Dünya nükleeri tartışıyor, İtalya ise yeni santrallerin kurulmasında ısrarlı. Japonya’da meydana gelen depremin ardından oluşan nükleer sızıntı tüm dünyada nükleer santrallerin risklerinin masaya yatırılmasına neden oldu.
Almanya ülkedeki 17 nükleer santralden 1980 öncesi kurulan 7’sinin üç ay içinde kapatılması kararını aldı. İsviçre güvenliğin öncelik olduğunu açıklayarak, üç yeni nükleer santralin kurulması kararını askıya aldı. Ülkedeki dört santralden ikisi de ömrünü doldurduğu için bir kaç ay içinde kapatılacak. Rusya ise tüm santrallerin kontrolden geçirilmesine kara verdi.
Ancak Avrupa’da en çok nükleer reaktöre sahip Fransa, santrallerin kapatılmasına taraf değil. Ülkede Yeşiller Partisi nükleer santrallere karşı kampanya başlatsa da, ülkedeki aktif 58 nükleer reaktörün kapatılmasına yönelik bir adım atılması ihtimal dışı görülüyor.
Aktif nükleer santrali bulunmayan İtalya ise ülkede yeni nükleer santral kurulması projesinden geri adım atmamakta kararlı. İtalya Çevre Bakanı Stefania Prestigiacamo, “Hükümet Tokyo’dan gelen haberlere sağır ve kör değil. Kesinlikle bizim yeniden nükleer sektöre girme kararımız, daha fazla dikkatli olmamızı da beraberinde getiriyor” dedi. Sanayi ve Ekonomik Kalkınma Bakanı Paolo Romani ise, “Başlattığımız yoldan dönmemiz hayal dahi edilemez. İtaya elektrik enerjisinin yüzde 19’unu diğer ülkelerin nükleer santrallerinden sağlıyor” dedi
Muhalefet ise hükümetin tutumuna karşı eleştirel yaklaşıyor. Demokratik Parti Lideri Pier Luigi Bersani, hükümete yönelik “Durun ve düşünün. Hükümetin nükleere yönelik planları tamamen yanlış, İtalyanlara seçimi kendilerinin yapması şansı tanınmalı. Seçim gününde referandum yapılsın” dedi
(tuicakademi, dha)