“Karabağ Savaşı” adlı bu eser Dr. Osman Nuri Aras, Dr. Bilal Dedeyev, Dr. Reha Yılmaz ve Dr. Vefaddin İbayev tarafından kaleme alınmış ve Qafqaz Üniversitesi Kafkasya Araştırmaları Enstitüsü Yayınları tarafından 2008 yılında basımı yapılmıştır. Kitap, siyasi, ;hukuki ve ekonomik analiz niteliği taşımaktadır. Kitabın kapağında Azerbaycan haritası bulunmakta ve Ermenistan tarafından işgal edilen yerler kırmızı renkle belirtilmektedir. Böylece kitabın içerisinde verilen örneklerde geçen yer isimlerinin tam olarak nerede olduğu okuyucunun kafasında şekillenmektedir.
Yazarlar, kitapta yaşanan Karabağ Savaşı’nın tarihsel geçmişini, insan hakları açısından ve uluslararası hukuk açısından savaş esnasında işlenen suçları ve bu savaşın taraflarına ve bölgeye ekonomik olarak etkisini ayrıntılı bir şekilde ele almışlardır. Dört bölümden oluşan kitapta ilk olarak Dağlık Karabağ Sorunu’nun tarihsel geçmişine ve sorunu oluşturan etkenlere değinilmiştir. Sonrasında ise Dağlık Karabağ Savaşı’nın oluşmasında izlenen politikalar ve bölge üzerinde ulaşılmak istenilen amaçlara değinilmiş bunun sonucunda oluşan savaşın hukuki boyutları ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Savaş sırasında oluşan İnsan hakları ihlallerine değinen yazarlar, uluslararası hukuk açısından da yapılan ihlalleri değerlendirerek ayrıntılı bir analiz oluşturmuşlardır. Son olarak ise Karabağ’ın tarihten günümüze kadar jeopolitik konumu, sahip olduğu enerji kaynakları ve ekonomisine değinilmiştir. Karabağ Savaşı’nın taraf ülkelere ve bölgeye verdiği ekonomik zararlara değinilmiş ve bu durumun düzeltilmesi yolunda Ermenistan’ın atması gereken adımlarla kitap son bulmaktadır.
Dr. Bilal Dedeyev, ilk olarak Karabağ Savaşı’nın tarihsel geçmişi, Dağlık Karabağ Sorunu’nun nasıl ortaya çıktığı, Kafkasya’nın tarihten günümüze etnik yapısı ve SSBC nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Kafkasya halklarının ve Dağlık Karabağ Sorunu’nun oluşmasının önemli nedenlerinden biri olan Rusya’nın bölge üzerindeki planlarından bahsetmektedir. Dağlık Karabağ Sorunu’nun tarihi alt yapısı olabilecek olayların 8. Yüzyıldan başladığı ve 19. Yüzyılın başlarında ise Kafkasya’yı işgal eden Rusya’nın Ermenilerle işbirliğine girerek, komşu ülkelerden ve bölgelerden toplanılan Ermenilerin, işgal ettikleri Azerbaycan topraklarına yerleştirdiklerini ifade etmiştir. Azerbaycan’da yapılan bu “iskan politikası” Rusya ve Ermenistan’ın planları ve hazırlıklarıyla hayata geçirilmiştir. Bunun sonucunda da Ermenilerin bölgede ciddi bir şekilde örgütlenip silahlı çetelerin kurulmasına ve kanlı olayların yaşanmasına neden olduğu belirtilmiştir. Yazar, bu tarihi gerçeklerden yola çıkarak Anadolu ve Azerbaycan’da siyasi ve sosyo-ekonomik dengelerin alt üst olduğunu ve bu yapılanmanın etkisiyle günümüzde süren “sözde Ermeni soykırımı” ile Dağlık Karabağ düğümü gibi ciddi sorunların ortaya çıkmasına zemin oluşturulduğunu ifade etmiştir.
Dr. Vefaddin İbayev ise Karabağ Savaşı’nın siyasi ve hukuki boyutlarını ele almıştır. Yazar, Karabağ Sorunu’nun temelinde yatan anlaşmazlıkların; kişilerin, çeşitli güçlerin ve kurumların anlaşmazlık öncesi dönemde ortaya çıkan problemi çözmek istememesi veya çözme yeteneğine sahip olmamasından kaynaklandığını belirtmiştir. Karabağ Sorunu’nun ortaya çıkmasına sebep, bu anlaşmazlığın ortaya çıktığı SSCB dönemi yöneticileri, problemi çözme konusunda karar almada gecikmiş olduklarını öne sürmüştür.
İbayev, araştırmaları doğrultusunda, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmazlığın temelini, Ermenilerin Dağlık Karabağ topraklarını kapsayacak şekilde “Büyük Ermenistan” kurma amacı ve dolayısıyla da Ermenistan’ın Azerbaycan’dan arazi talebinin oluşturduğunu ifade edilmiştir. İki ülke arasındaki söz konusu anlaşmazlığın başlangıç noktasının ise, Dağlık Karabağ’a Ermenilerin yerleştirilmesi ve Karabağ’da yaşayan Azerbaycanlıların ana vatanlarından sürgün edilmesi olduğu söylenmiştir.
İbayev bölgede oluşan silahlı çatışmaların nedenlerini; dış müdahaleler, Soğuk Savaş’ın sona ermesi, azınlık sorunu ve din savaşları olarak ifade etmiştir. Bunun yanı sıra ise Dağlık Karabağ anlaşmazlığının uluslararası hukuktaki yerini ayrıntısıyla ele almıştır. Dağlık Karabağ gibi arazi anlaşmazlıklarının, öncelikle halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkı, arazilerin güç kullanarak işgal edilmesinin yasaklanması, bilinen sınırların uluslararası hukuka uygun ve karşılıklı anlaşmalarla değiştirilmesi konularıyla yakından alakalı olduğunu belirtmiştir.
İbayev’in Ermenistan – Azerbaycan anlaşmazlığındaki duruma uluslararası hukuk açısından baktığındaki tutumu şöyledir. Dağlık Karabağ arazisinde yaşayan Ermeniler azınlık olduklarından kendi kaderlerini belirleme hakkına sahip değildirler. Onların yaşadıkları topraklar Azerbaycan arazisi olduğundan dolayı, Ermenilerin arazi elde etmek amacıyla gerçekleştirdikleri silahlı çatışma da, bağımsızlık savaşı olarak değerlendirilemez. Burada azınlığın separatizmi ve sonraki aşamada Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarının bir kısmını işgali söz konusudur.
Üçüncü bölümde ise Dr. Reha Yılmaz Dağlık Karabağ Savaşı’nı insan hakları açısından değerlendirmiştir. Bugünün modern dünyasının önem verdiği değerler bu savaşta ihlal edildiği ve insan hakları açısından kötü örneklerle hafızalara kazındığını belirtmiş ve bunun ilgili birçok örneğe analizinde ayrıntısıyla yer vermiştir. Bugün dünyada insan hakları alanında mücadele edilen etnik temizlik, soykırım ve diğer savaş suçlarına ilişkin birçok fiil tespit edilmiştir. İşkence, aç bırakma, şeref ve namusu alçaltma, tecavüz, çeşitli tıbbi denemelerin objesi gibi birçok suç Ermeni yetkililerce doğrudan ve azmettirmesi sonucunda işlendiği belirtilmiştir. Bu fiillerle ise Azerbaycanlı sivil halk ve esir alınan askerlere karşı yaşam, mülkiyet, kadın, çocuk, hasta, esir gibi haklar ihlal edildiğini ifade etmiştir. Yılmaz, bütün olanlarla birlikte Ermenistan bu hakları koruyan uluslararası sözleşmelere taraf olsa bile bu sözleşmelere uymamakta ısrar etmekte olduğunu belirtmiştir.
Son olarak dördüncü bölümde Dr. Osman Nuri Aras Karabağ ekonomisini ve Karabağ Savaşı’nın ekonomik etkilerini ele almıştır. Yazar, Hanlık döneminde, Sovyetler döneminde ve Ermeni işgali sonrasında Karabağ’ın ekonomik durumunu tek tek ele almıştır. Bunun yanında Karabağ Savaşı’nın ekonomik etkilerine bakıldığında ise, Güney Kafkasya’da ekonomik gelişmenin, bölgesel ve uluslararası ekonomik işbirliğinin ve siyasi istikrarın önündeki en önemli engel olduğunu belirtmiştir.
Aras, Karabağ’ın işgalini genel olarak değerlendirdiğinde, yeniden yapılanma, dünya piyasaları ile entegre olma, yabancı yatırımları ülkeye çekme gibi ekonomik hedefler bakımından Ermenistan içinde iyi bir netice vermediğini belirtmiştir. Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgali, dolayısıyla sınırları kapalı kaldığı sürece ekonomik açıdan söz konusu hedeflerine ulaşmasının imkansız gözüktüğünü kaydetmiştir. Bunun yanında Kafkasya’nın jeopolitik olarak önemli bir noktasında yer alan, petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip olan Azerbaycan’ın topraklarının işgalden kurtulmasının, sadece Azerbaycan’ın değil, Ermenistan da dahil olmak üzere bütün bölge ülkelerinin ekonomik kalkınmasına, bölgesel ve küresel ilişkilerinin gelişmesine ivme kazandıracağını belirtmiştir. Bu sayede Kafkas ülkeleri, kendi aralarında kuracakları ilişki ve entegrasyon ile büyük ekonomik kazançlar elde edebileceklerini ifade etmiştir.
Eserin bütününde yazarlar, var olan kaynaklardan yola çıkarak konuyu tarihi arka planıyla geniş bir şekilde ele almışlardır. Kitap nesnel kaynaklardan ve yaşanan örneklerden yararlanılarak yorumlanmış ve oldukça nesnel bir şekilde aktarılmaya çalışılmıştır. Bu eser okuyucuya bölge ile ilgili tarihi, siyasi ve ekonomik bir temel yapı verirken, bölge ülkelerinin birbirleriyle olan ilişkilerindeki var olan anlaşmazlıklar, tutundukları tavırlar ve bunların nedenleri doğrultusunda okuyucuya konu hakkında temel bir fikir edindirmektedir.
Nazlı AYDIN
Çankırı Karatekin Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler 3. Sınıf
Kitabın Adı: Karabağ Savaşı
Kitabın Yazarı: Dr. Osman Nuri Aras, Dr. Bilal Dedeyev, Dr. Reha Yılmaz, Dr. Vefaddin İbayev
Kafkasya Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, Ocak 2008