İngiltere’de 70 yıl Sonra Gelen Siyasi Değişim

12 Nisan tarihinde ingiltere parlementosunun resmen feshedilmesinin ardından 6 Mayıs 2010 tarihinde yapılan seçimlerde David Cameron liderliğindeki Muhafazakar Parti galip çıktı. Onu sırayla eski başbakan Gordon Brown’ın İşçi Partisi ve Nick Clegg liderliğindeki Liberal Demokrat Parti izledi.

Seçim sonuçlarının ardından alınan oy oranlarına ve milletvekilerine bakıldığında hiçbir partinin tek başına hükümet kuramayacağı görünüyordu. Muhafazakar Parti 306, İşçi Partisi 258 ve Liberal Demokrat Parti ise seçimlerden 57 milletvekili çıkarabilmişti. [1]

Seçim Süreci ve Partilerin Seçim Kapmanyaları

Seçim süreci boyunca partiler, seçmenlerinin oylarını kazanabilmeleri için çeşitli kampanyalar ve vaatlerde bulunmuşlardır. Özellikle üzerinde durmamız gereken birkaç temel konuya değinirsek partiler; seçmenlerine iç siyaset, dış politika ve en önemlisi ekonomik konularda birçok vaatlerde bulunmuşlardır.

İngiltere’nin özellikle küresel krizden etkilenmesi, bütçe açığının oluşması ve işsizlikle karşı karşıya kalınması, seçim öncesinde partilerin bu konular üzerinde yoğunlaşmasına ve politikalar yürütmesine sebep oldu. Seçmenlerine ekonomik krizin aşılması ve çözüm paketleri sunan politikacılar, çeşitli tv programlarında kendi kozlarını paylaştılar.[2] Ayrıca özellikle eski başbakanlardan Tony Blair’in döneminde fazlaca görünen, İngiltere’nin dış politikada ABD’nin etkisinde kalması ve bu durumun İngiliz halkının birçoğu tarafından beğenilmemesi seçim öncesinde politikacılar tarafından konuşulmuştu.

Partilerin önemle üzerinde durduğu diğer bir konu ise AB’den, özellikle Doğu Avrupa ülkelerinden gelen göçmenlerin ve bu göçmenlere sunulan şartların yeniden değerdirilmesiydi. Bu göçmenlerin kamu hizmetinden yararlanması ve ucuz işçi potansiyeli oluşturması, halk içinde huzursuzluk yaratıyordu.

Seçim Sonuçlarının Açıklanması ve Koalisyon Hükümeti Döneminin Başlaması

Seçim sonuçlarında beklenen oldu ve seçim Muhafazakar Parti’nin galibiyeti ile sonuçlandı. İşçi Partisi’nde bu gözle görünen düşüşün sebebi ise küresel ekonomik krizden en çok etkilenen ülkelerin başında İngiltere’nin olması ve ekonomik krizden bir türlü kurtulamaması olarak yorumlandı. İşçi Partisi lideri Gordon Brown her ne kadar seçim propagandalarında krizin aşılacağı ve çözüm yollarının bulunacağından bahsetmiş olsa da bu söylemleri çok da etkili olmamış görünüyor.

Seçim sonuçları ve partilerin milletvekili sayıları göz önüne alındığı zaman hiçbir partinin tek başına hükümet kurma hakkına sahip olacağı 326 milletvekiline ulaşamadığı sonucu ortaya çıkmıştı. Bu sonuç itibariyle Muhafazakar Parti lideri David Cameron, Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg’e “en kısa zamanda kapsamlı bir anlaşmaya varma” çağrısından bulunmuştu.[3] Cameron’un partiler arasında birçok konuda anlaşmazlıklar olmasına rağmen önemli olanın ülknin ekonomisini iyileştirmek olduğunu vurgulaması, Nick Clegg ile koalisyon hükümeti kurma sinyallerini vermişti.

İşçi Partisi lideri Gordon Brown’ın Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg ile hükümet kurma görüşmelerinden olumlu sonuç çıkmaması ve daha öncesinde Nick Clegg’in de hükümeti kurma görevinin Muhafazakar Partiye verilmesi gerektiğini vurgulaması, Gordon Brown’ın elini iyice zayıflatmıştı. Böylece Muhafazakar Parti ve Liberal Demokrat Parti’nin koalisyonu kurma yolunun önü de açılmış oldu.

İki parti liderinin anlaşmasıyla ve eski başbakan Gordon Brown’ın istifası ile 12 Mayıs 2010 tarihinde, 70 yıl sonra gelen İngiltere Koalisyon Hükümeti kurulmuş oldu. Her iki liderin de ortak basın açıklamasında “sadece yeni siyasetçiler değil, yeni bir siyaseti de açıklıyoruz.[4] “Uzun süreli, güçlü ve kararlı bir hükümet olacağız” diyen açıklamaları ülkeye rahat bir nefes aldırmış oldu. Özellikle seçim öncesinde ve sonrasında defalarca tartışılan, İngiltere seçim sisteminin değişimine de açıklık getiren yeni Başbakan David Cameron’un açıklamalarında “seçim sisteminin değişikliği için referanduma gidileceğini” belirtti.[5]

Yeni Dönem İngiltere-Türkiye İlişkileri

Her üç partinin de Türkiye’nin AB üyeliğine sıcak baktığı söyleyebiliriz. 13 yıllık İşçi Partisi hükümeti, AB üyeliği yolunda Türkiye’nin müttefiki olmuş ve onu desteklemişti. David Cameron’un liderliğindeki Muhafazakar Partisi’nin 120 sayfalık parti programında “AB’nin kapılarının Türkiye’nin de aralarında bulunduğu, AB’ye katılmak isteyen ve katılım kriterlerini karşılamak zorunda olan ülkelere açık olması için baskı yapmak” ifadesinin bulunması yeni dönemde de İngiltere’nin Türkiye’ye AB sürecinde destekçi olabileceği görünmektedir. [6]

Şunu da belirtmek gerekir ki David Cameron’un başkanlığındaki muhafazakarlar, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olan Angela Markel ve Nicolas Sarkozy gibi muhafazakarların kanadına geçebilme ihtimalini de gözardı etmemek gerekmektedir.

Sonuç

Ülkede bir haftaya yakın bir süredir beklenen hükümeti kurma belirsizliği, Muhafazakar Parti ve Liberal Demokrat Parti koalisyon hükümetinin kurulmasıyla son bulmuş oldu. Fakat bundan sonra İngiltere ve Büyük Britanya da kurulan tüm koalisyon hükümetlerinde olduğu gibi iç ve dış siyasette anlaşmazlıklar görünebilecek. Bu da İngiltere’nin iç ve dış politkasında, özellikle küresel ekonomik krizle zor günler geçiren ülkede aksaklıklara ve belirsizliklere sebebiyet verebilir.

 

İbrahim ALBAYRAK

BAKÜ KAFKAS ÜNİVERSİTESİ

ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ

{jcomments on}


[1]http://www.cnnturk.com/2010/dunya/05/07/ingilterede.koalisyon.yolu.gorunuyor/575216.0/index.html

[2] http://tr.euronews.net/2010/04/15/ingiltere-de-liderler-canli-yayinda-kozlarini-paylasacak/

[3] http://www.usakgundem.com/haber/53918/muhafazakar-parti-39-den-liberal-demokratlara-yeşil-işık.html

[4] http://www.cnnturk.com/2010/dunya/05/12/ingilterede.koalisyon.hukumeti.tamam/575975.0/index.html

[5] http://tr.euronews.net/ajans/247349-cameron-uzun-sUerel-olacaiz/

[6] http://www.abhaber.com/ozelhaber.php?id=6281

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...

Kolektif Kimlik Bağlamında Sosyal Bütünleşme: Gezi Parkı Olaylarından Bir Perspektif

Fazilet Bektaş Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Bu çalışma, uluslararası alan...

Teknolojinin İpek Yolu: Otoriterleşme ve Çin’den Dünyaya Uzanan Dijital Otoriteryanizm

Nazlı Derin Yolcu Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Özet Dünyada geçmişten günümüze...

Arap Baharı ve Demokratikleşme: Tunus ve Mısır’da Sivil Toplumun Karşılaştırmalı Rolü

Ayça Özalp  Sivil Toplum Çalışmaları o-Staj Programı Giriş Demokratikleşme ve sivil toplum...