Katalonya’ya Selam

George Orwell, Katalonya’ya Selam (1938), Çeviri: Jülide Ergüder, 1.Baskı: Nisan 1985, Alan Yayıncılık

Bu kitap İspanya İç Savaşına yönelik deneyimleri öne süren çok önemli bir eserdir. George Orwell tarafından yazılmış ve 25 Nisan 1938 yılında yayımlanmıştır. Anarşist ve Komünist bağlantısının yanı sıra Faşizm’e karşı yapılan mücadeleden de bahsedilmiştir.

 

George Orwell Kimdir?

Hindistanın Bengal Eyaletinde 1903 yılında doğmuştur. Eton College’de öğrenimini tamamlamıştır. Asıl ismi Eric Arthur Blair’dir. 1922-1927 yıllarında Hindistan İmparatorluk Polisi olarak görev yapmıştır. Fakat daha sonra haksızlıklara tahammül edemeyip istifa etmiştir. Yazmış olduğu birçok kitabında sistemi ve yönetimi ele almıştır. 1934 yılında ‘’Burma Günleri’’, 1938 yılında ‘’Katolonya’ya Selam’’, 1945 ‘’Hayvan Çiftliği’’, 1949 yılında ‘’1984’ ’kitabını ele almıştır. Kendine özgün tavrıyla önemli eserler vermiştir.

1938’de yayımlanan “Katolonyaya Selam” kitabı, George Orwell’ın İspanya İç Savaşı hakkında yaşadıklarını, oluşan kargaşayı, savaşın enkazını ve nedenlerini açıkça ve kendine özgü bir biçimde bize anlatmaya çalıştığı değerli bir eserdir. 14 Bölüme ayırarak kronolojik bir biçimde ilerletmiştir.

 

Kısaca İspanya İç Savaşı Tarafları ve Sebebi

1930’a kadar İspanya’da monarşi hâkim olmuştur. 1931 yılında monarşi yıkılmış ve seçimi kazanan cumhuriyetçiler olmuştur. Demokratik seçim sonrası cumhuriyetçiler ve Franco liderliğindeki milliyetçiler arasında iç savaş meydana gelmiş ve bunun sonucunda 1936 yılında Milliyetçiler darbe yapmışlardır. Savaşın nedeni siyasal ideolojiler olmuştur. Barselona’da kızıl renklerle milis kuran CNT, POUM, PSUC, UGT gibi Anarşist ve Komünist partilerin amblemlerine bürünmüştür. Oldukça kayba ve ölüme sebep olan bu iç savaş üç sene sürmüştür. Başta başarısız olan bu darbe 1939 yılında cumhuriyetçiler kaybedene kadar sürmüştür. Bu esnada Mussolini ve Hitler, faşizmi desteklemiş ve savaş uluslararası boyut almıştır. Sonunda kazanan Franco 1975 yılında ölmüş ve bu yıla kadar yönetimi elinde tutmayı başarmıştır. George Orwell’da bu savaşı ayrıntıları ve gözlemleri ile bize sunmuştur.

 

Katalonya’ya Selam

Kitabın girişinde Blair’den Orwell’e ve Cyrıl Connolly’a mektup kısmı bulunmaktadır. George Orwell bize savaşı 14 bölümde anlatmaya çalışmıştır. George Orwell gazetecilik yapmak için İspanya’ya gitmiştir fakat daha sonrasında faşizme karşı savaşmak üzere milislere katılmıştır. Orwell savaşa birebir katıldığı için bize olayları kendine özgü üslubu ile anlatmıştır. İspanya iç savaşına kadar insanlar eşitlikçi bir ortamda yaşamayı başarmıştır. Savaş esnasına gelindiğinde ise Orwell üniforma, gıda, su gibi temel ihtiyaçların bile karşılanamadığını, silahların henüz üç gün sonra dağıtıldığını; ayrıca silahlanmada herhangi bilgiye bakılmadan üstünkörü bir dağıtım yapıldığını söylemiştir. Ortam, onlara sağlık açısından son derece problem oluşturabilecek konumdadır. Orwell bir süre sonra savaş açısından hayal kırıklığı yaşadığını itiraf etmiştir. Faşizme ve Stalin’e karşı savaştığını düşünen Orwell bir süre sonra kimin aslında ne tarafta olduğunu anlamakta sorun yaşamıştır.

Orwell faşistlere karşı kendilerinin de yetersiz olduğunun üzerinde durmuştur. Faşistlerin Malağa’yı alması ve bunu uçaklardan gazete atarak söylemeleri hem Orwell’i hem de diğer milisleri yoğun hüzne boğmuştur çünkü artık sadece askeri alanda değil sivillere de değmeye başlayan savaş durumuna gelinmiştir. Huesca da Mart sonuna kadar haraketlilik olmadığının, faşizmin püskürtüldüğünün fakat Cumhuriyetçilerin de her hangi bir ilerlemede olmadığını da söylemiştir. Savaşın siyasi boyutu ilerleyen zamanlarda daha da dikkat çekmeye başlamıştır. Orwell başlarda bu savaşa katılmasını dürüstlük olarak nitelendirmişse de daha sonra siyasi boyutunun asıl etken olduğunu inkâr etmemiştir. Katolonya’da tarafsız olmak mümkün olmamıştır. İspanya devrimini ilk Komünistler tarafından bastırılmaya çalışılmış, basın da zamanla kendi etkisini savaşta güçlü biçimde kullanmıştır. Yalanlar ve propagandalar asıl Orwell’ı rahatsız eden durum olmuştur ki her savaşta mutlaka bunlara başvurulmuştur. İşçiler de herhangi grev ya da boykot yapmayı zamanla bırakmışlardır. Bu da savaşı benimsemekten gittikçe uzaklaşmış olduklarını ve Franco’nun kendi kontrolü altında hükümetten daha çok kişiyi tutmayı başarmasına sebep olmuştur. Faşistlere saldırmak üzere Torre Fabian’a gittiklerini söyleyen Orwell, çıkan çatışmanın kendi psikolojisine etkisini de anlatmıştır. Bir süre sonra Orwell izine çıkmış, bu süreçte yoksun kaldığı temizliği ve birçok şeye ne kadar ihtiyacı olduğunu anımsadığını anlatmıştır. Yani savaşın ne kadar fiziksel olarak etkisi olduğunu vurgulasa da kitap psikolojik olarak ona kattıklarından bize bahsetmiştir. Barselona’da gördüğü hava ise Orwell’ı asıl şaşkınlığa uğratan şey olmuştur. Cephede ulaşılamayan silahlar herkesin cebinde, vitrinde pahalı kıyafetler, lüks arabalar, savaşan bir ülke için oldukça tuhaf gelmiştir. Halk savaşa son derece ilgisizleşmiştir. Ayrıca Orwell kendi sağlığını da kaybetmeye başlamıştır.

Diğer önemli olaylardan biri komünist ve sosyalistlerin CNT’lilere saldırması olmuştur. İspanyol Hükümeti Franco’dan bir an önce kurtulmak istemiştir. CNT üyeleri bazı binaları stratejik olarak ele geçirmiş ve ayrıca komünist basının haberlerinden ve basının demagojisinin etkisinden bahsedilmiştir. POUM faşistlere yardım etmekle suçlanmıştır. George Orwell, POUM’a yapılan suçlamaların asılsızlığını ve bu iç dalaşmaların kendince son derece gereksiz olduğunu belirtmiştir. Bu iftiralarla çözümün asla bulunmayacağını düşünmektedir. İdeolojilerin artık yönünün belirsizleştiğini savaşın uzadıkça yozlaştığını ve İspanya’nın bu savaş sonrası zarar alarak diktatörlüğe ihtiyaç duyacağından bahsetmiştir. Hükümet düşecek yerine Franco’nun faşizmi gelecektir ve buna sevimli bir isim arayışı olacaktır. Ona göre gelecek oldukça kötü planlanmıştır. Franco’nun baskıcı rejimi elbette hükümetten daha kötü sonuç doğuracaktır. Son dönemlerde Orwell bir tüfek kazası ile vurulmuş ve iyileşmesi de zaman almıştır. Belki de savaşın onda en büyük izi bu olmuştur. Daha sonraları anarşistler ve POUM’lar hapishanelere atılmıştır. Caddelerde devriyelerin gezdiği, saatlerce ışıklar karartıldığı günler yaşanmıştır. Kıtlık daha da artmıştır. Orwell bu sefaletin anlatılmasının olanaksız olduğunu söylemiş ve ayrıca Orwell da kaçmak zorunda bırakılmıştır.

 

Sonuç

Seneler önce gerçekleşen bu savaşı George Orwell tüm açıklığı ile bizlere anlatmıştır. Aslında savaşın belli bir siyasi ideoloji ile başladığını fakat daha sonra insanları nasıl etkilediği, nasıl yayılmacı olduğu daha net görmemizi sağlamıştır. Savaş, yanında kıtlığı da beraberinde getirebilmektedir. Biz bu kitapta da aslında zor şartlarda savaşı, milislerle halkın yaşam farkını görmüş oluyoruz. Savaşın daha sonralarında başka ülkelerin de etki edebileceğini, iç mesele olmasına istinaden dışarıdan asker yardımı yapılabileceğini görmüş oluyoruz. Yani savaş yalnızca silahlı çatışmadan ibaret olmamakla birlikte psikolojik çatışmayı da gerektirmektedir.

 

CEREN GÜLOĞLU

Anarşizm Staj Programı

 

 

Kaynakça:

George Orwell Kimdir?

https://kidega.com/yazar/george-orwell-002253 

İspanya İç Savaşı Nedenleri Nelerdir? Aykan Sever BİA Haber Merkezi yazısı:

https://m.bianet.org/bianet/diger/171866-ispanya-ic-savasi-nin-kisa-tarihi

                                                                      

 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...