Irak Parlamento Başkanı Usame El-Nuceyfi’nin Türkiye Ziyareti

Türkiye, bu hafta, Irak’tan bir yetkiliyi daha ağırlayacak. Irak Parlamentosu Başkanı Usame El-Nuceyfi’nin önümüzdeki günlerde Türkiye’yi ziyaret etmesi bekleniyor. El-Nuceyfi, Türkiye’ye yaptığı ziyaretlerin yanı sıra, Türkiye hakkındaki görüşleri nedeniyle de Türkiye’ye hiç de yabancı olmayan Iraklı liderlerden biri.

2011 yılı içerisinde üçüncü ziyaretini gerçekleştirecek olan El-Nuceyfi’nin ziyaret gündeminde terör örgütü PKK ve Türkiye ile Irak arasındaki su konusunun gündeme gelmesi bekleniyor. Özellikle terör örgütü PKK konusunun detaylarıyla konuşulacağı söylenebilir. Nitekim Ekim ayı içerisinde Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El-Haşimi’nin yanı sıra, KDP Başkan Yardımcısı ve Bölgesel Kürt Yönetimi’nin eski Başbakanı Neçirvan Barzani de Türkiye’ye gelmişti. Kasım ayının ilk haftasında ise Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Türkiye’yi ziyaret etmiş ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmüştü.

Son dönemin Türkiye-Irak ilişkilerinin temel konusu haline gelen terör örgütü PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki varlığı konusunda Bölgesel Kürt Yönetimi ile yapılan görüşmelerin yanında, sınır sorumluluğunun merkezi hükümette olması nedeniyle, Irak merkezi hükümetinin de sürece dahil edilmesi oldukça önemlidir. Bu kapsamda Nuceyfi’nin ziyaretinin de kritik öneme sahip olduğunu söylemek mümkündür. Öte yandan halen Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin terör örgütü PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki varlığı konusunda somut adım atabilmiş değildir. Bu açıdan Irak merkezi hükümetinin de inisiyatif almasının sağlanması, Irak’taki terör örgütü PKK varlığının sona erdirilmesi noktasında faydası olacağı değerlendirilmektedir. En azından istihbarat paylaşımı yapılan ABD’nin Irak’tan çekilme sürecini başlattığı ve Irak’taki hava sahası dâhil ülkedeki güvenlik kontrolünün Irak güvenlik güçlerine bırakıldığı dönemde, terörle mücadeledeki sürekliliğin sağlanması açısında, Nuceyfi’nin ziyareti önem arz etmektedir.

Ayrıca Nuceyfi’nin Türkiye ziyaretini hem bölgesel hem de Irak iç politikası açısından değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Usame El-Nuceyfi, Haziran ayında yaptığı açıklamada, Sünnilerin Irak yönetiminden dışlandığını ve bu nedenle Sünniler için ayrı bir bölge kurulması gerektiği yönünde ifadeler kullanmış, daha sonra bu açıklamaların yanlış anlaşıldığını dile getirmiştir. Geçtiğimiz Ekim ayında ise Sünni nüfus yoğunluğunun bulunduğu Selahattin Vilayeti Yönetimi’nin ilan ettiği özerk bölge kararının ardından Nuceyfi’nin bu kararı destekler yönde açıklamalar yapması, Nuceyfi üzerindeki baskıları arttırmıştır. Bu dönemde Türkiye’ye gelen Nuceyfi’nin ziyareti sırasında destek arayışı içerisini de girmesi beklenebilir. bölgesel politika açısından düşünüldüğünde başta Suriye ve İran olmak üzere bölgesel konularında gündeme gelmesi de kaçınılmaz olarak değerlendirilmektedir. 12 Kasım 2011’de Arap Ligi tarafından, üyeliğinin askıya alınması dahil, Suriye’ye yönelik “sert” yaptırım kararları çıkması ve bu konuda sadece Irak’ın çekimser oy kullanması sonrasında, Türkiye ve Irak’ın Suriye politikalarının da değerlendirilmesi muhtemeldir. Özellikle Suriye’de Türkiye’nin diplomatik misyonlarına yönelik yapılan saldırı girişimleri, sınır komşuları olan Türkiye, Irak ve Suriye bu süreçten sonraki politik tavrını etkileyecek niteliktedir. Diğer taraftan Nuceyfi’nin su konusunu da yeniden gündeme getireceği söylenmektedir. Bu açıdan Türkiye’den kaynaklanan ve iki ülkeye doğru akan Fırat ve Dicle’ye ilişkin konuların gündeme gelmesi, Türkiye, Irak ve Suriye ilişkilerinde stratejik politika değişikliklerine neden olabileceği değerlendirilmektedir.

Sonuç itibariyle Nuceyfi’nin Türkiye ziyaretinin, iki ülke ilişkileri açısından olduğu kadar, hem Irak iç politikasını hem de bölgesel politikalara etki yapılabilecek sonuçları olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca Nuceyfi’nin ziyaretinin, Türkiye’nin Irak politikasındaki etkinliğinin sürekliliği açısından da önemli olduğu söylenebilir. Özellikle ABD sonrası Irak’ta ortaya çıkabilecek güç boşluğunun Türkiye’ye yönelik olumsuz etkiler ortaya çıkarmaması açısında, Türkiye’nin Irakla ilişkilerinin belirli bir düzeyde tutulması gerektiğini de ifade etmek mümkündür.

Yazının İngilicesi için tıklayınız…

 

Bilgay Duman

ORSAM Ortadoğu Uzmanı

A.İ.B.Ü. Doktora Programı

 

Kaynak: ORSAM

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Srebrenitsa Soykırımı Mahkumu Radislav Krstic’in Mektubu

Srebrenitsa’da soykırımın desteklenmesi ve yardım edilmesi suçundan Lahey’de 35...

Trump’ın Ukrayna’da Batı/NATO Barış Gücü Planına Yönelik 10 Engel

Andrew Korybko 10 Obstacles To Trump’s Reported Plan For Western/NATO...

Türkiye-AB İlişkilerinde Kırılma Noktası: AK Parti Döneminde Yaşanan Gelişmeler ve Güncel Durum

Dr. Aziz Armutlu Giriş: Türkiye AB İliskileri Türkiye ile Avrupa Birliği...

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...