İflasın Eşiğindeki Yunanistan‘da Zor Seçim

Yunanistan 2009 yılından bu yana derin bir ekonomik kriz yaşıyor. Ülkede “takas ekonomisi” ve “şehirden kırsala” tersine göç dalgası hızla yayılmaya başladı. İşsizlik %22 seviyelerine ulaştı. Değişik hesaplamalara göre halkın gelir düzeyinin en az üçte biri fakirlik sınırının altına geriledi. IMF ve AB’nin ekonomik kurtarma paketleri karşılığında öne sürdüğü koşulluluk prensipleri çerçevesinde kemer sıkma tedbirleri, toplumun her kesimini adeta cenderesine almış durumda. Böylesi bir ortamda erken seçime giden Yunan halkı, ülkedeki geleneksel siyasi partilere sandıkta cevap verdi. 6 Mayıs Pazar günü yapılan seçimlerde, Yunan siyasetinin iki büyük partisi Yeni Demokrasi %18,9’luk ve PASOK %13,2’lik oy oranıyla ciddi bir hezimete uğradı.

Yunan Siyaseti: İki Buçuk Partili Demokrasi

2012 seçimleri Yunan siyasi yapısında önemli bir değişim meydana getirdi. Bugüne kadar Yunanistan siyasetine iki geleneksel parti hâkimdi. Merkez sağı temsil eden Yeni Demokrasi ve merkez solu temsil eden PASOK. 1974’ten bu yana bu iki parti, biri diğerini ikame edecek şekilde dönüşümlü olarak iktidara geldi. Diğer tarafta güçlü bir siyasi kültür ve geçmişe sahip olan Komünist Parti, Parlamento’daki yerini 1989-90’da yapılan seçimler hariç her daim korudu ancak tek başına iktidara gelecek güçte hiçbir zaman olmadı. Dolayısıyla, Yunanistan’da siyasi sistem iki buçuk partili bir demokrasi üzerine kurulmuştu.

Pazar günü yapılan seçimlerde bu anlamda önemli bir kırılma yaşandı. Seçimlere ana akım partilerin yanında, 17 yeni parti girdi ve bunlardan ikisi, Bağımsız Yunanlılar (%10,6) ve Demokratik Sol (%6,2) aldıkları oy oranlarıyla yeni kurulacak mecliste 33+19 olmak üzere 42 sandalyeyi garantilemiş oldu. Nitekim seçim öncesinde yapılan anketler de, değişen politik tercihlerin ipuçlarını veriyordu. Hâlihazırda açıklanan seçim sonuçlarına göre koalisyon hükümetinin kurulması kaçınılmaz. Ancak partiler anlaşma sağlayamazsa yeni bir seçimin yapılması da muhtemel senaryolar arasında. Nitekim Yeni Demokrasi lideri Antonis Samaras, Pazartesi günkü görüşmelerden eli boş döndü ve hükümeti kurma görevi SYRIZA lideri Alexis Tsipras’a verildi.

Siyasi Parçalanmışlığın Sebebi: Ekonomik Kriz

Söz konusu siyasi parçalanmışlığın en temel sebebi ise ekonomik kriz olarak karşımıza çıkıyor. Zira son üç yıllık dönemde, ekonomik açıdan birçok ciddi sorunla yüzleşen ve toplumun değişik kesimlerinin her gün sokaklarda gösteri yaptığı Yunanistan’da halk, bu krizin yılların biriktirdiği bir sorun olduğunun ve sorumlusunun tek bir siyasi parti olmadığının farkındaydı. 2009’da PASOK iktidara geldiğinde ekonomik krizi de kucağında buldu. Yeni Demokrasi dönemindeki istatistiklerin bilinçli olarak yanlış gösterildiği ortaya çıktı. Yeni Demokrasi ise kendini “bizden önce PASOK iktidardaydı, biz bu çökmüş bir ekonomiyi PASOK’tan devraldık” şeklinde savundu.

Dolayısıyla Yunanistan’da ekonomi çok uzun yıllardır bir ahbap-çavuş kapitalizmi üretmiş durumda. Yolsuzluk, rüşvet, gelir adaletsizliği, vergi kaçakçılığı, kaynakların verimsiz kullanımı yaygınlaşmış ve adeta rutine dönmüş. Tüm bunlar gelinen noktada, Yunan siyasetinde meşruiyet sorunu yarattı. Diğer bir ifadeyle, Yunanlı siyasilerin bundan sonra kendilerini Yunan halkına kabul ettirmesi çok zor olacak.

Seçimler Çözüm Getirecek Mi?

Böylesi bir ortamda, ne Yunan halkı için ne yeni kurulan hükümet için kolay bir gelecek görünmüyor. Zira Yunanistan’da yeni kurulacak hükümetin ana gündem maddesini ekonomik kriz oluşturuyor. Ekonomik kriz ise uluslararası boyutu olan ve esasında Yunanistan’ın euro bölgesinde kalıp kalmayacağı noktasında kilitlenen bir mesele. Bu soru, Yunanistanlı siyasiler için ciddi bir açmazı da beraberinde getiriyor.

Nitekim, Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkması iflas ettiği anlamına gelir. Euro bölgesinde kaldıkça da ekonomisini toparlaması zor görünüyor. Çünkü Euro bölgesinde kalmak için bilhassa Almanya’nın desteğine ihtiyacı var. Bu desteği alabilmek için de Almanya’nın sunduğu planı uygulamak zorunda. İkinci kurtarma paketi Yunanistan’a verilirken Almanya, Yunanistan’ın yapısal reformları yerine getirip getirmediğini ve verdiği sözleri tutup tutmadığı noktasında denetlemek üzere bir teknik ekip oluşturularak Yunanistan’a gönderilmesini şart koydu. Dolayısıyla Yunanlı siyasiler Euro bölgesinde kalmak istiyorlarsa, öncelikle kendilerinin üzerinde böyle bir otoritenin varlığını kabul etmek zorundalar. Tüm bunlar diğer taraftan halkı daha çok kemer sıkmaya mecbur edecekleri anlamına geliyor.

Söz konusu bu senaryo diğer bir açmazı getiriyor. Seçim öncesi dönem hatırlanırsa, her gün sokaklara dökülen halk toplumsal bir patlamanın eşiğinde duruyor. Kızgın Yunan halkına yeni kurtarma paketlerini anlatmak, kabul ettirmek ve desteğini almak son derece zor. Zira kurtarma paketleri, vergilerin arttırılması, emeklilik primlerinin düşmesi, iflasların yaşanması ve işsizliğin daha da artması anlamına geliyor.

Böylesi bir ortamda, Yunan halkı için kolay bir gelecek yok. Yeni hükümetin işi de bu noktada son derece zor. Kurulacak olası koalisyon hükümetinde hangi partiler yer alırsa alsın, ortaya çıkan siyasi yapının ekonomik krize radikal bir çözüm üretmesi mümkün görünmüyor. Bunun birinci sebebi halkın siyasilere duyduğu güvensizlik ve kurtarma paketleriyle sunulan tedbirlere karşı sert bir direniş gösteriyor olması. İkinci sebebi ise koalisyon hükümetlerinin doğası gereği güçlü iktidarlar oluşturamaması ve genellikle ufak hesapların baskın çıktığı hükümet biçimi olmasıdır.

Söz konusu tabloya bakıldığında, koalisyon hükümeti kurulabilir mi, kurulursa ömrü ne kadar olur akıllarda soru işareti. Bunun bir alternatif ise, PASOK’un dillendirdiği ulusal birlik hükümetinin kurulmasıdır. Bu da teknokratik ruha sahip, ideolojilerin ön plana çıkmadığı bir hükümet anlamına gelir. Her ikisi de başarılı olamazsa, Yunan halkı yakın zamanda yeniden sandık başına gidecek demektir.

Not: Bu yazı, USAK AB Araştırmaları Merkezi araştırma asistanlarından Oğuz Kaan Pehlivan ile birlikte kaleme alınmıştır.

Yazının İngilizcesi için tıklayınız…

 

Muzaffer Kutlay

USAK AB Araştırmaları Merkezi

 

Kaynak: USAK GÜNDEM

Sosyal Medyada Paylaş

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tarih:

Beğenebileceğinizi Düşündük
Yazılar

Srebrenitsa Soykırımı Mahkumu Radislav Krstic’in Mektubu

Srebrenitsa’da soykırımın desteklenmesi ve yardım edilmesi suçundan Lahey’de 35...

Trump’ın Ukrayna’da Batı/NATO Barış Gücü Planına Yönelik 10 Engel

Andrew Korybko 10 Obstacles To Trump’s Reported Plan For Western/NATO...

Türkiye-AB İlişkilerinde Kırılma Noktası: AK Parti Döneminde Yaşanan Gelişmeler ve Güncel Durum

Dr. Aziz Armutlu Giriş: Türkiye AB İliskileri Türkiye ile Avrupa Birliği...

Yapay Zeka Diplomasisi: AI Diplomasisinin Yükselen Çağı

The Emerging Age of AI Diplomacy To compete with China,...