Irak’ta köklü bir geçmişe sahip Bektaşiler bugün kendilerini yeniden tanımaya ve tanıtmaya çalışıyorlar. Bu kapsamda Irak’ta bir federasyon kurmaya çalışan Bektaşiler, 10-24 Ağustos 2010 tarihlerinde Türkiye’ye gelerek hem bazı temaslarda bulunmuş hem de Bektaşi dergahlarını ziyaret etmişti. 20 kadar Türkmen, Şebek ve Kakai Bektaşi’nin Türkiye ziyaretinde, ORSAM olarak biz de kendilerine eşlik etmiştik.
Iraklı Bektaşiler bu yıl da 15-18 Ağustos tarihleri arasında Hacı Bektaş Veli’nin Dergahının da bulunduğu Nevşehir’in Hacı Bektaş Kasabasında yapılacak olan Hacı Bektaş Veli’yi Anma ve Kültür Günlerine katılmak üzere Türkiye’ye geliyor. Yapacakları ziyaret sırasında Hacı Bektaş’ta yapılacak etkinliklere katılarak, ibadetlerini yerine getirecek olan Iraklı Bektaşiler, diğer yandan da çeşitli kurum ve kuruluşlarla da temaslarda bulunacak.
Bugüne kadar Bektaşilik güçlü bir şekilde kendini korumaktadır. Bugün hemen hemen bütün ülkelerde Bektaşilik tarikatına mensup insana rastlamak mümkündür. 1900’lü yılların başlarına kadar Irak’ta da oldukça yaygın olan Bektaşilik, baskı ve asimilasyon politikalarıyla dönüşüm geçirmiştir. Örneğin bugün önemli bir Bektaşi nüfusu barındıran Türkmen şehri Telafer’de 1940’lara kadar bir cami olmadığı iddia edilmektedir. Daha sonra bu bölgelere giden mollalardan etkilenerek burada yaşayan Bektaşilerin Şiileştiği bilinmektedir. Bugün Irak’taki birçok Bektaşi dergâhında Şii din adamlarına ait kitaplar, fetvalar, resimleri fazlaca görmek mümkündür. Bu durumun Irak’ın diğer bölgeleri için de geçerli olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bugüne gelinde Irak’ta büyük bir Bektaşi nüfusunda söz etmek mümkün değilse de Irak’ın her bölgesinde Bektaşilerin varlığı bulunmaktadır. Bugün daha çok Musul, Telafer, Kerkük, Tuzhurmatu ve Erbil gibi Irak’ın kuzeyinde yaşayan Bektaşiler, yeniden varlıklarını kanıtlamaya ve Irak’taki Bektaşi varlığını yaşatmaya çalışmaktadır.
Bu noktadan yola çıkarak, Türkiye’nin tarihi sorumluluklarının yanında, bölgedeki güçlü varlığı ve demokrasi ilkelerini savunan devlet yapısı, diğer tüm bölge halklarına olduğu gibi Iraklı Bektaşilere verilecek desteği beraberinde getirmektedir. Zira geçen sene Türkiye’ye gelen Bektaşilerin atalarının Çanakkale Şehitliğindeki mezarları, tarihimizin birlikte yazıldığını bizlere anlatıyor. Anlaşılan o ki, tarihimiz birlikte yazılmıştı. Ve şimdi biliyoruz ki geleceğimiz de birlikte yazılacak. O yüzden Ortadoğu’da aynı coğrafyada yaşayan toplumlar olarak, işbirliğini ve iletişimimizi arttırmamız herhalde daha iyi bir geleceğe ulaşmanın en iyi yolu gibi görünüyor.
Yazının İngilizcesi için tıklayınız…
Bilgay Duman
ORSAM Ortadoğu Uzmanı
Kaynak: ORSAM