IŞİD’in Avrupa Ülkelerine Saldırılarının Ardından İslamofobi Artışı ve Yabancı Savaşçı Devşirimi Üzerindeki Etkisi

Özet

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), 2013’teki resmi kuruluş duyurusundan itibaren Irak ve Suriye topraklarında cihatçı ve selefi anlayışla hareket eden Sünni motivasyonlu bir terör örgütüdür. Sanal dünyayı ve sosyal medyayı son derece aktif bir propaganda aracı olarak kullanan IŞİD gerek uzaktan kontrol ettiği gerekse kendi tahsis ettiği mücahitlerinin, dünyanın birçok yerinde yaptığı saldırılar sebebiyle adından sıkça söz ettirmiş ve kötü bir şöhret sahibi olmuştur. Bu şöhret, yabancı Müslüman savaşçıların da cihat çağrısına uyarak onlara katılmasını sağlamıştır. Özellikle 2015 yılının Ocak ayındaki Charlie Hebdo saldırısından itibaren, bunu takip eden Kopenhag saldırısı, Paris saldırıları, San Bernardino saldırısı, Brüksel saldırıları ve İstanbul saldırısı gibi pek çok terör eylemi gerçekleştirmiştir. Bu çalışmada, gerçekleşen söz konusu eylemlerin Avrupa’daki İslamofobik saldırılara etkisini ve saldırılar sonucu artan İslamofobinin, IŞİD’in yabancı savaşçı kazanımına etkisi çeşitli kurumlar tarafından sağlanan sayısal veriler ve haberler ışığında incelenecektir. 

Anahtar Kelimeler: IŞİD, Terörizm, Yabancı Savaşçılar, Avrupa, İslamofobi.

Abstract

The Islamic State of Iraq and the Levant (ISIL/ISIS) is a Sunni-motivated jihadist and Salafist terrorist organization that has been operating in Iraq and Syria since its official establishment in 2013. Using the virtual world as a highly active propaganda tool, ISIS has gained notoriety due to the attacks carried out by its remotely-controlled and self-appointed mujahideen in several areas in the world. This notoriety has led the foreign Muslim fighters to follow the call of jihad and join them. Especially, since the Charlie Hebdo attack in January 2015, ISIS has carried out many terrorist attacks such as the Copenhagen attack, the Paris attack, the San Bernardino attack, the Brussels attack and the Istanbul attack. This study will examine the impact of these attacks on Islamophobic harassment in Europe and the effect of increased Islamophobia on ISIS’s recruitment of foreign fighters.

Key Words: ISIS, Terrorism, Foreign Fighters, Europe, Islamophobia.

Giriş

Terör, dünyanın yüzyıllardır uğraştığı ve 1979 Sovyetler Birliği’nin Afganistan işgali, ardından da 11 Eylül 2001 saldırıları ile ivme kazanmış ve 21. Yüzyıl devletlerinin en büyük baş ağrılarından biri olmuştur. Terörizm üzerinde herhangi bir ortak tanımda anlaşılamaması, terörle mücadeleyi daha da zorlaştırmaktadır. BM Güvenlik Konseyi, terörizmi genel olarak tanımlayan bir karar kabul etmiştir. Açıkça bir tanım olarak çerçevelenmemiş olmakla birlikte, Ekim 2004 tarihli 1566 sayılı Hizmet Sözleşmesi kararı aşağıdaki eylemlerin asla haklı gösterilemeyeceğini hatırlatır: (…) Sivillere yönelik olanlar da dahil olmak üzere, ölüm ya da ciddi bedensel yaralanmaya neden olmak ya da rehin almak amacıyla işlenen, genel olarak halkta ya da bir grup insanda ya da belirli kişilerde terör durumu yaratmak, bir halkı korkutmak ya da bir hükümeti ya da uluslararası bir örgütü herhangi bir eylemi yapmaya ya da yapmaktan kaçınmaya zorlamak amacıyla işlenen ve terörizme ilişkin uluslararası sözleşmeler ve protokoller kapsamında ve bunlarda tanımlandığı şekilde suç teşkil eden eylemler… (Saul, 2005).

Devletler bu tür eylemleri önlemeye ve ‘vahim nitelikleriyle tutarlı cezalarla’ cezalandırmaya çağrıldı. Kararda ayrıca, 1267 komitesi tarafından belirlenenlerin dışında, terörist faaliyetlere karışan veya bunlarla bağlantılı olan kişi, grup veya kuruluşlara uygulanabilecek tedbirler hakkında rapor vermek üzere bir çalışma grubu oluşturulmuştur. Karar böylece 1267 Komitesi tarafından Taliban ve El-Kaide için geliştirilen yasaklama modelini (paralel bir rejimde) evrenselleştirmeyi amaçlamaktadır. Karar, Rusya’nın Çeçen teröristlerin yasaklanmasına yönelik önerisine dayanıyordu ve bu öneriye Filistinli grupların yasaklanmasına itiraz eden Arap Devletleri karşı çıkmıştı (Saul, 2005).

BM örneğinde de görüldüğü üzere, devletler “terör” sözcüğüne çok dikkatli yaklaşmakta ve kendilerince siyasi haklılıkları ile tutarlı bir biçimde bu sözcüğü kullanmaktadır. Nitekim terör ve güvenlik çalışmalarında kullanılan “Birinin teröristi, diğerinin özgürlük savaşçısıdır” (Laqueur, 1987) tabiri de bu örnekte olduğu gibi pek çok yerde karşımıza çıkmaktadır.

Bu çalışmada; başta ABD, Türkiye ve Rusya olmak üzere pek çok devlet tarafından “Terör örgütü” olarak tanınan Irak Şam İslam Devleti’nin kısaca kökenine, Batı ülkelerinde kendi organize ettiği yahut kendisiyle ilişkili şahıslarca yapılan saldırılara, bu saldırılan İslamofobi üzerindeki etkisine ve saldırılar sonucu oluşan İslamofobinin de Müslüman olmayan, Batı ülkelerinden IŞİD’in yabancı savaşçı kazanması arasındaki muhtemel ilişkisi ölçülecektir.

1. IŞİD’in Kökeni ve Oluşumu

Irak Şam İslam Devleti, yani “IŞİD” ya da Arapça adıyla “ed-Devlet’ül İslâmiyye fi’l Irak ve’ş Şam” (DAEŞ), 1979 yılında Afganistan’da kurulan Taliban’ın içinden çıkmış olan El Kaide’nin içinden çıkmış bir örgüttür. Temelleri 1979’da atılan ve 2001’de alevlenen “cihatçı” anlayışın, küreselleşmenin de etkisiyle dünyaya yayılmasıyla gayri coğrafi cihatçıların da bu örgütlere katılmasının ya da bulundukları bölgelerde yeni örgütler kurmalarının yolu açılmıştır. El Kaide’yi takip eden yıllarda Somali’de Eş Şebab, Nijerya’da Boko Haram, Irak’ta Irak El Kaidesi ve daha sonra “Irak İslam Devleti”, Yemen’de Arap Yarımadası El Kaidesi, Suriye’de “El Nusra Cephesi” kurulmuştur. “Nisan 2013’te Irak İslam Devleti’nin lideri Ebu Bekir el-Bağdadi, El Nusra Cephesi ile birleşerek Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)’ni kurduklarını ilan etti” (BBC, 2013).

2. Avrupa Ülkelerindeki Müslüman Nüfus ve İslamofobi

Aşağıdaki grafikte, bazı Avrupa ülkelerinin toplam nüfusları (mavi) ve Müslüman nüfus (turuncu) verilmiştir. IŞİD saldırılarının yoğunluklu olduğu ülkeler, makalenin devamında da göreceğimiz üzere Fransa, Belçika ve Almanya’dır.

(Statisca, 2017; The World Bank, 2022)

“İslam ve Müslümanlar, giderek artan bir şekilde, Batı medeniyetinin değerlerini tehdit etmeye ve yok etmeye çalışan şiddet ve terörü temsil ediyor gibi gösterilmekte ve Müslüman yaşam tarzının Batılı insan hakları ve temel özgürlükler değerleriyle bağdaşmadığı iddia edilmektedir. Müslümanlar için, İslamofobi, İslam’da yer alan barış ve ılımlılık öğretilerini ve ilkelerini çarpıtmaya yönelik kasıtlı bir düzendir. Bu planın bir parçası ve sonucu olarak, Müslümanlar toplumda patlak veren her türlü şiddet olayından dolayı topluca suçlanmakta ve herhangi bir soruşturmadan çok önce potansiyel şüpheli olarak görülmektedir. Bu olumsuz stereotip Müslümanların aşağılanmasına, ırk ayrımcılığına maruz kalmasına ve temel insan haklarından mahrum bırakılmasına neden olmaktadır” (OIC, 2013).

El Kaide ve IŞİD gibi grupların faaliyetlerinin artmasıyla, İslam adıyla işlenen nefret suçları artınca doğal olarak İslam karşıtı nefret söylemleri de artmıştır. Sadece halk tarafından değil, devlet tarafından da Müslüman azınlıkların yoğunluklu bulunduğu ülkelerde karşıt politikalar izlenmiştir. Avrupa Sağ grupları, Hıristiyanlığı teşvik etmek istedikleri için değil, İslam’a ve Müslümanların ana akım topluma entegrasyonuna karşı direnmek istedikleri için kıtada mezhepsel kimliği savunmada çok aktifti- ki bunu ‘Avrupa’nın İslamlaşması’ olarak adlandırıyorlardı. Bu nedenle kamusal alanlar, okullarda başörtüsü ve diğer dini kıyafet işaretlerinin (Fransa ve Hollanda’da) ve sokaklarda tam yüz peçesinin (Fransa ve Belçika’da) yasaklandığı, cami inşaatlarının engellenmeye çalışıldığı (Avrupa’nın dört bir yanındaki ülkelerde), minarelerin yasaklandığı (İsviçre’de) vb. önemli bir savaş alanı haline gelmiştir. Norveç’te sünnetin ve helal gıdanın yasaklanmasına yönelik kampanyalar ile İslam’a karşı bireysel tepkiler de söz konusu olmuştur. Bu önlemlerin liberal laikliği koruma adına savunulması dikkat çekicidir (OIC, 2016).

3. Avrupa’daki Terör Saldırıları

IŞİD saldırılarının Avrupa’daki çoğunluğu Fransa’da yaşanmıştır. Özellikle 2015-2016 yılları yoğun saldırıların yaşandığı, 7 Ocak 2015 tarihli Charlie Hebdo, 13-14 Kasım 2015 tarihli Paris saldırıları, 22 Mart 2016 Brüksel saldırıları ve 14 Temmuz 2016 Nice saldırıları örgütün en organize ve kayıp verdirdiği saldırıları olmuştur. Bu saldırılar dışında, 2014 Mayıs’tan itibaren ufak tefek sayılabilecek, yalnız kurtlar tarafından düzenlenen çokça dağınık saldırılar olmuştur fakat bu saldırılarda saldırganların IŞİD ile organik bir bağı bulunamamış, sadece “ilham” aldıkları, internette örgütle ilgili aramalar yaptıkları belirlenmiştir (BBC, 2016b).

(BBC, 2014a, 2014b; 2015a, 2015b, 2015c, 2015d, 2015e, 2015f; 2016a, 2016b, 2016c, 2016d, 2016e, 2016f; Miller, 2015)

Yalnız kurt saldırılarındaki artış, 2011 yılında Usame bin Ladin’in ölümünden sonra Batı ülkelerindeki Müslümanları yaşadıkları ülkelerde yalnız aktör saldırıları gerçekleştirmeye çağıran El-Kaide’nin taktiklerindeki değişime bağlanabilir. IŞİD’in 2015 başında yaptığı çağrı da aynı talebi yinelemiştir (European Parliament, 2017). Kendi kontrolü altındaki topraklarda Müslümanların örgüte katılmamaları için tek mazeretin ikamet ettikleri yerlerde bir terör saldırısı gerçekleştirmek olduğunda ısrar etmiştir (Europol, 2017).

(European Parliament, 2017)

4. Terör Saldırıları ve İslamofobi Arasındaki İlişki

IŞİD saldırıları, hâlihazırda var olan İslamofobi’yi daha da artırmış, artırmakla da kalmayarak insanları fiziksel saldırıda bulunmaktan çekinmez hâle getirerek görünür kılmıştır. Buna örnek olarak 22 Mart 2016 Brüksel saldırıları gösterilebilir. Brüksel’deki terör saldırılarını takip eden bir ay içinde 36 İslamofobik olay kaydedilmiştir (Bayraklı, 2017).

Bu başlık altında kullanılan İslamofobik suçlar yalnızca fiziksel nefret suçlarını içermekte, internet üzerinden yapılan ya da sözlü tacizi içeren suçlar dahil edilmemektedir. 

(OSCE, 2022; SETA, 2017)

Yukarıdaki grafik için 2017 yılına dair sağlıklı ve net veriler bulunamamıştır. Fakat 2017 yılı boyunca Belçika’da İslamofobi istikrarlı bir şekilde artmaya devam etmiştir. Ülkedeki İslamofobinin durumu ile Avrupa İslamofobi Raporu’nda önceki yıllarda belgelenen durum arasındaki en önemli fark, Müslümanlara, İslami mekanlara veya Müslüman olduğu varsayılan kişilere yönelik şiddet içeren saldırılarda belirgin zirvelerin veya büyük kümelenmelerin olmamasıdır. Ancak bu durum İslamofobinin yokluğuna değil, düşük seviyeli şiddet içeren İslamofobik saldırıların devam ettiğine, İslamofobik nefret söyleminin arttığına ve en önemlisi de 2017 yılı boyunca devlet düzeyinde çok sayıda İslamofobik politika, yasal tedbir ve teklife işaret etmektedir (Bayraklı, 2017).

2015 ve 2016’da saldırı mağduru olan bir diğer ülke Fransa’da da durum benzerdir. Ocak 2015’te iki militanın Fransız gazetesi Charlie Hebdo’nun Paris’teki ofisine zorla girerek aynı binada 11 kişiyi öldürmesi ve 11 kişiyi yaralamasıyla başladı. Ayrıca binanın dışında bir Fransız Ulusal Polis memurunu da öldürdüler ve bunu Ile-de-France bölgesinde 5 kişinin daha öldüğü ve 11 kişinin yaralandığı birkaç bağlantılı saldırı izledi. Bir hafta sonra aynı şehirde bir Yahudi süpermarketi de hedef alınmış, aralarında sivillerin ve polis memurlarının da bulunduğu 17 kişi ölmüş ve 22 kişi yaralanmıştır. Kasım 2015’te, üç intihar bombacısının bir futbol maçı sırasında Stade de France’ın dışına saldırmasıyla Paris’te daha büyük çaplı bir saldırı meydana gelmiş, bunu toplu silahlı saldırılar ve kafe, restoran ve tiyatrolara düzenlenen intihar saldırıları izlemiş, olay yerinde ölen yedi saldırgan hariç 130 kişi ölmüş, 368 kişi yaralanmıştır. Saldırılar, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Fransa’da meydana gelen en ölümcül saldırı ve 2004’teki Madrid tren bombalamasından bu yana Avrupa Birliği’nde meydana gelen en ölümcül saldırı olarak nitelendirilmiştir (OIC, 2016).

Charlie Hebdo, başta Hz. Muhammed’in çizimi ve şahsına hakaret de olmak üzere, İslam’a yönelik saldırgan karikatürler yaparak tepki toplamasıyla meşhur bir hiciv dergisidir (Khazan, 2012). Dergiye yapılan saldırıdan iki saat önce derginin Twitter hesabından Bağdadi’nin bir karikatürü paylaşılmış ve “Herkese sağlık dolu bir yıl diliyorum. En iyi dileklerimizle” sözlerine yer verilmiştir. IŞİD saldırıları ve İslamofobik saldırılar birbirlerine karşı misillemeler olarak ilerliyor gibi görünmektedir (Sözcü, 2015).

(OSCE, 2022)

Fransa’da 2015’te Charlie Hebdo ile sene başında başlayan saldırılar sene sonundaki Paris saldırılarına dek devam etmiştir. İslamofobi de aynı yıl, önceki yıla oranla büyük bir artış göstermeye başlamıştır. 7-9 Ocak’taki Charlie Hebdo saldırısından birkaç gün sonra, Fransız bir adam “Ben senin Tanrı’nım. Ben senin İslam’ınım!” diye bağırarak Faslı bir Müslüman’ı bıçakladı (Middle East Eye, 2015). Bu saldırı da dahil olmak üzere, saldırıyı İslamofobik eylemlerdeki artış takip etti ve hükümet sadece 7-12 Ocak tarihleri arasında Müslümanlara yönelik 50’den fazla saldırı ve tehdidi kayıt altına aldı (Human Rights Watch, 2016).

2017 yılında İslamofobik sivil saldırılar azalmış olsa da devlet politikaları ağırlaşmıştır. 19 Müslüman ibadet yeri hükümet tarafından kapatılmış, 749 kişi ev hapsine alınmış, 4.500’ün üzerinde polis baskını gerçekleştirilmiş ve hükümetin gözetimi altındaki kişilerin listesi 25.000’e ulaşmıştır. 17.393 kişi de Terörizm Önleme Veri Tabanına kaydedilmiştir (Bayraklı, 2017).

2017 yılında, Manchester’daki Ariana Grande konserinde meydana gelen intihar bombacısı saldırısı sonucu Birleşik Krallık’ta 22 kişi ölmüş, 60 kişi de yaralanmıştı (Samuelson & Malsin, 2017).

*2019 verileri, yılın sadece ilk 6 ayına aittir.
(OSCE, 2022)

Avrupa’nın en kanlı saldırılarının gerçekleştiği Kasım 2015, Mart ve Temmuz 2016 tarihlerinden sonraki süreçte Birleşik Krallık’taki Müslüman karşıtı saldırılar gözle görülür biçimde artmıştır. 2016 yılında Tell MAMA’ya 1.223 İslamofobik saldırı vakası bildirilmiştir. Bu vakaların yüzde yirmisi fiziksel saldırılardan oluşmaktadır; mağdurların %56’sı kadın iken faillerin üçte ikisi erkektir. İlginç olan, 2018 yılında bir önceki yıla oranla artmamış olmasıdır. 2017 Mayıs ayında Manchester’da meydana gelen terör saldırısı ardından Manchester bölgesinde İslamofobik nefret suçları beş kat artış göstermiştir. Londra’da Müslümanları hedef alan nefret suçu vakaları tüm 2017 yılı için 1.678’den 1.204’e yükselmiştir. Bu da bir önceki yıla göre %40’lık bir artışa denk gelmektedir. Bu artışın, fiziksel suçlarda değil, genel nefret suçlarının (sözlü taciz, sosyal medya ya da internet üzerinden gerçekleşen, fiziksel) hepsini kapsamaktadır. Yani nefret suçları artsa bile fiziksel olarak zarar verici suçlar azalmış durumdadır. Fakat bununla beraber camilere yönelik saldırılar, 2016 yılındaki 47’den; Mart ve Temmuz arasında 110’a yükselmiştir (Bayraklı, 2017).

Bu saldırılarda medyanın da etkisi vardır çünkü nefret dolu haber başlıkları insanları ayrışmaya yönlendirmektedir. Terörle mücadele alanında çalışmalar yapan Dr. de Roy van Zuijdewijn, medyanın terörizmin belirginliğindeki anahtar kavramlardan biri olduğunu ve özellikle terör saldırıları sonrası medyanın ilgisinin, terörü öne çıkardığını ifade etmektedir. Terörist saldırı haberleri sınırları aşmakta ve bu saldırıların ulusötesi etkisini de göstermektedir (de Roy van Zuijdewijn & Sciarone, 2021).

5. Terör Saldırıları ve Yabancı Savaşçılar Arasındaki İlişki

Suriye’ye gittiği bilinen ya da kendini yabancı savaşçı olarak tanımlayan kişilerin profiline bakıldığında, tipik yaş aralığı 18-29 olmakla birlikte, 15-17 yaşlarında ve 30’lu yaşlarda birçok örnek bulunmaktadır. Bu ortalama yaşı, tipik yabancı gönüllünün 25-35 yaş aralığında olduğu daha önceki Afgan ‘cihat’ından daha genç kılmakta ve 2000’li yılların ortalarından bu yana aşırıcılığa katılanların daha genç olması yönündeki genel eğilimi takip etmektedir. Neredeyse tamamı erkek olmakla birlikte, özellikle Batı ülkelerinden belli sayıda kadının arkadaşlarına katıldığı ya da kocalarıyla birlikte gittiği, hatta Suriye’ye kendi başlarına seyahat ettikleri bildirilmektedir (The Soufan Center, 2014).

Fransız yetkililer de Fransa’dan gelen gönüllüleri hoşnutsuz, amaçsız ve kimlik ya da aidiyet duygusundan yoksun olarak sınıflandırıyor. Bu durum pek çok milletten insan için ortak bir özellik gibi görünmektedir ve muhtemelen hayatlarında daha büyük bir amaç ve anlam arayışında olan yüksek sayıdaki din değiştirenlerle de örtüşmektedir. Ayrıca ‘cihatçı’ motivasyonla bağlantılı olarak, 1990’larda El Kaide’nin ilk günlerinden bu yana İslamcı aşırıcılığın temel anlatısını oluşturan, saldırı altındaki bir Müslüman topluluğa yardım etme bireysel yükümlülüğüdür (The Soufan Center, 2014). İşte bu yükümlülük hissinin, IŞİD’in saldırıları sonrası yükselen İslamofobik saldırılar sebebiyle artabilme ihtimali doğmaktadır.

(McCarthy, 2019)

IŞİD’in yükselişi ile yabancı savaşçı devşiriminin arttığı dönemlerin paralel olmadığı grafiklerde görülmektedir. Buna karşın ulusötesi, bilhassa Avrupa’daki saldırıların arttığı yıllarda katılımın yükseldiği görülmektedir.

(Bąkowski & Puccio, 2015)

Toplam yabancı savaşçı sayısının 20,530 olduğu 2014 yılında, IŞİD’in Avrupalı savaşçı sayısı 3,850’dir. Bu da yüzdeliğe vurulduğunda %19’a tekabül etmektedir.

2015 yılında ise, en az 86 ülkeden gelen yabancı savaşçıların toplamı 27,000-30,000 iken; 13 Avrupa ülkesinden gelen savaşçıların sayısı yaklaşık 5,000 olarak saptanmıştır (Bąkowski & Puccio, 2016). Yazının başında bahsedildiği üzere 5,7 milyon Müslüman azınlığa sahip Fransa’nın; büyük çoğunluğu Müslüman olan Mısır, Cezayir, Libya, Kazakistan ve hatta El-Kaide ve Taliban’a ev sahipliği yapan Afganistan’dan daha fazla yabancı savaşçı göçüne sahip olması, Müslüman azınlıkların olduğu Avrupa’da İslamofobi’nin Avrupa’daki yabancı savaşçıları etkilediğini gösterir niteliktedir.

(Bąkowski & Puccio, 2016)

2016 itibari ile Dünyadaki Müslümanların sadece %4.9’una sahip Avrupa Birliği’nden (Hackett, 2017), IŞİD’in yabancı savaşçılarının %19’unun (Bąkowski & Puccio, 2015) çıkması da yine İslamofobinin, Müslümanların azınlık olarak yaşadıkları Avrupa ülkelerinde IŞİD’in yabancı savaşçı kazanmasına etki ettiği söylenebilmektedir.

(Ragazzi & Walmsley, 2018)

2015’te artmaya devam eden Avrupalı yabancı sayısı, 2016’da 7800 (Europol, 2017) üzeri olarak saptanmıştır fakat buna karşın, 2017 yılında bu sayıların düştüğü görülmektedir.

Sonuç

Grafiklerde de görüldüğü üzere, IŞİD’in saldırılarının arttığı 2016 yılında İslamofobik saldırılar da artmıştır. Charlie Hebdo saldırısı aslında radikal İslami şiddetin, İslamofobi’ye tepki olarak bir seçenek olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir. Bu saldırılar sadece İslamofobiyi artırmamakta, insanların içlerindeki İslamofobiyi görünür kılma çekincesini de ortadan kaldırmaktadır. Fransa’da devlet, halkın şiddetini devralmış ve ağır saldırılan yaşandığı diğer Avrupa ülkeleri gibi İslamofobik saldırıların artışı 2015’te şiddetli yükselişe geçse de devlet baskısının Müslümanlar üzerinde arttığı 2017 yılı itibariyle bunun geçerli olmadığı görülmektedir. Müslümanlara yönelik katı hükümet yasakları, kutsal mekân saldırıları, Müslümanların şahıslarına ve inançlarına yönelik vandal saldırılar; bazı Müslüman kesimlerde radikalleşmeye sebep olmuş olabilir. Siyonist Yahudilerin İsrail’i, Avrupa’da yaşadıkları baskılardan kaçıp sığınılacak güvenli bir liman olarak gördüğüne benzer olarak; bazı Radikal yabancı savaşçılar da Avrupa’dan IŞİD’in Müslümanlar için güven vaat eden çatısı altına girmiş olabilir ve hatta ek olarak, tüm bu yaşananlara karşı IŞİD’i ve yaptıklarını bir intikam aracı olarak kullanmış olabilir.

IŞİD’in Batı saldırılarının yabancı savaşçılara iki şekilde yansıması olduğunu söylemek yanlış olmaz: Birincisi, İslamofobi’nin artması sebebiyle Müslümanlara yönelik saldırıların, insanları radikalleştirmesi; ikincisi, IŞİD tarafından yapılan saldırıların propagandasının yapılması, sosyal medya ve haberlerin de etkisiyle radikalleşme ya da radikallerin kötü şöhret sahibi IŞİD’e katılma isteğinin ortaya çıkması. Medyanın duyuracak başlıklara, IŞİD’in ise duyurulmaya ihtiyacı vardır. Dolayısıyla çıkar noktaları ortaktır. Kasıtlı olarak olmasa da, medya haberleri ya da nefret dolu haber başlıkları IŞİD’in bir tür PR’ını yapmaya denk düşmektedir. Çünkü terörist, çok kişinin ölmesine değil; çok kişinin duymasına önem vermektedir. IŞİD’in en yabancı savaşçı devşirdiği dönem yükseldiği dönem değil, kanlı saldırılarla en çok reklamının yapıldığı 2015-2016 dönemidir.

IŞİD’e katılan militanların maceracılık, para, şiddetin çekiciliği yanında İslamofobik saldırganlıktan mağdur olma sebebiyle de IŞİD’e katılmış olma ihtimalleri olmaktadır. IŞİD saldırıları da hem İslamofobi’yi artırmakta hem de örgütün medya vesilesiyle reklamını yaptırmakla militan çekmesine olanak sağlamaktadır.

Dilruba YILDIZ

Terörizm Araştırmaları Staj Programı

Kaynakça

Bayraklı, E. (2017). European Islamophobia Report 2017. Hafez, F. (ed.). Istanbul: SETA.

Bąkowski, P. & Puccio, L. (2015). Foreign Fighters: Member States’ responses and EU action in an international context. European Parliamentary Research Service.

Bąkowski, P. & Puccio, L. (2016). Foreign Fighters: Member State Responses and EU Action. European Parliamentary Research Service

BBC. (2013). Suriye krizi: Silahların ardında kimler var?. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler/2013/10/131028_suriye_isyanci_gruplar#:~:text=ABD%20Aral%C4%B1k%202012’de%20El,)’ni%20kurduklar%C4%B1n%C4%B1%20ilan%20etti (Erişim Tarihi: 21.07.2022).

BBC. (2014a). Brussels fatal gun attack at Jewish museum. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-27558918 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2014b). France attack: Van driven into shoppers in Nantes. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-30583390 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2015a). Charlie Hebdo attack: Three days of terror. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-30708237 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2015b). French soldiers wounded in Nice Jewish centre attack. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-31118020 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2015c). Copenhagen shootings: Why Denmark was steeled for terror attack. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-31478148 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2015d). France attack: As it happened. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/live/world-europe-33287095 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2016a). Brussels explosions: What we know about airport and metro attacks. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-35869985 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2016b). French jihadist murders police couple at Magnanville. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-36524094 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2016c). Nice attack: What we know about the Bastille Day killings. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-36801671 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2016d). France church attack: Priest killed by two ‘IS militants’. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-36892785 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2016e). Brussels police stabbed in ‘terror attack’. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-37563836 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2016f). Berlin lorry attack: What we know. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-38377428 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

BBC. (2016g). Germany attacks: What is going on?. Erişim Adresi: https://www.bbc.com/news/world-europe-36882445 (Erişim Tarihi: 21.07.2022).

De Roy van Zuijdewijn, J., & Sciarone, J. (2021). Convergence of the salience of terrorism in the European Union before and after terrorist attacks. Terrorism and political violence33(8), 1713-1732.

European Parliament. (2017). The European Union’s Policies on Counter-Terrorism: Relevance, Coherence and Effectiveness. Brussels.

Europol. (2017). European Union Terrorism Situation and Trend Report 2017.

Hackett, C. (2017). 5 facts about the Muslim population in Europe. Pew Research Center. Erişim Adresi: https://www.pewresearch.org/fact-tank/2017/11/29/5-facts-about-the-muslim-population-in-europe/#:~:text=Muslims%20are%20a%20relatively%20small,of%20the%20population%20is%20higher (Erişim Tarihi: 21.07.2022).

Human Rights Watch. (2016). World Report 2016: Events of 2015. America: Policy Press.

Khazan, O. (2012). Charlie Hebdo Cartoons Spark Debate Over Free Speech and Islamophobia. The Washington Post. Erişim Adresi: https://www.washingtonpost.com/blogs/blogpost/post/charlie-hebdo-cartoons-spark-debate-over-free-speech-and-islamophobia/2012/09/19/4b3ba988-026b-11e2-9b24-ff730c7f6312_blog.html (Erişim Tarihi: 21.07.2022).

McCarthy, N. (2019). The Rise And Fall Of ISIS. Statistica. 

Middle East Eye. (2015). Moroccan Man Murdered in ‘Islamophobic’ Attack in France. Erişim Adresi: https://www.middleeasteye.net/news/moroccan-man-murdered-islamophobic-attack-france (Erişim Tarihi: 21.07.2022).

Miller, B. (2015e). Amsterdam-Paris train shooting: Three injured before suspected terrorist overpowered by American passengers. ABC News. Erişim Adresi: https://www.abc.net.au/news/2015-08-22/armed-man-injures-three-on-amsterdam-paris-train-railway-says/6716732 (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

OIC, Organization of Islamic Cooperation. (2013). Sixth OIC Observatory Report on Islamophobia. Conakry. 

OIC, Organization of Islamic Cooperation. (2016). Ninth OIC Observatory Report on Islamophobia. Tashkent. 

OSCE. (2022). Hate Crime Reporting: Hate crime data. Erişim Adresi: https://hatecrime.osce.org/hate-crime-data (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

Ragazzi, F. & Walmsley J. (2018). The Return Of Foreign Fighters To EU Soil. Scherrer, A. (ed.). Brussels: EPRS.

Samuelson, K. & Malsin, J. (2017). ISIS Claims Responsibility for Manchester Concert Terrorist Attack. TIME. Erişim Adresi: https://time.com/4790201/isis-manchester-concert-terrorist-attack/ (Erişim Tarihi: 21.07.2022).

Saul, B. (2005). Definition of “terrorism” in the UN Security Council: 1985–2004. Chinese Journal of International Law, 4(1), 141-166.

Sözcü. (2015). Fransız Charlie Hebdo’nun Bağdadi’li Son Tweeti. Erişim Adresi: https://www.sozcu.com.tr/2015/dunya/fransiz-charlie-hebdonun-bagdadili-son-tweeti-702525/ (Erişim Tarihi: 21.07.2022).

Statisca. (2017). Estimated Muslim populations in European countries as of 2016. Erişim Adresi: https://www.statista.com/statistics/868409/muslim-populations-in-european-countries/ (Erişim Tarihi: 22.07.2022).

The Soufan Center. (2014). Foreign Fighters in Syria. (n.a.)

The World Bank. (n.a.). All Countries and Economies. Erişim Adresi: https://data.worldbank.org/indicator/SP.POP.TOTL?end=2016&start=2015 (Erişim Tarihi: 22.07.2022)

İŞİD İŞİD İŞİD İŞİD İŞİD İŞİD İŞİD İŞİD İŞİD İŞİD İŞİD 

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...