31 Mayıs 2010’da İsrail ordusu, Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine baskın düzenlemişti. 9 Türk vatandaşının yaşamını yitirdiği baskından bu yana İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, ilk kez Türk basınına konuştu. Ankara’nın baskın için talep ettiği özrün hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini ifade eden Lieberman, özür dilemeyeceklerinin bir kez daha altını çizdi.
Gazetecilerin, ” Mavi Marmara için özür dilemeyi düşünüyor musunuz? ” şeklindeki sorusuna, “Biz kahveye Türk kahvesi deriz. Başkaları gibi değiliz. Bakın ben de Türk kahvesi içiyorum. Özür dilemenin bir işe yarayacağına inanmıyorum. Başbakan Erdoğan’ın yaptığı konuşmalar ortada. Erdoğan özür dilenmesini yeterli bulmuyor. Farklı ilave talepler sıralıyor. Gazze’ye ablukanın kaldırılması gibi. ABD baskısıyla dâhil olduğumuz Palmer Komisyonu’nun hazırladığı raporda da net şekilde görüldü. Gazze’ye abluka meşru. Erdoğan İslam dünyasının lideri olmak istiyor. Bu nedenle İsrail’le ilişkilerin düzelmesini istemiyor.” cevabını veren İsrail Dışişleri Bakanı, bölgedeki gelişmeler ışığında ilişkilerin normalleşmesinden her iki ülkenin de çıkar sağlayacağını sözlerine ekledi.
İsrail’de, İsrailli liderlere sunulmak üzere bir özür metninin hazırlandığını ancak Lieberman’ın Başbakan Benyamin Netanyahu’ya ”Özür dilenirse istifa ederim” sözleriyle rest çektiğini iddia eden haberlerin doğruluğuna ilişkin soruları da yanıtlayan Dışişleri Bakanı, ”Hükümet benim istifamla çökmez ama bu şekilde tavrımı ortaya koydum” diye konuştu.
Ortadoğu’daki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirten Lieberman, Arap Baharı’nın Ortadoğu’ya barış getireceğini, İsrail’in de tecrübelerini paylaşmaya hazır olduğunu söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanı’nın sözleri farklı yorumları beraberinde getirirken, Ortadoğu’ya ilişkin beklentileri ilerleyen günlerde kendini belli edeceğe benziyor.
(TUİÇ Akademi, Habertürk)
F. Kübra TEKE
TUİÇ Stajyeri