2010 seçimlerine kadar Irak siyasetinde etkili olmayan ve Irak’ın yeniden yapılandırılması sürecinde saf dışı bırakılan Türkmenler önemli adımlar atmaya başladı. Özellikle Irak Türkmen Cephesi’nin yeni yönetiminin oluşmasının ardından Türkmen siyasetinde gözle görülür bir yükseliş söz konusu. Irak’ta 7 Mart 2010’da yapılan genel seçimlerin ardından 10 milletvekili ve 3 bakanlık elde eden Türkmenler, adeta küllerinde doğmuş gibi gözüküyor. Irak’taki siyasi kamplaşma ve devlet içerisindeki yozlaşmadan belki de en çok etkilenen taraf olan Türkmenler, özellikle Irak Türkmen Cephesi’nin yaptığı son hamlelerle sesini duyurmayı başardı. Suriye’den Irak’a döndüğü günden itibaren önce Irak Türkmen Cephesi’nin Kerkük İl Sorumlusu olarak, daha sonra da milletvekili seçilmesiyle parlamentodaki çalışmalarıyla son dönemde Türkmen siyasetinin en fazla ön plana çıkan ve Mayıs ayında Irak Türkmen Cephesi Başkanı olan Erşat Salihi önderliğinde, Türkmenler Irak siyasetinde rol almaya başladı. Yeniden bir yapılanma içerisine giren Irak Türkmen Cephesi, hem yönetim yapısında hem de politika stratejisinde değişikliğe gitmiş görünüyor.
Öncelikle Türkmen siyasetinin önde gelen ve bulundukları mevkilerde önemli işlere imza atan Ali Haşim Muhtaroğlu, Ali Mehdi, Hasan Turan gibi isimleri bir araya getiren Irak Türkmen Cephesi’nin yeni yönetimi, tüm Irak’ta siyasete yöneldi. Uzun süredir çekişme yaşadığı Kürt gruplarla dahi temel ilkelerden vazgeçmeden görüşebilir duruma gelen Irak Türkmen Cephesi, bunun ilk meyvesini daha önceden yasayla elde ettikleri bir hak olan Kerkük İl Meclisi Başkanlığına Hasan Turan’ı taşıyarak aldı. ABD’nin Irak’a müdahale ettiği 2003’ten Kürt Bölgesel Yönetiminin kontrolündeki Erbil’de resmi faaliyetlerini durduran Irak Türkmen Cephesi, Erbil’deki bürosunu yeniden açmak için başvuruda bulundu. Bu başvuru, Kürt Bölgesel Yönetiminin insafına kalan Erbil, Süleymaniye ve Duhok’ta yaşayan Türkmenler arasında olumlu bir hava yaratmış gibi görünüyor. Zira Temmuz ayının ikinci yarısında Irak Türkmen Cephesi tarafından Erbil ve Süleymaniye’de yapılan seminerlerin büyük ilgi gördüğü biliniyor. Ayrıca Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf, KYB’nin Süleymaniye Bürosunu da ziyaret etti. Bu ziyaretle aynı gün Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi de KYB Başkanı Celal Talabani ile görüştü. Öte yandan Kürdistan Muhafazakâr Partisi resmi bir davet göndererek, Irak Türkmen Cephesi’ni ikinci kongresine davet etti. 2010’un Aralık ayında da KDP resmi bir davetle Irak Türkmen Cephesini kongresine davet etmişti.
Ayrıca Erbil, Türkmenlerin en yoğun olarak yaşadığı vilayetlerden başında geliyor. Hatta Erbil’deki Türkmen nüfusunun Kerkük’teki Türkmen nüfusuyla yarışabileceği söyleniyor. Ancak Kürt Bölgesel Yönetiminin siyasi ve sosyal yapısı dikkate alındığında şimdiye kadar bu bölgede yaşayan Türkmenlerin kimliklerini ifade etmede sıkıntı yaşadıkları biliniyor. Ancak Irak Türkmen Cephesi’nin yeniden Erbil’e dönmesi Türkmen siyaseti adına dengeleri değiştirebilecek önemli bir adım olarak yorumlanabilir. Bu Irak’ta Türkmenlerin siyasette daha fazla seslerini duyurması açısından önemli.
Diğer taraftan Irak Türkmen Cephesi, Irak’ın güneyinde de yeni bürolar açıyor. Bilindiği gibi Irak’ta yaşayan Türkmenler arasında Sünni mezhebine bağlı olanlar kadar Şiiler de var. Her ne kadar Türkmenler arasından Şii-Sünni ayrımı yapılmasa da Irak’ta yaşanan mezhepsel gerginliğin Türkmenleri de etkilediği biliniyor. Şimdi durum düzelmiş olsa da Telafer’de yaşananlar halen hafızalarda. Ama Türkmenler yeniden birliklerini sağlayarak, Irak’a ders verir nitelikte bir tutum sergiledi. Irak Türkmen Cephesi daha kapsayıcı bir politika yürüterek, Necef’te de bir büro açtı ve hatta Necef’teki medreselerde eğitim gören 100’den fazla Türkmen gencinin barınması için 40 kişilik bir yurt oluşturuldu. Ayrıca Iraklı büyük Şii siyasi gruplarla da ilişkiler geliştirilmeye çalışılıyor. 12 Temmuz’da Irak Türkmen Cephesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Kerkük İl Meclisi Başkanı Hasan Turan, Irak İslam Yüksek Konseyi Başkanı Ammar El-Hekim’i ziyaret ederek, hem Kerkük hem Türkmenlerin anayasal hakları konusunda destek istedi. 2003’ten sonra Şii grupların Irak siyasetindeki ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda Irak Türkmen Cephesi’nin Şii gruplarla da ilişkilerini geliştirmesi, Türkmenler Irak siyasetinde önemli bir yapı taşı haline getirebilir. Zira Irak’taki Şii etkisi dikkate alındığında İran faktörünü göz ardı etmemek gerekiyor. Bu kapsamda 13 Temmuz’da Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi ve beraberindeki heyetin İran ziyareti oldukça önemli. Bu ziyaret sadece Irak’taki Şiilerin desteğinin alınması açısında önemli değil. Irak Türkmen Cephesinin vizyonunu geliştirmesi açısından da önem taşıyor. Zira önümüzdeki dönemde Irak Türkmen Cephesi’nin diğer Irak’a komşu ülkeleri de ziyaret edeceğinin açıklanması, Türkmenlerin hedeflerini büyüttüğünü gösteriyor.
Irak Türkmen Cephesi tarafından atılan bu adımlar, Türkmen siyaseti açısından ilerisi için umut veriyor. Ayrıca Irak siyasetinde son dönemde elde edilen kazanımlar ve yapılan siyasi hamleler doğrultusunda elde edilen sonuçlar da Türkmenlerin önümüzdeki dönemde Irak siyasetinde daha etkili olabileceğini gösterir nitelikte. Bu noktada özellikle birkaç konuyu dile getirmekte fayda var. Öncelikle Irak Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesindeki Irak tanıtım bölümünde ülkede yaşayan nüfusa ilişkin verilen bilgilerde Türkmenlerin yer almadığının ortaya çıkmasının ardından, Türkmen milletvekillerinin yoğun çabası sonucu bu verilerin kaldırılması verilerin kaldırılmasına rağmen olayın arkasından gidilerek, Dışişleri Bakanlığından Türkmen halkından özür dilenmesinin istenmesi de önemli. Diğer taraftan Kerkük’teki kaçırma olaylarına ilişkin ilk adım da Irak Türkmen Cephesinden atıldı. 27 Temmuz’da Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, parlamentodaki Türkmen milletvekilleri adına parlamentoya bir nota sundu. Notada, parlamentodan şanına layık bir tutum sergilemesi, bu olayların parlamentoda konuşulması ve Kerkük’teki olayların anlaşılması için parlamentodan bir heyetin bu şehri ziyaret edip olayları araştırması talep edildi. Notanın ardından parlamentoda bir araştırma heyetinin kurulması sağlandı. Bu örnekler siyasi olarak Irak’ta çok büyük etkiler doğurmasa da Türkmen siyaseti açısından önemli adımlar. Türkmenler Kerkük’le ilgili yerel seçimler yasasının 23. Maddesinin çıkarılmasından sonra belki de ilk kez Irak siyasetinde etkili olmayı başarabildi. Ancak burada altının çizilmesi gereken bir nokta var. Yazılanlar Türkmen siyasetinde her şeyi tozpembe göstermemeli. Büyük adımlar büyük sorumlulukları da beraberinde getirir. Önemli olan atılan adımların sonuç alıcı noktalara ulaşması. Zira Türkmen halkının siyasetçilerinden beklentileri büyük. Özellikle son dönemde bu beklentilerin daha da yükseldiği görülüyor. Bu noktada Türkmen siyasetçilerin halkın önceliklerini de dikkate alması ve buna göre davranması gerektiği söylenmeli. Yoksa Irak’taki kaygan zemin, rayına oturmaya başlayan Türkmen siyasetini de yeniden alt üst edebilir.
Yazının İngilizcesi için tıklayınız…
Bilgay Duman
ORSAM Ortadoğu Uzmanı
Kaynak: ORSAM