında insanlar evlerine gidiyor ve sokağa bir süre çıkmıyorlar. Bu yüzden bir Pazar ekonomisi oluşmuyor. Zaten her patlamanın ardından bir-iki patlama daha oluyor. Bu nedenle insanlar korkuyor. Dükkânlar kapanıyor, evlere ve mağazalara zarar veriliyor. Böylece piyasa duruyor. Örneğin geçtiğimiz hafta 4 patlama oldu. Patlamalar olduğunda Kerkük’te değildim. Patlamalar olduktan bir hafta sonra Kerkük’e döndüm, piyasa durmuştu. Herkes patlamaların etkisinde söz ediyordu.
Bilgay DUMAN: Peki bu patlamaların sebebi nedir? Görüldüğü kadarıyla son dönemde Kerkük’teki şiddet eylemlerinde bir artış var.
Sebahattin SALİHİ: Dikkat edilecek olursa, patlamaların çoğu valilik bölgesi ile Bağdat Yolu arasında yaşanmaktadır. Bu bölgelerden çıkmak kolay olduğu için, şiddet eylemlerini gerçekleştirenler bu bölgelerden rahatlıkla kaçabiliyor. Bu patlamaları yapanlar teröristtir. Bunları yapanların amacı Kerkük’e zarar vermek. Ekonomiye, insanlara. Kerkük’te kimse kalmasın istiyorlar. Fidye isteyip, adam kaçırıyorlar. Bu problem bizim ekonomimizi çok etkiliyor. Çoğu kişi ticaret yapmaktan çekiniyor. Mal alıp satmaktan korkuyorlar ve bunu gizliyorlar. Dışarıya kimse yalnız çıkmıyor. Herkes korumayla çıkıyor.
Bilgay DUMAN: Ticaret odası olarak neler yapıyorsunuz?
Sebahattin SALİHİ: Kerkük’te ticaret yapan her şirketin kaydı bizde bulunmaktadır. Kerkük Ticaret Odasına yaklaşık 500’e yakın firma kayıtlı. Bu firmaların işlerini kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
Bilgay DUMAN: Kerkük’ün en çok neye ihtiyacı var?
Sebahattin SALİHİ: Kerkük’ün ihtiyacı saymakla bitmez. Mobilyadan gıdaya, tuğladan çimentoya, otellerden lokantalara kadar her şey bir ihtiyaç. En önemli ihtiyaç gıdadır. Çünkü her şey ithal ediliyor. Kerkük’teki gıda ürünlerine baktığınızda Türkiye, Ürdün, Suriye ve İran’dan geldiğini görürsünüz. Yani kendi üretimini yapamaz durumdadır. Ayrıca önce tarımla uğraşan kesim de tarım yapmayı bıraktı. Çünkü masrafları çoğaldı. Bir çiftçi ürettiği malı pazara indirdiği zaman, sattığı malın değeri masraflarını karşılamıyor, zarar ediyor. Bu yüzden Kerkük’e her şey dışarıdan geliyor. Bütün gıda malzemeleri var ama hepsi dışarıdan geliyor. Örneğin bir gıda üretim tesis yatırımı yapılsa çok önemli. Ayrıca Irak hükümeti tarafından yeni bir düzenleme de yapıldı. 1 Haziran 2012 itibariyle bütün ithalat malzemeleri izne tabi tutulacak. Şimdi herhangi bir izin almadan ürün ithalatı yapılabiliyordu. Aynı durum ihracat için de geçerli olacak. Yani bir tır içerisinde çeşitli ürünleri getirebiliyordunuz. Ama artık bunu yapmanız mümkün olmayacak. Yani bir gümrük sistemi getiriliyor. Bu da olursa piyasayı etkileyecek ve fiyatlar artacak. Çünkü firmalar ödeyeceği gümrük parasını ürünlerin üzerine koyacak.
Bilgay DUMAN: Kerkük’te ağırlıklı olarak ticarete kim hâkimdir?
Sebahattin SALİHİ: Kerkük’ün içerisinde ezelden beri Türkmen, Kürt, Arap ve Hıristiyan birlikte yaşıyor ve hepsi bir arada ticaret yapıyor. Birlikte ekonomiye katkı yapıyor. Ama biz ayrım yapmıyoruz. Biz Kerkük Ticaret Odasıyız. Bizim için herkes bir. Ama bölgeler belirlenmiş gibi. Örneğin Bağdat Yolu civarında Türkmenler var. Ama Erbil ve Süleymaniye’ye doğru olan bölgelerde Kürtler yaşıyor. Havice ve Riyaz bölgeleri Arap’tır. Herkesin kendi bölgesinde ağırlığı var. Ama mesela daha önce altıncıların çoğu Türkmen’di. Şimdi Kürtler daha fazlalaştı.
Bilgay DUMAN: Kerkük’teki siyasi durum hakkında neler söyleyeceksiniz?
Sebahattin SALİHİ: Siyaset içerisinde iki taraf var. Millet ve partiler. Cumhurbaşkanı ile görüşmemde bile söyledim. Partiler milleti parçaladı. Kerkük’te bütün halklar birbiri içine geçmişti. Arap, Kürt, Türkmen aşiretler arasında bir anlaşmazlık yok. Bir toplantı olduğu zaman buna hep birlikte katılım sağlanıyor. Ama siyasal partilerin kendi politikaları ve bu milleti parçalıyor. Herkes particilik yapıyor.
Bilgay DUMAN: Peki siyasi partilerin aralarındaki sorun nedir?
Sebahattin SALİHİ: Aslında hiçbir şey yok. Bakın biz ne yaptık. Kerkük Birlik Şirketi diye bir şirket kurduk. Bu şirket Kerkük’ün şirketidir. İçerisinde her milletten insan var. Sadece Kerküklüleri kabul ediyoruz. Süleymaniye’den, Erbil’den, başka yerlerden gelenleri kabul etmiyoruz. Biz Kerkük’ün birliği için bu şirketi kurduk. Kerkük’ün ekonomisini bu şirket doğrultacak. Bu şirket gittikçe büyüyüp, yabancı devletlerle iş yapacak, Kerkük’e yatırım yapacak. Bu şirketin idaresini de biz yapıyoruz. Bu şirket içerisinde olanlar, aynı zamanda Kerkük Ticaret Odasına da üyedir. Bu şirketin sermayesi kişiseldir. Ticaret odasının bir alakası yoktur. İnşallah halkın katılımıyla şirketin sermayesi 6 milyon dolara ulaşacak. Böylece Kerküklülere iş imkânları doğacak. Şirkete ortak olmak için herkes yaklaşık 10 bin dolar yatırdı. Bu şirket büyüyecek ve Kerkük’ü kalkındıracak.
Kaynak: ORSAM
* Bu röportaj ORSAM Ortadoğu Uzmanı Bilgay Duman tarafından 25 Nisan 2012 tarihinde Musul’da gerçekleştirilmiştir.