İklim Değişikliğinin Göç ve Kalkınma Üzerindeki Etkileri

Esranur Tekin

Göç Çalışmaları Stajyeri 

GİRİŞ

Göç, dünyanın hemen her ülkesini etkileyen ve etkilemeye devam edecek bir olgu olup, kalkınma, yoksulluk ve insan hakları da dahil olmak üzere önemli küresel konularla ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır (Koser, 2007, s. 1).

Küresel Göç ve Kalkınma Forumu (GFMD) da bu tanımdaki kalkınma kavramının göç ile bütünleşebilmesi açısından 2006 yılında kurulmuş ve hükümetlere yol gösterici bir nitelik taşıyan gayri resmî oluşumdur. 2010 yılına gelindiğinde ise Platform for Partnership (PfP) ile hükümetleri gelişim konusunda birbirleriyle veya hükümet dışı paydaşları ile ortaklık içerisinde çalışmayı teşviki amacıyla başlatılmış bir süreçtir. Yazımda 23-25 Ocak tarihlerinde On Dördüncüsü Fransa’nın öncülüğünde Cenevre’de düzenlenmiş olan GFMD’nin ana teması olan “İklim Değişikliğinin İnsan Hareketleri Üzerindeki Etkisi”ni incelemeye çalıştım.

Anahtar Kelimeler: GFMD, PfP, Çevre, Çevre Sorunları, İklim, İklim Değişikliği, Göç

1. GFMD ve PfP Süreci

GFMD fikri 2006 yılında gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında düzenlenen ilk Uluslararası Göç ve Kalkınma Üst Düzey Diyalogu’nda (HLD), göçlerin artmasıyla önemi gittikçe artan göç ve kalkınma konusuna değinilmiştir. (GFMD, tarih yok)

Ülkelerin pek çoğunda gerekli bilgi ve veri ile uyuşan kurumsal yapı ve kaynak eksikliği devam etmesinin yanı sıra göç ve kalkınma konusunda politika yapıcıları bir araya getirecek bir uluslararası kurum bulunmamaktaydı.

Küresel düzeyde göç sorunlarına katı bir ulusal yaklaşımın sınırlarının giderek daha fazla kabul edilmesini yansıtır şekilde, HLD 2006’da BM’de, hükümetler ve hükümet dışı paydaşlar arasında pratik, kanıta dayalı sonuçları ve iş birliğini teşvik edecek gayri resmi, bağlayıcı olmayan ve devlet öncülüğünde bir çerçevede göç ve kalkınma konusunda açık ve şeffaf bir diyalog için yaygın bir kabul ve destek vardı. (Background and Objectives, tarih yok)

Tüm bu fikirlerden dolayı 2006 yılında GFMD kurulmuştur. GFMD gayri resmi olmasının yanında her dönem farklı geçmişlere sahip hükümetlerin öncülüğünde toplanmıştır. GFMD ekonomik, siyasal ve sosyal kalkınmayı yaşayan bölgelerden veya ülkelerden uzmanları bir araya getirmiş ve gönüllülüğü esas almıştır.

Göç, Kalkınma, Çalışma, Dışişleri, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, İçişleri, Adalet, İçişleri, Entegrasyon ve Yurtdışındaki Vatandaşlar Bakanlıkları ve Departmanları da dahil olmak üzere çok çeşitli devlet kurumlarından politika yapıcılar katılmaktadır. (Background and Objectives, tarih yok)

GFMD toplantısında her yıl ortaklarının ve sivil toplum aktörlerinin yardımıyla hükümetlerin takip edebileceği bazı tavsiyelerde bulunmaktadır. GFMD’nin herhangi bir operasyonel kapasitesi bulunmadığı için bu tavsiyeleri ve uygulama örneklerini somut eylem ve programlara dönüştürmek için yardım arayan hükümetlerin nasıl destekleneceği konusu bir sorun haline gelmiştir. 

GFMD kendisinden ilham alınan girişimleri tartışmaları için hükümetlere ve sivil toplum örgütlerine daha fazla alan sağlayarak destek olabilir. Ayrıca, hükümetler, GFMD yıllık toplantılarında göç ve kalkınma konusunu içeren belgelerin ve tartışmaların, uygulamalar şeklinde toplanmasını ve çevrimiçi olarak kullanıma sunulmasını talep etmişlerdir.

Bu konulara yönelik olarak ise, PfP, 2010 yılında Araştırma ve Geliştirme uygulamalarının değişimini teşvik etmek ve aynı zamanda hükümetleri, geliştirme ve geliştirme konusunda birbirleriyle ve(ya) hükümet dışı paydaşları ile ortaklık içerisinde çalışmayı teşvik etmek amacıyla başlatılmış bir süreçtir. PfP’nin iki temel unsuru bulunmaktadır. İlki; GFMD sitesinde bulunan online PfP uygulaması sayesinde göç ve kalkınma konularına ilişkin olarak uygulanacak ya da uygulanabilir politika araçlarının duyurulmasıdır. Bir yönden ise eylem veya ortaklığa yönelik duyurular da bu web sitesinde ilan edilebilme imkanına sahip olmaktadır. İkincisi ise; PfP sayesinde toplantıların hükümetler ve ortaklar ile etkileşime izin verilecek şekilde düzenlenmesidir. (Platform for Partnerships, tarih yok)

Pfp sayesinde bilgi akışı sağlanması ve dinamik ortaklıkların da desteğiyle göç ve kalkınmayı daha çok gündeme getirmiş, bu konunun yaygınlaşmasına destek olmuştur. GFMD sürecinde ise kanıta dayalı, dinamik ve dayanıklı bir süreç olmasına yönelik uzun vadeli hedeflerine ulaşmasında destek olmaktadır.

2. Fransa GFMD 2024

GFMD kuruluşundan itibaren gayri resmi bir uygulama olsa da her yıl bir hükümetin öncülüğünde ve bazı gündem maddelerini tartışmak üzerine toplanmaktadır.

23- 25 Ocak 2024 tarihinde ise On Dördüncüsü Fransa’nın öncülüğünde Cenevre Uluslararası Konferans Merkezi’nde düzenlenmiştir. Bu toplantıda “İklim Değişikliğinin İnsan Hareketliliği Üzerindeki Etkisi” ana tema olarak tartışılmıştır. Bunun yanı sıra Haklar ve Göç, Diasporalar gibi konulara da değinilmiştir.  (Registration to the Fourteenth GFMD Summit in Geneva, 23-25 January 2024, tarih yok)

2.1 İklim Değişikliğinin İnsan Hareketleri Üzerindeki Etkisi

Çevre, insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşimde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamlardır. İnsanlar, hayat standartlarını iyileştirmek için bilerek/bilmeyerek doğayı ve kendisini sürekli değiştirmesi ile çevre sorunları ortaya çıkmıştır. Çevre sorunları uluslararası bir nitelik taşımaktadır.

Çevre sorunlarının kaynağı niteliğinde sayılabilecek birçok neden bulunmaktadır. İnsanların isteğe bağlı (araba, lüks eşyalar, kişisel bakım ürünleri) ya da zorunlu (kâğıt, kömür, enerji) tüketim ürünlerinin bilinçsiz bir şekilde kullanması, düzensiz yerleşme, doğal afetler, yığılma ve birikme gibi kentleşme olgusunun ortaya çıkardığı olumsuz yönleri, küçük yerleşim yerlerinde halkın geri dönüşümü kullanmadığı doğal kaynaklar (ormanların yakacak temini için tahribi ve hayvanların otlatılması gibi) teknolojik gelişmelerin neden olduğu hava, su ve gürültü kirlilikleri, katı atıklar ve çöp gibi daha birçok neden çevre sorunların temelinde yatan problemlerdir(Erdem, 2015: 19).

  1. Dünya Savaşı sonrasındaki kalkınma girişimleri ile ülkeler ekonomik bir sınıflandırma yarışına girerken dünya için de tehdit oluşturacak birçok çevresel sorun üretmiştir. Çevresel sorunlar yerel, bölgesel ve en sonunda da küresel boyutlara ulaşarak ekonomik kalkınmayı etkilemiş, ülkeleri bir denge arayışına itmiştir. 1960’lı yıllarda, çevre kirliliğinin, insan sağlığı ve ekonomiyi olumsuz etkilediğinin gözlenmesiyle 1972’de Stockholm Konferansı düzenlenmiş, bu konudaki çalışmaları yürütmek için BM Çevre Programı kurulmuştur.

İklim kavramı ise “yeryüzünün herhangi bir yerinde uzun yıllar boyunca yaşanan ya da gözlenen tüm hava koşullarının ortalama durumu” olarak ifade edilmektedir (Türkeş, 1997).  BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi küresel iklim değişikliğini karşılaştırabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak, doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucunda iklimde oluşan bir değişiklik olarak tanımlamaktadır. İklimi etkileyen unsurlar ise enlem, kara ve denizler, yükseklik, yer şekilleri, bitki örtüsü, deniz akıntısı gibi faktörlerdir. İklimi değiştiren üç neden bulunmaktadır. Bunlar; gelen güneş radyasyonundaki, güneş radyasyonunun yansıtılan kısmındaki ve yerküreden uzaya geri gönderilen uzun dalgalı radyasyondaki değişikliklerdir (MGM, 2014a).

Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren dünya üzerindeki sıcaklıklarda ve buna bağlı olarak iklimlerin yapısında değişiklikler gözlenmeye başlanmıştır. İklim değişikliği adı verilen bu değişikliklerin daha çok ekolojik ve sosyoekonomik etkileri olması beklenmiştir (Padhy, Sarkar, Panigrahi ve Paul, 2015; Trombley, Chalupka ve Anderko, 2017).  Ama bu etkiler sadece ekosisteme zarar vermemiş, insan sağlığına da etki etmeye başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün de araştırmalarına göre iklim değişikliğinin etkileri nedeni ile 2030 – 2050 yılları arasında ölüm oranları yıllık 250.000’den fazla olacağı tahminini yürütmektedir (Watts ve ark., 2015).

Mevcut literatür, iklim değişikliğinin fiziksel sağlık problemleri ile anksiyete, depresyon gibi psikolojik sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini vurgulamaktadır (Smithers ve Smit, 1997). İklim değişikliği ve hava olaylarının yarattığı çevresel değişiklikler doğrudan ya da dolaylı yollarla bireyleri fiziksel ve psikolojik açıdan etkilemektedir.

İklim değişikliğinin etkileri ile insanlar gönüllü ya da zorunlu bir şekilde yer değiştirmektedir. Bu durumda ise karşımıza göç kavramı çıkmaktadır. TDK’ye göre göç; ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi; taşınma, hicret, muhaceret anlamına gelmektedir.   İklim değişikliğinin etkileri arttıkça, milyonlarca savunmasız insan aşırı olaylar, sağlık etkileri, gıda, su ve geçim güvenliği, göç ve zorla yerinden edilme, kültürel kimlik kaybı, adalete erişim ve diğer ilgili riskler açısından orantısız zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır (Social Dimensions of Climate Change, Worldbank). Dünya Bankası’nın 2021 yılında yayımlanan raporu, iklim değişikliğinin 216 milyondan fazla insanı 2050 yılına kadar “iklim göçmenlerine” dönüştürerek bu kişilerin gıda yetersizliğinden, su kıtlığından ve deniz seviyesinin yükselmesinden kaçacaklarını belirtmektedir. Bu nüfus değişiminin çoğu, gelişmekte olan dünya nüfusunun %55’ini temsil eden üç “sıcak nokta” olan Sahra altı Afrika, Güney Asya ve Latin Amerika’da gerçekleşeceği tahmin edilmektedir (Voegele, 2017).

İklim değişikliğinin yol açtığı göçün etki noktalarından birisi de güvenlik meselesidir. Sadece iklim sebepli göçlerde değil; ekonomik ve güvenlik gibi sebeplerle olan göçlerde de yaşanılan bir durum olarak göç edilen ülkelerin vatandaşları tarafından, ülkelerine gelen göçmenlerle birlikte ekonomi, gıda ve su kaynakları, eğitim ve sağlık sektörlerinde rekabet artacağı ve kendi paylarına düşen miktarın azalacağı algısıyla çatışma ortamı oluşabilmektedir. Bu durum bir anlamda güvenlik kavramının devlet merkezlilikten birey merkezliliğe değişmesi ve ayrıca iklim değişikliği ile yeni tehditlerin de ortaya çıkmasıyla küresel iklim değişikliği, güvenlikleştirme sürecine dahil sayılmıştır (Vural, 2018: 70).

SONUÇ

Dünya Savaşı sonrasındaki kalkınma girişimleri sonucunda ülkeler ekonomik bir sınıflandırma yarışına girerken dünya için de tehdit oluşturacak birçok çevresel sorun üretmiştir. Çevresel sorunlar yerel, bölgesel ve sonunda küresel boyutlara ulaşarak ekonomik kalkınmayı etkilemiş, bireyleri iç ve dış göçe yönelttiğinden ülkeleri bir denge arayışına itmiştir. Her ülke farklı hedef belirlemiş olsa da bireylere sağlıklı bir çevre sağlamayı ortak hedef olarak benimsemişlerdir. Bireylerin sağlıklı bir çevrede yaşamalarının sağlanması, toplumun sahip olduğu çevre değerlerinin korunması ve geliştirilmesi, çevre politikalarının uygulanmasının gerekli kıldığı yükün paylaşılmasında toplumsal adalet ilkesine uyulmalıdır.

İklim değişikliğinin etkileri ile insanlar gönüllü ya da zorunlu bir şekilde yer değiştirmektedir. Kaynakların azalması ile bölgede bir güvenlik ve gıda sorunu oluşması, deniz ekosisteminde bozulma, insan sağlığına zarar verici sıcaklığın oluşması vb. sebeplerle sağlık şartlarında yaşanan bozulma, nüfustaki savunmasızlık ve göç, iş sağlığı ve güvenliğinde olumsuz bir etki göstermesi nedeniyle istihdam fırsatlarında azalma gibi nedenler iklim değişikliğinin olumsuz yönleridir. Bu sebeplerle de bireyler bulundukları yerlerden daha iyi imkanlara sahip bölgelere göç etmektedir. Uluslararası bir sorun haline gelen iklim değişikliği nedeniyle oluşan göçleri engelleyebilmek adına yerelden başlayarak yönetimlerin uygun çevre politikaları uygulaması ve istihdam alanı yaratmaları gerekmektedir. Çünkü yerelde ortaya çıkan bir çevre sorunu iklim değişikliğine neden olarak uluslararası bir sorun haline gelebilmektedir.

KAYNAKÇA

  • Arslan, N. (2023). Küresel İklim Değişikliği: İklim Mültecilerinin Güvenlik Sorunları. Journal of Social Policy Conferences(84), 125-137. https://doi.org/10.26650/jspc.2023.84.1280975
  • Cankardaş, S., & Sofuoğlu, Z. (2021). İklim değişikliği ve birey üzerindeki etkilerinin gözden geçirilmesi. Nesne9(19), 139-146.
  • Çiğdem, E. “Çevre Politikalarının Uygulanmasında Yerel Yönetimlerin Rolü”, Enderun Dergisi, 4,2,2020,76-90.
  • Global Forum on Migration & Development. “Background and Objectives”. Son Erişim: 7 Mart 2024. https://www.gfmd.org/process/background .
  • Global Forum on Migration & Development. “Platform for Partnerships”. Son Erişim: 7 Mart 2024. https://www.gfmd.org/pfp/home.
  • Global Forum on Migration & Development. “Platform for Partnerships.” Son Erişim: 7 Mart 2024. https://www.gfmd.org/pfp .
  • Global Forum on Migration& Development. “Registration to the Fourteenth GFMD Summit in Geneva, 23-25 January 2024”. Son Erişim: 7 Mart 2024. https://www.gfmd.org/registration-fourteenth-gfmd-summit-geneva-23-25-january-2024 .
  • Gülçubuk, B., & Parça, H., (2020). Dünyada Göç Hareketliliğinin Yeni Bir Belirleyicisi: İklim Değişikliği ve Etkileri. International Studies On Natural And Engineering Sciences (Pp.65-87), Ankara: Gece Kitaplığı / Gece Publishing.                https://www.worldbank.org/en/topic/social-dimensions-of-climate-change#:~:text=As%20the%20climate%20continues%20to,identity%2C%20and%20other%20related%20risks .
  • Koser, K (2007) International migration: a very short introduction. Hampshire: Oxford University Press.
  • Ökten Sipahioğlu, B. (2022). Küresel İklim Değişikliğinin Bir Sonucu Olarak İklim Göçü. Akademik Hassasiyetler, 9(20), 543-565.
  • Ökten Sipahioğlu, B. (2022). Küresel İklim Değişikliğinin Bir Sonucu Olarak İklim Göçü. Akademik Hassasiyetler, 9(20), 543-565.
  • Padhy, S. K., Sarkar, S., Panigrahi, M., Paul, S. (2015). Mental health effects of climate change. Indian Journal of Occupational and Environmental Medicine, 19(1), 3 – 7
  • Smithers, J. ve Smit, B. (1997). Human adaptation to climatic variability and change. Global environmental change, 7(2), 129-146. Social Dimensions of Climate Change, Son Erişim: 7 Mart 2024
  • C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü. “Küresel Göç ve Kalkınma Forumu (GFMD) 14.Zirvesi, İsviçre’de Gerçekleştirildi” Son Erişim: 7 Mart 2024. https://www.csgb.gov.tr/digm/haberler/kuresel-goc-ve-kalkinma-forumu-gfmd-14-zirvesi-isvicre-de-gerceklestirildi/ .
  • C. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı. “GFMD (Küresel Göç ve Kalkınma Forumu)” Son Erişim: 7 Mart 2024. https://www.goc.gov.tr/gfmd–kuresel-goc-ve-kalkinma-forumu- .
  • Türkeş, M. (1997). Hava ve İklim Kavramları Üzerine. TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi,355, 36-37, Ankara.
  • Voegele, J. (2021), Millions on the Move: What Climate Change Mean for Internal Migration, Son Erişim: 7 Mart 2024 https://blogs.worldbank.org/voices/millions-move-what-climate-change-could-mean-internal-migration .
  • Vural, Ç. (2018). Küresel İklim Değişikliği ve Güvenlik, Güvenlik Bilimleri Dergisi, ss. 57-85. https://doi.org/10.28956/gbd.422726
  • Watts, N., Adger, W.N., Agnolucci, P., Blackstock, J., Byass, P., Cai, W., … ve Cox, P. M. (2015). Health and climate change: policy responses to protect public health. The Lancet, 386(10006), 1861-1914. doi: 10.1016/S0140-6736(15)60854-6.

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Orta Güçler Çok Kutuplu Bir Dünya Yaratacak

Dani Rodrik - Cambridge Bu yazı ilk olarak 11 Kasım...

Amerika Bir Sonraki Sovyetler Birliği mi?

Harold James, Princeton Üniversitesi'nde Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü. Bu...

Stabil Kripto Paralar Doların Küresel Statüsünü Koruyabilir

Paul Ryan, ABD Temsilciler Meclisi'nin eski sözcüsü (2015-19), American...

Avrasya’da Kolektif Güvenlik: Moskova ve Yeni Delhi’den Bakışlar

Collective Security in (Eur)Asia: Views from Moscow and New...